Çocuklarda Reflü
Mide ile yemek borusu arasında, gerçek bir kapak şeklinde olmasa dahi, fonksiyonları nedeniyle “kapak” diye tabir edilen yapılar normal bir şekilde çalıştıkları takdirde midenin asit içeriğinin yemek borusuna kaçmasını engelliyor. Aksi takdirde ise bu asit içeriği yemek borusuna kaçarak hasarlara neden olabiliyor ve buna reflü hastalığı deniliyor.
Reflüye neden olan en önemli faktörler bozulmuş yemek borusu ve mide hareketleri, artmış karın içi basıncı (şişmanlık), midede bozulmuş asit düzenleme sistemleri, uygun olmayan fiziksel aktivite, kimi ilaçlar, hormonlar, çeşitli yağlı yiyecekler, sigara dumanı, mide fıtığı ve genetik faktörler olarak sayılabiliyor.
Reflü hastalığı çocuklarda da görülebiliyor ancak özellikle ilk altı ayda ortaya çıkan fizyolojik reflüyü reflü hastalığından ayırmak gerekiyor. Söz konusu kapak, çocuğun büyümesiyle beraber gelişiyor. Ancak nasıl ki ilk doğduğunda bebek başını tutamıyor ya da yürüyemiyorsa bu kapakçık da hayatın ilk zamanlarında tam çalışmıyor ve fizyolojik reflü ortaya çıkıyor. Bu durum büyüdükçe kendiliğinden geçiyor.Bir bebek ya da çocuk ancak yeterli kilo almıyorsa, sürekli kusuyorsa, yemeği reddediyorsa ve iştahsızsa reflü hastalığı göz önünde bulundurulması gereken durumlardan biri olabilmektedir.
Kimi hastalarda ise tedavi edilmediği için ilerleyen reflü tablosu, nadiren de olsa çocuğun gıdaları yutamıyor hale gelmesine neden olabilmektedir.
Çocuklar yemek borusunun ağızla birleştiği üst ucundaki yanma hissini doğru tarif edemeyebilecekleri gibi bir yaşından büyük çocuklarda ağza gelen asit nedeniyle dişler içten çürüyerek ağız kokusu oluşabilmekte, geçmeyen ses kısıklığı, kronik öksürük ile aşırı geğirme görülebilmektedir.
Çocuklarda Reflü Tedavi Edilmezse Ne Oluyor?
Reflü hastalığının uygun tedavisi gerçekleştirilmediği taktirde yemek borusu iltihabı oluşabilmekte, yemek borusunun normal dokuları değişime uğrayarak “Barrett özofagusu” olarak adlandırılan durum ortaya çıkabilmekte ve kansere yol açabilmektedir.
Diş çürükleri, anemi, büyüme geriliği ile yemek borusu darlığı da reflünün tedavi edilmediği durumlarda ortaya çıkabilmektedir.
Reflüye Eşlik Eden Hastalıklar- Dirençli demir eksikliği anemisi
- Ses kısıklığı
- Aşağıdan yukarı sürekli kaçak ve tahriş nedeniyle geçmeyen larenjit
- Farenjit
- Sinüzit
- Otit
- Ameliyata rağmen geniz etinin tekrar büyümesi
- Tedaviye dirençli astım
- Diş çürükleri, ağız kokusu
- Sandifer Sendromu (çocuğun rahat etmek için kafasını sürekli geriye atması)
- Uyku bozuklukları
- Rahat Uyuyamama
- Gece Sürekli Uyanma
- Tekrarlayan pnömoni (zatürre)
Reflü hastalığının tanısının konmasında fizik muayene ve detaylı tıbbi öykü almanın önemli bir yeri vardır. Özellikle klasik reflü hastalığında öykü ve fizik muayene ile tanı konulabilirken, daha küçük çocuklarda ve farklı şikayetlerle başvuran hastalarda ileri incelemeye gerek duyulabilmektedir.
Öyküde çocuğun nasıl beslendiği, bu kapağın kapanmasını engelleyerek mide içeriğinin yemek borusuna çıkmasına yol açabilecek aşırı baharatlı, yağlı, şekerli ve kakaolu gıdalarla ilişkisi, yatınca öksürüğün artıp artmadığının sorgulanması gerekiyor.
Fizik muayenede boy ve kilo ölçümü ile büyüme değerlendirilmesi önem taşıyor.
Çocukta alarm bulguları yoksa öncelikle kontrol tedavisine başlanabilmekle beraber, alarm bulguların mevcut olduğu durumlarda doğrudan endoskopik incelemelere de karar verilebiliyor.
Endoskopide yemek borusu görüntülenerek giriş ve çıkışında anatomik bir bozukluk olup olmadığı görülüyor.
Gerekli durumlarda daha ayrıntılı inceleme ve tanı yöntemi olarak baryumlu grafi, sintigrafi, 24 saatlik pH möniterizasyonu, manometre, multikanal impedans möniterizasyonu ile kablosuz pH möniterizasyonunu da kullanılabiliyor.
Reflü hastalığının tedavisinde çocuğun hayat tarzının değişmesi gerekiyor.
Reflü tanısı konulan bir çocuğa aşırı tok yatmaması ve ilk iki yaşta gece sütü içmemesi tavsiye edilebiliyor. Bu çocukların dar kıyafetler giymemesi, azar azar ve sık sık beslenmesi, acılı, baharatlı, yağlı ve kakaolu gıdalar ile asitli içecekler uzak tutulması oldukça önem taşıyor.
Sol yana yatma, yatak başının yükseltilmesi, kilolu çocukların zayıflatılması, kabızlık varsa tedavi edilmesi reflü hastalığında son derece etkili olabiliyor.
Ayrıca ebeveynlerin çocukları için uygun spor dallarını seçmesi ve jimnastik gibi amuda kalkmayı gerektiren sporlardan çocuklarını uzak tutması tavsiye edilebiliyor.
Reflü hastalığının asıl tedavisi yeme-içme alışkanlıklarını ve yaşam tarzını değiştirmekle sağlanabileceği gibi, kimi hastalarda ortalama üç ila altı ay kadar midedeki asit salınımını azaltan, mide yüzeyini koruyan, mide hareketlerini düzenleyen ilaçlar kullanılabiliyor.
Çocuklarda cerrahi tedavi ise nadiren tercih edilen bir yaklaşım olmakla beraber, kimi vakalarda uygulanabiliyor.
Benzer İlgi Alanları
-
Çocuk Gastroenterolojisi
Çocuk Gastroenterolojisi, sindirim sistemi yakınmaları ya da hastalığı olan çocuklara tanı ve tedavi hizmeti verilmektedir.
Detaylı Bilgi -
Çocuk Hastalıkları
Çocuk Sağlığı Hastalıkları bölümlerinde, tüm poliklinik, merkez ve hastanelerimizde 0-16 yaş çocuk hastalıklarının tanı ve tedavisi yapılmaktadır.
Detaylı Bilgi