Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?

Soğuk algınlığı (nezle), genellikle rinovirüsler başta olmak üzere çeşitli virüslerin neden olduğu, üst solunum yollarını etkileyen bulaşıcı bir enfeksiyondur. En sık görülen belirtiler arasında burun akıntısı, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, hapşırma, hafif baş ağrısı ve düşük dereceli ateş yer alır.

Özellikle sonbahar ve kış aylarında sıkça görülür ve genellikle 7-10 gün içinde kendiliğinden iyileşir. Soğuk algınlığı antibiyotikle tedavi edilmez. Semptomları hafifletmek için bol sıvı tüketimi, dinlenme ve gerekirse ağrı kesici, burun açıcı ilaçlar veya eczanelerde reçetesiz temin edilebilen soğuk algınlığı ilaçları kullanılabilir. Bulaşıcılığı yüksek olduğundan, hijyen kurallarına dikkat edilmesi ve hasta kişilerle temastan kaçınılması önemlidir. Bağışıklık sistemini güçlü tutmak da korunmada etkili olabilir.

İçindekiler

Soğuk Algınlığı (Nezle) Nedir?

Soğuk algınlığı , veya halk arasında bilinen adıyla nezle, özellikle burun ve boğaz gibi üst solunum yollarını etkileyen, oldukça bulaşıcı bir viral enfeksiyondur.

Genellikle rinovirüsler başta olmak üzere 200'den fazla farklı virüs türünün sebep olabildiği soğuk algınlığı durumu tipik olarak burun akıntısı veya tıkanıklığı, boğaz ağrısı, hapşırma, hafif öksürük ve bazen de hafif vücut ağrıları veya düşük dereceli ateş gibi belirtilerle kendini gösterir.

Hasta kişinin öksürmesi, hapşırması veya konuşmasıyla havaya saçılan damlacıklar ya da virüs bulaşmış yüzeylerle temas sonrası ellerin yüze götürülmesiyle kolayca kişiden kişiye yayılır, çoğu vakada ciddi komplikasyonlara yol açmadan yaklaşık bir hafta ila on gün içinde kendiliğinden iyileşir.

Soğuk algınlığı, dünya genelinde en sık rastlanan enfeksiyonlardan biri olup, yetişkinler yılda ortalama 2-4 kez bu hastalığa yakalanırken bağışıklık sistemleri henüz gelişmekte olan çocuklar, özellikle kreş ve okul gibi toplu ortamlarda bulunduklarında çok daha sık (yılda 6-10 veya daha fazla) nezle olabilirler.

Soğuk algınlığının yaygınlığı genellikle sonbahar ve kış aylarında, insanların kapalı mekanlarda daha fazla vakit geçirmesi ve yakın temasın artmasıyla yükselir.

Soğuk algınlığından korunmak için alınabilecek en etkili önleyici tedbirler arasında elleri sık sık ve en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkamak veya alkol bazlı el dezenfektanları kullanmak, yıkanmamış ellerle göz, burun ve ağız bölgesine dokunmaktan kaçınmak, hasta kişilerle yakın temastan uzak durmak ve hasta olunduğunda virüsü yaymamak için mümkünse evde kalmak yer alır.

Ayrıca kapı kolları, telefonlar gibi sık dokunulan yüzeylerin düzenli dezenfeksiyonu ve dengeli beslenme, yeterli uyku, düzenli egzersiz gibi sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla bağışıklık sistemini güçlü tutmak da soğuk algınlığına yakalanma riskini azaltmada önemli rol oynar; tamamen korunmak zor olsa da bu basit hijyen ve yaşam tarzı önlemleri, hastalığın yayılmasını ve bireysel yakalanma olasılığını belirgin şekilde düşürebilir.

Soğuk Algınlığı (Nezle) Neden Olur?

Soğuk algınlığının (nezle) temel nedeni, yaygın kanının aksine doğrudan soğuk havaya maruz kalmak değil, üst solunum yollarını, özellikle burun ve boğazı, enfekte eden 200'den fazla farklı türde virüstür. Bu virüsler arasında en sık rastlanan ve vakaların büyük bir bölümünden (%30-50 veya daha fazla) sorumlu olan grup Rinovirüslerdir.

Acak diğer önemli etkenler arasında mevsimsel Koronavirüsler (COVID-19'a neden olan SARS-CoV-2'den farklı türler), özellikle çocuklarda ve yaşlılarda ciddi solunum yolu sorunlarına yol açabilen Respiratuar Sinsityal Virüs (RSV), Adenovirüsler, Enterovirüsler ve Parainfluenza virüsleri gibi çeşitli viral ajanlar da bulunur.

Bu mikroskobik etkenler, enfekte kişilerin öksürme, hapşırma veya konuşma sırasında ortama saçtığı virüs yüklü damlacıkların sağlıklı kişiler tarafından solunması , hasta bireylerle doğrudan fiziksel temas (örneğin el sıkışma, sarılma) veya virüslerin saatlerce canlı kalabildiği kapı kolu, telefon, klavye gibi cansız yüzeylere dokunduktan sonra ellerin yıkanmadan yüze, özellikle gözlere, buruna veya ağza sürülmesi yoluyla oldukça kolay bir şekilde bulaşır.

Hastalığın özellikle sonbahar ve kış aylarında daha sık görülmesi ise soğuk havanın kendisinden ziyade, insanların kapalı ve kalabalık ortamlarda daha fazla vakit geçirmesi sonucu virüslerin kişiden kişiye geçişinin kolaylaşması, düşük nem oranının burun mukozasını kurutarak savunma mekanizmasını zayıflatması ve bazı virüslerin düşük sıcaklıklarda daha stabil olması gibi çevresel ve davranışsal faktörlerin birleşimiyle açıklanırken.

Yaş (özellikle bağışıklık sistemi tam gelişmemiş küçük çocuklar ve bağışıklığı zayıflamış yaşlılar), kronik hastalıklar, stres, yetersiz uyku, kötü beslenme ve sigara kullanımı gibi faktörler de bireyin bu virüslere karşı direncini düşürerek soğuk algınlığına yakalanma riskini artıran önemli unsurlardır.

Soğuk algınlığı (nezle) nedenleri arasında şunlar yer alır:

  • Viral enfeksiyon (200'den fazla virüs türü)
  • Rinovirüsler
  • Mevsimsel Koronavirüsler
  • Respiratuar Sinsityal Virüs (RSV)
  • Adenovirüsler
  • Enterovirüsler
  • Parainfluenza virüsleri
  • Hava yoluyla bulaşma (öksürme, hapşırma ile saçılan damlacıklar)
  • Doğrudan temasla bulaşma (hasta kişiyle el sıkışma vb.)
  • Dolaylı temasla bulaşma (virüslü yüzeylere dokunup eli yüze götürme)
  • Mevsim (Sonbahar/Kış aylarında artış)
  • Kapalı ve kalabalık ortamlar
  • Düşük hava nemi
  • Yaş (Çocuklar ve yaşlılar daha hassas)
  • Zayıf bağışıklık sistemi (stres, kronik hastalık, yetersiz uyku/beslenme)
  • Sigara kullanımı

Soğuk Algınlığı (Nezle) Belirtileri Nelerdir?

Soğuk algınlığının belirtileri, virüsle temas edildikten sonra genellikle bir ila üç gün içinde yavaş yavaş kendini göstermeye başlar ve hem kişiden kişiye hem de hastalığa neden olan virüsün türüne göre farklılıklar içerebilir.

İlk hissedilen rahatsızlıklar sıklıkla boğazda kaşıntı, kuruluk veya hafif bir ağrı şeklinde başlar, ardından hızla burun semptomları ön plana çıkar: başlangıçta şeffaf ve akışkan olan, ancak ilerleyen günlerde koyulaşıp sarı veya yeşil renge dönebilen (bu durum tek başına bakteriyel enfeksiyonu göstermez) burun akıntısı, nefes almayı zorlaştıran burun tıkanıklığı ve tekrarlayan hapşırma nöbetleri oldukça tipiktir.

Bu tabloya genellikle birkaç gün sonra eklenen ve başlangıçta kuru olup zamanla balgamlı hale gelebilen öksürük de sık görülür ve diğer belirtiler kaybolduktan sonra dahi haftalarca sürebilirken genel olarak hafif bir baş ağrısı, vücutta hafif kırgınlık, kas veya eklem ağrıları, enerji düşüklüğü ve yorgunluk hissi de yaygın şikayetler arasındadır.

Ateş ise soğuk algınlığında ya hiç görülmez ya da özellikle yetişkinlerde 38.5°C'yi geçmeyen hafif düzeylerde kalır. Daha yüksek ateş, belirgin titreme ve yoğun kas ağrıları genellikle grip gibi daha ciddi bir viral enfeksiyonu akla getirirken soğuk algınlığı semptomları genellikle 2 ila 4 gün içinde en yoğun seviyeye ulaşıp, toplamda 7 ila 10 gün içinde büyük ölçüde geriler, ancak öksürük gibi bazı belirtilerin tamamen kaybolması birkaç haftayı bulabilir.

Soğuk algınlığı (nezle) belirtileri arasında şunlar yer alır:

  • Burun akıntısı veya tıkanıklığı
  • Boğazda yanma veya ağrı
  • Hapşırma
  • Kuru veya hafif balgamlı öksürük
  • Gözlerde sulanma ve kaşıntı
  • Hafif baş ağrısı
  • Hafif ateş (genellikle çocuklarda daha belirgindir)
  • Genel yorgunluk ve halsizlik hissi
  • Vücut ağrıları
  • İştahsızlık

Bu belirtiler genellikle grip ile karıştırılabilir ancak soğuk algınlığında belirtiler daha hafif seyreder ve ciddi sorunlara yol açmaz.

Soğuk algınlığı ve grip arasındaki temel farklar şu şekildedir:

Soğuk algınlığı (nezle) belirtileri

Grip belirtileri

Düşük ateş veya ateş yok

Yüksek ateş

Baskın olmayan baş ağrısı

Yaygın baş ağrısı

Tıkalı veya akan burun

Temiz burun

Hapşırma

Bazen hapşırma

Hafif, kesik öksürük

Öksürük gittikçe şiddetlenir

Hafif ağrı ve sızı

Şiddetli ağrı ve sızı

Hafif yorgunluk

Uzun süren yorgunluk

Boğaz ağrısı

Bazen boğaz ağrısı

Normal düzeyde halsizlik

Aşırı halsizlik

Soğuk Algınlığına (Nezle) Ne İyi Gelir?

Soğuk algınlığının (nezle) viral bir enfeksiyon olması nedeniyle spesifik bir tedavisi yoktur ve antibiyotikler bu durumda etkisizdir. Ancak, hastalığın seyrini daha konforlu hale getirmek ve vücudun doğal iyileşme mekanizmalarını desteklemek için uygulanabilecek pek çok semptomatik rahatlama yöntemi bulunur.

Bunların başında bolca dinlenmek ve uyumak gelir ki bu, bağışıklık sisteminin enfeksiyonla daha etkin savaşmasını sağlar. Aynı derecede önemli olan diğer bir nokta ise bol sıvı tüketimidir – su, ıhlamur, adaçayı, nane-limon gibi bitki çayları, taze sıkılmış ve seyreltilmiş meyve suları, özellikle tavuk suyu gibi besleyici çorbalar hem vücudun susuz kalmasını önler hem de boğazı yumuşatır ve burun/geniz akıntısının kıvamını azaltarak atılımını kolaylaştırır.

Soğuk algınlığı belirtilerini hafifletmek amacıyla, baş ağrısı, vücut ağrıları ve hafif ateş için parasetamol veya ibuprofen içeren reçetesiz satılan ağrı kesici ve ateş düşürücüler, burun tıkanıklığı için tuzlu su (serum fizyolojik) spreyleri/damlaları veya doktor önerisiyle kısa süreli dekonjestan spreyler/damlalar, boğaz ağrısı için pastiller, spreyler veya ılık tuzlu su ile gargara yapmak, öksürüğü yatıştırmak için ise özellikle bir yaşından büyüklerde bal (ılık suya veya bitki çayına karıştırılabilir) veya doktor/eczacı tavsiyesiyle alınan uygun öksürük kesici ya da balgam söktürücü şuruplar kullanılabilir.

Ayrıca, bulunulan ortamın havasını nemlendirmek (örneğin soğuk buhar makinesi kullanmak veya kalorifer üzerine ıslak havlu koymak), sıcak bir duş almak ve uyurken başı birkaç yastıkla hafifçe yükseltmek de nefes almayı kolaylaştırıp genel rahatlamaya katkıda bulunabilir.

Soğuk algınlığına iyi gelen başlıca yöntemler şunlardır:

  • Dinlenme
  • Sıvı tüketimi ve beslenme
  • Bitkisel çaylar ve doğal yöntemler
  • Sarımsak ve zencefil gibi doğal antiviral yiyecekler
  • Vitamin ve mineral takviyeleri
  • Tuzlu su uygulamaları ve gargara
  • Buhar ve sıcak duş uygulamaları
  • İlaçlar ve tedavi yöntemleri

Dinlenme ve Sıvı Tüketimi

Dinlenme ve yeterli uyku almak bağışıklık sisteminin virüsle savaşmasına yardımcı olur. Ayrıca bol su içmek hastalık sırasında dehidrasyonu önler, mukusun incelmesine yardımcı olarak burun tıkanıklığını hafifletir.

Beslenme

Tavuk çorbası, vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri almasına ve hidrasyon sağlamasına yardımcı olabilir. Tavuk çorbası, bağışıklık sistemini destekleyen çeşitli besinler içerir. Vücudun enfeksiyonla savaşmasına katkı sağlayabilir.

Vitamin ve minerallerin harika bir kaynağı olan brokoli, güçlü antioksidanlarla doludur ve yiyebileceğiniz en sağlıklı sebzelerden biridir.

Ispanak, bağışıklık sisteminizi destekler, C vitamini ve antioksidan kaynağı olarak tanınır.

Bağışıklığı desteklemek için tüketilebilecek gıdalardan birisi de bademdir. Doğal bir E vitamini kaynağıdır.

Bitkisel Çaylar ve Doğal Yöntemler

Bal, antibakteriyel ve antimikrobiyal özelliklere sahiptir. Bir fincan sıcak suya bal ve limon eklemek, boğaz ağrısını hafifletir ve öksürüğü azaltabilir.

Mürver (Kara Mürver) ; soğuk algınlığı, sinüs enfeksiyonları ve grip için kullanılan bir bitkidir. Mürver meyvesinde doğal olarak bulunan bileşiklerin, bağışıklık sistemini güçlendireceği ve grip virüsünün hücrelere yapışmasını engelleyeceği düşünülüyor.

Okaliptüs, soğuk algınlığı semptomlarını hafifletmek de dahil üzere sağlık açısından faydalı olabilir. Örneğin; okaliptüs yağı ile buhar solumak, solunum yollarındaki mukusun incelmesine ve ferahlamaya yardımcı olabilir.

Sarımsak ve Zencefil Gibi Doğal Antiviral Yiyecekler

Zencefil , antioksidan ve anti-inflamatuar özelliklere sahip olup, kas ağrılarını hafifletmeye ve boğaz ağrısını yatıştırmaya yardımcı olur. Sarımsak da antiviral özellikleriyle bilinir. Soğuk algınlığı semptomlarını hafifletebilir. Diyetinize sarımsak eklemek soğuk algınlığına iyi gelebilir.

Probiyotikler, bağırsak sağlığını korumanın yanı sıra soğuk algınlığı riskini azaltabilir. Probiyotik içeren yoğurtlar, hem protein hem de kalsiyum sağlarken bağışıklık sistemi güçlendirilir.

Soğuk algınlığına yönelik bu basit, yöntemlerle semptomlarınızı hafifletebilir ve iyileşme sürecinizi hızlandırabilirsiniz. Ancak belirtiler şiddetliyse veya uzun süre devam ederse bir sağlık uzmanına başvurmanız önemlidir.

Vitamin ve Mineral Takviyeleri

Takviyelerin sizi soğuk algınlığından koruyacağı garanti değildir. Ancak bir hastalığa yakalanma olasılığını azaltır. C vitamini bağışıklık sistemini destekleyen temel bir takviyedir. Vücut C vitamini üretmez, bunu diyet ve takviyeler yoluyla almak zorundadır. Turunçgiller, meyveler, brokoli, lahana, biber, patates ve domates aracılığıyla C vitamini takviyesi sağlayabilirsiniz.

D vitamini, güneş ışığından, takviyelerden, yağlı balıklardan, sütten ve D vitamini ile zenginleştirilmiş yiyeceklerden alınabilir. Bazı çalışmalar D vitamininin soğuk algınlığı semptomlarını azaltabileceğini ortaya koymuştur. D vitamini seviyesi düşük olan kişilerin soğuk algınlığına yakalanması daha olasıdır.

Çinko, vücudun ihtiyaç duyduğu temel bir mineraldir. Sığır eti, hindi, mercimek ve bazı zenginleştirilmiş tahıllarda bulunur. Soğuk algınlığı semptomları süresini azaltmaya yardımcı olur.

Tuzlu Su Uygulamaları ve Gargara

Tuzlu suyla gargara, soğuk algınlığına iyi gelen basit bir yöntemdir. Boğaz ağrısı, soğuk algınlığı, alerjiler ve sinüs enfeksiyonları için kullanılır. Tuzlu su ile gargara yapmak enfeksiyonları hafifletebilir. Bu yöntem, virüs ve bakterilerin ağza ve boğaza yerleşmesini engeller, iltihaplanmayı azaltır.

Tuzlu su gargarası yapmak için bir bardak ılık suya bir çay kaşığı tuz ekleyip iyice karıştırın. Gargara yaparken suyu ağzınızda birkaç saniye çalkalayın ve ardından tükürün. Bu işlemi birkaç kez tekrar edebilirsiniz.

Buhar ve Sıcak Duş Uygulamaları

Buhar ve sıcak duş uygulamaları, soğuk algınlığı ve diğer solunum yolu hastalıklarıyla mücadelede rahatlama sağlayabilir. Burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı ve kas ağrılarını hafifletmek için tercih edilebilir.

Buhar, burun tıkanıklığını açma ve burun yollarını yeniden nemlendirme konusunda oldukça etkilidir. Buharın sıcaklığı mukusun gevşemesine yardımcı olur, solunum yollarındaki tıkanıklığı açar. Sıcak su buharına okaliptüs gibi doğal anti mikrobiyal özelliklere sahip bitkiler eklemek buharın faydasını artırabilir.

Soğuk algınlığı sırasında oluşan sinüs baş ağrıları, burun tıkanıklığı nedeniyle sinüslerdeki basıncın artmasıyla ortaya çıkar. Buhar terapisi, hava yollarını nemlendirerek bu basıncı azaltır ve baş ağrılarını hafifletir.

Kas ağrıları ve yorgunluğu buhar ve sıcak duşlarla hafifletmek mümkündür. Sıcak su, kasları gevşeterek ağrıları hafifletir ve rahatlama sağlar. Buharın rahatlatıcı etkisi uykuya geçişi kolaylaştırır.

İlaçlar ve Tedavi Yöntemleri

Soğuk algınlığı semptomlarını hafifletmek için birçok reçetesiz ilaç seçeneği mevcuttur. Ancak, bu ilaçlardan bazıları yetişkinler ve ilaçlar için güvenli olmayabilir. Bu nedenle herhangi bir reçetesiz ilaç kullanmadan önce sağlık uzmanına danışmak en doğrusudur.

Soğuk algınlığında, ağrıları ve ateşi hafifletmek için ağrı kesiciler reçete edilebilir. Ayrıca burun tıkanıklığını gidermek için burun spreyleri kullanılabilir. Hapşırma ve burun akıntısını durdurmayı amaçlayan antihistaminikler ile öksürük baskılayıcı şuruplar doktor tarafından önerilebilir.

Soğuk Algınlığı Nasıl Teşhis Edilir?

Soğuk algınlığının semptomları arasında burun tıkanıklığı, burun akıntısı , boğaz ağrısı, öksürük ve hafif ateş yer alır. Soğuk algınlığı teşhisi, bu semptomların bir arada bulunması durumunda klinik olarak yapılır. Nezle; enfeksiyonlar, alerjiler ve diğer sağlık sorunlarıyla benzerlik gösterilir. Sağlık uzmanı, belirtilerinizin soğuk algınlığı mı yoksa başka bir durum mu olup olmadığını tespit eder.

Soğuk Algınlığı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Soğuk algınlığının kesin bir tedavisi yoktur ve vakaların çoğu tedavi gerektirmeden 7-10 gün içinde iyileşir. Belirtilerin çoğu geçse de öksürük birkaç gün daha devam edebilir. Bu süreçte vücudu dinlendirmek ve semptomları hafifletmek en iyi yaklaşımdır.

Soğuk algınlığı sırasında bol bol dinlenin, bol sıvı tüketin, havayı nemlendirin, tuzlu su ile gargara yapın. Doktorunuzun önereceği ağrı kesiciler; boğaz ağrısı , baş ağrısı ve ateş gibi semptomları hafifletebilir.

Soğuk Algınlığı Nasıl Önlenir?

Bağışıklık sisteminin güçlü tutulması ve bazı temel hijyen kurallarına dikkat edilmesiyle soğuk algınlığına yakalanma riskini önemli ölçüde azaltılabilir.

Soğuk algınlığını önlemek için uygulanabilecek başlıca yöntemler şunlardır:

  • Eller düzenli olarak sabun ve suyla yıkanmalıdır.
  • Kalabalık ve kapalı ortamlarda maske takmak, bulaş riskini azaltabilir.
  • Ellerle yüze, özellikle burun, ağız ve gözlere dokunmaktan kaçınılmalıdır.
  • Bağışıklık sistemini güçlendirmek için dengeli ve vitamin açısından zengin beslenilmelidir.
  • Yeterli ve kaliteli uyku alınmalıdır.
  • Düzenli egzersiz yapılarak vücut direnci artırılmalıdır.
  • Bol su içerek vücudun nem dengesi korunmalıdır.
  • Ortamların düzenli havalandırılması sağlanmalıdır.
  • Hasta kişilerle yakın temastan kaçınılmalıdır.
  • Cep telefonları, kapı kolları ve bilgisayar klavyeleri gibi sık temas edilen yüzeyler düzenli olarak temizlenmelidir.

Soğuk algınlığı virüsleri, genellikle hasta bir kişinin elini çeşitli yüzeylere dokundurmasıyla yayılır. Bu yüzden sık sık ellerinizi sabun ve suyla yıkamak virüslerin bulaşmasını önlemek için en etkili yöntemdir. Suya ulaşamadığınız durumlarda alkol bazlı bir el dezenfektanı kullanabilirsiniz.

Virüsler çıplak ellere yapışıp yayıldığı için, hapşırık ve öksürüğünüzü elinizle kapatmak yerine bir mendil kullanmayı tercih edebilirsiniz. Eğer mendiliniz yoksa dirseğinizin içine hapşırıp öksürebilirsiniz.

Ellerinizi yıkamadan yüzünüze dokunmaktan kaçınmanız önerilir. Bu alışkanlığı çocuklarınıza da öğretmek onları virüslerden korumada etkili olacaktır.

Bitkisel besinlerde bulunan doğal kimyasallar olan fitokimyasallar, bağışıklık sistemini güçlendirmede faydalı olur. Koyu yeşil, kırmızı ve sarı renkli sebzeler ile meyveleri tüketmekten kaçınmayın.

