Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?

Yoksunluk sendromu, bir maddenin aşırı derecede kullanımından sonra azaltma veya bırakma sonucunda meydana gelen istenmeyen etkilere verilen isimdir. Bu etkiler, kullanılan maddeye ve kişinin bünyesine göre değişiklik gösterebilir. Yoksunluk durumunda genel olarak titreme, terleme, uykusuzluk, tansiyon yüksekliği, epilepsi (sara) nöbetleri ve deliryum (bilinç kaybı) durumları gözlemlenir. 

Yoksunluk neticesinde hastanın çevreye olan farkındalığı bozulur, bilinç düzeyi etkilenir ve yaşam kalitesi düşer. Sendrom, zararlı maddenin düzenli kullanımı sonucu vücutta alışkanlık meydana gelmesi, psikolojik unsurlar, genetik yatkınlık, sosyal ve çevresel etkenler gibi koşullara bağlı olarak gelişim gösterebilir. 

İçindekiler

Yoksunluk Sendromu Nedir?

Yoksunluk sendromu, bir kişinin uzun süre kullandığı belirli bir maddeye veya alışkanlığa aniden vücudun tepki vermesiyle ortaya çıkan semptomların tümüne verilen isimdir. Bu durum genellikle bağımlılık yapan maddelerden veya davranışlardan vazgeçildiğinde görülür. Yoksunluk sendromu, fiziksel ve zihinsel olarak rahatsız edici bir hal alabilir.

Yoksunluk Sendromu Türleri

Yoksunluk sendromu, bağımlı olunan maddenin veya alışkanlıkların bırakılması sonucunda ortaya çıkan fiziksel ve psikolojik tepkilerdir. Bu durum, fiziksel ve psikolojik olarak iki genel başlıkta sınıflandırılabilir. Bireylerde farklı şekillerde meydana çıkan bu belirtiler, yoksunluk ihtiyacı duyulan maddenin türüne, maddenin kullanım süresine ve kişinin sağlık durumuna göre değişiklik gösterebilir.

Yoksunluk türlerinin anlaşılması, tedavi planının etkili bir şekilde oluşturulması ve iyileşme sağlanması için önemlidir. Bu durumda görülen semptomlar başlıca iki ana gruba ayrılır:

  • Fiziksel yoksunluk belirtileri arasında; titreme, terleme, mide bulantısı, baş ağrısı, kas ağrıları, kalp çarpıntısı, uyku bozuklukları ve iştah değişiklikleri görülebilir.
  • Psikolojik yoksunluk belirtileri ise yoğun kaygı, huzursuzluk, depresif duygu durum, odaklanma güçlüğü ve sinirlilik gibi sıralanabilir.

Fiziksel Yoksunluk Sendromu

Fiziksel yoksunluk sendromu, bağımlı olunan maddenin alımı sonlandırıldığında bünyede meydana gelen biyolojik tepkilerdir. Vücut organ ve organizmaları, bağımlılık geliştirilen maddenin yoksunluğuna fizyolojik olarak tepki gösterir. Titreme, terleme, baş ağrısı, mide bulantısı, kas ağrısı ve uykusuzluk gibi belirtiler, yoksunluğun fiziki olarak gözlemlenen belirtileridir.

Psikolojik Yoksunluk Sendromu

Psikolojik yoksunluk , bağımlı olunan maddenin kullanımı veya davranışların sonlandırıldığında ortaya çıkan tepkilerdir. Kaygı, depresyon, huzursuzluk, odaklanma sorunları, sinirlilik hali ve boşluk hissiyatı gibi duygusal belirtiler görülür. Bu belirtiler, kişinin bağımlı olduğu alışkanlıklara duygusal yönden de bağlandığını teyit eder.

Hangi Madde ve Davranışlar Yoksunluk Sendromuna Yol Açar?

Yoksunluk, bir maddenin veya davranışın bağımlılık düzeyinde sürdürülmesi ile meydana gelebilir. Bu uyaranlar; alkol, nikotin, tütün ürünleri, reçeteli psikoloji ilaçları ve yasadışı maddeler olarak sıralanır. Yoksunluk hissiyatı doğuran bağımlılık davranışları içerisinde kumar bağımlılığı, internet ve sosyal medya bağımlılığı, alışveriş bağımlılığı ve yeme bozuklukları yer alır.

