Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Diyaliz, böbreklerin işlevsiz olduğu durumlarda vücuttaki zararlı atıkları ve fazla sıvıyı temizleyen bir tedavi yöntemidir. Böbrekler, kanı temizleyerek vücudu dengeleyen önemli organlardır, ancak bazı durumlarda yeterince çalışamazlar. Böbrek yetmezliği, böbrek hastalıkları veya genetik faktörlere bağlı olarak böbrek işlevlerinde azalma meydana geldiğinde diyaliz gereklidir. Bu durumda, diyaliz, vücuttaki toksinleri ve fazla sıvıyı temizleyerek kanın sağlıklı bir dengeye kavuşmasını sağlar. Hemodiyaliz ve periton diyalizi gibi yöntemlerle gerçekleştirilen diyaliz, hastanın yaşam kalitesini artırır ve yaşamsal fonksiyonları destekleyerek sağlıklı bir dengenin korunmasına yardımcı olur. Tedavi, hastaların yaşam sürelerini uzatmak ve sağlıklarını sürdürmek amacıyla önemlidir, ancak uzun vadeli bir tedavi olduğundan düzenli takip ve uyum gerektirir.
İçindekiler

Diyaliz Nedir?

Diyaliz, vücuttaki zararlı maddelerin ve fazla suyun, genellikle böbrek yetmezliği gibi durumlarda, dışarı atılması amacıyla kullanılan bir tıbbi tedavi yöntemidir. Temel olarak, diyaliz işlemi, normalde sağlıklı böbreklerin gerçekleştirdiği atık ürünleri ve suyu vücuttan uzaklaştırma görevini yerine getirir. Bu tedavi, genellikle böbrek fonksiyonlarının yetersiz olduğu durumlarda, böbrek yetmezliği veya böbrek hastalıklarının ilerlemesi durumunda kullanılır.

Diyaliz Çeşitleri Nelerdir?

Diyaliz, böbrek yetmezliği olan hastalar için yaşamsal bir tedavi seçeneği olabilir. Böbreklerin doğal olarak yapması gereken filtrasyon işlevini yerine getirme yeteneği kaybolduğunda, vücuttaki atık maddeler ve su birikmeye başlar, bu da potansiyel olarak yaşamı tehdit eden komplikasyonlara yol açabilir. Diyaliz, bu zararlı maddeleri ve fazla suyu düzenli olarak temizleyerek hastanın sağlığını sürdürmesine yardımcı olur. Diyaliz, genellikle iki ana türde uygulanır bunlar hemodiyaliz ve periton diyalizdir

Hemodiyaliz Nedir?

Hastanın kanının bir dolaşım sistemine çekilip, vücuttaki zararlı maddelerin bir diyaliz makinesi aracılığıyla temizlenmesini içerir. Bu süreç, genellikle hastanenin diyaliz ünitesinde gerçekleştirilir ve birkaç saat sürebilir. 

Periton Diyaliz Nedir?

Karın zarındaki periton boşluğuna özel bir solüsyonun enjekte edilmesini ve bu solüsyonun zararlı maddeleri emmesini sağlayarak temizlenmesini içerir. Bu yöntem daha çok genellikle evde, hasta tarafından gerçekleştirilebilir.

Ancak, diyaliz tedavisi de bazı riskleri içerir. Özellikle, enfeksiyon, kan pıhtılaşması, elektrolit dengesizlikleri gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Ayrıca, uzun vadeli diyaliz tedavisi alan hastalarda beslenme sorunları ve kemik sağlığı sorunları gibi durumlar da görülebilir.

Diyaliz, böbrek yetmezliği tedavisi için bir geçici çözüm olarak düşünülebilir ve böbrek nakli gibi daha kalıcı çözümler araştırılabilir. Ancak, diyaliz, birçok hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir ve hayati fonksiyonları sürdürmelerine yardımcı olabilir.

Sonuç olarak; diyaliz, böbrek yetmezliği gibi durumlarla başa çıkmak için etkili bir tıbbi tedavi seçeneğidir. Ancak, her hasta için uygun olan tedavi yöntemi hastanın özel durumuna bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, diyaliz tedavisi öncesinde doktorun önerileri ve hastanın durumu dikkate alınmalıdır.

Böbrek Nakli ve Diyaliz

Böbrek nakli ve diyaliz, böbrek yetmezliği yaşayan bireyler için hayat kurtarıcı tedavi seçenekleridir. Bu iki yöntem, böbrek fonksiyonlarını yerine getiremeyen hastalara yaşam kalitesi ve süresini artırmak amacıyla uygulanır. İki yöntem arasındaki ilişki, böbrek yetmezliği tedavisindeki alternatiflerin incelenmesiyle ortaya çıkar.

Diyaliz, böbreklerin görevini yerine getiremediği durumlarda, kanın temizlenmesini ve vücuttaki zararlı atıkların uzaklaştırılmasını sağlayan bir tedavi yöntemidir. Ancak, diyaliz yaşam boyu sürdürülebilen bir tedavi olmakla birlikte bazı sınırlamalara sahiptir. Diyaliz tedavisi, sıklıkla hastalar için zahmetli ve zaman alıcı olabilir, ayrıca yaşam kalitesini sınırlayabilir.

Böbrek nakli ise, donörden alınan sağlıklı bir böbreğin alıcıya nakledilmesini içeren cerrahi bir prosedürdür. Nakil, genellikle daha etkili bir böbrek fonksiyonu sağlar, kişinin yaşam kalitesini artırır ve hastaların daha aktif bir yaşam sürmesine olanak tanır. 

Ancak, böbrek nakli için uygun donör bulma süreci karmaşıktır ve uzun zaman alabilir. Ayrıca, nakil sonrasında bağışıklık sistemini baskılayan ilaçların kullanılması gerektiği için enfeksiyon riski artabilir. Bu nedenle, her iki tedavi seçeneği de bireyin durumuna, sağlık geçmişine ve diğer faktörlere bağlı olarak değerlendirilmelidir. Sonuç olarak, böbrek nakli ve diyaliz, böbrek yetmezliği tedavisindeki ana seçeneklerdir. 

Diyaliz Süreci

Diyaliz sürecinde hastalar genellikle düzenli olarak tedavi merkezlerine gitmek zorundadır. Hemodiyaliz seansları genellikle haftada üç kez, her seans birkaç saat sürer. Periton diyalizi ise hastanın kendisi evinde gerçekleştirilebilir ve daha esnek bir tedavi seçeneği sunar.

Diyaliz sırasında, hastalar genellikle bir diyaliz makinesine bağlanırken rahat bir pozisyonda oturur ve süreç boyunca kan basıncı ve diğer vital belirtiler düzenli olarak kontrol edilir. Diyaliz, böbrek yetmezliği tedavisi için önemli bir yöntem olmakla birlikte, uzun vadede böbrek nakli gibi diğer seçenekler de değerlendirilebilir.

Kimlere Diyaliz Tedavisi Uygulanır?

Böbrek yetmezliği, böbreklerin vücuttaki atık maddeleri ve sıvıyı düzenleme kapasitesinin azalması durumunu ifade eder. Bu durum, genellikle kronik böbrek hastalığı, diyabet, yüksek tansiyon, genetik faktörler veya diğer böbrek sorunları nedeniyle ortaya çıkabilir. Diyaliz, böbrek fonksiyonlarını yerine getiremeyen hastalarda vücuttaki toksinleri ve fazla sıvıyı temizlemek, elektrolit dengesini korumak ve kan basıncını kontrol etmek amacıyla kullanılır.

Diyaliz tedavisi genellikle hemodiyaliz ve periton diyalizi olmak üzere iki ana türde uygulanır. Hemodiyalizde, hastanın kanı bir makine aracılığıyla temizlenirken, periton diyalizinde karın boşluğuna enjekte edilen özel bir çözeltiyle temizlik sağlanır. Bu tedavi yöntemi, böbrek nakli gibi daha kalıcı çözümlerin mümkün olmadığı durumlarda hastaların yaşam kalitesini artırmak ve sağlık durumlarını kontrol altında tutmak amacıyla kullanılır. Diyaliz, böbrek yetmezliği teşhisi konulan hastalara uzun vadeli bir yaşam destek sistemi sunar.

Diyaliz Nasıl Yapılır?

Diyaliz sırasında, hastalar genellikle oturur veya yatar ve işlem genellikle rahat bir şekilde geçirilir. Hemodiyaliz genellikle haftada üç kez, her seans 3-4 saat sürebilir. Periton diyalizi ise genellikle daha sık, ancak daha kısa süreli uygulamaları içerir.

Periton diyalizi, gün içinde birkaç kez veya gece boyunca otomatik bir cihazla sürekli olarak yapılabilir. Her bir periton diyalizi değişimi genellikle 30 dakika ila 1 saat arasında sürer. Hekim, hastanın durumunu değerlendirerek en uygun diyaliz süresini belirler ve tedavi planını özelleştirir. Bu süreçler, hastaların yaşam kalitesini artırmak ve vücutlarında biriken zararlı maddeleri temizlemek adına hayati önem taşır. 

Diyaliz Ne Kadar Sürer?

Diyaliz süresi, böbrek yetmezliği olan bireyler için yaşamsal bir tedavi yöntemi olup, kullanılan diyaliz tipine bağlı olarak değişiklik gösterir. Hemodiyaliz, genellikle haftada üç kez gerçekleşen bir tedavi olarak uygulanır ve her bir seansı 3 ila 5 saat arasında sürebilir. 

Diyaliz Tedavisi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Diyaliz tedavisi, böbrek yetmezliği olan hastalar için yaşamsal bir destek sağlar. Diyaliz sonrası hastaların dikkat etmesi gereken bazı önemli kurallar vardır, bu kurallar hastaların sağlığını ve tedavinin etkinliğini sürdürebilmesi için kritiktir.

Diyaliz tedavisi sonrası dikkat edilmesi gerekenlerin başında, sıvı alımının kontrolü gelir. Diyaliz, vücuttan su ve atık maddelerin temizlenmesine yardımcı olur, ancak bu süreçte aşırı sıvı kaybı da yaşanabilir. Bu nedenle, hastalar diyaliz sonrası sıvı alımını sınırlamalı ve doktorları tarafından önerilen miktarlara riayet etmelidir.

Diyaliz hastaları için diyet büyük önem taşır. Diyaliz hastalarının tuz, potasyum, fosfor ve protein gibi besin öğelerine dikkat etmeleri gerekir. Kontrollü bir diyet, vücuttaki elektrolit dengesini korumaya yardımcı olur ve böbrek fonksiyonlarını destekler.

Hasta, diyaliz sonrası genel sağlık durumunu dikkatlice gözlemlemelidir. Ani kilo değişiklikleri, ödem, yorgunluk gibi belirtiler doktora hemen bildirilmelidir. Bu belirtiler, tedavinin etkinliği veya potansiyel komplikasyonlar hakkında bilgi verebilir.

Diyaliz sonrası cilt bakımı da önemlidir. Diyaliz sırasında kullanılan iğneler veya kateterler nedeniyle ciltte tahrişler olabilir. Bu nedenle, cilt temizliğine ve hijyenine özen gösterilmelidir.

Hastalar düzenli olarak ilaçlarını kullanmalı ve doktorları tarafından önerilen periyodik kontrolleri aksatmamalıdır. Bu kontroller, tedavinin başarısını değerlendirmek ve herhangi bir olası sorunu önceden tespit etmek adına önemlidir.

Sonuç olarak, diyaliz tedavisi sonrası hastaların dikkat etmesi gereken kurallar, sıvı alımının kontrolü, uygun diyet, genel sağlık durumunun izlenmesi, cilt bakımı, ilaçların düzenli kullanımı ve düzenli doktor kontrollerini içerir. Bu kurallara uyan hastalar, diyaliz sonrası yaşamlarını daha sağlıklı bir şekilde sürdürebilirler.

Böbrek Hastaları Kaç Yıl Diyalize Girebilir?

Bir hastanın diyalize kaç yıl boyunca girebileceği, bir dizi değişken faktöre bağlı olarak önemli ölçüde değişir. İlk olarak, hastanın böbrek yetmezliği türü büyük bir etken taşır. Kronik böbrek hastalığı olanlar genellikle uzun süreli diyalize ihtiyaç duyarlar. Yaş, genel sağlık durumu, altta yatan diğer sağlık sorunları, tedaviye verilen yanıt ve kullanılan diyaliz yöntemleri de hesaba katılmalıdır.

Bazı hastalar, yıllarca düzenli diyaliz seanslarına ihtiyaç duyabilir, ancak bu süreçte yaşanabilecek komplikasyonlar ve sağlık durumundaki değişiklikler, bu süreyi etkileyebilir. Buna ek olarak, bazı hastalar böbrek nakli gibi alternatif tedavilere aday olabilir.

Hekimler, her hasta için özelleştirilmiş bir tedavi planı oluşturarak, bireyin yaşam kalitesini optimize etmeyi ve en etkili tedavi seçeneklerini belirlemeyi amaçlar. Bu nedenle, bir kişinin diyalize gireceği süre, kişisel sağlık öyküsü ve özelliklerine göre büyük ölçüde değişir.

Diyaliz Hastası Diyalize Girmezse Ne Olur?

Diyaliz hastalarının düzenli olarak diyalize girmesi, vücutlarında biriken zararlı atık maddelerin ve fazla sıvının temizlenmesi için kritik önem taşır. Diyaliz tedavisi, böbrek yetmezliği veya diğer böbrek sorunları nedeniyle vücudun normal atık ürünlerini ve sıvı dengesini düzenleyememesi durumunda kullanılır. Bu nedenle, diyalize düzenli olarak gitmeyen bir diyaliz hastası, bir dizi ciddi sağlık sorunuyla karşılaşabilir.

Diyaliz tedavisi, böbrek yetmezliği olan hastalarda böbrek fonksiyonlarını destekleme amacını taşır. Böbrekler, vücuttaki zararlı atıkları ve fazla sıvıyı idrar yoluyla uzaklaştırarak kanın temizlenmesini sağlar. Ancak, böbreklerin bu temizleme görevini yerine getiremediği durumlarda diyaliz, bir alternatif tedavi seçeneği olarak devreye girer. Diyaliz, bu atıkları ve sıvıyı mekanik bir süreçle temizleyerek vücudu destekler.

Diyalize düzenli olarak gitmeyen bir hastanın karşılaşabileceği başlıca sorunlardan biri, vücutta biriken atık maddelerin seviyelerinin tehlikeli seviyelere ulaşmasıdır. Bu atık maddelerin birikimi vücutta;

  • Halsizlik,  
  • Bulantı,  
  • Kusma,  
  • Ödem (şişme)
  • Solunum güçlüğü
  • Yüksek tansiyon
  • Baş ağrısı gibi belirtilere yol açabilir.

Ayrıca, yüksek potasyum seviyeleri kalp ritim bozukluklarına ve diğer ciddi kardiyovasküler sorunlara neden olabilir. Diyalize gitmeme durumu, kanın asidik hale gelmesine ve elektrolit dengesizliklerine de yol açabilir, bu da vücutta ciddi hasarlara neden olabilir.

Buna ek olarak, diyalize düzenli olarak gitmeyen bir hastanın vücudu zamanla aşırı miktarda sıvı birikebilir. Bu durum, ödem (şişme) olarak adlandırılır ve özellikle ayaklarda, bacaklarda ve karında görülebilir. Ayrıca, vücuttaki fazla sıvının akciğerlere sızması, solunum problemlerine ve akciğer enfeksiyonlarına neden olabilir.

Diyalize gitmeme durumu aynı zamanda anemi (kansızlık) riskini artırabilir. Böbrek yetmezliği, vücuttaki kırmızı kan hücrelerinin üretimini etkileyebilir ve düzenli diyaliz bu durumu düzeltmeye yardımcı olabilir. Ancak, diyalize düzenli olarak gidilmemesi halinde anemi gelişebilir, bu da halsizlik, solukluk ve düşük enerji seviyeleri gibi semptomlara yol açabilir.

Sonuç olarak, diyalize düzenli olarak gitmeme durumu, bir dizi ciddi sağlık sorununa yol açabilir ve hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir. Bu nedenle, diyaliz hastalarının doktorları tarafından önerilen takvim doğrultusunda diyalize gitmeleri önemlidir, aksi takdirde sağlık sorunları ortaya çıkabilir ve hayati fonksiyonlar tehlikeye girebilir.

Diyalizle İlgili Merak Edilenler

Diyaliz Nedir?

Diyaliz, böbreklerin yeterli çalışamadığı durumlarda vücuttaki zararlı atıkların ve fazla sıvının temizlenmesini sağlayan bir tedavi yöntemidir.

Diyaliz Türleri Nelerdir?

Hemodiyaliz ve periton diyaliz olmak üzere iki temel türü vardır. Hemodiyalizde kan dolaşımından, periton diyalizde ise karın içindeki zar aracılığıyla temizleme yapılır.

Diyaliz Kaç Saat Sürer?

Hemodiyaliz genellikle haftada üç kez, her seansı 3-5 saat arasında sürebilir. Periton diyaliz ise genellikle daha uzun süre, günde birkaç kez yapılır.

Diyaliz İşlemi Ağrılı mıdır?

Diyaliz işlemi genellikle ağrısızdır. Hemodiyalizde genellikle ince bir iğne kullanılır ve bu iğnenin batması dışında ağrı hissedilmez.

Diyalizde Enfeksiyon Riski Var mıdır?

Evet, her iki diyaliz türünde de enfeksiyon riski vardır. Bu nedenle hijyen kurallarına sıkı sıkıya uyulmalıdır.

Diyaliz Hastalarının Diyeti Nasıl Olmalıdır?

Diyaliz hastalarının diyeti, tuz, potasyum, fosfor ve sıvı alımını kontrol ederek böbrek fonksiyonlarını desteklemeyi amaçlar.

Diyaliz Tedavisi Kaç Yıl Sürebilir?

Diyaliz tedavisi süresi hastanın durumuna bağlıdır. Kimi hastalar yaşamları boyunca diyalize ihtiyaç duyabilirken, bazıları için tedavi süresi kısa olabilir.

Diyaliz ve Yaşam Kalitesi

Diyaliz tedavisi, böbrek yetmezliği olan hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir. Ancak bu süreç, hastanın yaşam tarzında bazı değişiklikleri de gerektirebilir.

Diyaliz Sonrası Takip

Diyaliz sonrası hastalar, düzenli doktor kontrollerine devam etmeli, ilaçlarını düzenli kullanmalı ve genel sağlık durumlarına dikkat etmelidir.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 6 Şubat 2024 Salı Yayımlanma Tarihi: 6 Şubat 2024 Salı

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler