İnfluenza Nedir? İnfluenza Belirtileri Nelerdir?

İnfluenza Nedir?

İnfluenza, RNA virüs grubu olan Orthomyxoviridae ailesinin bir üyesidir. Boğaz, burun, akciğerler gibi solunum sistemi elemanlarında çoğalır ve halk arasında grip olarak da bilinen bulaşıcı bir hastalığa sebep olur. Bu virüslerden bazıları insanları enfekte ederken bazıları farklı türdeki canlıları enfekte edebilir. Örneğin, insanı enfekte edebilen ve klinik olarak önemi bulunan çeşitleri influenza A, influenza B ve influenza C’dir.

Soğuk algınlığı ve grip, kişide çoğu zaman benzer semptomlara yol açtığı için bu iki kavram birbiriyle sıkça karıştırılır. Oysaki bu iki durum birbirlerinden tamamen farklıdır. Çoğu insan soğuk algınlığına aynı yıl içinde birkaç kez yakalanabilir ve daha hafif atlatabilir. Grip içinse durum biraz daha farklıdır.

Gripten söz edebilmek için vücudun influenza virüsüne maruz kalması ve hücrelerin bu virüs tarafından enfekte olması gerekir. Çoğu zaman mevsimsel salgınlarda ortaya çıkan grip, kişiyi daha ciddi şekilde etkileyerek belirtilerin nispeten daha ağır geçirilmesine sebep olur.

Hem soğuk algınlığı hem grip, genellikle insanların topluca hasta olabileceği sonbahar ve kış gibi mevsimlerde daha yaygın görülür. Grip, mevsimsel salgınlarda hızlıca yayılarak birçok kişiyi enfekte edebilir ve bulaşıcılığını sürdürebilir. Amerika’da yapılan bir çalışmada ortaya çıkan veriler gösteriyor ki grip sezonu geldiğinde yaklaşık 20 ila 40 milyon kişi gribe yakalanmaktadır.

İnfluenza türlerini daha yakından inceleyerek hastalık hakkında daha detaylı bilgiye sahip olmak mümkün.

İnfluenza A Nedir?

İnfluenza A, genellikle soğuk aylarda gribe yakalanmanıza sebep olan virüstür. İnsanları ve hayvanları enfekte edebilir. Tüm grip vakalarının büyük bir kısmından, yaklaşık %75’inden sorumludur. Son derece bulaşıcı olan influenza A, hem bölgesel salgınların (tıptaki adıyla epideminin) hem küresel salgınların (tıptaki adıyla pandeminin) en büyük nedenidir. Dünya genelinde birçok kişiyi etkileyen salgın örneklerinden kuş gribi ve domuz gribi; influenza A virüslerinden kaynaklanan hastalıklardır.

Hücreleriniz influenza A virüsü tarafından enfekte olduğu zaman ateş, öksürük, yorgunluk, titreme gibi semptomlar geliştirmeye başlayabilirsiniz. Belirtiler ve dolayısıyla hastalık da çoğu zaman evde istirahat etme ve düzenli beslenme gibi bağışıklık sistemini güçlendirecek yöntemlerle kendi kendine geçebilir. Ancak belirtileri hafifletmeye yönelik ilaçlar da mevcuttur ve gerekli görüldüğü taktirde doktor tarafından reçete edilebilir.

İnfluenza B Nedir?

İnfluenza B virüsleri ise insanları etkileyen ve pandemiden ziyade bölgesel etkilere sahip bir türdür. Bu influenza çeşidi daha küçük grupları etkileyen salgınlara neden olabilir. İnfluenza A’ya nazaran daha yavaş yayılır ve tüm grip vakalarının küçük bir kısmından, yaklaşık %25'inden sorumludur.

B/Victoria ve B/Yamagata olarak adlandırılan iki farklı soyu bulunur. İnfluenza B belirtileri, virüse maruz kaldıktan bir ila dört gün sonra ortaya çıkabilir. Belirtiler influenza A ile büyük bir benzerlik gösterir. Genellikle 5 yaşından büyük çocukları etkiliyor olsa da küçük çocuklarda daha ciddi semptomlara yol açabilir.

İnfluenza C Nedir?

