Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?

Protrombin zamanı (PT), kanın pıhtılaşma sürecini değerlendiren bir testtir. Karaciğer tarafından üretilen protrombin proteininin aktive olup pıhtı oluşturması için geçen süreyi ölçer. PT testi, genellikle kanama bozukluklarını, karaciğer hastalıklarını veya pıhtılaşmayı etkileyen ilaçların takibini değerlendirmek için kullanılır. PT süresinin uzun olması, kanın normalden daha yavaş pıhtılaştığını gösterir ve K vitamini eksikliği, karaciğer hastalıkları veya kan sulandırıcı ilaçların etkisi gibi durumlarla ilişkilidir.

İçindekiler

Protrombin Zamanı (PT) Nedir?

Protrombin zamanı (PT) , kanın pıhtılaşma süresini ölçen bir testtir ve pıhtılaşmada rol oynayan, karaciğer tarafından üretilen belirli faktörlerin işlevini değerlendirir. PT testleri, pıhtılaşma mekanizmasının ekstrinsik ve ortak yolunu inceleyerek fibrinojen (Faktör I), protrombin (Faktör II), Faktör V, VII ve X gibi proteinleri analiz eder. PT sonuçları genellikle saniye cinsinden raporlanır, ancak laboratuvarlar arası farklılıkları gidermek için Uluslararası Normalleştirilmiş Oran (INR) kullanılır.

Kanın pıhtılaşma süresi, vücutta bir kanamanın durdurulması için kanın pıhtı oluşturma sürecinin ne kadar sürdüğünü ifade eder. Bu süreç, çeşitli pıhtılaşma faktörlerinin ardışık aktivasyonu ile gerçekleşir ve kanamaların kontrol altına alınmasında kritik rol oynar. Protrombin zamanı (PT) testi, bu süreci değerlendirerek kanın pıhtılaşmasının ne kadar sürdüğünü ölçer ve özellikle karaciğer tarafından üretilen Faktör I (fibrinojen), Faktör II (protrombin), Faktör V, VII ve X'in etkinliğini test eder. PT testinin sonuçları, kan sulandırıcı ilaçların takibi, karaciğer fonksiyonlarının değerlendirilmesi ve kanama bozukluklarının tanısı için önemli bilgiler sağlar.

Protrombin Zamanı (PT) Neden Ölçülür?

PT/INR testi, kan sulandırıcı ilaçların etkinliğini izlemek, kanama bozukluklarını veya beklenmedik kan pıhtılarını değerlendirmek, karaciğer fonksiyonlarını incelemek ve K vitamini seviyelerini belirlemek amacıyla yapılır. Antikoagülan kullanan hastalarda INR’nin uygun aralıkta olması hayati önem taşırken, anormal PT/INR değerleri kanama bozuklukları, karaciğer hastalıkları veya K vitamini eksikliği gibi durumları işaret edebilir.

Protrombin Zamanı (PT) testinin yapılma nedenleri şunlardır:

  • Kanın normal şekilde pıhtılaşıp pıhtılaşmadığını değerlendirmek.
  • Kanama veya aşırı pıhtılaşma bozukluklarını teşhis etmek.
  • Karaciğer hastalıklarını tespit etmek ve takip etmek.
  • Kan sulandırıcı (antikoagülan) ilaçların etkisini izlemek.
  • K vitamini eksikliğini değerlendirmek.
  • Ameliyat veya invaziv bir prosedür öncesinde kan pıhtılaşma durumunu kontrol etmek.
  • Yaygın damar içi pıhtılaşma (DIC) gibi ciddi pıhtılaşma bozukluklarını teşhis etmek.
  • Pıhtılaşma faktörleriyle ilgili genetik veya edinsel hastalıkları belirlemek.

Protrombin Zamanı (PT) Nasıl Ölçülür?

Protrombin Zamanı (PT) testi, kanın pıhtılaşma süresini ölçmek için yapılan bir laboratuvar testidir ve genellikle bir sağlık uzmanı tarafından alınan kan örneği ile gerçekleştirilir. Öncelikle, hastanın kolundaki bir damardan steril bir iğne yardımıyla bir miktar kan alınır ve özel bir tüpe konur. Laboratuvarda, kan örneğine pıhtılaşma sürecini başlatan bir madde (genellikle tromboplastin ve kalsiyum) eklenerek, kanın pıhtılaşma süresi saniye cinsinden ölçülür.

Elde edilen değerler, bireyler ve laboratuvarlar arasında farklılık gösterebileceğinden, sonuçlar genellikle Uluslararası Normalleştirilmiş Oran (INR) ile standart hale getirilerek değerlendirilir. Bu test, kanama bozuklukları, karaciğer hastalıkları ve kan sulandırıcı ilaç tedavisinin takibi için yaygın olarak kullanılır.

Protrombin Zamanı (PT) Yüksekliği Nedir?

Protrombin zamanı yüksekliği, kandaki PT değerlerinin normal referans aralıklarının üzerine çıkması durumudur. Yetişkinlerde 14 saniyeyi, yenidoğanlarda ise 16 saniyeyi aşan PT değerleri, kanın pıhtılaşmasının normalden daha uzun sürdüğünü gösterir. Bu durum, karaciğer hastalıkları, K vitamini eksikliği, pıhtılaşma faktörlerindeki yetersizlikler veya kan sulandırıcı ilaçların etkisi gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. PT yüksekliği, aşırı kanama riski oluşturabileceğinden, doktorlar INR değeri ile birlikte değerlendirerek uygun bir tedavi planı oluşturur. Özellikle warfarin gibi antikoagülan kullanan hastalarda PT ve INR seviyelerinin düzenli takibi, tedavinin güvenli ve etkili bir şekilde yönetilmesi için önemlidir.

Protrombin Zamanı (PT) Yüksekliği Neden Olur?

Protrombin zamanı (PT) yüksekliği, kanın normalden daha geç pıhtılaşmasına neden olan çeşitli sağlık sorunlarından kaynaklanabilir. Karaciğer hastalıkları, çünkü karaciğer pıhtılaşma faktörlerini üretir; K vitamini eksikliği, çünkü bu vitamin pıhtılaşma için gereklidir; ve kan sulandırıcı ilaçlar (örneğin warfarin), PT seviyesini artırabilir. Ayrıca, pıhtılaşma faktörlerindeki genetik eksiklikler, yaygın damar içi pıhtılaşma (DIC) gibi kanama bozuklukları ve bazı kronik hastalıklar da PT yüksekliğine yol açabilir. Bu nedenle, PT yüksekliği tespit edildiğinde altta yatan nedenin belirlenmesi ve uygun tedavi planının oluşturulması önemlidir.

Protrombin Zamanı (PT) yüksekliğinin başlıca nedenleri şunlardır:

  • Karaciğer hastalıkları (siroz, hepatit gibi karaciğer fonksiyonlarını bozan hastalıklar).
  • K vitamini eksikliği (pıhtılaşma faktörlerinin üretimi için gerekli bir vitamindir).
  • Kan sulandırıcı (antikoagülan) ilaçların kullanımı (özellikle varfarin gibi K vitamini antagonistleri).
  • Pıhtılaşma faktörleri eksiklikleri (hemofili veya diğer genetik bozukluklar).
  • Yaygın damar içi pıhtılaşma (DIC) sendromu (kontrolsüz pıhtılaşma ve ardından kanama bozukluğu ile karakterizedir).
  • Bağırsak emilim bozuklukları (K vitamini emilimini azaltan çölyak hastalığı veya Crohn hastalığı gibi durumlar).
  • Bazı kanser türleri (karaciğer, lösemi veya diğer hematolojik maligniteler).
  • Şiddetli enfeksiyonlar veya sepsis (bağışıklık sistemi ve kan pıhtılaşma mekanizmalarını etkileyebilir).
  • Plazma değiştirme tedavileri veya kan transfüzyonu sonrası dengesizlikler (pıhtılaşma faktörlerinin seyrelmesi).

Karaciğer Hastalıkları

Karaciğer, pıhtılaşma faktörlerini üreten temel organdır. Karaciğer hastalıkları (siroz, hepatit veya karaciğer yetmezliği gibi) pıhtılaşma faktörlerinin yeterince üretilememesine neden olarak PT süresinin uzamasına yol açar. Bu durumda kanın pıhtılaşması gecikir ve kanama riski artar.

K Vitamini Eksikliği

K vitamini, kanın pıhtılaşmasını sağlayan Faktör II (protrombin), VII, IX ve X’un sentezlenmesi için gereklidir. Beslenme yetersizliği, bağırsak emilim bozuklukları veya uzun süreli antibiyotik kullanımı nedeniyle K vitamini eksikliği gelişebilir ve bu da PT yüksekliğine neden olabilir.

Kan Sulandırıcı İlaçlar (Antikoagülanlar)

Warfarin gibi antikoagülan ilaçlar, pıhtılaşma sürecini yavaşlatarak PT seviyesini yükseltir. Bu ilaçlar genellikle kan pıhtılaşmasını önlemek için reçete edilir, ancak aşırı dozda veya düzensiz kullanımda kanama riskini artırabilir. Bu nedenle INR seviyeleri doktor kontrolünde düzenli olarak takip edilmelidir.

Pıhtılaşma Faktörleri Eksiklikleri

Genetik veya edinsel nedenlerle pıhtılaşma faktörlerinde eksiklik olması, kanın pıhtılaşmasını geciktirebilir. Örneğin, hemofili veya nadir görülen Faktör VII eksikliği, PT değerlerinde yükselmeye neden olabilir. Bu tür hastalıklar genellikle kanama eğilimi ile kendini gösterir ve özel tedavi gerektirir.

Yaygın Damar İçi Pıhtılaşma (DIC)

DIC, vücutta anormal şekilde aşırı pıhtılaşma ve ardından pıhtılaşma faktörlerinin tükenmesi sonucu kanama eğiliminin arttığı ciddi bir durumdur. Enfeksiyonlar, travmalar, kanser veya ciddi inflamatuvar hastalıklar DIC’ye yol açabilir ve PT süresinin uzamasına neden olabilir.

Kronik Hastalıklar ve Diğer Nedenler

Bazı otoimmün hastalıklar, böbrek yetmezliği ve lösemi gibi kan hastalıkları da pıhtılaşma mekanizmasını etkileyerek PT yüksekliğine neden olabilir. Ayrıca, geniş çaplı kan transfüzyonları veya ciddi beslenme bozuklukları da PT süresini uzatabilir.

Protrombin Zamanı (PT) Yüksekliği Belirtileri

Protrombin zamanı (PT) yüksekliği, kanın geç pıhtılaşmasına neden olduğu için genellikle kolay morarma, burun kanamaları, diş eti kanamaları ve uzun süren adet kanamaları gibi belirtilerle kendini gösterir. Ayrıca, küçük kesiklerde bile kanamanın uzun sürmesi veya kendiliğinden oluşan deri altı kanamalar da yaygın belirtilerdendir. Ciddi vakalarda mide-bağırsak kanamaları, idrarda veya dışkıda kan görülmesi ve beyin kanaması gibi hayati risk taşıyan durumlar ortaya çıkabilir. Belirtilerin şiddeti PT seviyesinin ne kadar yüksek olduğuna ve altta yatan nedene bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Protrombin zamanı (PT) yüksekliğinin belirtileri şunlardır:

  • Kolay morarma (küçük darbelerde bile ciltte morluk oluşması).
  • Diş eti kanamaları (fırçalama veya diş ipi kullanımı sırasında sık kanama).
  • Burun kanamaları (sık ve uzun süren burun kanamaları).
  • Uzun süren kanamalar (küçük kesikler veya cerrahi işlemler sonrası kanamanın durmaması).
  • Adet kanamalarının aşırı veya uzun sürmesi (menoraji).
  • İdrarda veya dışkıda kan görülmesi (hematüri veya melena).
  • Eklem içi kanamalar (hemofili gibi durumlarda eklemde şişlik, ağrı ve hareket kısıtlılığı).
  • Bağırsak veya mide kanamaları (siyah veya katran renginde dışkı, kahve telvesi gibi kusma).
  • Cilt altında küçük kanamalar (peteşi veya purpura) (kırmızı veya mor noktalar halinde kan birikimleri).
  • Ciddi vakalarda beyin kanaması belirtileri (şiddetli baş ağrısı, bilinç değişiklikleri, ani güçsüzlük veya konuşma bozukluğu).

PT Yüksekliği Nasıl Düşürülür?

PT yüksekliğini düşürmek için öncelikle altta yatan neden belirlenmeli ve buna yönelik tedavi uygulanmalıdır. K vitamini eksikliğinden kaynaklanan PT yüksekliği durumunda, K vitamini takviyesi veya K vitamini açısından zengin besinler (ıspanak, brokoli, lahana) tüketmek faydalı olabilir. Warfarin gibi kan sulandırıcı ilaçların etkisiyle PT yükselmişse, doktor kontrolünde ilaç dozu ayarlanabilir veya gerekirse K vitamini enjeksiyonu uygulanabilir. Karaciğer hastalıklarından kaynaklanan PT yüksekliğinde ise, karaciğer fonksiyonlarını destekleyen tedaviler ve altta yatan hastalığın yönetimi gereklidir.

Protrombin Zamanı (PT) Düşüklüğü Nedir?

Protrombin zamanı (PT) düşüklüğü, kandaki PT değerinin yetişkinlerde 9.3 saniyenin, yenidoğanlarda ise bu seviyenin altına inmesi durumudur ve kanın normalden daha hızlı pıhtılaştığını gösterir. Bu durum, vücutta aşırı pıhtı oluşumu (tromboz) riskini artırabilir ve kalp krizi, inme veya derin ven trombozu gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. PT düşüklüğü, genetik pıhtılaşma bozuklukları, K vitamini fazlalığı veya bazı ilaçların etkisi gibi nedenlerden kaynaklanabilir.

Protrombin Zamanı (PT) Düşüklüğü Neden Olur?

Bu durum, bazı pıhtılaşma bozuklukları, doğuştan gelen hiperkoagülabilite (aşırı pıhtılaşma) durumları veya yüksek düzeyde K vitamini alımı gibi nedenlerden kaynaklanabilir. PT değerinin düşük olması, tromboz adı verilen ve damar içinde istenmeyen pıhtı oluşumuna yol açarak kalp krizi, inme veya derin ven trombozu gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Doktorlar, PT düşüklüğünü INR değeriyle birlikte değerlendirerek, gerekirse kan sulandırıcı ilaç tedavisi gibi önlemler alabilirler. Özellikle genetik faktörler veya ilaç kullanımı nedeniyle PT değeri düşük olan bireylerin düzenli takip edilmesi önerilir.

Protrombin Zamanı (PT) Düşüklüğü Belirtileri

Protrombin zamanı (PT) düşüklüğü, kanın normalden daha hızlı pıhtılaşmasına yol açtığı için damar içinde istenmeyen pıhtı oluşumu (tromboz) ile ilişkilidir. Bu durumun belirtileri genellikle kan dolaşımını etkileyen pıhtılarla ortaya çıkar ve bacaklarda ağrı, şişlik, kızarıklık (derin ven trombozu), ani göğüs ağrısı ve nefes darlığı (pulmoner emboli) gibi semptomlar görülebilir. Ayrıca, beyinde pıhtı oluşması halinde ani baş ağrısı, görme kaybı, konuşma güçlüğü veya vücudun bir tarafında güçsüzlük gibi inme belirtileri ortaya çıkabilir.

Protrombin Zamanı (PT) düşüklüğünün belirtileri şunlardır:

  • Damar içi pıhtı oluşumu (tromboz) (bacaklarda, kollarda veya diğer bölgelerde kan pıhtılarının oluşması).
  • Derin ven trombozu (DVT) (bacaklarda ağrı, şişlik, kızarıklık ve ısı artışı).
  • Akciğer embolisi belirtileri (ani nefes darlığı, göğüs ağrısı, hızlı nefes alma, öksürük ve kan tükürme).
  • İskemik inme riski (ani bilinç değişiklikleri, konuşma bozukluğu, yüz veya vücut yarısında uyuşma veya güçsüzlük).
  • Kalp krizi belirtileri (göğüs ağrısı, nefes darlığı, terleme, mide bulantısı ve çene veya kola yayılan ağrı).
  • Baş ağrısı ve baş dönmesi (beyin damarlarında pıhtı oluşmasına bağlı belirtiler).
  • El ve ayaklarda soğukluk veya morarma (kan akışının engellenmesine bağlı dolaşım bozuklukları).

PT Düşüklüğü Nasıl Yükseltilir?

PT düşüklüğünü yükseltmek için öncelikle altta yatan neden belirlenmeli ve uygun tedavi uygulanmalıdır. Eğer PT düşüklüğü K vitamini fazlalığından kaynaklanıyorsa, K vitamini açısından zengin gıdaların (ıspanak, brokoli, lahana) tüketimi kontrol altına alınmalıdır. Pıhtılaşma eğilimi yüksek olan bireylerde, doktor önerisiyle kan sulandırıcı ilaçlar (örneğin warfarin veya heparin) kullanılabilir. Ayrıca, düzenli tıbbi kontrollerle PT ve INR değerlerinin izlenmesi, ani değişimlerin önlenmesine yardımcı olur. Tedavi sürecinde doktorun önerilerine uymak, olası pıhtılaşma risklerini en aza indirmek için önemlidir.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

PT ve INR Arasındaki Fark Nedir?

PT, kanın pıhtılaşma süresini saniye cinsinden ölçerken, INR (Uluslararası Normalleştirilmiş Oran), laboratuvarlar arasındaki farklılıkları standart hale getiren bir değerdir. INR, özellikle kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalarda PT sonuçlarını daha güvenilir hale getirmek için kullanılır.

PT Sonuçları Ne Zaman Çıkar?

PT testi sonuçları genellikle birkaç saat içinde veya aynı gün içinde çıkabilir. Ancak, testin yapıldığı laboratuvara ve aciliyet durumuna bağlı olarak sonuç süresi değişebilir.

PT Yüksekliği ve Düşüklüğü Hayati Risk Taşır mı?

Evet, PT yüksekliği aşırı kanama riskine, PT düşüklüğü ise damar içinde istenmeyen pıhtı oluşumuna neden olarak inme veya kalp krizi gibi hayati riskler taşıyabilir. Bu nedenle, anormal PT değerleri doktor tarafından değerlendirilmelidir.

PT Değerleri Nasıl Dengelenir?

PT değerlerini dengelemek için altta yatan nedene yönelik tedavi uygulanır. K vitamini eksikliğinde takviye yapılabilir, kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalarda doz ayarlaması gerekebilir. Düzenli takip ve sağlıklı beslenme, PT seviyelerinin kontrol altında tutulmasına yardımcı olur.

PT Testi Aç Karnına mı Yapılmalıdır?

Genellikle PT testi için açlık gerekmez, ancak bazı laboratuvarlar daha doğru sonuçlar için aç karnına yaptırılmasını önerebilir. Doktorun veya laboratuvarın önerilerine göre hareket edilmelidir.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 3 Şubat 2025 Pazartesi Yayımlanma Tarihi: 3 Şubat 2025 Pazartesi
Bu içeriği ortalama 9 dakikada okuyabilirsiniz.

Tıbbi Birimler

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Devamı
Devamı
Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler