Çölyak Hastalığı Nedir?
Çölyak; arpa, buğday, çavdar gibi glüten proteini içeren gıdalar nedeniyle ince bağırsaktaki hücrelerin zarar görmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Dünyada ortalama her 200 kişiden birinde görülür. Glüten içeren tahıllı gıdalar tüketildiğinde bağışıklık sistemi bu glüteni zararlı madde olarak algılar ve bağırsak hücrelerine saldırmaya başlar. Bunun sonucunda bağırsak, zamanla görevini yerine getiremez duruma gelir ve çölyak hastalığı ortaya çıkar.
Bağışıklık sistemimiz bakteri, virüs gibi zararlı maddelere karşı antikor üreterek vücudu korumaya çalışır. Ancak vücut bazen yararlı olabilecek maddelere karşı da antikor geliştirebilir. Çölyak hastalığında glüten adlı proteine karşı vücudun geliştirdiği antikor, ince bağırsaklarda hasara ve çölyak hastalığının gelişimine neden olur.
Çölyak hastalığında ince bağırsağın içindeki villus adı verilen, besin emiliminin sağlandığı parmaksı çıkıntılardan oluşan tabaka zarar görür. Bağırsak mukozasındaki bu değişiklikler besin maddelerinin sindirimini ve emilimini olumsuz etkiler. Özellikle demir ve folik asit gibi kan yapımının ana elemanlarının emilimi bozulur.
İleri yaşlarda hastalığın belirtileri daha geniş bir yelpazeye yayılır. Hastalığın tedavisi yoktur ve glüten içeren gıdalar kesildiğinde bağırsaktaki zarar önlenir ve şikayetler yok olur.
Çölyak Hastalığının Çeşitleri Nelerdir?
Genel olarak çölyak nedir, sorusuna yanıt versek de bu hastalığın farklı semptomlar gösteren çeşitleri bulunur. Çölyak belirtileri bazı hastalarda kendini çok ağır şekilde gösterirken bazı hastalarda semptomlar hafif seyreder. Çölyak hastalığının semptomların görülme şiddetine ve yaşa göre çeşitleri şunlardır:
Klasik Çölyak
Genelde 6 ila 24 aylık bebeklerin glüten içeren gıdalarla beslenmesi sonucu ortaya çıkar. Karında şişlik, ishal, kusma, adale zayıflığı, iştahsızlık, büyüme problemleri, dikkat bozukluğu gibi belirtiler görülür.
Atipik Çölyak
Bu tip çölyak 5-6 yaş üstü çocuklarda ve erişkinlerde görülür. Genelde semptomlar oldukça hafif seyreder. Boy kısalığı, demir eksikliği, diş minesi defektleri, karın ağrısı, kusma, karaciğer enzimlerinde yükselme ve kabızlık gibi birbirinden farklı çölyak hastalığı belirtileri gösterir. Tipik olmayan belirtiler nedeniyle huzursuz bağırsak sendromuyla karıştırılabilir. Bu sebeple tespiti oldukça zordur.
Açıklanamayan B12 vitamini ve folik asit eksikliği gibi belirtiler ve serum albümin düzeyinin düşmesi durumunda da atipik çölyak hastalığından şüphelenilmesi gerekir.
Sessiz Çölyak
Bu hastalık, bir tarama sırasında tesadüfen ortaya çıktığında ona sessiz çölyak adı verilir. Çünkü hastalarda herhangi bir semptom görülmez.
Potansiyel Çölyak
Çölyak teşhisi alan bireylerin aileleri, risk altında oldukları için "Potansiyel çölyak hastalığı nasıl anlaşılır?" sorusunun cevabını merak edebilir. Böyle durumlarda mutlaka onlara da tarama testleri yapılır. Testler sonuçlandığında herhangi bir şikâyeti bulunmayan bazı kişilerin değerleri pozitif çıksa da ince bağırsak biyopsileri normaldir veya çok küçük oranda değişim gözlenir. İleride glüten hassasiyeti çıkabileceği için hastaların düzenli takip edilmesi ve rahatsızlığın diğer çölyak tiplerine çevirmemesi için kontrol altında olması önemlidir.
Non-çölyak Glüten Hassasiyeti
Glüteni tolere edemeyen ancak kanında çölyak hastalığına özgü antikorlar bulunmayan bireylerin yaşadığı durum, non-çölyak glüten hassasiyetidir. Bu kişilerin ince bağırsaklarında da tahribat gözlenmez.
Toplumun yaklaşık %20'sinde gözlemlenen bu hastalık hafif seyreder. Baş ağrısı, konsantrasyon bozuklukları, eklem ve bacak ağrılarıyla parmaklarda uyuşma hissi meydana gelebilir. Bunun yanında şişkinlik ve gaz, kabızlık, kilo kaybı veya fazla kilo alımı, reflü, aft, kronik yorgunluk, kansızlık ve demir eksikliği gibi çok çeşitli semptomlara neden olabilir.
Glüten tüketiminden günler sonra dahi ortaya çıkabilen bu belirtilerin teşhisi için direkt olarak yapılan bir test bulunmaz. Çölyak ve diğer hastalıklar ihtimal dışı olduğu taktirde teşhis edilebilir.
Hastaların bir kısmında Hashimoto gibi otoimmün hastalıklar bulunur. Alerjik rahatsızlıklar da görülür. Non-çölyak glüten hassasiyeti bulunan her 5 hastadan 1'i, ilerleyen yıllarda çölyak tanısı alır.
Çölyak Hastalığının Nedenleri Nelerdir?
"Çölyak hastalığı neden olur?" sorusunun birden çok yanıtı vardır. Bunlardan ilki, bağışıklık sistemi sorunlarıdır. Bağışıklık sistemi normalde vücuda karşı zararlı maddeleri yok etmek ve vücudu savunmak için çalışır. Çölyak hastalığındaysa bağışıklık sistemi, glüteni oluşturan maddelerden biri olan gliadini vücuda karşı bir tehdit olarak algılar ve ona saldırmak için antikor üretir. Bu antikorlar bağırsaklarda hasara yol açar.
Bağırsakta bulunan villus adındaki çıkıntılar, bağırsak yüzeyini artırarak besinlerin daha etkili şekilde emilmesine yardımcı olur. Ancak bağırsakların bağışıklık sistemi tarafından hasar görmesiyle villuslar düzleşir ve emilim miktarı azalır. Bu da bazı besinlerin yeterli miktarda sindirilmemesine ve çölyak hastalığına yol açar.
Çevresel faktörler de bu hastalığın ortaya çıkmasını tetikleyebilir. Viral enfeksiyonlar ve genetik aktarımlar hastalığın nedenleri arasında sayılabilir. Örneğin çocukluk döneminde geçirilen sindirim sistemi enfeksiyonları, çölyak hastalığına yakalanma riskini artırabilir.
Tip 1 diyabet , Down sendromu , Turner sendromu ve tiroid de çölyak hastalığına yakalanma riskini artırabilir.
Çölyak Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Bu hastalığın belirtileri hafiften şiddetliye doğru değişir. Çocuklarda ve yetişkinlerde çölyak belirtisi farklılık gösterebilir. Bu belirtileri şöyle sıralayabiliriz:
2 yaş altı çocuklarda:
- Kusma,
- Kronik ishal,
- Karın şişliği,
- Gelişim bozuklukları,
- İştahsızlık.
2 yaş üstü çocuklarda:
- Uzun süre geçmeyen ishal,
- Boy kısalığı,
- Normal şekilde sindirilmeyen besinler nedeniyle yetersiz beslenmeye dayalı zayıflık,
- Gelişimde yavaşlama,
- Kronik kabızlık ve kusma,
- Sinirlilik hâli,
- Beklenen oranda büyüyememe ve ergenlikte gecikme,
- DEHB (dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu).
Yetişkinlerde çölyak hastalığı belirtileri:
- Bağırsakla ilgili karın şişliği, karın ağrısı, gaz, hazımsızlık ve kusma sorunları,
- Kadınlarda çölyak belirtileri arasında hamile kalmakta zorluk,
- Kansızlık,
- İshal veya kabızlık,
- Açık renkli ya da kötü kokulu dışkı, tuvalet ihtiyacının artması,
- Demir eksikliği ve B12 eksikliği belirtisi de olabilecek yorgunluk ve hâlsizlik,
- Kemik veya eklem ağrısı,
- Demir eksikliği,
- Baş ağrısı,
- Nedeni bilinmeyen karaciğer hastalıkları,
- Duygu durum değişiklikleri, sinirlilik ve depresyon,
- Diş minesi sorunları.
Çölyak hastalığının cilt belirtileri arasındaysa kaşıntı ve döküntüler kendini gösterir. Bu belirtiler ciltte kızarıklık, morarma, şişlik ve yaralar şeklinde de ortaya çıkabilir. Halk arasında tavuk derisi veya çilek görünümü olarak bilinen keratotis pilaris, egzama, çok kuru cilt ve sedef hastalığı gibi rahatsızlıklar glütene bağlı olarak gelişebilir. Bu belirtiler pek çok kişide çölyak dışında da zaman zaman görülebilir. Ancak çölyak hastaları için kronikleşmiş ve tekrarlayan bir durum olarak gözlenir.
Çölyak Hastalığının Tanı Yöntemleri
"Çölyak nasıl anlaşılır?" sorusunun cevabını merak edenlere bazı tanı yöntemlerinden söz etmek gerekir. Serolojik testler ve biyopsi hastalığın teşhisi için kullanılan yöntemlerdir. Doktor öncelikle fiziksel muayene gerçekleştirir ve hastanın öyküsünü dinler. Teşhis için bazı testler isteyebilir. Bu testler pozitif yanıt verirse ayırıcı tanı için endoskopi istenebilir.
Endoskopi, ince bağırsağın endoskop adı verilen bir kanülle görüntülenmesidir. Bu görüntüleme sırasında villuslarda meydana gelen tahribatın belirlenebilmesi için bir parça doku örneği (biyopsi) alınması uygun görülebilir. Sonuçlar uzman hekim tarafından değerlendirilerek tanı kesin olarak konulabilir.
Çölyak Testi Nedir? Hastanede Çölyak Testi Nasıl Yapılır?
Serolojik testler, çölyak hastalığının tanısı için kullanılır. Bu testler kandaki antikor miktarını belirleyerek tanı koymayı kolaylaştırır. Kanda bakılan test sonucunda çölyak hastalığına özel antikor proteinlerinin saptanması, glütene karşı anormal bir bağışıklık geliştirildiğini gösterir.
HLA-DQ2 ve HLA-DQ8 isimli insan lökosit antijenlerine karşı yapılan testler de çölyak tanı yöntemleri arasında kullanılır.
Çölyak Hastalığının Tedavi Yöntemleri
Çölyak hastalığı tedavisi, glüten içeren gıdaların diyetten tamamen çıkarılmasıyla sağlanır. Bu aşamada uzman hekiminiz sizi glütensiz beslenme konusunda bilgi edinebilmeniz için diyetisyene yönlendirir. Diyetinizden glüteni çıkarttığınızda birkaç hafta içinde ince bağırsağınızdaki iltihaplanmada gerileme görülür. Birkaç gün içinde kendinizi çok daha iyi ve zinde hissetmeye başlarsınız.
Tamamen iyileşme süreci, villusların yeniden büyümesi ve sağlıklı yapılarına kavuşmasıyla mümkün olabilir. Bu da hastaya ve hastalığa bağlı olarak birkaç ay ila birkaç yılda gerçekleşir. Ancak glütenli beslenmeye geri döndüğünüzde hastalık semptomları geri gelecektir. Bu nedenle bu hastalığı sıfırlayacak bir tedavi olmadığını, bir yaşam biçimi olarak glütensiz beslenme rutinine geçmeniz gerektiğini bilmelisiniz.
Ciddi bir beslenme bozukluğu yaşıyorsanız hekiminiz tarafından bazı takviyeler önerilebilir. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
- Kalsiyum,
- Folik asit,
- Demir,
- Çinko,
- B12 vitamini,
- D vitamini,
- K vitamini.
Bu adımla birlikte hastaların takip muayenelerine gitmesi önemlidir. Bu muayenelerde antikor testleri tekrarlanır. Bağırsaklarda hasar oluşup oluşmadığı kontrol edilir.
Hastalık teşhisi konan bireylerin aileleri de taramadan geçmelidir. Çünkü bu hastalık ne kadar erken teşhis edilirse hastalığın meydana getireceği komplikasyonlardan o denli kaçınılabilir.
Çölyak Hastalarının Beslenmesinde Dikkat Etmesi Gerekenler
Daha önce de vurguladığımız gibi, bu hastalıkta glütensiz beslenme düzeninin ömür boyunca uygulanması gerekir. Bağırsak emilimi normal seviyelere dönse dahi diyetinize glüten içeren besinler eklediğinizde mide bulantısı, ishal gibi belirtiler yaşayabilir ayrıca diğer semptomların da artmasına neden olabilirsiniz.
Sağlık profesyonellerinin glütensiz beslenme konusunda hastaları en açık şekilde bilgilendirmesi gerekir. Onları glütensiz beslenme konusunda eğitmek ve sıkı bir diyet yapmak için motive etmek oldukça önemlidir. Dikkat edilebilecek bazı noktaları şu şekilde sıralayabiliriz:
• Yulaf tüketilebilir ancak içine istemeden de olsa buğday parçacıkları karışabileceğinden hastalığın erken dönemlerinde tüketilmemesi önerilir.
• Normal un yerine pirinç unu veya mısır unu tercih edilebilir. Hamur işleri bu unlarla yapılabilir.
• Çölyak hastalarında laktoz intoleransı görülme ihtimali yüksektir. Bu nedenle süt ve süt ürünü grubunun çok fazla tüketilmemesi önerilir.
• Glütensiz ürünler satın alırken mutlaka içindekiler bölümü okunmalıdır. Glütensiz ibaresi bulunan ürünlerdeki kabul edilebilir glüten miktarı 100ppm altında olması gerekir.
Çölyak Hastaları Neler Yiyebilir?
"Çölyak hastalığına ne iyi gelir?" sorusu, hastalıkla baş etmek zorunda kalan bireylerin merak ettiği sorulardandır. Glüten içermeyen besinler hastalığın semptomlarının azalmasını sağlar. WHO (Dünya Sağlık Örgütü) ve FAO (Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü), kilogram başına 20 miligramdan fazla glüten içermeyen besinleri glütensiz olarak tanımlar. Çölyak hastaları WHO'nun bu kriterine uyan besinleri tüketebilir.
Glütensiz besinleri şöyle sıralayabiliriz:
- Meyve ve sebzeler,
- Mısır,
- Beyaz pirinç,
- Soya,
- Karabuğday,
- Patates unu,
- Bitkisel ve katı yağ,
- Keten tohumu,
- Mercimek,
- Fasulye, nohut,
- Fındık, fıstık, badem, ceviz,
- Mandıra sütü,
- Kefir,
- Yoğurt,
- Turşu,
- Boza,
- Sirke,
- Nar suyu ve nar ekşisi.
Çölyak Hastaları Neler Yiyemez?
Bu hastalar glüten içeren besinler kesinlikle tüketmemelidir. Glüten ihtiva eden besinleri şöyle sıralayabiliriz:
- Arpa,
- Buğday,
- Çavdar,
- Bulgur,
- İrmik,
- Ekmek,
- Makarna,
- Un ve undan yapılan kek, börek, pasta, gözleme gibi besinler,
- Galeta,
- Bisküvi,
- Tahıl gevreği,
- Kepek,
- Salça,
- Simit,
- Patates kızartması,
- Erişte,
- Cips,
- Et suyu,
- Deniz ürünleri,
- İşlenmiş et,
- Hazır köfte, tavuk ve çorba harçları,
- Sirke,
- Sakız,
- Şeker,
- Soslu ve kavrulmuş kuru yemişler,
- Ketçap,
- Malt içeren içecekler.
Çölyak Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Glüten Yalnızca Besinlerde Mi Bulunur?
Bu madde besinlerin haricinde ilaçlarda da bulunabilir. Bu nedenle ilaç yazdırırken çölyak hastası olduğunuzu mutlaka hekiminizle paylaşmalısınız.
İlaçlar dışında bazı farklı ürünler de glüten içerebilir. Bunlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:
- Bitkisel besin takviyeleri,
- Rujlar ve bazı makyaj ürünleri,
- Diş macunu ve gargaralar,
- Oyun hamurları,
- Zarf tutkalı.
Eser miktarda glüten dahi hastalığınızı olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle kullandığınız ürünlerin içeriğini okumanız son derece önemlidir.
Çölyak Hastalığı Sonradan Çıkar Mı?
Bu hastalık genetik yatkınlık nedeniyle görülebildiği gibi sonradan da ortaya çıkabilir. Stres ve enfeksiyon gibi nedenler çölyak hastalığını tetikleyebilir.
Çölyak Hastalığı İçin Hangi Doktora Gidilir?
Çölyak hastalığı belirtileri gösteren kişilerin gastroenteroloji bölümüne başvurması gerekir. Çocuklar için çocuk gastroenterolojisi tercih edilmelidir. Tedavideyse ciddi bir diyet uygulanacağı için diyetisyen kontrolünde olmak önemlidir.
Çölyak Hastalığıyla Başa Çıkmak İçin Başka Neler Yapılabilir?
Tamamen glütensiz bir diyeti takip etmek oldukça zordur. Bu durumla başa çıkmanızı kolaylaştıracak bazı yöntemler uygulayabilirsiniz:
• Hastalıkla mücadele edebilmek için eğitim almanız önemlidir. Yakın çevrenizi de çölyak konusunda bilinçlendirmelisiniz. Örneğin evine misafirliğe gittiğiniz biri sizin hastalığınızın ayrıntıları hakkında bilgi sahibi değilse o evde herhangi bir şey yiyip içmemek ideal olabilir.
• Diyetinizden glüteni kaldıracak diyetisyen önerilerine sıkı sıkıya uyun. Glütensiz tarifleri öğrenerek lezzetli ve çeşitli yiyecekler tüketebilirsiniz.
• Zorluklar karşısında direncinizi koruyabilmek için destek gruplarına katılabilirsiniz. Glütensiz yaşamı daha zahmetsiz kılmak için bilgilerini paylaşan gruplar sağlıklı alışkanlıkları benimseme konusunda motivasyonunuzu artırabilir.