İnfluenza C, İnfluenza A ve B gibi insanları etkileyen bir influenza çeşididir. Özellikle iki yaşın altındaki çocuklar risk grubundadır. Toplumda rastlanma sıklığı influenza A ve influenza B'ye göre çok daha azdır. Şiddeti de bu türlere kıyasla çok daha düşüktür. Hafif şekilde geçirilen soğuk algınlığı benzeri semptomlara neden olur.

İnfluenza D Nedir?

İnfluenza D ise diğer influenza çeşitlerinden farklı olarak insanları enfekte edemez ve dolayısıyla insanlarda herhangi bir belirtiye sebep olamaz. Bunun yerine sığır, domuz gibi hayvanları etkileyerek hastalığa neden olur. Sığırlarda semptoma yol açan influenza D de diğer çeşitler gibi bulaşıcıdır ve diğer hayvanlara da geçerek yayılımını devam ettirebilir.

İnfluenza Belirtileri Nelerdir?

Virüsle temastan sonraki 1 ila 7 gün içinde kendinizi kötü hissedebilir ve yavaş yavaş hastalık sinyallerini fark edebilirsiniz. Özellikle hastalığın ikinci veya üçüncü gününde belirtiler hızla kendini göstermeye başlar. Bebek, çocuk ve yetişkinlerde influenza belirtileri nelerdir, merak ediyor olabilirsiniz. Farklı influenza türlerinde ortak şekilde görülen semptomlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:

• 39°C ile 41°C civarında seyreden ateş (Genellikle bir yetişkinin ateşi çocuğa göre daha düşük olur.),
• Sırt, kol ve bacaklarda yoğunlaşan vücut ağrısı,
• Titreme ve terleme,
• Yorgunluk ve hâlsizlik,
• Baş dönmesi (özellikle aniden ayağa kalkıldığında),
• Yüz kızarması ve ateş basması,
• Baş ağrısı,
• Kusma, ishal.
• Ateş, ağrı ve sızı gibi belirtiler gün geçtikçe, özellikle 2 ila 4 gün içinde, yavaş yavaş azalmaya başlar. Ancak bu süre zarfında bulgular şekil değiştirebilir ve yeni influenza belirtileri kendini göstermeye başlayabilir. Bu belirtiler aşağıdaki gibi sıralanabilir:
• Kuru öksürük,
• Nefes almada güçlük,
• Şeffaf ve sulu şekilde görülen burun akıntısı,
• Hapşırma,
• Boğaz ağrısı.

Bahsi geçen çoğu belirti ev ortamında istirahat ettikçe, iyi beslendikçe, bol sıvı tükettikçe ve varsa reçete edilen ilaçları düzenli biçimde kullandıkça ortadan kaybolur. Öksürük, yorgunluk ve hâlsizlik gibi belirtilerse hemen kaybolmayıp birkaç hafta daha sürebilir.

Bunun yanında risk grubuna giren kişilerde (yaşlılar, bazı kronik hastalıkları olanlar, küçük çocuklar gibi) şiddetli grip belirtileri gözlemlenebilir.

Şiddetli grip belirtileri olarak görülen semptomlar şunlardır:

• Göğüs ağrısı,
• Nefes darlığı,
• Güçten düşme,
• Çok yüksek ateş,
• Nöbet geçirme,
• Şiddetli baş dönmesi,
• Bilinç kaybı.

Bu tip ciddi semptomlar acil müdahale gerektirir. Kendinizde ya da yakınlarınızda bahsi geçen ciddi belirtilerden herhangi birini gözlemlediğinizde derhâl bir sağlık uzmanına başvurmalısınız.

Çocuklarda Görülen İnfluenza Belirtileri

Grip belirtileri çocuklarda da yetişkinlerdeki influenza belirtilerine benzer şekilde kendini gösterir. Sıklıkla karşılaşılan semptomlar arasında şunları saymak mümkündür:

• 39°C ile 40.5°C arasında seyreden yüksek ateş,

• Çocukta huzursuzluk yaratacak derece şiddetli ağrı,

• Baş ve boğazda yanma veya ağrı,

• Kriz şeklinde tekrarlayabilen öksürük,

• Yorgunluk ve hâlsizlik,

• Burun akıntısı ve burun tıkanıklığı,

• Bağırsak problemleri.

Çoğu çocuk grip geçtikten sonra 1 hafta içinde kendine gelebilir. Ancak yorgunluk hissi 3 ila 4 hafta boyunca devam edebilir. Çocuklarda grip sürecinin hekim gözetiminde atlatılması çok önemlidir. Çünkü çocukların hastalığa karşı direnci yetişkinlere kıyasla daha düşüktür. Dolayısıyla grip belirtileri çocuklarda daha şiddetli seyrederek sağlığı önemli ölçüde etkileyebilir.

Özellikle yüksek seyreden ateş, 6 ay ile 6 yaş arasındaki çocukları etkileyerek havale geçirmelerine sebep olabilir. Dolayısıyla çocuğun influenza olduğundan şüphe duyulduğunda uzman hekime gitmek ve doktorun önerdiği tedavi planını takip etmek son derece önemlidir.

İnfluenza Neden Olur?

İnfluenza; virüsün ağız, burun, sinüsler ve boğaz gibi üst solunum yollarına veya akciğerler gibi üst yolunum yolu doku ve organlarına ulaşmasıyla olur. Bilinen en yaygın bulaş yolu havadan damlacık temasıdır. Grip olmuş bir kişi hapşırdığında, öksürdüğünde veya konuştuğunda virüs partikülü içeren damlacıklar havaya karışır.

Bu damlacıklar ve dolasıyla içindeki virüs partikülleri solunum yoluyla vücuda girebilir. Aynı zamanda tokalaşmak veya kapı kolları, masa, sandalye, telefon gibi eşyalar aracılığıyla damlacıklara temas etmek de virüsle karşı karşıya kalmanıza neden olur. Enfekte olmuş bir kişinin temas ettiği alanlara dokunduktan sonra burun, göz veya ağza dokunmak virüsün vücudunuza girmesine sebep olabilir.

Herhangi bir şekilde vücuda giren influenza virüsü dokulara ulaşır ve hücrelerinize tutunarak içeri girer. Ardından insan hücrelerinin çoğalma mekanizmalarını kullanarak kendini kopyalar ve sayısını hızla arttırır. Hızla artan ve diğer hücreleri de enfekte etmeye başlayan virüs, kişide grip belirtilerinin ortaya çıkmasına sebep olur. Bu durum bağışıklık sistemi hücrelerini alarma geçirir. Birkaç gün boyunca bağışıklık sistemi ve çoğalan virüsler arasındaki savaş devam eder. Tüm virüsler yok edildiğinde iyileşme gerçekleşmiş olur. Ancak yorgunluk, hâlsizlik gibi birtakım semptomlar virüsler ortadan kaybolduktan sonra da bir süre devam eder.

Özellikle influenza A virüsü, her grip mevsiminde hızla mutasyona (değişime) uğrama yeteneğine sahiptir. Bu da daha önce grip geçirmiş olsanız bile bağışıklık sisteminizin yeni virüs formlarını hemen tanıyamamasına yol açar. Dolayısıyla viral bulaş yaşandıktan sonra bağışıklık sisteminizin yeni türü tanıyarak yanıt oluşturması birkaç gün daha sürebilir. Sonuç olarak bağışıklık sisteminiz enfeksiyonla savaşırken birkaç gün daha belirtileri yaşamaya devam edebilirsiniz.

İnfluenza ile Ortaya Çıkabilecek Komplikasyonlar Nelerdir?

Grip, genç ve sağlıklı kişilerde herhangi bir komplikasyona yol açmadan geçebilir. İyileşme süreci, kişinin bünyesine bağlı olarak 1 ya da 2 hafta sürebilir. Dolayısıyla genel olarak sağlıklı olan kişiler için gribal enfeksiyondan kaynaklanan riskli bir durumdan söz etmek güçtür. Ancak grip virüsü bağışıklık sistemini zayıflatarak vücudun farklı bölgelerinde ikincil enfeksiyonlara neden olabilir. Bunun yanı sıra hastalıklara karşı dezavantajlı durumda olan kişiler influenza virüsünden daha ciddi şekilde etkilenebilir.

Bu grup içerisinde yer alanları şu şekilde sıralayabiliriz:

• Gebeler ve yakın zamanda (2 hafta kadar) doğum yapmış kadınlar,

• 65 yaş ve üstü bireyler,

• 5 yaş altı çocuklar ve bebekler,

• HIV, AIDS gibi bağışıklık sistemini baskılayan hastalıklara sahip kişiler,

• Vücut kitle indeksine göre normal aralığın dışında olan bireyler,

• Aspirin gibi salisilat içeren ilaç kullanan çocuk ve gençler,

• Kronik akciğer hastalığı olanlar,

• Kronik kalp rahatsızlığı bulunanlar,

• Böbrek, karaciğer gibi hayati organlarında rahatsızlık olan kişiler,

• Nörolojik bozukluk yaşayanlar,

• Felçli bireyler,

• Hematolojik, metabolik hastalıklardan muzdarip kişiler,

• Diyabet gibi endokrin sorunları yaşayanlar.

Bu gruptaki kişiler, ciddi komplikasyon geliştirme konusunda diğer insanlara kıyasla daha fazla risk altındadır. Risk grubu dâhil birçok kişide görülebilecek ciddi komplikasyonları şu şekilde sıralamak mümkündür:

• Zatürre,

• Bronşit,

• Astım,

• Sinus ve orta kulak enfeksiyonları,

• Kalp krizi,

• Hamilelerde düşük tehlikesi,

• Hematolojik bozukluk,

• Kronik böbrek rahatsızlığı,

• Beyin enfeksiyonu olarak bilinen ensefalit,

• Beyin zarı iltihaplanması olarak ifade edilen menenjit,

• Nöbet geçirme,

• Kalpte iltihap olarak adlandırılan miyozit,

• Organ yetmezliği,

• Kan zehirlenmesi olarak da bilinen sepsis,

• Çok nadir olmakla birlikte ölüm.

İnfluenza Nasıl Önlenir?

İnfluenza viral bir hastalık olduğu için korunma yöntemleri değerlendirildiğinde en etkili seçeneğin aşı olduğu söylenebilir. Aşılar; bağışıklık sisteminin enfeksiyonları bulaş olmadan tanımasına, böylece kişinin hastalanma ihtimaline karşı direnç kazanabilmesine yardımcı olur. Böylece gerçek virüs vücudunuza girdiğinde immün sisteminiz buna hazırdır. Dolayısıyla gecikmeden viral enfeksiyona tepki verilir ve belirtilerin daha hafif geçirilmesi sağlanır. Buna yönelik yapılan bir çalışmada aşının grip kaynaklı ölüm riskini, yoğun bakım ünitesine yatış gerekliliğini ve hastanede kalış sürelerini azalttığı görülmüştür.

İnfluenza virüsleri her yıl belirli mutasyonlara uğradığı için tam koruyuculuk adına her sene aşı olunması gerekir. Amerika Birleşik Devletleri Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), 6 ay ve üzeri bebekler de dâhil tüm bireylere, özellikle ekim ayı sonlarına doğru influenza aşısı yaptırmalarını önerir. Yaşadığınız coğrafyaya göre salgının yaygın görüldüğü dönemlerden önce hekiminize danışarak influenza aşısını olabilirsiniz.

Aşıya ek olarak gripten korunmanın çeşitli yolları da mevcuttur. Bu yolları şu şekilde sıralayabiliriz:

• Elleri sabun ve bol su kullanarak sık sık yıkamak,

• Sabun ve suya erişiminiz yoksa alkol bazlı dezenfektanlarla elleri dezenfekte etmek,

• Gribe yakalanmış kişilerle temas etmekten kaçınmak,

• Kalabalık ortamlardan uzak durmak veya böyle ortamlara girmeden önce maske takmak,

• Sıkça kullanılan yüzeyleri veya nesneleri dezenfekte etmek,

• Hapşırırken veya öksürürken ağzı ve burnu bir mendille kapatmak,

• Bardak, çatal, şişe gibi mutfak eşyaları da dâhil kişisel eşyaları başkalarıyla paylaşmamak,

• Bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etkisi bulunan stres gibi faktörlerden olabildiğince uzak durmak,

• Bağışıklık sistemini güçlü tutacak bir yeme düzeni benimsemek,

• Gün içinde kaliteli bir uyku uyumak,

• Bağışıklık sisteminiz üzerinde olumsuz etkisi bulunan vitamin veya mineral eksikliğini tedavi ettirmek,

• Elleri yüze, burna, ağza ve göze dokundurmamak.

İnfluenza Nasıl Teşhis Edilir?

İnfluenza teşhisi, doktorun fiziki muayenesi ve semptomların değerlendirilmesiyle konur. Fiziki muayene sürecinde doktor özellikle ateş, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve kas ağrısı gibi semptomlara yoğunlaşabilir. Boğaz ve burun kanallarınızı kontrol edebilir veya akciğer filmi isteyebilir. Özellikle grip mevsiminde karşılaşılan bariz belirtiler çoğu zaman grip teşhisi koymak için yeterli kabul edilebilir. Ancak net bir teşhis için, özellikle gribin diğer viral enfeksiyonlardan ayrımının yapılması için tanı testlerine başvurulabilir. Bu sayede influenza teşhisi doğrulanabilir ve tedavi planı buna uygun şekilde belirlenir.

İnfluenza Testi Nedir?

İnfluenza tanısında en yaygın kullanılan testlere “Hızlı İnfluenza Tanı Testi" denir. Hızlı Influenza Antijen Testi olarak da bilinen bu test, vücutta virüsün varlığının tespit etmek için kullanılır. Çalışma prensibi vücutta bağışıklık sistemi hücrelerini uyaran virüs parçacıklarının (antijenlerin) saptanmasına yöneliktir. Testin sonuçları genellikle 10 ila 15 dakikada çıkar. Bu sebeple testler hızlı olarak nitelendirilir. Test sonucunuzda yer alan influenza A veya influenza B pozitif ne demek, diye merak edebilirsiniz. İnfluenzanın yanında verilen pozitif ibaresi, viral enfeksiyon kaynaklı grip geçirdiğinizi gösterir.

Bir diğer yöntem ise Hızlı Moleküler Test'tir. Hızlı Moleküler Test'te grip virüsünün genetik materyali olan nükleik asitin tespiti sağlanır. Kullanılma amacı Hızlı İnfluenza Antijen Testi'yle benzerlik gösterir. Sonuçlar çoğu zaman 15 ila 30 dakikada çıkar.

Bu testlerin yanı sıra RT-PCR, viral kültür ve immünoflorasan testleri de mevcuttur. Bu testlerin genelinde sağlık personeli tarafından sürüntü alınması testin yapılması için yeterli numuneyi sağlar. Size ait doku bulunduran sürüntü örneğinin içinde influenza virüsünün varlığına dair iz aranır. İnceleme süreci birkaç saati bulabilir.

İnfluenza Tedavisi Nasıl Yapılır?

Eğer influenza virüsüne maruz kalıp enfekte olduysanız çoğu zaman ilaca gerek kalmadan bağışıklık sisteminizi güçlendirecek yollara başvurarak kısa sürede iyileşebilirsiniz. Ancak bu süreç tek başına yeterli olmadığında ilaç tedavisine geçilebilir. Dolayısıyla tedavi sürecini evde yapılabilecek yöntemler ve ilaç tedavileri olarak ikiye ayırarak değerlendirmek mümkündür.

Grip semptomlarını azaltmak ve iyileşme sürecini hızlandırmak için evde yapılabilecek uygulamalardan, alınabilecek birtakım önlemlerden bahsetmek mümkündür. Bu uygulamaları şu şekilde sıralayabiliriz:

• Bolca sıvı tüketerek vücudu dehidrasyona (sıvı kaybı) karşı korumak,

• Gün içinde dinlenmek ve iyi uyumak,

• Narenciye grubundan meyvelerle birlikte kırmızı biber, brokoli gibi C vitamini bakımından zengin besinler yemek,

• Zencefil gibi kas ağrısını ve bulantıyı hafifleten; antioksidan, antimikrobiyal ve antienflamatuar özellikleri bulunan gıdalar arasında yer alan ürünleri tüketmek,

• Bağışıklık güçlendirici ve öksürük baskılayıcı özelliği yüksek olan balı, bitki çaylarına ve öğünlere eklemek (özellikle çocuklar için),

• Bağışıklık sistemini dinç tutmaya yarayan, bağırsak sağlığınızı koruyan ve üst solunum yolu enfeksiyonu ihtimalini azaltan probiyotiklerden faydalanmak,

• Antiviral özelliklere sahip alisin bileşiğini içeren ve hastalık belirtilerinin hafiflemesine yardımcı olan sarımsağı öğünlere eklemek,

• Tavuk çorbası veya sebze çorbası gibi sıcak çorbalar içmek,

• Üst solunum yolu enfeksiyonlarını önlemekte, boğaz ağrısı ve burun tıkanıklığını hafifletmekte kullanılan tuzlu suyla gargara yapmak.

