Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
İçindekiler

Endokrin bezleri, farklı vücut işlevlerinin düzenlenmesi konusunda birlikte hareket eden haberci maddelerin ve hormonların üretim merkezidir. Bu hormonlar hücreye belirli bilgilerin aktarımını sağlar. Örneğin; insülin, glükozun kandan hücreye geçmesine neden olur veya tiroit bezi hormonunun vücuttaki faaliyetini etkileyebilir.

Karmaşık bir düzenleme mekanizmasına sahip hormonlar, sağlıklı bir insanda doğru hormon miktarının kana aktarılmasını sağlar. Hormon oluşturan hücreler kontrolden çıktığında bu haberci maddeler ya çok fazla ya da çok az üretilmeye başlar.

Farklı harici etkiler veya genetik bozukluk nedeniyle hormon oluşturan hücreler kötü huylu tümörün (malignite) tüm kriterlerini göstermeden gelişebilir veya hızlı bir şekilde çoğalabilir. 

Endokrin tümörleri yavaş büyüyen tümör türleri arasında yer alır.  Endokrin tümörleri genellikle iyi huylu (benign) olarak sınıflandırılır.

Ancak bazı durumlarda kötü huylu tümör gibi davranan endokrin tümörleri, çevredeki organların içinde büyüyerek uzak organlarda koloniler oluşturur. 

Kalıtsal genetik bozuklukları olan bazı hastalarda nöroendokrin pankreas tümörleri yan tiroit bezleri veya yan böbreklerde endokrin tümörü (endokrin neoplazisi) ile ortaya çıkmaktadır.

Neroendokrin tümörleri, hormon üreten sinir hücrelerinin oluşturduğu sistemde meydana gelen bir tümör türüdür.  Bu hastalığın kalıtsal olmasından dolayı birden fazla nesil bu hastalıktan etkilenebilir.

Aile geçmişinde nöroendokrin pankreas tümörleri bulunuyorsa yapılacak olan genetik muayene ile hastalık hakkında daha fazla bilgi sahibi olunabilir. Oluşan tümörleri zamanında tespit edebilmek için ilgili aile bireylerine belirli aralıklarla kontrol edilmesi önerilir.

Hormon bakımından aktif olmayan nöroendokrin tümörlerinden farklı olarak, hormon üreten tümörler ise salgılanan maddeye bağlı olarak insülinom, gastrinom, VIPom, glukagonom ve başka nadir tümörlere ayrılabilirler.

Insülinom

İnsülinom pankreasın en sık hormon üreten tümörüdür. Çoğunlukla iyi huyludur ve kadınlarda erkeklerden daha sık görülür. Tümör düzensiz şekilde insülin üretir ve bu kısıtlayıcı döngü insülin üretimini durdurmaksızın devam eder.

İnsülinom, insülin iğnesi kullananların bildiği şeker yetersizliğinin karakteristik özelliklerini taşır. Sıkça görülen semptomlar şunlardır:

  • Terleme
  • Titreme
  • Kalp çarpıntısı
  • Halsizlik
  • Korku 
  • Görme bozukluğu
  • Asabiyet
  • Bilinç kaybı

İnsülinom hastaları yemek yediğinde kendini daha iyi hisseder ve bu durum sıklıkla kilo alınmasına sebep olur. 

Hastaya insülinom tanısı konulmadan önce doğal olmayan şeker eksikliğini görmek için hastaya diyet testi yapılabilir. Genellikle çok küçük olan veya birden fazla konumda bulunan bu tümörün yerinin tespit etmek oldukça zordur.

Bu hastalığa sahip kişiler için en uygun tedavi yöntemi pankreastaki tümörün cerrahi olarak alınmasıdır. Metastazların tespit edilmesi ve bunların temizlenememesi durumunda hastaya kemoterapi önerilebilir.

Gastrinom

Nadir olarak görülen  başka bir tümör çeşidi ise gastrinomdur. Tümör bazen doğrudan pankreasın içinde bulunabilir; ancak daha sık olarak pankreasın çevresinde, mide veya oniki parmak bağırsağı gibi diğer organlarda da bulunur.

Sıklıkla kötü huyludur ve erken metastaz oluşturur. Hastalar tümörde oluşturulan gastrin hormonunun artan üretimi ile ortaya çıkan belirgin mide, bağırsak ülserinden şikayetçi olurlar. Gastrin mide asidi üretimini tetikler. Terapötik olarak geçerli olan tümörün alınmasıdır.

Gastrinomun metastazlaşması durumunda asit kısıtlayıcı ilaçlar ile semptomların hafifletilmesine çalışılır. Eskiden mide tarafından asit üretilemediği için ülserler oluşamayacak şekilde tüm mide alınırdı. Ancak günümüzde asit üretimini etkili bir şekilde bloke edebilen ilaçlar mevcuttur.

VIPom ve Glukagonom

VIPom ve Glukagonom da yine nadir görülen tümörler arasında yer alır. Her ikisi de sıklıkla pankreas bölgesindedir. Glukagonom, kan şekerinin artmasına neden olarak, tümörleri kan şekeri hastalığı Diabetes mellitus gibi göstermektedir.

Bunun haricinde hastalarda sıklıkla ciltte değişiklikler görülür. Bir endokrin tümörde VIP (vazoaktif intestinal polipeptit) oluşturulduğunda Verner-Morrison sendromu ortaya çıkar.

Bu hormon ince bağırsağın ve pankreasın salgısını stimüle eder ve kontrol dışı üretildiğinde sulu ishale, kalyum-tuz eksikliğine ve mide, bağırsak sisteminin salgısında klorit eksikliğine yol açarak vücudun aşırı asitlenmesine neden olur.

Bu tümörün tanımlanması ve yerinin belirlenmesi oldukça zordur ve bu nedenle genellikle erken metastaza neden olur. Hastaya uygulanan semptomatik tedaviye sonrası kemoterapiye ihtiyaç duyulabilir.

Diğer Endokrin Tümörleri

Yukarıda tanımlandığı şekilde ölçülebilir hormon üretmeyen endokrin tümörleri de vardır. Bu tümörlere hormon üreten tümörlerden daha sık rastlanmaktadır. Bunların teşhisi oldukça zordur. Diğer taraftan bunların büyüme davranışı ve metastazlaşma türü ekzokrin pankreas karzinomundan farklıdır.

Çoğu vakada tedavinin amacı lokalizasyona bağlı olarak tümörün cerrahi olarak alınmasıdır. Ekzokrin pankreas karzinomundan farklı olarak, metastaz oluşumu bulunan vakalarda ise ameliyatla  iyileşme elde edilebilmektedir.

Kistik Pankreas Tümörleri

Sık görülen adenokarzinom ve endokrin pankreas tümörlerinin yanı sıra boş odacıklar (kist) içeren kistik pankreas tümörleri vardır. Günümüzde bilgisayar tomografisi veya manyetik rezonans ile  kistik tümörler kolaylıkla tespit edilebilmektedir. Tespit edilen her kistik tümör için ameliyat şart değildir.

Kistik tümörler dokusal ve moleküler değişikliklerine göre sınıflandırılır. Her tümör türü için tedaviye ihtiyaç yoktur. Tümörün boyutu, iyi huylu olup olmadığı ve metastaz yapıp yapmadığı konuları hekim tarafından değerlendirilerek, hastaya en uygun tedavi yöntemi uygulanır.

Intradüktal Papiler Müsinöz Neoplazi (IPMN) 

Bu tümör kendisini pankreas çıkışına katlar şeklinde (papiler) büyüyen ve mukus oluşturan tümör hücreleri ile göstermektedir. Tümör hücreleri tarafından üretilen mukus, pankreas yollarının yer değiştirmesine neden olabilir, ki bunlar ilerleyen safhada boş odacık (yani kistik) olarak genişlemektedir.

Bu hastalık genellikle  70 ila 80 yaş grubunda erkekleri etkilenmektedir. IPMN’ler çoğunlukla karakteristik özellikleri nedeniyle bilgisayar tomografisi veya manyetik rezonans tomografisinde tespit edilebilmektedir.

Tümör tarafından üretilen mukoza bunun ötesinde bir ERCP veya Endosonografi muayenesinde tespit edilebilir, IPMN’ler çoğunlukla iyi huyludur, ancak ilerleyen dönemde kötü huylu tümörler olarak gelişen bir hücre değişikliğine evrilebilirler. 

Bu tümörlerin yavaş büyümesi nedeniyle kötü huylu tümöre dönüşmeden önce, hastaya cerrahi tedavi uygulanabilir.  IPMN’in pankreas ana geçidi ile ilgili olması halinde pankreasın tamamen alınması tavsiye edilir.

Yan yolda lokalize edilen IPMN’lder de takip edilebilir. Buna göre uzmanlardan oluşan disiplinler arası bir tedavi önerilir. 

Müsinöz Kistik Neoplazi (MCN) 

MCN’ler boşluk (kist) oluşturan mukoza üreten hücrelerden ortaya çıkar. IPMN’lerden farklı olarak MCN’ler neredeyse yalnızca kadınlarda görülür. Bu tümörler çoğunlukla pankreeas kuyruğunda görülür ve nadiren multifokal özelliktedir.

Bu tümörler yumurtalıklarda görüldüğü şekilde dokusal karakteristik özellikler ile ön plana çıkarlar. MCN’ler tamamen iyi huylu olabilirler (müsinöz kist adenomu), ancak değişken oranda atipik olarak çoğalmaya meyilli hücreler de içerebilirler.

Bu hücrelerden invaziv kötü huylu tümörler oluşabilir (müsinöz kist karzinomu). Tedavi seçimi ise genellikle tümörün cerrahi olarak alınmasıdır. 

Seröz Kistik Neoplazi (SCN) 

Bu tümörler pankreas yolunun kısımlarından çıkan ve mukoza üretmeyen hücreler tarafından oluşturulur. Seröz kist adenomları çoğunlukla tümöre süngerimsi bir görünüm veren çok küçük boşluklar (mikrokistler) oluşturan iyi huylu tümörlerdir.

Tümörler pankreasın kafasından ziyade daha sıkça bunun gövde ve kuyruk kısmında ve erkeklerden ziyade kadınlarda görülür. Tümörün kötü huylu bir değişimi (seröz kist karzinomu) son derece nadirdir.

Yekpare Psödopapiler Neoplazi (SPN) 

Yekpare Psödopapiler Neoplazi  tümörü ağırlıklı olarak genç kadınlarda görülen nadir tümör türlerinden biridir. Yekpare Psödopapiler Neoplazi tümörünün halen  daha hangi hücrelerinde  geliştiği bilinmemektedir. Tümörün içinde görülen boşluklar ölü ve imha olmuş olan tümör hücrelerine dayanmaktadır.

Bu tümörler genellikle cerrahi bir operasyon ile tamamen iyileştirilebilmektedir. SPT’de başka organlara tümör sıçraması nadir de olsa görülebilmektedir.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 27 Şubat 2020 Perşembe Yayımlanma Tarihi: 24 Şubat 2020 Pazartesi

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler