Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Kardiyoloji, kalp ve damar hastalıklarının teşhisine ve tedavisine odaklanan tıbbi branştır. Kardiyoloji bölümünde görevli doktorlar, kalp yetmezliğinden periferik arter hastalıklarına kadar birçok farklı sağlık sorunuyla ilgilenir. Kardiyologlar, çeşitli belirtiler gösteren hastaları için en uygun tedaviyi belirlemek amacıyla teşhis sürecinde farklı yöntemlere başvurur.
İçindekiler

Kardiyoloji Muayenesi Nasıl Yapılır?

Kardiyoloji muayenesi, kalp ve damar sistemi ile ilgili sağlık sorunlarını tespit etmek için yapılan tıbbi değerlendirme sürecidir. Söz konusu süreç dahilinde odaklanılan konular şu şekilde sıralanabilir:

  • Hastanın Dinlenmesi: Kardiyoloji doktorları, muayene sürecinin ilk adımında kişiyi dinlemeye odaklanır. Bu aşamada öncelikli olarak kişiden şikayetlerini anlatması istenir. Ardından doktor tarafından hastaya tıbbi geçmişini öğrenmeye yönelik sorular sorulur. Alınan cevaplar doğrultusunda kişinin yaşam tarzı ve maruz kaldığı riskler başta olmak üzere çeşitli faktörlerin değerlendirmesi yapılabilir.
  • Fiziksel Muayene: Anamnez alımı tamamlandıktan sonra fiziksel muayeneye geçilir. Muayenenin bu aşamasında yapılan tetkikler, hastanın genel sağlık durumu hakkında bilgi edinilmesine olanak tanır. Fiziksel muayene süreci, kalp ritminin dinlenmesi ve elle yapılan kontroller gibi farklı süreçleri kapsayabilir.
  • Kan Testleri: kardiyoloji muayenelerinde fiziksel muayenenin ardından doktorun yönlendirmesiyle kişiye kan testleri uygulanır. Sürecin bu aşamasında yapılan testler; kolesterol, kan şekeri, elektrolit seviyeleri ile diğer kan parametreleri hakkında fikir edinilebilmesini mümkün kılar.
  • Görüntüleme Tekniklerinin Uygulanması: Hastanın şikayetleri, kan testleri ve fiziksel muayene sonucunda elde edilen bulgular doğrultusunda farklı görüntüleme tekniklerinden faydalanılabilir. Örneğin, kalp ritminin düzenli olup olmadığını anlamak için elektrokardiyografi (EKG) ölçümü yapılır.

Kalp odacıkları, kapaklar başta olmak üzere dolaşım sisteminin merkezi sayılabilecek organın genel yapısına dair görüntüleme içinse eko-kardiyografi (EKO) ile görüntüleme yöntemi tercih edilir.

  • Diğer Görüntüleme ve Ölçüm Testlerinin Yapılması: Rutin kardiyoloji muayenesi, bazı durumlarda hastanın tedavisine yönelik nasıl bir yol izlenmesi gerektiği konusunda yeterli bilgi sağlamayabilir. Böyle bir senaryo gerçekleştiğinde, kardiyoloji doktorları ek görüntüleme ve ölçüm testleri isteyebilir.

Stres testi, anjiyografi, manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ve bilgisayarlı tomografi (BT) bu tür durumlarda sık kullanılan ek inceleme yöntemleridir.

  • Hasta İçin Tedavi Planı Oluşturulması: Muayene sürecinin son aşaması, tedavi planının oluşturulması ve kişiye önerilerde bulunulmasıdır. Doktor, hastanın durumuna bağlı olarak ilaç tedavisi veya cerrahi müdahale gibi seçenekler hakkında önerilerde bulunabilir. İdeal tedavi yönteminin yanı sıra kişiye yaşam tarzına yönelik değişiklikler (egzersiz, sağlıklı beslenme, sigara ve alkol bırakma vb.) tavsiye edilebilir.

Kardiyoloji Muayenesi Ne Sıklıkla Yapılmalıdır?

Kardiyoloji muayenesi nasıl yapılır sorusuna ek olarak tıbbi prosedürün ne sıklıkla gerçekleştirilmesi gerektiği de merak edilen konular arasındadır. Kardiyoloji muayenesinin yapılma sıklığı, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişebilir. Muayene tekrarına yönelik takvim oluşturulurken genelde şu faktörlere odaklanılır:

  • Kişinin Yaşı ve Genel Sağlık Durumu: Muayene sıklılığının belirlenmesinde kişinin yaşı ve mevcut sağlık durumu en önemli iki kriteri oluşturur. Genç ve sağlıklı kişiler, genelde düzenli kardiyoloji muayenesine ihtiyaç duymaz. Ancak yaş ilerledikçe veya sağlık durumu değiştikçe daha sık muayene gerekebilir.
  • Ailenin Kalp Hastalığı Öyküsü: Başta yüksek tansiyon olmak üzere ailede kalp hastalığı öyküsü mevcutsa, kişiye düzenli muayene yapılması gerekebilir. Zira bazı kardiyoloji hastalıklarının kökeninde genetik yatkınlık ihtimali olabilir.
  • Risk Faktörleri: Kardiyoloji muayenesinin sıkça tekrarlanmasına neden olan etkenler arasında çeşitli risk faktörleri de bulunur. Söz konu faktörler, ağırlıklı olarak kişinin gündelik yaşamda benimsediği alışkanlıklarla ilgilidir.

Sigara içmek, yoğun miktarda alkol tüketimi, düzensiz ve sağlıksız beslenme, düşük seviyeli fiziksel aktivite gibi faktörler düzenli muayeneye ihtiyaç duyulmasına neden olabilir. Risk faktörleri oluşturulurken devamlı kötü hava koşullarına maruz kalmak gibi çevresel etkenler de sıralanabilir.

  • Geçmişteki Kalp Sorunları: Geçmişlerinde kalp ve damar hastalıkları deneyimi olan kişiler için sağlıklı bireylere göre çok daha yoğun muayene takvimleri oluşturulur. Daha önce kalp krizi geçirmiş veya diğer kalp sorunlarına sahip kişiler için düzenli doktor kontrolü kritik öneme sahiptir.

Yukarıda sıralanan faktörlere bağlı kalarak bir özet çıkarmak gerekirse, düşük risk altındaki sağlıklı kişiler yılda bir kez kardiyoloji muayenesi yaptırabilir. Yüksek risk altındakiler ise bu konuda en doğru bilgiye ulaşmak için doktorlarıyla iletişime geçmelidir. Bu konuda siz de tıbbi görüşe ihtiyaç duyuyorsanız, en yakın Acıbadem Hastanesi’ndeki kardiyoloji bölümünden randevu alabilirsiniz.

Kardiyoloji Hastalıklarında Belirtiler Nelerdir?

Kardiyoloji hastalıkları, kalp ve dolaşım sistemi kaynaklı çeşitli belirtiler ile varlıklarını hissettir. Söz konusu belirtiler, hastalığın türüne ve kişi özelliklerine göre faklılık gösterebilir. Kardiyoloji bölümü tarafından tanı ve tedavi süreçleri gerçekleştirilen hastalıklarda en sık karşılaşılan belirtiler şunlardır:

  • Göğüs ağrısı, kalp hastalıklarının en yaygın belirtileri arasında yer alır. Bazı kişiler, göğüste ağrı ile birlikte baskı hissi olduğunu da dile getirebilir. Hatta kimi vakalarda, göğüste oluşan ağrı zamanla omuz, boyun, sırt bölgesine veya kollara doğru yayılabilir.
  • Nefes darlığı, şikayetlerine yanıt bulmak için kardiyoloji bölümüne başvuranlarda sık gözlemlenen bir diğer belirtidir. Kalp ve dolaşım sistemi rahatsızlıkları olan kişiler, rutin aktiviteler sırasında ya da dinlenirken bile nefes almakta güçlük çekebilir. Nefes darlığı, özellikle yatarken ve egzersiz yaparken varlığını çok daha net biçimde hissettirebilir.
  • Yorgunluk ve halsizlik, kardiyolojik hastalıkların gelişimine işaret eden belirtilerin en yaygın olanlarındandır. Hastalık şüphesiyle doktor kontrolüne alınan kişilerde, ani ve belirgin bir neden olmaksızın sürekli yorgunluk, halsizlik durumu gözlemlenebilir. Bu durum genelde enerji düzeyinde belirgin düşüşle paralel meydana gelir.
  • Kardiyoloji hastalıklarında sık rastlanılan belirtiler sıralanırken çarpıntı ve kalp ritmi bozuklukları da unutulmamalıdır. Kalp atışı ritmindeki anormallikten kaynaklanan çarpıntılar, fiziksel aktiviteler esnasında yoğunlaşma eğiliminde olabilir.
  • Ödem, vücudun çeşitli bölgelerinde sıvı birikmesi durumudur. Şişliğe sebep olan ödem, kalp yetmezliğinin başlıca belirtileri arasında bulunur. Özellikle ayak bileklerindeki şişkinlik,   kardiyolojik rahatsızlıklara işaret edebilir.
  • Baş dönmesi veya bayılma belirtileri gösteren bir kişi, kalp ve dolaşım sistemi ile alakalı hastalıkları yaşıyor olabilir. Her iki belirti de ani gelişme eğilimine sahiptir. Baş dönmesi ve bayılma, özellikle egzersiz sırasında ya da ani pozisyon değişikliklerinde tetiklenebilir.
  • Son olarak nefes alışverişinde düzensizlik yaşayan kişiler de kardiyoloji hastalıkları açısından yüksek riskli kategoride yer alabilir. Söz konusu belirti, nefes alma ve verme sırasında rahatsızlık hissi şeklinde etkisini gösterir.

Kardiyoloji Hastalıklarında Tanı ve Tedaviler

Tıpkı onkoloji ve diğer birçok dalda olduğu gibi kardiyoloji bölümünün ilgilendiği hastalıkların tanı ve tedavi süreçleri bireysel olarak belirlenir. Yani her iki süreç de hastalığın türüne, şiddetine ve hasta profiline göre şekillenir. Bu durumdan bağımsız olarak bazı yaygın kardiyoloji hastalıklarının tanı ve tedavi yöntemleri temel hatlarıyla şu şekilde sıralanabilir:

Koroner Arter Hastalığı: Kısa adıyla KAH, kalbin kas tabakasına kan akışını sağlayan koroner arterlerin daralması veya tıkanması sonucunda gelişir. Bunun sonucunda kalp, yeterli miktarda oksijen ve besin maddesi alamaz ve hasar görerek işlevini yapamaz hale gelir. 

Koroner arter hastalığının tanısı için EKG, eko-kardiyografi, stres testi, anjiyografi gibi testler kullanılabilir. Tedavi amaçlı olaraksa ilaç kullanımı, anjiyoplasti ve stentleme, bypass cerrahisi gibi seçeneklere başvurulur.

Kalp Yetmezliği: Kalbin vücuda yeteri kadar kan pompalayamaması durumunda gelişen bu hastalığın tanısı eko-kardiyografi, kan testleri, EKG, MRI gibi yöntemlerle mümkündür. Genelde kronik olmakla birlikte aniden de ortaya çıkabilen hastalığın tedavi sürecinde ilaç kullanımına, kalp pili ve kalp transplantasyonu gibi cerrahi müdahalelere başvurulur. Kişiye ayrıca yaşam tarzında pozitif yönde değişiklikler yapması önerilir.

Kalp Kapak Hastalıkları: Kalpte bulunan 4 kapakçık; doğuştan gelen yapısal anormallikler, romatizmal ateş, enfeksiyonlar, yaşlanma, kalsifikasyon gibi nedenlerle ideal biçimde çalışmayı durdurur. Bu nedenle oluşan hastalıkların tanısı eko-kardiyografi, anjiyografi, MRI gibi görüntüleme testleri ile konur. Tedavi süreçleri ise kalp yetersizliğini yöneten ilaçlarla desteklenen onarım ve değiştirme ameliyatlarını kapsar.

Hipertansiyon: Kan basıncının normalden yüksek olması haline hipertansiyon adı verilir. Çoğu kişinin belirtilerini fark edemediği hipertansiyona yönelik tanı konma aşaması kan basıncı ölçümünü içerir. Bazı vakalarda EKG gibi ek incelemeler de gerekebilir. Başlıca tedavi yöntemi ise kan basıncı düşürücü ilaç kullanımı ve yaşam tarzında değişikliktir.  

Kalp Ritim Bozuklukları: Diğer adıyla aritmiler, basitçe kalp ritminin normal değerlerden sapması şeklinde açıklanabilir. Bu gruba dahil olan bozuklukların tanısı; EKG, Holter monitörü, elektrofizyoloji testi ile mümkündür. Tedavi aşamasına geçildiğinde ise ritim düzenleyici ilaç kullanımı, kalp pili implantasyonu, kalp ablasyonu gibi prosedürlere başvurulur.

Kardiyoloji Doktorları Hangi Testleri Yapar?

Kardiyoloji hangi testleri yapar? sorusuna verilebilecek yanıt, kişide gelişen sağlık sorununa göre değişkenlik gösterir. Zira kardiyoloji doktorları, kalp ve dolaşım sistemleri hastalıklarının teşhisi ve izlenmesi amacıyla mevcut duruma göre farklı seçenekler arasından tercihte bulunur. Hastanelerin kardiyoloji bölümünde görevli doktorların sıkça kullandıkları testler, tanımlarıyla birlikte şöyle listelenebilir:

  • Elektrokardiyografi - EKG kısaltmasıyla da tanınan cihaz, kalp atışlarının düzenliliğini değerlendirmek amacıyla kullanılır.
  • Eko-Kardiyografi - Kalbin yapısı, boyutu, kas kütlesini kalınlığı ve fonksiyonunu değerlendirmek gerektiğinde EKO yapılır.
  • Anjiyografi - İnvaziv bir test türü olan anjiyografi vasıtasıyla kalp ve damarların detaylı görüntüsü alınabilir. Görüntüleme, boyalı madde enjekte edilerek ve X-ışınları kullanılarak yapılır.
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme ve Bilgisayarlı Tomografi - MRI ve BT, dolaşım sisteminin detaylı görüntüsünü almak için kullanılan diğer cihazlardır.
  • Stres Testi - Kalbin egzersiz sırasında nasıl tepki verdiğini değerlendirebilmeyi mümkün kılan test, 2 farklı şekilde yapılır. Stres testi, egzersiz esnasında yapılabileceği gibi ilaçla da gerçekleştirilebilir.
  • Holter İle Görüntüleme - Bazı durumlarda kalp ritmini 24 saat veya daha fazla süreyle izlemek gerekebilir. Bunun için Holter monitörizasyonu adı verilen yöntem kullanılır. Yöntem, günlük aktivitelerde kalp ritminin nasıl değiştiğini değerlendirmeyi mümkün hale getirir.
  • Tilt Table Testi - Nedeni belirsiz bayılma ataklarına hangi  faktörün sebep olduğunu anlamak için bu test yapılır. 
  • Elektrofizyoloji Testi - EP, kalp ritim bozukluklarının nedenlerini belirlemek amacıyla kullanılan bir diğer yöntemdir. İnvaziv tipteki test, kalp ritmini ölçen cihaza bağlı bir dizi elektrotun vücuda yerleştirilmesi ile gerçekleştirilir.

Kardiyoloji Doktorlarından Kalp Sağlığını Korumak İçin Öneriler

Kardiyoloji doktorları, tanı aşamasının ardından gelen tedavi süreci için bir dizi öneride bulunabilir. İşte kalp sağlığını korumak ve hastalıkları önlemek amacıyla da uygulanabilecek önerilerden bazıları:

Düzenli Egzersiz:

Haftada en az 150 dakika egzersiz yapmak, kalp sağlığını destekler. Daha sağlıklı bir kalp ve dolaşım sistemi için yürüyüş, koşu, yüzme ve bisiklete binme gibi orta yoğunlukta egzersizler tercih edilebilir. Bu egzersizler ayrıca haftada minimum birkaç günü kapsayacak şekilde kas güçlendirici program ile desteklenebilir.

Sigara ve Alkol Kullanımının Sınırlanması:Sigara içmek, kalp sağlığı riskini artıran alışkanlıkların başında gelir. Kardiyolojik hastalıklar başta olmak üzere birçok sağlık sorununa neden olduğu için sigara içmeye son vermekte fayda vardır. Benzer etki yaratabileceğinden alkol tüketimi de sınırlandırılmalıdır.

Boy-Kilo Dengesinin Korunması:

Kalp sağlığını korumak amacıyla kardiyologların hastalarına sundukları önerilerden bir diğer ise boy ve kilo dengesinin korunmasıdır. İdeal kiloda kalmak amacıyla düşük kalorili ve bol lifli yiyecekleri kapsayan bir diyet uygulanabilir. Boy ve kilo arasındaki dengenin durumunu kontrol etmek içinse belirli aralıklarla vücut kitle indeksi hesaplaması yapılabilir.

Düzenli Tıbbi Kontroller:

Düzenli olarak doktora gitmek ve sağlık kontrolü yaptırmak, potansiyel kalp problemlerinin erken safhalarda tespit edilebilmesine olanak tanır. Kan örneği üzerinden yapılacak testler ve basınç ölçümü ile kalp sağlığı izlenebilir.

İlaçların Düzenli Kullanımı:

Diyabet, yüksek tansiyon ve kolesterol gibi kronik sağlık sorunları, düzenli ilaç kullanımı gerektirir. Kardiyolog tarafından önerilen ilaçların zamanında ve doğru dozda alımı, kalp sağlığı üzerine olumlu etki sağlar.

Kalp Sağlığı İçin Hangi Gıdalar Önerilir?

Kalp sağlığını korumaya yardımcı öneriler arasında yer alan sağlıklı beslenmeyi, ayrı bir bölüm altında ele almakta fayda vardır. Bu kapsamda günlük beslenme rutinine dahil edilebilecek gıdalar şunlardır:

  1. Meyve ve Sebzeler: Yeşil yapraklılar başta olmak üzere havuç, kabak, brokoli, ıspanak gibi sebzeler ile çilek, kivi, portakal, elma, avokado gibi meyveler günlük diyete dahil edilebilir. Söz konusu meyve ve sebzeler; antioksidanlar, lifler, vitaminler, mineraller açısından zengindir.
  2. Tam Tahıllar: Yulaf, kepekli buğday, esmer pirinç, bulgur kalp sağlığı için faydalıdır. Lif oranı yüksek tam tahıl ürünleri, bünyelerinde çeşitli vitamin ve mineraller ile antioksidanları barındırır.
  3. Balık: Kalp sağlığını desteklemek amacıyla düzenli tüketilebilecek gıdalar arasında balık çeşitleri de bulunur. Somon, sardalya, hamsi gibi türler, Omega-3 yaş asitlerinin vücuda alımı için ideal seçeneklerdir.
  4. Kuru Baklagiller: Fasulye, nohut, mercimek ve daha birçok kuru baklagil çeşidi, kan seviyelerinin dengede kalmasına yardımcı olacak içeriğe sahiptir. Lif, protein, vitamin ve mineral alımını ideal seviyede tutmak amacıyla günlük tüketim rutinine bu tür besinler eklenebilir.
  5. Süt ve Süt Ürünleri: Kalp sağlığını korumak için düzenli protein ve kalsiyum alımı önemlidir. Yağsız ya da az yağlı süt ürünleri tüketilerek bu maddelerin vücuda girişi sağlanabilir.
  6. Sağlıklı Yağlar: Zeytin, kanola, fındık gibi bitkisel yağlar kalp sağlığını destekleyici etkiye sahiptir. Zira her biri doymamış yaş asitleri bakımından zengin içeriğe sahiptir.
  7. Kırmızı Et Alternatifleri: Kalp sağlığını korumak için kırmızı etin yerine tavuk ve hindi tüketimi tercih edilebilir.
  8. Kuruyemişler ve Tohumlar: Badem, ceviz, fındık, fıstık ile chia ve keten tohumu yüksek lifli, protein ve antioksidanlar bakımından zengin gıda ürünleridir. Günlük limitler dahilinde tüketimleri, hem kalp sağlığını korumaya hem de formda kalmaya yardımcı olabilir.
Kalp Hastaları Nasıl Beslenmeli?

Kalp hastaları açısından yalnızca doğru besin maddelerinin seçimi önemli değildir. Aynı zamanda bu gıdaların nasıl tüketileceğini bilmek de tedavi sürecinin hızlanması açısından dikkat edilmesi gereken konulardandır. İşte kalp hastalarının dikkate alması gereken bazı beslenme prensipleri:

  • Özellikle doymuş ve trans yağ içiren kızartılmış, işlenmiş gıdaların tüketiminden kaçınılmalıdır. Çünkü bu tür yağlar, kolesterol seviyelerini yükseltebilir. Bunlar yerine Omega-3 yağ asitleri içeren gıdalar ile bitkisel yağ kaynakları tercih edilebilir.
  • Kızartılmış ve işlenmiş ürünlerin yanı sıra kolesterol içeriği yüksek gıdaların tüketimine sınırlama getirilmelidir.
  • Tüketimine sınırlama getirilmesi önerilen diğer besin grupları, rafine şekerler ve işlenmiş karbonhidratlardır. Zira her iki grup da kan şekeri dengesini olumsuz yönde etkileme potansiyeline sahiptir.
  • Lif, mineral, vitamin ve aminoasit açısından zengin gıdalar, günlük öğünlere dengeli dağıtılmalıdır. Yani her öğün, tavsiye edilen ölçülerde meyve, sebze, tam tahıl, protein kaynakları ve sağlıklı yağlar içermelidir.
  • Kuruyemişler ve tohumlar aşırıya kaçmadan tüketilmelidir. Aksi halde kalp sağlığına destekleyici özellikleri ile öne çıkan bu tür gıdalar, vücuttaki yağ oranının bozulmasına neden olabilir.

Kalp Damar Cerrahisi ve Kardiyoloji Arasındaki Fark Nedir?

Kalp damar cerrahisi ve kardiyoloji, dolaşım sistemi ile ilgili sağlık sorunlarının tedavisine odaklanan tıbbi uzmanlık alanlarıdır. Odaklandıkları konular benzer olmasına rağmen her iki bölümü birbirinden ayıran detaylar mevcuttur. Örneğin; kardiyologlar, kalp hastalıklarının tanısı ve tedavisi ile ilgilenir. Bu amaç doğrultusunda teşhis sürecinde ağırlıklı olarak invaziv olmayan prosedürler uygulanır. Tedavi süreci ise ilaç alımı ve yaşam tarzı değişiklikleri şeklindedir.

Buna karşılık kalp damar cerrahları; kalp kapak replasmanı, kalp by-pass ameliyatı (koroner arter bypass greftleme), kalp kapak onarımları, anjiyoplasti ve stentleme gibi cerrahi prosedürleri gerçekleştirir. Bu prosedürler, kalp hastalığının daha ciddi durumlarında veya hastanın kardiyolojik tedavilere yanıt vermemesi halinde tercih edilir.


Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 23 Nisan 2024 Salı Yayımlanma Tarihi: 25 Ocak 2019 Cuma

Benzer İlgi Alanları

DAHA FAZLA GÖRÜNTÜLE

Hastaneler

Sıralama Türü:

Doktorlar

Kardiyoloji biriminde görevli doktor listemiz aşağıda yer almaktadır:

Medikal Teknolojiler

Kardiyoloji biriminde yer alan tüm medikal teknolojik cihazlarımızı görüntülemektesiniz.

İletişim

Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler
Size ulaşmamızı ister misiniz?