Semptomlar ciddi bir etkiye sahipse veya grip belirtileriyle başa çıkmakta zorluk yaşıyorsanız en yakın sağlık kuruluşuna giderek hekime başvurabilirsiniz. Özellikle küçük çocuklar, 65 yaş ve üzeri yaşlılar, hamileler; astım, diyabet, kalp hastalığına sahip kişiler risk grubunda olduğu için hastalık sürecinin doktor gözetiminde geçmesi çok daha faydalı olacaktır. Bu süreçte ortaya çıkan semptomlar ve bireyin sağlık geçmişi dikkate alınarak ilaç tedavisine başlanabilir. Örneğin:

• Grip, viral bir enfeksiyon olduğu için çoğu zaman antiviral ilaçlar reçete edilir. Bu ilaçların temel amacı grip belirtilerini hafifleterek iyileşme sürecini desteklemektir.

• Bununla birlikte gribin en çok dikkat edilmesi gereken belirtisi yüksek ateştir. Uygun görüldüğü taktirde yüksek ateşi düşürmeye yönelik antienflamuar ilaçlar da yazılabilir.

• Baş ağrısı başta olmak üzere kas ve eklem ağrıları dayanılması güç bir boyuta ulaşabilir. Bunun yanı sıra hastalığın bir sonucu olan hâlsizlik, gündelik rutinleri olumsuz etkileyebilir. Böyle bir durumda hekim ağrı kesici ilaçlar veya bağışıklığı destekleyici takviye gıdalar önerebilir.

• Boğaz ağrısını yumuşatmak, burun kanallarını açarak burun tıkanıklığını gidermek için de nazal sprey formda ilaçlara veya gargara gibi süspansiyonlara da başvurulabilir.

• Hastalık süresince mide bulantısı, karın ağrısı gibi şikâyetler gelişirse tedavi planında antiemetik içerikli veya spazm giderici ilaçlara da yer verilebilir.

İnfluenza ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Daha önce belirttiğimiz gibi influenza testi, mukus içeren boğaz ve burun gibi yerlerden sürüntü alınmasını kapsar. Bu sırada kişide hafif bir rahatsızlık hissi oluşabilir. Onun dışında kişinin güvenliğini riske atacağına, bünyede yan etki oluşturacağına veya başka bir hastalığı tetikleyeceğine dair herhangi bir çalışma mevcut değildir. Dolayısıyla testin güvenilirliğinden bahsedebiliriz. Buna ek olarak teşhis konusunda da oldukça güvenli bir test olduğundan söz etmek mümkündür. Yüksek doğruluk payı sayesinde hastalığa en uygun tedavinin belirlenebilmesine yardımcı olur.

Sürüntü örneği, burun ve boğazdaki mukusumsu yapıdan uzun bir çubuk yardımıyla alınır. Tıbbi işlemin bir parçasıdır, dolayısıyla görevli sağlık personeli tarafından yapılır ve birkaç dakikada içinde işlem tamamlanır.

H1N1, yaygın adıyla domuz gribi, influenza A virüsünün mutasyon geçiren alt türünden kaynaklanan bir hastalıktır. Ateş, öksürük, burun akıntısı, kas ve boğaz ağrısı gibi semptomlar bakımından influenzaya oldukça benzer. Ancak bazı durumlarda domuz gribi belirtileri kişide daha şiddetli seyredebilir.

Grip ve COVID-19, benzer belirtiler göstermelerine rağmen birbirinden farklı hastalıklardır. Bunun en büyük sebebi, bu hastalıklara sebep olan virüslerin birbirinden farklı olmasıdır. COVID-19'a sebep olan virüs SARS-CoV-2 olarak ifade edilen bir virüsken gribal enfeksiyona sebep olan virüs influenzadır. Yalnızca belirtiler dikkate alınarak iki hastalığı birbirinden ayırt edebilmek zordur. Net bir ayrım için PCR veya PCR türevi bazı testlerden faydalanmak gerekir. Eğer viral bir enfeksiyondan şüpheleniyorsanız doktor kontrolünden geçerek hem grip hem COVID-19 için test yaptırmayı düşünebilirsiniz.

Gribe yakalanmış kişilerde bulaşıcılık, grip belirtileri ortaya çıkmadan bir gün önce başlar ve enfeksiyon geçirilirken de devam eder. En bulaşıcı olduğu vakitler genellikle hastalığın en yoğun seyrettiği günler olan 3 ve 4. günlerdir.

Gribal enfeksiyonun belirti göstermesinden 5 ila 7 gün sonraya kadar bulaşıcılık devam edebilir. Bu süre zarfında bulaşıcılığın ne zaman başlayacağını ve ne kadar süreyle devam edeceğini tespit etmek güçtür. Dolayısıyla virüse yakalandıktan sonra tamamen iyileşene kadar evde kalmaya, dışarı çıkarken maske takmaya özen göstermek yayılımı engellemek için son derece kritiktir.

İnfluenza, grip virüsüyle enfekte olmuş kişilerden fiziksel temas yoluyla ya da dolaylı temas ile bulaşır. Damlacıklar aracılığıyla yayıldığı için aynı ortamda bulunan kişileri etkileyebilir. Dolayısıyla hastalığa neden olan virüs; aile ortamı, iş yeri ve okul gibi ortamlarda insan kalabalıklarına kısa sürede yayılabilir. Aynı zamanda ortak kullanılan eşyalardan, toplu taşıma araçlarından ve halka açık alanlardaki nesnelerden de grip bulaşabilir.

Grip belirtileri gösteriyor ve influenza olduğunuzu düşünüyorsanız doktora başvurarak net bir tanı almak faydalı olabilir. Hastalık süreci boyunca evde kalmak ve dinlenmek iyileşme sürecini destekler. Aynı zamanda başkalarına grip bulaştırmamak adına gerekli olmadıkça evden çıkmamak idealdir. Risk teşkil edecek ve gribal enfeksiyondan etkilenebilecek kronik bir rahatsızlık varsa bunun mutlaka doktorla paylaşılması gerekir. Doktorun reçetelendirdiği ilaçları belirlenen doz ve sıklıkta kullanmaya dikkat edilmelidir.

Evde ateşi düşürmek için ılık duş almak, alna nemli bir bez koymak gibi yöntemler denenebilir. Buna rağmen ateş düşmüyorsa özellikle 39-40°C'nin üzerine çıktıysa ve ateşe titreme eşlik ediyorsa vakit kaybetmeden hastaneye gitmeniz gerekir.

İnfluenza, solunum sisteminde ortaya çıkan semptomlara ek olarak bazı kişilerde mide bulantısına da yol açabilir. Bu durum küçük çocuklarda daha sık görülür.

İnfluenza evde tedavi edilebilen, dinlenmeyle ve bağışıklık sistemini güçlü tutmakla geçebilen bir hastalıktır. Dolayısıyla hafif seyreden gribal enfeksiyonlarda ilaca gerek kalmadan kişi kendini kısa zamanda daha iyi hissetmeye başlayabilir. Ancak yine de olası komplikasyon riskini önlemek adına doktora görünmek son derece yararlıdır.

Aksine sebep olabilecek herhangi bir neden bulunmadığı takdirde en fazla 2 hafta içinde kişinin tamamen iyileşmesi beklenir. Tüm tedavi yöntemleri uygulanırsa genellikle 4 ila 7 gün içinde gribe sebep olan virüslerden kurtulmak mümkündür. Kalan 1 hafta içinde de vücut yavaş yavaş kendini toparlamaya ve grip belirtileri de bu süreçte kaybolmaya başlar. Bu süre zarfında hafif bir hâlsizlik ve enerji düşüklüğü yaşanması normaldir.

Grip olduğunuzda antibiyotik kullanımına başvurmak iyileşme sürecinize bir fayda sağlamayacaktır çünkü grip bakteriyel değil viral bir enfeksiyondur. Dolayısıyla tedavisinde antibakteriyel ilaçlar yerine antiviral ilaçlar kullanılması gerekir. Grip süresince antibiyotik kullanmak yarar sağlamak yerine vücudu yorabilir, iyileşme için gerekli enerjinin israfına sebep olabilir. Antibiyotik kullanımına, özellikle çocuklarda, viral enfeksiyona bakteriyel pnömoni (zatürre) eşlik ederse geçilir.