Alkol ve Madde Bağımlılığı

Alkol, kokain, eroin, esrar gibi maddeler, merkezi sinir sistemini baskılayan yapısı ile bağımlılık geliştirir. Alkol ve madde bağımlılığı bırakıldığında titreme, çarpıntı, uyku bozuklukları ve anksiyete gibi sorunlar meydana çıkabilir.

Nikotin Bağımlılığı

Nikotin, bağımlılık yapıcı özelliği ile bilinir. Nikotin bağımlılığı sonlandırıldığında konsantrasyon eksikliği, iştah artışı, huzursuzluk ve sinirlilik gibi semptomlar ortaya çıkabilir.

İlaç Bağımlılığı

Bazı reçeteli ilaçlar, anksiyolitikler (anksiyete ilaçları), Opioid içeren ağrı kesiciler ve uyku ilaçları, düzenli kullanıldığı takdirde bağımlılık geliştirebilir. Bu ilaçların kullanımının sonlandırılmasında yoksunluk belirtileri görülebilir. Kas ağrıları, mide bulantısı, kusma, ishal, uykusuzluk ve huzursuzluk gibi semptomlar, ilaç yoksunluğunda ortaya çıkabilir.

Davranışsal Bağımlılıklar

Sosyal yaşamda gerçekleştirilen internet kullanımı, oyun oynama, kumar, sosyal medya ve yeme davranışları gibi faaliyetler ile bağımlılık geliştirmek de mümkündür. Bu tür davranışsal bağımlılıklar sonlandırıldığında bireylerde psikolojik yoksunluk sendromu yaşanabilir.

Yoksunluk Sendromunun Belirtileri Nelerdir?

Yoksunluk belirtileri, bağımlılık yaratan madde veya davranış terk edildiğinde vücudun gösterdiği çeşitli tepkilerden oluşur. Tepkiler, genel olarak fiziksel ve psikolojik belirtiler olarak iki başlık altında incelenebilir.

Fiziksel Belirtiler

Fiziksel belirtiler, yoksunluk sonucunda bireylerde fizyolojik olarak gözlemlenebilen semptomlardır. Bu belirtiler şöyle sıralanabilir;

  • Titreme ve terleme
  • Baş ağrısı
  • Mide bulantısı
  • Kalp çarpıntısı
  • Uyku problemleri

Titreme ve Terleme

Vücut, bağımlılık oluşturulan maddenin eksikliğine tepki olarak ani ısı değişimi oluşturabilir. Bu tepki sonucunda titreme ve terleme gibi olaylar gözlemlenebilir.

Baş Ağrısı ve Mide Bulantısı

Bağımlılık geliştirilen maddeler vücuda alınmadığında sindirim sistemi ve sinir sistemi etkilenir. Bu durum sonucunda baş ağrısı ve mide bulantısı görülür. Semptomlar, bazen kusma gibi etkenlere de sebebiyet verebilir.

Kalp Çarpıntısı ve Uyku Sorunları

Bağımlılık sebebiyle bozulan sinir sistemi, vücutta çeşitli semptomların görülmesine neden olur. Kalp atışlarında hızlanma, tansiyon dalgalanmaları ve uykusuzluk gibi belirtiler görülebilir.

Psikolojik Belirtiler

Psikolojik belirtiler, yoksunluk süresince bireylerde gözlemlenebilen ruhsal değişimleri ifade eder. Bunlar ise;

  • Kaygı ve depresyon
  • Sinirlilik
  • Huzursuzluk
  • Odaklanma sorunları

şeklinde sıralanabilir.

Kaygı ve Depresyon

Bağımlılık duyulan davranış veya madde kullanımının sonlandırılması ile birey yoğun kaygı atakları veya depresif bir ruh hali yaşayabilir. Bu semptomlara umutsuzluk, boşluk duygusu ve ilgi kaybı da ilave edilebilir. Kaygı ve huzursuzluk hem davranışsal hem de madde kullanımına bağlı olarak gelişen bağımlılıklar terk edildiğinde ortaya çıkabilir.

Sinirlilik ve Huzursuzluk

Bağımlılıklardan uzaklaşan bireyler, çevresine karşı tahammülsüz bir hal kazanabilir. Yoksunluk sendromu yaşayan kişilerin gündelik yaşamda küçük olaylara aşırı tepkiler vermesi mümkündür.