Sigara içenler daha sık ve şiddetli soğuk algınlığına yakalanma eğilimindedir. Sigara, burnunuzdaki ve akciğerlerinizdeki ince tüyleri etkisiz hale getirir, böylelikle soğuk algınlığına sebep olan virüsler uzaklaşamaz. Ayrıca aşırı alkol tüketmek bağışıklık sistemini zayıflatır, vücudu enfeksiyonlara karşı savunmasız kılar.

Soğuk Algınlığı Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Soğuk Algınlığı Bulaşıcı Mı?

Evet, soğuk algınlığı virüsler yoluyla bulaşıcıdır. Hasta bir kişinin hapşırması, öksürmesi veya virüsle temas etmiş yüzeylere dokunulmasıyla yayılabilir. Bu nedenle el hijyenine dikkat edilmesi gerekir.

Soğuk Algınlığı Kaç Günde Geçer?

Soğuk algınlığı genellikle 7 ila 10 gün içinde iyileşir. Ancak bazı belirtiler, özellikle öksürük, birkaç gün daha sürebilir.

Hamilelikte Soğuk Algınlığı Tehlikeli Midir?

Soğuk algınlığı genellikle hamilelik sırasında tehlikeli değildir. Ancak yüksek ateş veya şiddetli belirtiler oluştuysa, mutlaka bir doktora danışılmalıdır.

Bebeklerde Soğuk Algınlığı Belirtileri Nelerdir?

Bebeklerde burun tıkanıklığı, hapşırma, öksürük ve hafif ateş soğuk algınlığının yaygın belirtileridir. Ayrıca bebekler huzursuz olabilir ve iştahlarında azalma görülebilir.

Nezle Belirtileri Nelerdir?

Nezle belirtileri arasında burun akıntısı, boğaz ağrısı, hapşırma ve hafif öksürük bulunur. Bazı durumlarda bu semptomlara baş ağrısı ve hafif ateş de eşlik edebilir.

Nezle Nasıl Geçer?

Dinlenmek, bol sıvı tüketmek ve ağrı kesiciler nezle semptomlarını hafifletir. Ayrıca burun spreyleri ve tuzlu su gargarası burun tıkanıklığını gidermeye yardımcı olabilir.

Nezle Nedir?

Nezle, burun ve boğazı etkileyen viral bir enfeksiyondur. Genellikle hafif seyreder ve birkaç gün içinde kendiliğinden iyileşir.

Nezle Bulaşıcı Mı?

Evet, nezle bulaşıcıdır ve genellikle hasta bir kişinin hapşırması veya öksürmesiyle havaya yayılan damlacıklarla yayılır. Ayrıca virüs bulaşmış yüzeylerle temas da hastalığın bulaşmasına neden olabilir.

Soğuk Algınlığına Ilık Duş İyi Gelir Mi?

Evet, ılık duş buhar etkisiyle burun tıkanıklığını hafifletebilir ve kas ağrılarını azaltabilir. Ayrıca rahatlama sağlayarak uykuya geçişi kolaylaştırır.

Soğuk Algınlığı Kimlerde Görülür?

Soğuk algınlığı her yaş grubunda görülebilir, ancak çocuklar daha sık etkilenir. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler de soğuk algınlığına karşı daha hassastır.

Soğuk Algınlığı Nasıl Bulaşır?

Soğuk algınlığı, hasta bir kişinin hapşırması, öksürmesi veya virüsle kirlenmiş yüzeylere dokunulması yoluyla bulaşır. Virüs, ağız, burun veya göz yoluyla vücuda girer. Bu nedenle el hijyenine dikkat edilmeli, elleri sık sık bol su ve sabunla yıkamak gereklidir.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 15 Nisan 2025 Salı Yayımlanma Tarihi: 15 Nisan 2025 Salı
Bu içeriği ortalama 10 dakikada okuyabilirsiniz.

Tıbbi Birimler

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Devamı
Devamı
Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler