Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?

Emboli, kan dolaşım sisteminde bir damarı tıkayan yabancı bir madde, genellikle bir kan pıhtısıdır. Bu durum, akciğer, beyin, kalp gibi hayati organlara kan akışını keserek ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Embolinin yaygın nedenleri arasında derin ven trombozu, yağ embolisi, hava embolisi ve enfeksiyon kaynaklı emboliler bulunur. Emboli belirtileri tıkanan damarın yerine göre değişir ve nefes darlığı, göğüs ağrısı, bilinç kaybı ya da ani felç gibi semptomlarla kendini gösterebilir. Teşhis için kan testleri, görüntüleme yöntemleri ve hastanın hikayesi değerlendirilir. Tedavisi, kan sulandırıcı ilaçlar, pıhtı çözücü tedaviler veya cerrahi yöntemlerle yapılabilir. Erken tanı ve müdahale, emboli kaynaklı komplikasyonları önlemede hayati öneme sahiptir.

İçindekiler

Emboli Nedir?

Emboli , kan dolaşımında ilerleyen bir embolusun (kan pıhtısı, yağ globülü, hava kabarcığı veya diğer bir madde) bir kan damarında tıkanıklığa neden olmasıyla oluşur. Bu durum, hayati organlara veya dokulara kan akışını engelleyerek ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Emboliler, türlerine göre değişiklik gösterir; kan pıhtıları (pulmoner emboliye neden olabilir), uzun kemik kırıklarından kaynaklanan yağ globülleri, tıbbi işlemler veya dalış kazaları sırasında dolaşıma giren hava kabarcıkları ve nadiren doğum sırasında annenin kanına karışan amniyotik sıvı örnek verilebilir. Pulmoner emboli akciğerlerdeki damarları etkilerken, arteriyel emboliler organlara veya dokulara giden kan akışını kesebilir. Belirtiler arasında ani nefes darlığı, göğüs ağrısı, baş dönmesi ve uzuvlarda şişlik bulunabilir; acil tıbbi müdahale hayati önem taşır.

Emboli, tıkanıklık oluşturduğu bölgeye bağlı olarak ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Yaygın emboli rahatsızlıkları arasında pulmoner emboli (kan pıhtılarının akciğerdeki damarları tıkaması), inme (beyne ulaşan bir embolusun bir beyin damarını tıkaması), ve kalp krizi (koroner bir arterin tıkanması) bulunur. Ayrıca, periferik arter hastalığı, embolinin bacak gibi uzuvları besleyen damarları tıkamasıyla oluşur ve ağrı, uyuşma veya ciddi vakalarda doku ölümüyle sonuçlanabilir. Böbrek embolisi, embolinin böbrek arterlerinde tıkanıklığa yol açarak hipertansiyon ve böbrek yetmezliğine neden olmasıdır. Mezenterik iskemide ise emboli bağırsakları besleyen damarları tıkar, şiddetli karın ağrısı ve doku ölümü riski taşır. Bu durumlar, genellikle ani ve hayatı tehdit eden belirtilerle ortaya çıkar ve hızlı tıbbi müdahale gerektirir.

Emboli Belirtileri Nelerdir?

Embolilerde görülen belirtiler, tıkanıklığın türüne ve bulunduğu yere göre değişiklik gösterir, ancak genellikle ani ve şiddetli bir şekilde ortaya çıkar. Pulmoner embolide ani nefes darlığı, derin nefes alırken keskin göğüs ağrısı, kanlı öksürük ve hızlı kalp atışı sıkça görülür; ciddi vakalarda bayılma da yaşanabilir. Serebral emboliler, genellikle beynin etkilendiği bölgeye bağlı olarak vücudun bir tarafında ani güçsüzlük veya uyuşma, konuşma güçlüğü, görme kaybı, şiddetli baş ağrısı ve dengesizlikle kendini gösterir. Arteriyel emboliler, etkilenen uzuvda ani ağrı, soluk ve soğuk cilt, uyuşma, güçsüzlük ve zayıf nabızla karakterizedir. Yağ embolisinde, nefes darlığı, hızlanmış solunum, kafa karışıklığı ve göğüs veya boyunda peteşial döküntüler görülebilir. Hava embolileri, göğüs ağrısı, nefes almada zorluk, bilinç kaybı ve düşük tansiyon gibi belirtilere neden olabilir. Bu belirtiler, ani ve açıklanamayan bir şekilde ortaya çıkarsa, emboli riskine karşı acil tıbbi müdahale gerektirir.

Türlerine göre emboli belirtileri şu şekildedir:

  • Pulmoner emboli : Ani nefes darlığı, derin nefes alırken keskin göğüs ağrısı, kanlı öksürük, hızlı veya düzensiz kalp atışı, bayılma veya baş dönmesi.
  • Serebral emboli : Vücudun bir tarafında ani güçsüzlük veya uyuşma, konuşma güçlüğü veya konuşamama, görme kaybı veya çift görme, şiddetli baş ağrısı, dengesizlik.
  • Arteriyel emboli : Ani ve şiddetli uzuv ağrısı, soluk ve soğuk cilt, uyuşma, güçsüzlük, zayıf nabız.
  • Yağ embolisi : Peteşial döküntüler (boyun veya göğüste kırmızı döküntüler), hızlı solunum, nefes darlığı, kafa karışıklığı, göğüs ağrısı.
  • Hava embolisi : Göğüs ağrısı, nefes almada zorluk, düşük tansiyon, bilinç kaybı.

Emboli Kimlerde Görülür?

Emboliler, yaş, cinsiyet, etnik köken ve diğer risk faktörlerine bağlı olarak farklı bireylerde daha sık görülür. Yaş, emboli riskini önemli ölçüde etkiler; özellikle venöz tromboembolizm (VTE) riski 15 yaş altındaki bireylerden 80 yaş üzerindekilere kadar yaklaşık 90 kat artar. Cinsiyet açısından genel olarak erkeklerde VTE oranı hafifçe daha yüksek olsa da, kadınlarda gebelik, doğum sonrası dönem ve östrojen içeren doğum kontrol yöntemleri veya hormon tedavisi gibi hormonal değişim dönemlerinde risk artışı görülür. Etnik köken, emboli insidansında farklılık yaratır; siyah nüfuslarda en yüksek, beyazlarda orta düzeyde ve Asya nüfusunda en düşük oranlar bildirilir. Genetik faktörler, örneğin Faktör V Leiden mutasyonu veya protein C ve S eksiklikleri, kalıtsal risk oluşturur. Ayrıca, obezite, sigara kullanımı, uzun süreli hareketsizlik, cerrahi, travma ve kanser veya kalp yetmezliği gibi kronik hastalıklar da önemli risk faktörlerindendir. Bu faktörlerin bir araya gelmesi bireysel riski artırabilir, bu nedenle çoklu risk faktörlerine sahip kişiler için önleyici tedbirler ve erken müdahaleler hayati öneme sahiptir.

Risk grupları şu şekildedir:

  • Yaş : 80 yaş üzerindeki bireylerde risk, 15 yaş altındaki bireylere kıyasla yaklaşık 90 kat daha fazladır.
  • Cinsiyet : Erkeklerde venöz tromboembolizm (VTE) oranı hafifçe daha yüksektir; kadınlarda ise gebelik, doğum sonrası dönem ve hormonal tedaviler sırasında risk artar.
  • Etnik köken : Siyah nüfusta emboli insidansı en yüksek seviyededir; beyazlarda orta düzeyde, Asya nüfusunda ise en düşük seviyededir.
  • Genetik faktörler : Faktör V Leiden mutasyonu, protein C ve S eksiklikleri gibi kalıtsal bozukluklar emboli riskini artırır.
  • Obezite ve sigara kullanımı : Obez bireylerde ve sigara kullananlarda emboli riski yüksektir.
  • Uzun süreli hareketsizlik : Seyahat, hastanede yatış veya felç gibi durumlar emboli gelişimine zemin hazırlar.
  • Cerrahi ve travma : Büyük cerrahi işlemler ve ciddi travmalar, emboli oluşum riskini artırır.
  • Kronik hastalıklar : Kanser, kalp yetmezliği ve diğer kronik hastalıklar emboli riskini yükseltir.

Emboli rahatsızlıkları, özellikle derin ven trombozu (DVT) ve pulmoner emboliyi (PE) içeren venöz tromboembolizm (VTE), dünya genelinde önemli bir sağlık sorunu olarak kabul edilir. VTE'nin yıllık küresel görülme sıklığı, her bin kişide 0.75 ila 2.69 arasında değişir ve 70 yaş ve üzeri bireylerde bu oran her bin kişide 2 ila 7’ye kadar çıkar. Amerika Birleşik Devletleri’nde her yıl yaklaşık her bin kişiden 1 ila 2’si VTE’den etkilenir, bu da yaklaşık 900 bin vaka anlamına gelir ve tahmini 100 bin ölüm pulmoner emboliye bağlı olur. Avrupa’da VTE, kalp krizi ve inmeden sonra üçüncü en yaygın kardiyovasküler hastalık olarak görülür ve her 100 bin kişide 53 ila 162 arasında yıllık bir insidans gösterir. Bu yaygınlık, yaş, genetik yatkınlık, yaşam tarzı ve cerrahi, hareketsizlik veya bazı tıbbi durumlar gibi risk faktörlerinin prevalansı gibi unsurlara bağlı olarak bölge ve nüfuslar arasında farklılık gösterir. Tanı olanakları ve raporlama standartlarındaki bölgesel farklılıklar nedeniyle, gerçek küresel yükün daha yüksek olabileceği tahmin edilir. Embolilerin yol açtığı ciddi morbidite ve mortalite göz önüne alındığında, farkındalık, önleme ve hızlı tedavi halk sağlığı üzerindeki etkisini azaltmada kritik bir rol oynar.

Emboli Türleri Nelerdir?

Emboli türleri, tıkanıklığa neden olan maddenin tipine ve etkilediği bölgeye göre sınıflandırılır. Kan pıhtıları (tromboembolizm), genellikle bacaklardaki derin damarlar gibi bölgelerden kaynaklanır ve akciğerlere ulaşarak pulmoner emboliye neden olabilir. Uzun kemik kırıkları sonrası ortaya çıkan yağ embolisi, kemik iliğinden kana karışan yağ globüllerinden kaynaklanır. Hava embolisi, tıbbi işlemler veya derin deniz dalışı kazaları sırasında dolaşıma giren hava kabarcıklarıyla meydana gelir. Nadir durumlarda, doğum sırasında annenin kanına karışan amniyotik sıvı, amniyotik sıvı embolisine yol açabilir. Pulmoner emboliler akciğerlerde tıkanıklık oluştururken, arteriyel emboliler organlara kan akışını engelleyebilir ve doku hasarına neden olabilir.

Emboli türleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Kan pıhtıları (tromboembolizm).
  • Yağ embolisi.
  • Hava embolisi.
  • Amniyotik sıvı embolisi.
  • Pulmoner ve arteriyel emboliler.

Kan Pıhtıları (Tromboembolizm)

Tromboembolizm, kan pıhtılarının (tromboz) dolaşıma girerek bir damarı tıkamasıyla oluşur. Bu tür emboliler genellikle bacaklardaki derin damarlar gibi bölgelerden kaynaklanır (derin ven trombozu) ve pıhtı, kan dolaşımıyla akciğerlere taşındığında pulmoner emboliye yol açar. Pulmoner emboli, hayatı tehdit eden bir durum olup ani nefes darlığı, göğüs ağrısı ve hızla kötüleşen sağlık sorunlarıyla kendini gösterebilir. Tedavi genellikle kan sulandırıcı ilaçları ve bazı durumlarda pıhtının cerrahi yolla çıkarılmasını içerir.

Yağ Embolisi

Yağ embolisi, genellikle uzun kemiklerin (örneğin uyluk kemiği) kırılmaları sonrasında meydana gelir. Bu durumda, kemik iliğinde bulunan yağ parçacıkları kana karışır ve akciğerler gibi hayati organların damarlarını tıkayabilir. Belirtiler arasında nefes darlığı, kafa karışıklığı ve ciltte döküntüler yer alabilir. Yağ embolisi, ciddi travmalar sonrasında veya bazı cerrahi işlemlerden sonra ortaya çıkabilen nadir ama potansiyel olarak tehlikeli bir durumdur.

Hava Embolisi

Hava embolisi, dolaşım sistemine hava kabarcıklarının girmesiyle oluşur. Bu durum, genellikle tıbbi işlemler sırasında (örneğin damar içi enjeksiyonlarda hatalar) veya derin deniz dalışı kazalarında meydana gelir. Hava kabarcıkları, damarları tıkayarak kan akışını engelleyebilir ve ani göğüs ağrısı, nefes darlığı ve bilinç kaybı gibi belirtilerle sonuçlanabilir. Bu tür embolilerde, hızla basınç tedavisi (hiperbarik oksijen terapisi) uygulanması hayati önem taşır.

Amniyotik Sıvı Embolisi

Amniyotik sıvı embolisi, doğum sırasında annenin kan dolaşımına amniyotik sıvının karışmasıyla oluşan nadir ama ciddi bir durumdur. Bu emboli, anneyi etkileyen ani nefes darlığı, şiddetli tansiyon düşüşü ve kan pıhtılaşma bozuklukları gibi belirtilerle ortaya çıkabilir. Amniyotik sıvı embolisi genellikle acil tıbbi müdahale ve yoğun bakım gerektirir, çünkü hem anne hem de bebek için yaşamı tehdit eden bir durumdur.

Pulmoner ve Arteriyel Emboliler

Pulmoner emboli, genellikle tromboembolizme bağlı olarak akciğerlerdeki damarların tıkanmasıyla oluşur ve ciddi solunum problemlerine yol açar. Arteriyel emboliler ise bir arterin tıkanmasıyla gerçekleşir, genellikle organlara veya dokulara kan akışını keser ve kalp krizi veya felç gibi ciddi durumlara neden olabilir. Her iki emboli türü de acil tedavi gerektirir ve genellikle antikoagülan ilaçlarla tedavi edilir.

Emboli Hastalıkları Nelerdir?

Emboli hastalıkları, kan dolaşımında hareket eden bir embolusun (kan pıhtısı, yağ globülü, hava kabarcığı veya başka bir madde) bir damarı tıkamasıyla ortaya çıkan ciddi sağlık sorunlarıyla ilişkilidir. Tıkanıklığın yeri ve türüne bağlı olarak akciğer, beyin, kalp, böbrek veya bağırsak gibi hayati organlarda kan akışı kesilir ve bu durum organ işlev bozukluklarına veya doku ölümüne yol açabilir. Pulmoner emboli, inme (felç), kalp krizi, periferik arter hastalığı, böbrek embolisi ve mezenterik iskemi gibi çeşitli emboli hastalıkları ani ve şiddetli belirtilerle ortaya çıkar. Her biri acil tıbbi müdahale gerektiren bu durumlar, erken tanı ve doğru tedaviyle yönetilmediği takdirde yaşamı tehdit edici sonuçlara neden olabilir.

Yaygın emboli rahatsızlıkları arasında şunlar yer alır:

  • Pulmoner emboli (PE).
  • İnme (Serebral embolizm).
  • Kalp krizi (miyokard enfarktüsü).
  • Periferik arter hastalığı (PAD).
  • Böbrek embolisi.
  • Mezenterik iskemi.

Pulmoner Emboli (PE)

Pulmoner emboli, genellikle bacaklardaki derin damar trombozundan kaynaklanan bir kan pıhtısının akciğerlere taşınması sonucu oluşur. Bu pıhtı, akciğerlerdeki bir veya daha fazla arterde tıkanıklığa yol açarak nefes darlığı, göğüs ağrısı ve kanlı öksürük gibi ani belirtiler gösterir. Hayati tehlike taşıyan bu durum, acil tıbbi müdahale gerektirir ve genellikle kan sulandırıcı ilaçlar veya pıhtının cerrahi olarak çıkarılmasını içeren tedavilerle yönetilir.

İnme (Serebral Embolizm)

Serebral embolizm, bir embolusun beyindeki bir arterde tıkanıklığa yol açmasıyla oluşur ve inmeye neden olur. Bu durum, embolusun beynin hangi bölgesini etkilediğine bağlı olarak ani konuşma bozuklukları, görme kaybı veya vücudun bir tarafında güçsüzlük gibi nörolojik semptomlara yol açabilir. Beyin dokusundaki hasarı sınırlamak için erken tanı ve hızlı tedavi hayati öneme sahiptir.

Kalp Krizi (Miyokard Enfarktüsü)

Kalp krizi, bir embolusun koroner arterlerden birini tıkaması sonucu meydana gelir ve kalp kasına giden kan akışını keser. Göğüs ağrısı, nefes darlığı, terleme ve mide bulantısı gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu durum, kalp dokusunda kalıcı hasar bırakabileceğinden acil tıbbi müdahale gerektirir. Tedavi, tıkalı damarın açılması için trombolitik ilaçlar veya cerrahi prosedürler içerebilir.

Periferik Arter Hastalığı (PAD)

Periferik arter hastalığı, embolinin bacaklar gibi uzuvları besleyen arterlerde tıkanıklığa yol açmasıyla oluşur. Bu durum, yürüyüş sırasında artan bacak ağrısı, uyuşma ve ileri evrelerde doku ölümüne neden olabilir. Tedavi genellikle kan akışını artırmak için ilaçlar, damar açıcı prosedürler veya ciddi vakalarda amputasyon gibi çözümler içerir.

Böbrek Embolisi

Böbrek embolisi, bir embolusun böbrek arterini tıkayarak böbrek fonksiyonlarını engellemesiyle ortaya çıkar. Bu durum, sırtın yan tarafında ağrı, idrarda kan ve yüksek tansiyon gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Hızla tedavi edilmezse böbrek yetmezliğine yol açabilir. Tedavi, emboliyi çıkarmaya veya kan akışını yeniden sağlamaya yönelik girişimleri içerir.

Mezenterik İskemi

Mezenterik iskemi, embolilerin bağırsaklara kan taşıyan damarlarda tıkanıklık yapmasıyla oluşur. Şiddetli karın ağrısı, bulantı ve bağırsaklarda doku ölümü riski taşıyan bu durum, hızlı cerrahi müdahale gerektirir. Tedavi edilmezse bağırsak dokusu hasar görerek yaşamı tehdit eden komplikasyonlara yol açabilir.

Emboli Tanısı ve Uygulanan Testler

Emboli tanısı, tıkanıklığın varlığını, yerini ve ciddiyetini belirlemek için klinik değerlendirme, laboratuvar testleri ve görüntüleme yöntemlerinin bir kombinasyonunu gerektirir. Tanıya yönelik ilk adım, hastanın tıbbi öyküsü, risk faktörleri ve fiziksel belirtilerinin değerlendirilmesiyle başlar. Laboratuvar testlerinden D-dimer testi, kan pıhtısı varlığını gösterebilecek fibrin parçalanma ürünlerini ölçer. Ancak özgüllüğü düşük olduğu için diğer tanı yöntemleriyle desteklenir. Pulmoner emboli şüphesi durumunda, BT pulmoner anjiyografi (CTPA) olarak bilinen, pulmoner arterlerdeki kan akışını değerlendiren ve tıkanıklığı doğrudan gösteren bir tanı yöntemi uygulanır. Alternatif olarak, ventilasyon-perfüzyon (V/Q) taraması, akciğerlerdeki hava ve kan akışını karşılaştırır. Derin ven trombozu şüphesi için Doppler ultrason kullanılarak bacaklardaki damarlar incelenir. MRI ve ekokardiyografi, embolilerin çeşitli bölgelerdeki etkilerini değerlendirmek veya kalp içindeki pıhtıları tespit etmek için uygulanabilir. Gerekli durumlarda, kontrast madde enjeksiyonuyla gerçekleştirilen invaziv bir yöntem olan pulmoner anjiyografi veya kalbin elektriksel aktivitesini değerlendiren EKG gibi ileri testlere de başvurulabilir. Doğru tanı, tedavinin zamanında uygulanması ve komplikasyonların önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir.

Emboli Tedavisi ve Uygulanan Yöntemler

Emboli tedavisi, kan akışını yeniden sağlamak ve olası komplikasyonları önlemek üzerine odaklanır ve tedavi planı embolinin türüne, yerine ve ciddiyetine göre şekillenir. Antikoagülan tedavi, mevcut pıhtıların büyümesini önlemek ve yenilerinin oluşma riskini azaltmak için en yaygın yaklaşımdır; heparin, varfarin veya doğrudan oral antikoagülanlar (DOAC’lar) bu amaçla kullanılır. Trombolitik tedavi, özellikle büyük pıhtılar veya acil durumlar (örneğin, masif pulmoner emboli veya inme) için kullanılan pıhtı çözücü ilaçları (örneğin tPA) içerir, ancak yüksek kanama riski nedeniyle yalnızca ciddi vakalarda tercih edilir.

Cerrahi ve girişimsel prosedürler, pıhtının cerrahi olarak çıkarılmasını (embolektomi), kateterle ilaç verilmesini (kateter yönlendirmeli tromboliz) veya pulmoner emboli riskini azaltmak için vena kava filtresi yerleştirilmesini sağlar. Destekleyici tedaviler arasında oksijen tedavisi, ağrı yönetimi ve altta yatan nedenlerin ele alınması bulunur. Ayrıca yaşam tarzı değişiklikleri, düzenli fiziksel aktivite, kilo kontrolü ve sigarayı bırakma gibi önlemler, emboli riskini azaltmada önemlidir. Tedavi, hastanın genel sağlığı ve embolinin özellikleri dikkate alınarak bireyselleştirilmelidir.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Emboli Önlenebilir Mi?

Evet, emboli oluşumunu önlemek için alınabilecek çeşitli önlemler vardır. Düzenli fiziksel aktivite, özellikle uzun süre hareketsiz kalmayı gerektiren durumlarda (örneğin, uzun uçuşlar veya ameliyat sonrası dönem) bacak egzersizleri yapmak, emboli riskini azaltabilir. Kan sulandırıcı ilaçlar, yüksek risk taşıyan bireylerde önleyici olarak kullanılabilir. Ayrıca sigarayı bırakmak, sağlıklı bir kiloyu korumak ve uzun süreli hareketsizliği sınırlamak gibi yaşam tarzı değişiklikleri önemli rol oynar.

Hamilelikte Emboli Riski Artar Mı?

Evet, hamilelik sırasında emboli riski artar. Hormonal değişiklikler ve kan pıhtılaşma eğiliminin artması nedeniyle hamilelik, özellikle doğum sonrası dönemde (postpartum) tromboembolizm riski oluşturur. Gebelik sırasında emboli riskini azaltmak için doktor kontrolünde düzenli egzersiz yapılması ve gerekli durumlarda kan sulandırıcı tedavi uygulanması önerilir.

Cerrahi Sonrası Emboli Riski Neden Yüksek?

Cerrahi sonrası emboli riski, hareketsizlik, doku hasarı ve ameliyat sırasında kan pıhtılaşma mekanizmalarının tetiklenmesi nedeniyle yüksektir. Özellikle ortopedik cerrahiler (kalça veya diz protezi ameliyatları) ve büyük karın ameliyatları emboli riskini artırabilir. Ameliyat sonrası dönemde emboli riskini azaltmak için erken mobilizasyon, kompresyon çorapları ve kan sulandırıcı ilaçlar sıklıkla kullanılır.

Hangi Kronik Hastalıklar Emboli Riskini Artırır?

Kanser, kalp yetmezliği, böbrek hastalıkları, diyabet ve kronik inflamatuar hastalıklar gibi kronik durumlar emboli riskini artırabilir. Bu hastalıklar kan pıhtılaşma eğilimini artırabilir veya dolaşım sistemini olumsuz etkileyebilir. Bu gibi durumlarda, düzenli doktor kontrolü ve uygun tedavilerle emboli riski yönetilebilir.

Hava Embolisi Nasıl Oluşur?

Hava embolisi, kan dolaşımına hava kabarcıklarının girmesiyle oluşur. Bu durum genellikle tıbbi işlemler sırasında (örneğin, damar yolu açılması veya cerrahi müdahaleler) ya da dalış kazaları gibi durumlarda meydana gelir. Hava kabarcıkları damarları tıkayarak organlara giden kan akışını kesebilir ve hayati tehlike oluşturabilir. Bu nedenle dikkatli tıbbi uygulamalar ve dalış sırasında güvenlik önlemleri önemlidir.

Çocuklarda Emboli Görülür Mü?

Evet, ancak çocuklarda emboli yetişkinlere kıyasla daha nadir görülür. Genellikle genetik yatkınlıklar (örneğin, Faktör V Leiden mutasyonu) veya kalp hastalıkları gibi altta yatan nedenler çocuklarda emboli riskini artırabilir. Çocuklarda emboli tanısı ve tedavisi multidisipliner bir yaklaşımla yapılır.

Emboli Belirtileri Ortaya Çıkmadan Önce Risk Tespit Edilebilir Mi?

Evet, bazı durumlarda emboli riski taşıyan kişiler önceden tespit edilebilir. Aile öyküsü, genetik testler ve bireyin tıbbi geçmişi değerlendirilerek yüksek riskli kişiler belirlenebilir. Özellikle kalp rahatsızlıkları, kanser tedavisi görenler veya uzun süre hareketsiz kalan kişilerde önleyici tedbirler alınabilir.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 9 Ocak 2025 Perşembe Yayımlanma Tarihi: 9 Ocak 2025 Perşembe
Bu içeriği ortalama 10 dakikada okuyabilirsiniz.

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Devamı
Devamı
Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler
Size ulaşmamızı ister misiniz?