Yazı İçeriği

Ayurvedik beslenme nasıl uygulanır?

1. Vata

2. Pita

3. Kapha

Ayurvedada öne çıkan baharatlar

Ayurvedik beslenme tamamlayıcı olarak uygulanabilir

Ayurvedik beslenerek zayıflamak mümkün

Baharatları ve bitkisel takviyeleri kullanırken dikkat!

Ayurvedik beslenme ile bedeninizi ve zihninizi birlikte besleyin

Hindistan’ın geleneksel sağlık sistemlerinden biri olan Ayurveda, kökenleri birkaç binyıl öncesine dayanan antik tedavi sistemlerinden biri. Yoğun olarak bitkisel tedavilere dayanır ve sağlıklı bir yaşam tarzına bağlı yaşamayı önerir. Ayurvedaya göre sağlık, sağlıklı bir vücudu, aklı ve ruhu bütün olarak kapsar. Sağlıklı yaşamın ana prensiplerini ise; sağlıklı bir diyet, egzersiz, meditasyon ve detoksifikasyon olarak sıralar.


Ayurvedik beslenme nasıl uygulanır?

Ayurvedik beslenmede tüm işlenmiş yiyecekler beslenmeden çıkarılır, daha bitkisel kaynaklı beslenilir ve yiyecekler farkındalıkla yenir. Ayurvedaya göre beslenme, bedensel enerjiye yani doshaya uyumlu şekilde olmalıdır. Enerjiniz yani doshanız; kilo, fiziksel görünüş, ses tonunuz, nabzınız ve yaşam tarzınız gibi etkenlere bağlı olarak bazı testlerle veya uzmanlar tarafından belirlenir. Baskın doshanıza göre besinler tüketirseniz, zihninizin ve bedeninizin dengede ve sağlıklı olacağına inanılır. Ayurvedaya göre 3 tip dosha vardır. Herkeste üçü de bulunur ancak en az biri baskındır.

1. Vata

Bedensel fonksiyonları kontrol eden enerji olduğuna inanılır. Ayurvedaya göre Vatalar; ince kemik yapılı, kuru ciltli, soğuk ve hızlı yapıda olurlar. Vata dengeli ise, yaratıcılık ve canlılık özellikleri ortaya çıkar, dengesiz ise endişe ve strese sebep olur. Ayurvedaya göre Vata dengesiz veya baskın iseniz, tatlı, tuzlu ve ekşi tatlar tercih etmeli, yağlı ve sıcak yiyecekler yemelisiniz. Soğuk, çiğ ve acı yiyeceklerden kaçınmalısınız. Fesleğen, defne, tarçın, karanfil, adaçayı Vataya uygun ot ve baharatlardır.

2. Pita

Metabolik fonksiyonları kontrol eden enerji olduğuna inanılır. Ayurvedaya göre Pitalar; orta kemik yapılı, sıcak ve hareketli yapıda olurlar. Pita dengeli ise zeka ve hoşnutluk özellikleri ortaya çıkar, dengesiz ise öfke ve anksiyeteye neden olur. Ayurvedaya göre Pita dengesiz veya baskın iseniz, tatlı, acı ve keskin tatlar tercih etmeli, ekşi ve tuzlu tatlardan uzak durmalısınız. Sandal ağacı, yasemin, nane, lavanta, rezene ve papatya Pitaya uygun ot ve baharatlardır.

3. Kapha

Büyüme ve gelişmeyi kontrol eden enerji olduğuna inanılır. Ayurvedaya göre Kaphalar; iri kemik yapılı, soğuk ve ağır yapıda olurlar. Kapha dengeli ise sevgi ve hoşgörü özellikleri ortaya çıkar, dengesiz ise güvensizliği ve kıskançlığı tetikler. Ayurvedaya göre Kapha dengesiz veya baskın iseniz, acı keskin ve buruk tatlar tercih etmeli, tuzlu ve yağlı yiyeceklerden uzak durmalısınız. Karanfil, ardıç, mercanköşk ve tarçın Kaphaya uygun ot ve baharatlardır.

Ayurvedada öne çıkan baharatlar

Ayurveda, kaliteli, taze ve organik besinleri tüketmenin yanı sıra otlar ve baharatlardan da faydalanmayı önerir. Baharat ve otların iyileştirici ve şifalı etkileri üzerinde yoğunlaşır. Yapılan bilimsel çalışmalar da Ayurveda tıbbında yaygın olarak kullanılan bazı baharatların sindirim bozuklukları, eklem rahatsızlıkları, artrit, diyabet gibi hastalıklar için potansiyel faydaları olabileceğini gösteriyor.

Zerdeçal: Ayurveda da binlerce yıldır kullanılan zerdeçal, son zamanlarda bilimsel çalışmaların da desteklemesiyle de büyük ilgi görmeye başladı. Etken maddesi kurkumin olan zerdeçalın özellikle kanserden korunma, eklem artritini iyileştirme, beyinde yaşlanmayı yavaşlatma, fazla yağ depolanmasını engelleme gibi potansiyel sağlık faydaları öne çıkıyor. Zerdeçalda bulunan kurkuminden en fazla faydayı sağlamak içinse zerdeçalı karabiber ve yağ ile hafif ısıya maruz bırakmak gerekiyor. Kurkumin içeren gıda takviyelerinde ise güvenilir, standardize ve emilimi yüksek ürün seçimi önemli.

Tarçın: Tarçın özellikle şeker metabolizmasında besin öğelerinin emilimine yardımcı oluyor. Tarçının en güçlü potansiyel faydası kan şekerini dengelemesi ve yemeklerden sonra ani kan şekeri yükselmelerini engellemesidir. Tarçın aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirmeye ve kalp damar hastalıklardan korunmaya yardımcı olur. Toz tarçının aşırı tüketimi yan etki gösterebileceğinden çubuk tarçının çay olarak tüketimi daha uygundur.

Zencefil: Ayurvedanın evrensel ilacı olarak bilinen zencefilin, sindirim ve bağışıklık sistemi üzerinde potansiyel sağlık faydaları vardır. Özellikle irritabl bağırsak sendromu, karın ağrısı, gaz, şişkinlik gibi mide ve sindirim sorunlarını tedavi etmek için kullanılır. Öksürüğü ve hamilelikte bulantıyı azaltmaya yardımcı olur.

Sarımsak: Sarımsak içerisinde bulunan alisin etken maddesi sayesinde güçlü bir antiinflamatuar ve antioksidandır. Düzenli olarak sarımsak tüketimi yüksek kolesterolü ve tansiyonu düşürmeye yardımcı olur. Kalp hastalıklarını önleme ve kanser hücrelerinin büyümesini engelleme gibi faydaları olabilir. Etken madde alisinden faydalanmak için ise sarımsağı bütün halde değil ezerek tüketmek gerekiyor.

Kimyon: Kimyon sindirimi kolaylaştırmaya, mide ve bağırsakta gaz oluşumunu, şişkinliği, ishal, ve karın ağrısını azaltmaya yardımcı olur. Ayrıca anti-mikrobiyal özelliklere sahip olan kimyon emziren anneler için süt arttırıcı olarak kulanılabilir. Kimyon toz halde yemeklerle veya yoğurtla beraber tüketilebilir.

Kişniş: Güçlü bir antioksidan olan kişniş, deri döküntülerini iyileştirmeye ve vücuttan ağır metal atılmasına yardımcı olur. Kişniş tohumunun ise idrar yolları ve sindirim sistemi üzerinde faydaları vardır. Bunun yanında yüksek kan şekeri ve kan kolesterollerini baskılayarak kalp damar hastalıklarından korunmaya yardımcı olur.

Ayurvedik beslenme tamamlayıcı olarak uygulanabilir

Ayurvedik tedavi ve beslenmeyi doktor ve diyetisyeninize danışarak mevcut tıbbi tedavi ve beslenmenize tamamlayıcı olarak uygulayabilir ve bundan fayda görebilirsiniz. Yani temel tedavi ve diyet yaklaşımı değil, tamlayıcı olarak düşünülmelidir.

Beslenmenin öncelikli olarak sağlık durumunuza, biyokimyasal kan parametrelerinize ve beslenme tarzınıza uygun ve sürdürülebilir olması gerekir. Ayurveda tedavileri ve diyetleri ile ilgili yapılan çalışmalar kısıtlı olup daha fazla çalışmaya ihtiyaç olsa da, sonuçlar umut vericidir. Ancak öncelikli amaç zarar görmemek olmalıdır.

Ayurvedik beslenerek zayıflamak mümkün

Ayurvedanın önerdiği gibi tüm işlenmiş ürünleri diyetinizden çıkarmak, daha bitkisel temelli beslenmek ve gerçekten farkındalıkla yemeye başlamak kilo vermenize yardımcı olabilir. Ayurveda yaklaşımı, dengeli planlanmış bir diyet ile desteklendiğinde kilo vermeyi destekleyebilir. Ancak diyetin kişeye uygun, sürdürülebilir ve yaşam tarzı haline getirilebilir olması önemlidir.

Baharatları ve bitkisel takviyeleri kullanırken dikkat!

Baharatları satın alırken ve kullanırken hijyenik koşullarda ve nemden uzak saklandığına mutlaka dikkat edilmeli. Bitkisel gıda takviyeleri kullanırken ise doktor, diyetisyen veya eczacınıza danışmalı, standardize ve onaylı ürünler tercih etmelisiniz. Özellikle piyasada satılan Ayurvedik ürünleri ve bitki karışımlarını kullanmadan önce dikkatli olunması gerekir. Hijyenik koşullarda olmayan baharatlar, bilinçsizce kullanılan bitkisel haplar yan etkilere neden olabilir, mantar ve toksin bulaşmış ürünler zehirlenmelere sebep olabilir.