Odaklanma Sorunları

Yoksunluk sürecinde zihinsel performansta düşüş gözlemlenir. Dikkat dağınıklığı, karar vermede güçlük ve unutkanlık gibi semptomlar, bu süreçte ortaya çıkan odaklanma sorunlarından birkaçıdır.

Yoksunluk Sendromunun Nedenleri Nelerdir?

Yoksunluk sendromunun nedenleri; beyindeki kimyasal değişimler, fizyolojik adaptasyon süreçleri ve psikolojik bağımlılık durumu ile alakalıdır. Bağımlılığın gelişimi de meydana gelen yoksunluk süresi ve belirtilerin şiddetini etkiler.

Beyindeki Kimyasal ve Fiziksel Değişimler

Bağımlılık meydana getiren maddeler veya davranışlar, beyinde bulunan ödül sistemine etki ederek dopamin ve serotonin hormonlarının dengesini bozar. Madde alımı veya bağımlılık yaratan davranışlar durdurulduğunda yoksunluk belirtileri görülür.

Bağımlılık Sürecindeki Rolü

Bireyler, gerçekleştirilen davranışlara veya kullanılan maddelere karşı alışkanlık geliştirir. Bunun sonucunda benzer hisleri yaşamak için tekrar aynı davranışı gerçekleştirmeye veya madde kullanımına devam eder.

Basit düzeyde deneyimlenen alkol bağımlılığı , tütün bağımlılığı, madde bağımlılığı ve çeşitli davranış bağımlılıkları, yaşam alışkanlıklarının değiştirilmesi ile düzeltilebilir. Etkili bir tedavi;

  • Beyindeki kimyasal stabilizasyonun sağlanması
  • Psikolojik sorunların çözümü
  • Sosyal çevrenin düzenlenmesi

adımları sayesinde başarılı bir şekilde sağlanabilir.

Yoksunluk Sendromu Ne Kadar Sürer?

Yoksunluk sendromu süresi, bireyin bağımlılık geliştirdiği madde veya davranış türüne bağlı olarak değişiklik gösterir. Kişiden kişiye değişmekle beraber bazı bireyler birkaç günde; bazı bireyler ise haftalar, aylar veya yıllar boyunca süren belirtileri atlatabilir.

Madde Türüne Göre Yoksunluk Süresi

Kullanılan madde veya gerçekleştirilen davranış sonucunda yoksunluk süresi değişiklik gösterebilir:

  • Alkol kullanımının sıklığı ve yoğunluğu, bağımlılığın şiddetini etkiler. Yoksunluk belirtileri ise 3 ila 7 gün arasında sürebilir.
  • Uyuşturucu bağımlılığı sonrasında gelişen süreç, birkaç hafta ile ayı bulabilir.
  • Nikotin yoksunluğu, kullanımı bıraktıktan sonra 1 ila 2 saat sonra ortaya çıkar. Bu belirtiler, birkaç gün veya birkaç hafta devam edebilir.
  • İçeriğinde Opioid maddesi bulunan ağrı kesici ilaç bağımlılığı , kullanımı bırakmayı takip eden 7 ila 10 gün içerisinde yoğun olarak yaşanır. Bazı hafif belirtiler haftalar veya aylar boyunca sürebilir.
  • İçeriğinde Benzodiazepin bulunan depresanların yoksunluk hissiyatı haftalarca sürebilir.

Yoksunluk Belirtilerinin Şiddetini Etkileyen Faktörler

Yoksunluk belirtilerinin şiddeti, kullanılan maddeye veya bağımlılık geliştirilen davranışa bağlı olarak farklılık gösterir. Bu duruma etki eden faktörler şöyle sıralanabilir:

  • Bağımlılık geliştirilen maddenin türü ve kullanım sıklığı
  • Bağımlılık süresi
  • Kişinin yaş, cinsiyet ve genel sağlık durumu
  • Bağımlılığa eşlik eden psikiyatrik rahatsızlıklar
  • Sosyal çevre ve psikososyal faktörler

Yoksunluk Sendromunun Teşhisi Nasıl Konur?

Yoksunluk sendromunun doğru bir şekilde teşhis edilmesi ve etkili bir tedavi planının oluşturulması, iyileşme süreci için kritik bir önem taşır. Bağımlılık tedavisi süreçlerinde ise psikiyatri ve bağımlılık alanında profesyonellik kazanmış sağlık uzmanları, hastaların iyileşme süreçlerini yönetir.

Klinik Görüşme ve Değerlendirme

Psikiyatri uzmanı ; bireylerin bağımlılık öyküsünü dinler, madde kullanım süresini ve belirtileri detaylı bir şekilde sorgular. Bu süreçte fiziksel muayene ve laboratuvar testleri uygulanabilir.

Tanı Kriterleri ve Değerlendirme Süreci

Sağlık profesyonelleri, DSM-5 adı verilen ruhsal bozuklukların tanısal ve sayımsal el kitabı gibi kaynaklardan yararlanarak bireylerin yoksunluk belirtilerini değerlendirir.

Yoksunluk Sendromu Nasıl Tedavi Edilir?

Yoksunluk sendromu tedavisi, kişinin bağımlı olduğu maddeye ya da davranışa, yaşadığı belirtilerin şiddetine ve bireysel sağlık durumuna göre planlanır.

Detoksifikasyon ve Farmakolojik Tedaviler

Detoksifikasyon süreci , vücudun bağımlı olunan maddeden uzaklaşmasını ve tamamen arındırılmasını amaçlar. Bu süreçte ilaç desteği, psikososyal değişimler ve yaşam alışkanlıklarının değiştirilmesi gibi adımlar izlenebilir. Basit yaşam değişiklikleri sayesinde detoksifikasyon süreci hızlandırılabilir ve başarı ile tamamlanabilir.

Farmakolojik tedavi adımlarında ise sendromu atlatmaya yardımcı olan medikal ürünler tercih edilir. Nikotin bağımlılığı için kullanılan nikotin bandı ve sakızı, sendrom sürecini yönetmeye yardımcı olabilir. İlaç bağımlılığı için yavaş yavaş azaltarak veya yerine koyma tedavileri ile iyileşme sağlanabilir.

Psikoterapi ve Davranışsal Terapiler

Hastaların bağımlılık sonrası süreçleri kolay bir şekilde atlatabilmesi için psikoterapi desteği verilebilir. Bu süreçte sağlık profesyonelleri, çeşitli yöntemlerin uygulanmasını sağlar:

  • Bilişsel davranış terapisi ile olumsuz düşünce kalıplarının fark edilmesi ve değiştirilmesi.
  • Motivasyonel görüşmeler ile kişinin değişim isteğini güçlendirmek.
  • Duygu düzenlemeye yönelik yapılan çalışmalar sayesinde kaygı ve depresyonun kontrol altına alınması.

Bunun gibi adımlar sayesinde hastaların iyileşme süreci etkili bir şekilde desteklenir.

Sosyal Destek ve Destek Grupları

Bireylerin iyileşme süreçleri, psikososyal destek adımları ile etkili bir şekilde tamamlanır. Destek grupları , bireylerin benzer sorunları yaşayan kişilerle deneyimlerini paylaşmasını sağlar. Yürüyüş yapma, duygularını paylaşma ve çeşitli sosyal aktivitelerde bulunma sayesinde bireyler yoksunluk süreci başarılı bir şekilde yürütebilir.

Yoksunluk Sendromunda Aile ve Sosyal Çevrenin Rolü Nedir?

Yoksunluk sendromu zorlu bir süreçtir ve bireylerin psikolojik olarak sosyal destek alması gerekir. Bu zorlu süreçte aileler ve sosyal çevre ise önemli bir rol oynar.

Bağımlılıkla mücadele, bireyin yalnız başına zorlanabileceği karmaşık bir süreç olabilir. Aile desteği ve sosyal destek, kişinin motivasyonun artmasını sağlar. Bu sayede yeni bir bağımlılığın gelişmesi önlenir ve duygusal dayanıklılık güçlendirilir.

Aile Desteğinin Önemi

Aile bireylerinin destekleyici ve anlayışlı yaklaşımı, kişinin tedavi süreçlerinin sağlıklı bir şekilde hayata adapte edilmesini sağlar. Çözüm odaklı bir tutum, yoksunluk süreçlerinin tedavi edilmesinde önem taşır.

Yoksunluk Sürecinde Sosyal Çevrenin Rolü

Sosyal çevre, kişinin eski alışkanlıklarına geri dönmemesi ve bağımlılıklardan uzak kalması için önem taşır. Spor ile sanat ve gönüllü çalışmalar, sosyal alanlara yönelmek için destekleyici aktivitelerden birkaçıdır.

Yoksunluk Sendromundan Korunmak İçin Neler Yapılabilir?

Yoksunluk sürecine girmemek ve bağımlılıktan korunmak, yaşam alışkanlıklarında değiştireceğiniz birkaç alışkanlık ile sağlanabilir:

  • Kendi risklerini fark etmek
  • Önleyici psikolojik ve psikososyal destekler almak
  • Sağlıklı alışkanlıklar edinmek (spor yapmak, hobi edinmek ve sosyal ilişkiler)
  • Zorlayıcı dönemlerde profesyonel destek almak
  • Bağımlılıktan kurtulmak için plan oluşturmak ve bu planı takip etme
  • gibi adımlar, sürecin etkili yönetilmesinde rol oynar.

Bağımlılıktan Kurtulma Planı Oluşturmak

Bağımlılıktan kurtulma sürecinde etkili olabilecek bir plan oluşturmak, kişinin daha sağlıklı bir hayat geçirmesine destek verebilir. Motivasyonu yüksek tutmak için hedefler belirleyip ve bu hedeflere odaklanmak gerekir.

Profesyonel Destek Almak ve Sosyal Aktiviteler

Bağımlılıktan kurtulma aşamasında profesyonel destek almak önemlidir. Uzman psikologlar, terapistler veya bağımlılık merkezleri kişilere uygun terapi programları ve destek seçenekleri sunabilir. Bu desteklerle bağımlılıkla mücadele etme konusunda daha donanımlı olmak mümkündür.

Yoksunluk Sendromu Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Yoksunluk sendromu nedir?

Uzun süreli bağımlılık oluşturulan bir madde ya da davranış bırakıldığında ortaya çıkan fiziksel ve psikolojik tepkilerdir.

Yoksunluk sendromunun belirtileri nelerdir?

Belirtiler içerisinde titreme, terleme, mide bulantısı, kaygı, sinirlilik, depresyon, odaklanma güçlüğü gibi farklı semptomlar görülebilir.

Yoksunluk sendromu ne kadar sürer?

Süre, bağımlılık yapan maddenin türüne, kullanım süresine ve kişinin genel sağlık ve psikolojik durumuna göre değişiklik gösterir.

Yoksunluk belirtileri nasıl azaltılır?

Ortaya çıkan belirtiler detoksifikasyon, farmakolojik destek, psikoterapi ve sosyal destek yardımı ile azaltılır.

Yoksunluk sendromu tehlikeli midir?

Yasadışı maddeler sonucunda gerçekleşen yoksunluk sendromu, hayati riskler bulundurabilir. Yoksunluk sendromu tehlikeli olabilir ve kontrol altında tutulmalıdır.

Yoksunluk sendromunda ilaç tedavisi var mıdır?

İlaç kullanılarak belirtileri hafifletmek ve güvenli bir şekilde detoks etkisi sağlamak için tedavi uygulanır.

Psikolojik destek yoksunluk sendromunda etkili midir?

Psikoterapi, bireyin bağımlılıkla baş etmesine ve yeniden eski yaşam kalitesine kavuşmasına yardımcı olur.

Yoksunluk sendromu her bağımlılıkta görülür mü?

Bağımlılık oluşturan maddeler ya da davranışlar sonrasında yoksunluk sendromu gelişebilir.

Yoksunluk sendromunun tedavisi mümkün müdür?

Uzman desteği, ilaç ve psikoterapi yardımıyla yoksunluk sendromu kontrol altına alınabilir ve kişi sağlıklı bir yaşama dönebilir.

Yoksunluk sendromu için hangi uzmana başvurulmalıdır?

Psikiyatri uzmanı, bağımlılık danışmanları, klinik psikologlar ve terapistler sayesinde iyileşme süreci sağlıklı biçimde yönetilebilir.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 15 Nisan 2025 Salı Yayımlanma Tarihi: 15 Nisan 2025 Salı
Bu içeriği ortalama 9 dakikada okuyabilirsiniz.

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Devamı
Devamı
Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler