Yazı İçeriği

Meme kanseri

Rahim ağzı kanseri

Kolon ve rektum kanseri

Prostat kanseri

Cilt kanseri

Akciğer kanseri

Tiroit kanseri

Ağız ve dil bölgesi kanseri

Lenfoma

Kanserde erken teşhis çok önemli

Kanserin erken teşhisinde kişilerin herhangi bir şikayeti olmadan hekime başvurması önem taşıyor. Böylece kimi kanser türleri daha başlangıç aşamasında teşhis edilebiliyor ve süratle tedaviye başlanıyor ve tedavinin başarı şansı artıyor. Bu noktada çeşitli kanser türlerinde risk grubuna giren kişilerin de ilgili testleri bekletmeden yaptırmaları gerekiyor.


Meme kanseri

Meme kanserinin erken teşhisi için kadınların 20 yaşından sonra kendi memelerini düzenli olarak elle kontrol etmeleri gerekiyor. Elleriyle muayene sonucunda meme dokusu veya koltuk altında sertlik, memede renk değişikliği, ısı artışı, asimetri, meme başında akıntı gibi kısacası olağan dışı görünen durumlarda ise doktora başvurmaları gerekiyor. 20 ile 40 yaşları arasındaki kadınların ise üç yılda bir meme muayenesi olmaları, 40 yaşın üzerindeki kadınların ise her yıl mamografi çektirmeleri önemli.

Rahim ağzı kanseri

Rahim ağzı kanserinde erken teşhis için cinsel yaşamın başlamasıyla birlikte düzenli aralıklarda PAP smear testi yaptırmak gerekiyor. Yılda bir kez jinekolojik muayene yapılması, büyük önem taşıyor. 30 yaş üzerindeki kadınlarda ilk üç yıl yapılan PAP smear testi sonuçlarında bir sorun yoksa tarama sıklığı doktor kararıyla azaltılabiliyor. Thin-prep testinde ise çubukla alınan sürüntü cam üzerine sürülmez, örnek bir içerisinde toplanır. Bu teknikte örnek bir sıvı içerisine toplandıktan sonra işlenirken kan, akıntı, iltihap hücreleri ortamdan uzaklaştırılır ve sitopatolog mikroskopta yalnızca rahim ağzından dökülen hücreleri inceleme imkanına sahip olunur. Smear testi ve HPV testinin aynı anda yapılması ve değerlendirilmesine ise cotest denir. Öte yandan cinsel yönden aktif olmayan kadınların ilk ilişkiden önce HPV aşısı yaptırması da rahim ağzı kanserine karşı koruma sağlıyor.

Kolon ve rektum kanseri

Kolon ve rektum kanserinden korunmak için risk faktörü olmasa bile 40 yaşından sonra düzenli olarak dışkıda gizli kan testi yapılması gerekiyor. 50 yaştan sonra ise olası poliplerin tespiti için kolonoskopi tavsiye ediliyor. Polip ve kanser bulunmaması halinde testin ailevi risk durumuna göre tekrarlanması öneriliyor. Polipe rastlanması durumunda ise testin yılda bir tekrarlanması önem taşıyor. Ayrıca kan testleri, rektal muayene, sigmoidoskopi, çift kontrastlı baryumlu kolon grafisi de kolon kanseri taraması yöntemi olarak kullanılıyor.

Prostat kanseri

Prostat kanserinin erken teşhisi için erkeklerin 40 yaşında PSA testi yaptırmasında fayda var. PSA 1 ng/ml’nin altındaysa test 45-50 yaşlarında tekrarlanıyor. PSA 1 ng/ml’nin üzerindeyse kontrol aralığı sıklaştırılıyor. 50 yaşından itibarense düzenli doktor kontrolü yaptırılmalı. Şüpheli durumlarda multiparametrik MR yöntemiyle yapılan incelemeyle de prostat kanseri bulguları saptanabiliyor.

Cilt kanseri

Çok açık tenliler, ben sayısı fazla olanlar cilt kanseri açısından risk altında oluyorlar. Bu nedenle bu kişilerin düzenli aralıklarda dermatologca görülmesi ve dermatoskopi yöntemi ile ben takibinin yapılması gerekiyor. Ortaya çıktıktan sonra aylar içerisinde geçmeyen büyüyen sürekli kabuk bağlayan veya kanayan renk değiştiren deriden kabaran her türlü deri problemi bir dermatoloji uzmanına veya plastik cerraha mutlaka danışılmalı doktorunuzun şüphesi halinde mutlaka çıkarılmalı veya biyopsi alınmalıdır. Ayrıca ultrason, tomografi veya MR ile bölge incelenmelidir.

Akciğer kanseri

30 paket.yıl* veya daha fazla sigara içimi olan, son 15 yıllık dönemde aktif sigara içmiş olan ve 55-74 yaşları arasındaki olan kişilerde yılda bir kez düşük doz akciğer tomografisi ile akciğer kanseri taraması önerilir.

*Paket.yıl: Günde içilen paket sayısı ile toplam içilen yıl çarpılarak hesaplanır.

Günde 2 paket sigara içen ve 20 yıl sigara içmiş olan hasta: 2x20=40 paket.yıl

Günde 1 paket sigara içen ve 30 yıl sigara içmiş olan hasta: 1x30=30 paket.yıl

Tiroit kanseri

Doktor muayenesi ile beraber kanda T3, T4, TSH düzeyleri inceleniyor. Muayenede Nodülden şüphelenilmesi durumunda ultrasonografik inceleme yapılıyor. Ultrasonografide tiroit nodülünün sayısı, boyutu, kenar özellikleri, kanlanması ve iç yapısına göre kalın iğne biyopsisi yapılabiliyor.

Ağız ve dil bölgesi kanseri

Ağız ve dil bölgesi kanserlerinin erkenden belirlenmesi için düzenli diş doktoruna gitmek, doktorun kanserden şüphelenmesi durumunda ise tomografi, MR ve ultrason gibi tetkikler yapılıyor. Dudaklar, ağız ve dil bölgesi kanserlerinin erken tanısında düzenli gidilen diş hekimleri önemli rol oynar. Ayrıca bu bölgelerde 1-2 ayda geçmeyen büyüyen kapanmayan yaralar ve kitleler mutlaka doktora danışılmalı en küçük kanser şüphesinde biyopsi almalı sonrasında ultrason, bilgisayarlı tomografi veya MR ile alan incelenmelidir.

Lenfoma

Lenfoma teşhisinde muayene, kan testleri, görüntüleme tetkikleri ve biyopsi yöntemleri ile kişi inceleniyor.