Yazı İçeriği

En çok inek sütü alerjisi görülüyor

Anne sütüyle de geçebiliyor

Bebeğinizi besin alerjisinden korumanın yolları

Emziren anneler de yediklerine dikkat etmeli

Bebek beslenmesinde anne sütünün eşsiz üstünlüğü tartışılmaz. Bebeğiniz altı aylık olduğunda ise artık bir yandan da ek besinlerle tanışmaya başlıyor. Ancak gerek emzirme gerekse ek besinler döneminde kapıyı çalabilen besin alerjisi tehdidi, minik yavrunuzda burun akıntısından kırmızı kabarcıklara dek çok sayıda sorunu beraberinde getirebiliyor. Üstelik bu şikayetlerin çoğu soğuk algınlığına benzediğinden besin alerjisinden kaynaklandığı anlaşılamayabiliyor da!


En çok inek sütü alerjisi görülüyor

Günümüzde giderek artan bir sorun, besin alerjisi. Modern çağın getirdiği imkanlar, her meyve sebzeye yılın her mevsiminde ulaşılabilmesi, çeşit çeşit ambalajlı ürünler ne yazık ki bir yandan da alerji sorununun yaygınlaşmasına neden olan unsurlardan bazıları. Hal böyle olunca çok küçük yaşlarda kapıyı çalabilen besin alerjisi pek çok bebeği tehdit ediyor. Öncelikle, emzirme döneminde annenin de yediklerine dikkat etmesi gerekiyor. Anne sütüyle beslenen bebeklerde de besin alerjisi görülebilir. Annenin yedikleri arasında bulunan alerjen besinler anne sütü yoluyla bebeğe geçerek alerjiye neden olabilir. Bu durum en çok inek sütü alerjisinde görülür. İnek sütü dışında daha az sıklıkta yumurta, yer fıstığı, fındık gibi kuruyemişler de anne sütünden bebeğe geçerek alerji yapabilir.

Anne sütüyle de geçebiliyor

Anne sütüyle beslenen bebekte annenin yediği besinlerden herhangi birine alerjiden şüphelenilirse, bu besinin annenin diyetinden çıkarılması gerekiyor. Bebeğinde besin alerjisi olan anneler anne sütü verirken bu alerjen besinden sakınmalıdırlar. Bunun için içeriğini bilmedikleri gıdaları tüketmemeli ve yedikleri her besinin içeriğini sorgulamalıdırlar. Ayrıca ambalajlı gıdaların mutlaka etiketlerini okuyarak içindeki maddeleri öğrenmeli ve bunu bir alışkanlık haline getirmelidirler. Bu alerjen besinler süt, yoğurt, peynir, tereyağı gibi süt ve süt ürünlerinin yanı sıra yumurta, kuruyemiş, soya ve deniz ürünleri de olabiliyor. Bebeğinizin burnu akmaya başlayıp gözlerinden yaşlar damlayabiliyor, hapşırık ve öksürük baş gösterip cildinde kırmızı döküntüler çıkabiliyor. Hatta nefes darlığından kusma ve karın ağrısına, göz ve dudaklarında şişmeye dek çok sayıda rahatsızlık meydana gelebiliyor. Bu durumda paniğe kapılmadan gerek kendi yediklerinizi gerekse bebeğinize yedirdiklerinizi gözden geçirmeniz ve 3-4 ay o besinden uzak durmanız gerekiyor. 3-4 ay sonra yeniden besin denenebilir ve alerji devam etmiyorsa yemeye başlayabilir.

Bebeğinizi besin alerjisinden korumanın yolları

Bebeğinizin besin alerjisi olup olmadığını, hangi besinlere karşı duyarlılığı olduğunu anlamanın yolu ise son derece basit. Sadece ilk 6 aydan sonra ek besinlere geçişte önemli bir kurala dikkat etmeniz gerekiyor. Bebeğinize vereceğiniz her bir yeni ek gıdayı mutlaka üç gün arka arkaya verin. Ve üç gün bir tek o besini verin ki, üç gün içinde bu belirtiler ortaya çıkıyorsa besin alerjisi olduğunu anlayabilin. Besin alerjileri genel olarak yeni doğan döneminden itibaren her yaşta ortaya çıkabiliyor. Görülme yaşı ise besine göre değişiyor. Örneğin yumurta akı, inek sütü, soya ve buğday alerjileri 1 yaşından önce belirti verirken, kuruyemiş alerjileri ise daha büyük yaştaki çocuklarda görülüyor. Balık 7-8. Aydan sonra verilmeli, karides ve kalamar gibi deniz ürünleri 1 yaşından önce kesinlikle verilmemeli. Balık alerjisi olan çocuklara balık yağı içeren ilaçların da verilmemesi gerekiyor. Mandalina, portakal gibi turunçgiller ile çilek, kivi ve domates de en çok alerji riski olan besinler. Bu nedenle bu besinlerin de 9. Aydan önce verilmemesi gerekiyor. Balın ise hiçbir şekilde 1 yaş öncesi bebek beslenmesinde yerinin olmaması gerekiyor.