Yazı İçeriği

İştah azalması

Kilo verme         

Kilo alma

Koku ve tat değişikliği

Bulantı ve kusma

İshal/kabızlık

Ağız ve boğaz yaraları

Kanser hastaları için doğru beslenme önerileri

Hem fiziksel hem psikolojik açıdan mücadele ile dolu bir sürece giren kanser hastalarında doğru beslenme oldukça büyük önem taşıyor, hastalığın seyrini etkiliyor. Ancak tedavi sırasında ortaya çıkan yan etkiler beslenmeyi zorlaştırabildiğinden doğru beslenmede birtakım aksaklıklar yaşanabiliyor. Kanser hastalarında ortaya çıkan sindirim sistemi ve beslenmeye bağlı oluşan yan etkilere karşı ise şunlar öneriliyor:


İştah azalması

Kanser tedavisi sürecinde kişilerin bulantı, kusma, besinlerin kokularının ya da tatlarının farklı hissedilmesi gibi etkiler nedeniyle iştahı azalabiliyor. Bu durumda yemek yeme isteği olduğunda, yeterli protein içeren yüksek kalorili gıdaların tercih edilmesi önem taşıyor.

Kilo verme         

Pek çok kanser hastası, tedavi öncesi ve sırasında kilo kaybına uğruyor. Bu nedenle yapılması gereken kişinin günlük ihtiyacı olan protein ve kalori miktarının hesaplanarak, besin tüketiminin artırılması.

Kilo alma

Bazı kanser hastaları ise uygulanan tedavi nedeniyle aksine kilo alabiliyor. Tedavi sırasında fazla kilo artışı yaşanıyorsa, hekime ve diyetisyene başvurarak sağlıklı bir beslenme planı oluşturulması gerekiyor.

Koku ve tat değişikliği

Tedavi sırasında ortaya çıkan en önemli yan etkilerden biri de koku ve tat alma duyusunun değişmesi… Yiyecekler, özellikle et ve yüksek proteinli besinler acı veya metalik bir tat vermeye başlayabiliyor. Pek çok yiyeceğin tadı azalıyor veya tatsızlaşıyor. Bu değişikliklerin nedeni kanserin kendisi, radyoterapi veya kemoterapi olabiliyor. Kimi zaman diş ve diş eti problemleri de buna yol açabiliyor. Bu yan etki, genellikle tedavi sonrasında ortadan kalkıyor.

Tat ve koku ile ilgili beslenme problemleri yaşayan kişiler, kendileri için hazırlanan yemekleri aromalı otlar ve az bir miktar baharatlarla tatlandırabilir. Yemekleri çok sıcak değil ılık şekilde tüketmek ve yanında içilecek hafif naneli bir limonata ferahlık sağlayabilir. Kuru yemişlerin kokusuz ve kuru olanları besin alımını artırabilir. Bu nedenle kavrulmamış yağlı tohumlar, leblebi gibi gıdalara beslenme planında yer verilebilir. Ağızınızda tat değişikliği fark edildiğinde hafif naneli sakızlarda yardımcı olacaktır.

Bulantı ve kusma

Kimi zaman bulantı nedeniyle kimi zaman da bulantı olmadan kusma görülebiliyor. Yiyecek kokuları, evin kokusu, hastane kokusu da kusmalara neden olabiliyor. Şiddetli ve sürekli kusmalar olduğunda, bir şeyler yemek için kişilerin kendisini zorlaması önerilmiyor. Az az ve sık beslenmek, yağlı ve kavrulmuş gıdalardan kaçınmak, fazla baharatlı gıdalar tüketmemek, daha kuru ve kokusuz gıdaları tercih etmek öneriliyor. Kraker, leblebi, peynirli makarna, pirinç pilavı, patatesin beslenme planınıza eklenmesi de seçeneklerden bir diğeri... Yemeklerle birlikte fazla sıvı tüketmemek de daha rahat besin tüketimine yardımcı oluyor. İçeceklerin oda sıcaklığında ve yavaş tüketilmesine özen gösterilmesi gerekiyor.

İshal/kabızlık

İshal sırasında besinler, içerisindeki vitaminler, mineraller ve su ile birlikte kanda emilemeden çabucak bağırsaklardan geçerek dışarı atıldığından, vücutta vitamin ve mineral yetersizliğine ve su kaybına neden oluyor. Bunu önlemek için çok miktarda su ve sıvı tüketmemeye, koyu çay-kahve içmemeye dikkat edilmesi gerekiyor. Çünkü fazla çay ve kahve tüketimi diüretik etkiye neden olarak vücudun su ihtiyacını daha da artırabiliyor. Taze sıkılmış elma, şeftali ve havuç suyu ishal durumlarında iyi bir sıvı tercihi olabilir. Haşlanmış patates, tavuk göğsü, pirinç lapası, yoğurt, ayran, hafif tuzlu krakerler ve az yağlı peynirler de ishale iyi gelen besinler arasında. Özellikle sıvı alımının artması, protein ve kalsiyum ihtiyacının karşılanması için hafif naneli yayla çorbası, tarhana çorbası tüketilmesi öneriliyor. Bu süreçte artan vitamin ve mineral ihtiyacını da karşılamak için muz, elma, şeftali gibi taze meyvelerin de diyet listesinde olmasına özen gösterilmesi önem taşıyor. Genellikle tedavi için kullanılan bazı kanser ilaçları kabızlık yaptığından, sulu ve lifli gıdalar tüketilmesi yarar sağlayabiliyor.

Ağız ve boğaz yaraları

Özellikle baş ve boyun kanserlerinin tedavilerinde uygulanan radyoterapi ve kemoterapi tedavileri kişilerin ağız ve boğazında yaralara yol açabiliyor. Bu yaralar da besin tüketiminde zorlanmaya ve bağışıklık sisteminin düşmesine neden oluyor. Yiyecekleri yutmada güçlük çekiliyorsa yumuşak kıvamlı, püre şeklinde ve sıvı içeriği yüksek gıdaların tercih edilmesi öneriliyor. Bu süreçte ağız bakımına önem verilmesi, bol sıvı tüketiminin sağlanması ve protein alımına özen gösterilmesi gerekiyor.

Özellikle hafif sütlü tatlılar, dondurma, yumuşak kıvamda hazırlanmış yumurta, peynirler, puding, yoğurt ve yoğurtlu çorbalar, içine et katılmış çorbalar gibi sıvı ve yumuşak kıvamlı besinler iyileşme sürecini hızlandırıyor. Yine bu süreçte portakal, limon, mandalina gibi ekşi gıdalardan, sert ve tahrişi arttıracak katı besinlerden kaçınmak gerekiyor. Sıvı gıdaların tüketimi daha kolay olabileceği için ceviz, badem, fındık gibi iyileşme sürecine destek veren yağlı tohumlar ezilerek tüketilecek olan sıvı gıdalara eklenebilir. Çok sıcak veya çok soğuk gıda tüketiminden de uzak durmak önem taşıyor. Günlük enerji ihtiyacı ve hastalık ile ilgili beslenme planlamalarının yapılması için mutlaka bir beslenme ve diyet uzmanı ile görüşülmesi öneriliyor.