Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Üre (BUN), protein metabolizması sonucu oluşan ve böbrekler tarafından atılan bir atık maddedir. Üre seviyeleri, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının değerlendirilmesinde önemlidir. Düşük üre seviyeleri düşük protein alımı, karaciğer hastalıkları veya aşırı sıvı tüketimiyle ilişkiliyken, yüksek üre seviyeleri böbrek yetmezliği, dehidrasyon veya yüksek protein tüketiminden kaynaklanabilir. Normal BUN değerleri genellikle 6-20 mg/dL arasındadır. Üreyi dengelemek için yeterli su içmek, protein alımını kontrol etmek ve düzenli sağlık kontrolleri yaptırmak önemlidir.
İçindekiler

Üre (BUN) Nedir?

Üre (BUN) , karaciğerde protein metabolizması sonucu oluşan ve böbrekler yoluyla idrarla atılan bir atık maddedir. Kan üre azotu olarak da bilinen BUN (Blood Urea Nitrogen) testi, kandaki üre azotu seviyesini ölçerek böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının değerlendirilmesine yardımcı olur. Yüksek ya da düşük BUN seviyeleri, böbrek hastalıkları, dehidrasyon veya karaciğer sorunlarına işaret edebilir.

Üre (BUN) Testi Nedir?

Üre (BUN) testi, kandaki üre azotu seviyesini ölçen ve damardan alınan kan yoluyla analiz edilen bir laboratuvar testidir. Üre testi, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarını değerlendirmek için yapılır. Test, böbreklerin atık maddeleri yeterince filtreleyip filtrelemediğini ve karaciğerin protein metabolizmasında düzgün çalışıp çalışmadığını belirlemeye yardımcı olur. Ayrıca, dehidrasyon, böbrek hastalıkları, karaciğer sorunları veya protein metabolizmasıyla ilgili durumların tanısında da kullanılır.

Üre Değeri Kaç Olmalı?

Üre (BUN) seviyeleri yaş, cinsiyet ve kullanılan laboratuvarın referans aralıklarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Cinsiyet ayrımı olmaksızın normal kabul edilen değerler şu şekildedir:

  • Çocuklarda (3-13 yaş) : 6-17 mg/dL,
  • Gençlerde (13-18 yaş) : 7-21 mg/dL,
  • Yetişkinlerde (18-100 yaş) : 6-20 mg/dL.

Bu değerler, böbreklerin ve karaciğerin sağlıklı çalışıp çalışmadığını değerlendirmek için önemli bir gösterge sağlar. Değerlerin normal aralığın üzerinde ya da altında olması, protein metabolizması, böbrek veya karaciğer fonksiyonlarında bir sorun olduğunu gösterebilir. Kesin bir değerlendirme için BUN testi genellikle serum kreatinin ve diğer biyokimyasal testlerle birlikte incelenir.

Üre Düşüklüğü

Kanda üre düşüklüğü , kandaki üre azotunun normal seviyelerin altına inmesi durumudur ve genellikle düşük proteinli beslenme, ciddi karaciğer hastalıkları veya aşırı hidrasyon gibi nedenlerden kaynaklanır. Normal BUN değerleri yaş, cinsiyet ve laboratuvar referans aralıklarına göre değişse de genellikle yetişkinlerde 6-24 mg/dL aralığındadır. BUN testi, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarını değerlendirmek için kullanılır ve diğer testlerle birlikte yorumlanarak daha kapsamlı bir sağlık durumu analizi sağlar.

Üre Düşüklüğü Neden Olur?

Kanda üre düşüklüğü, çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir ve genellikle altta yatan bir sağlık sorununun belirtisidir. Bu durum, vücudun protein metabolizmasındaki değişiklikler, böbrek fonksiyonlarındaki anormallikler veya beslenme alışkanlıklarıyla ilişkilidir. Üre seviyesinin düşük olması, vücudun proteinleri yeterince işlemediğini veya böbreklerin üreyi gerektiği gibi atamadığını gösterebilir.

Üre düşüklüğünün olası nedenleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Düşük protein alımı,
  • Karaciğer hastalıkları,
  • Aşırı sıvı alımı,
  • Böbrek fonksiyon bozuklukları,
  • Hormonal dengesizlikler,
  • Malabsorpsiyon sendromları.

Düşük protein alımı

Yetersiz protein tüketimi, vücudun ihtiyaç duyduğu amino asitleri sağlayamamasına neden olur. Bu durum, üre üretiminin azalmasına yol açar, çünkü üre, protein metabolizmasının bir yan ürünüdür. Özellikle vejetaryen veya vegan beslenen bireyler, yeterli protein alımına dikkat etmelidir.

Karaciğer Hastalıkları

Karaciğer, üre üretiminden sorumlu ana organdır. Hepatit veya siroz gibi karaciğer hastalıkları, üre sentezini olumsuz etkileyerek kanda üre seviyesinin düşmesine neden olabilir. Bu tür durumlarda, karaciğerin genel fonksiyonları da bozulur, bu da metabolik dengesizliklere yol açar.

Aşırı Sıvı Alımı

Fazla miktarda su tüketimi, kanın seyrelmesine ve üre konsantrasyonunun düşmesine neden olabilir. Bu durum, özellikle kısa sürede büyük miktarda su içildiğinde daha belirgin hale gelir. Ayrıca, bazı tıbbi durumlar da vücutta sıvı birikimine yol açarak üre seviyelerini etkileyebilir.

Böbrek Fonksiyon Bozuklukları

Böbreklerin filtreleme kapasitesindeki azalma, kanda üre birikimine neden olurken, bazı durumlarda üre atılımının artmasına da yol açabilir. Bu tür fonksiyon bozuklukları, üre seviyelerinin dengesizliğine neden olabilir. Böbrek hastalıklarının erken teşhisi ve tedavisi, bu tür risklerin önlenmesinde kritiktir.

Hormonal Dengesizlikler

Antidiüretik hormon (ADH) gibi hormonların dengesizliği, vücudun su ve elektrolit dengesini etkileyerek üre seviyelerinde değişikliklere neden olabilir. Özellikle ADH seviyelerindeki artış, su tutulmasına ve üre konsantrasyonunun düşmesine yol açabilir. Bu tür hormonal dengesizlikler, altta yatan endokrin bozuklukların bir göstergesi olabilir.

Malabsorpsiyon Sendromları

Çölyak hastalığı veya Crohn hastalığı gibi sindirim sistemi bozuklukları, besinlerin emilimini engelleyerek protein eksikliğine ve dolayısıyla üre üretiminin azalmasına neden olabilir. Bu durumlar, vücudun ihtiyaç duyduğu besin maddelerini yeterince alamamasına yol açar, bu da metabolik süreçleri olumsuz etkiler.

Üre Düşüklüğü Belirtileri Nelerdir?

Üre düşüklüğü genellikle belirgin semptomlara neden olmaz ve çoğu durumda altta yatan sağlık sorunlarının belirtileriyle ilişkilidir. Karaciğer hastalıkları durumunda cilt ve gözlerde sararma (sarılık), yorgunluk, karın veya bacaklarda şişlik ve zihinsel karışıklık görülebilir. Yetersiz beslenme veya düşük proteinli diyet nedeniyle ise istemsiz kilo kaybı, kas zayıflığı, yorgunluk ve bağışıklık sisteminde zayıflama belirtileri ortaya çıkabilir. Ayrıca, aşırı sıvı tüketimi (aşırı hidrasyon) bulantı, baş ağrısı, kafa karışıklığı ve ciddi durumlarda nöbetlere neden olabilir. Üre düşüklüğü genellikle tek başına bir sorun teşkil etmez, ancak bu belirtilerden herhangi biri görülüyorsa bir sağlık uzmanına başvurulmalıdır.

Üre düşüklüğü belirtileri şunlardır:

  • Sürekli yorgunluk ve halsizlik,
  • Kas güçsüzlüğü ve kramp,
  • Baş dönmesi ve sersemlik hissi,
  • İştahsızlık ve kilo kaybı,
  • Mide bulantısı ve kusma,
  • Odaklanma güçlüğü ve zihinsel bulanıklık,
  • Cilt solgunluğu ve kuruluk,
  • Sık idrara çıkma veya idrar renginde değişiklik.

Üre Düşüklüğü Tedavisi

Üre düşüklüğü tedavisi, altta yatan nedenin belirlenmesine bağlıdır. Öncelikle böbrek ve karaciğer fonksiyonları değerlendirilir. Eğer beslenme yetersizliğinden kaynaklanıyorsa, protein alımı artırılabilir. Karaciğer hastalıklarına bağlı üre düşüklüğünde, doktor tarafından önerilen tedavi planına uyulmalıdır.

Sıvı dengesizliği nedeniyle oluşan üre düşüklüğünde, sıvı alımı düzenlenerek normal seviyelere dönmesi sağlanabilir. Kronik hastalıklara bağlı durumlarda ise hastalığın kontrol altına alınması hedeflenir. Tedavi süreci mutlaka doktor gözetiminde yürütülmelidir.

Üre Yüksekliği

Üre (BUN) yüksekliği , kandaki üre azotunun normal değerlerin üzerine çıkması durumudur ve genellikle böbrek fonksiyonlarının bozulduğunu gösterir. Bunun dışında yüksek proteinli diyet, dehidrasyon, kalp yetmezliği, mide-bağırsak kanamaları ve bazı ilaçların kullanımı da BUN değerlerini yükseltebilir. Normal BUN seviyeleri yetişkinlerde 6-24 mg/dL aralığındadır ve BUN testi, böbrek sağlığını değerlendirmek için diğer testlerle birlikte kullanılır.

Üre Neden Yükselir?

Kanda üre seviyesinin yükselmesi, vücudun protein metabolizması ve böbrek fonksiyonlarındaki çeşitli bozukluklardan kaynaklanabilir. Bu durum, böbreklerin üreyi yeterince filtreleyememesi, yüksek protein alımı veya dehidrasyon gibi faktörlerle ilişkilidir. Ayrıca, kalp yetmezliği, gastrointestinal kanama ve bazı ilaçların kullanımı da üre seviyelerinin artmasına neden olabilir.

Üre yüksekliğinin olası nedenleri şunlardır:

  • Böbrek yetmezliği,
  • Yüksek protein alımı,
  • Dehidrasyon,
  • Kalp yetmezliği,
  • Gastrointestinal kanama,
  • Bazı ilaçların kullanımı.

Böbrek Yetmezliği

Böbrekler, kandaki atık ürünleri filtreleyerek idrar yoluyla vücuttan atar. Böbrek yetmezliği durumunda, bu filtreleme işlemi etkili bir şekilde gerçekleşmez, bu da kanda üre birikimine yol açar. Kronik böbrek hastalığı veya akut böbrek hasarı, üre seviyelerinin yükselmesinin başlıca nedenlerindendir. Böbrek yetmezliği, diyabet, yüksek tansiyon veya böbrek iltihaplanmaları gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir. Bu durum, vücudun sıvı, elektrolit ve atık ürün dengesini bozarak genel sağlık üzerinde olumsuz etkilere yol açar.

Yüksek Protein Alımı

Diyetle alınan yüksek miktarda protein, vücutta daha fazla üre üretimine neden olur. Protein metabolizması sonucu oluşan üre, böbrekler tarafından atılır; ancak aşırı protein tüketimi, böbreklerin yükünü artırarak kanda üre seviyelerinin yükselmesine katkıda bulunabilir. Özellikle sporcular veya yüksek proteinli diyet uygulayan bireyler, protein alımını dengeli bir şekilde düzenlemelidir. Aksi takdirde, böbrek fonksiyonları üzerinde olumsuz etkiler görülebilir.

Dehidrasyon

Vücudun yeterli miktarda su almaması durumunda, kan hacmi azalır ve üre konsantrasyonu artar. Dehidrasyon, böbreklerin üreyi filtreleme kapasitesini de azaltarak kanda üre birikimine yol açabilir. Bu nedenle, yeterli su tüketimi böbrek fonksiyonları için kritiktir. Ayrıca, aşırı terleme, ishal veya kusma gibi durumlar da dehidrasyona neden olabilir, bu da üre seviyelerinin yükselmesine katkıda bulunur.

Kalp Yetmezliği

Kalp yetmezliği, kalbin vücuda yeterli kan pompalayamaması durumudur. Bu durum, böbreklere giden kan akışının azalmasına ve böbrek fonksiyonlarının bozulmasına neden olabilir, bu da kanda üre seviyelerinin yükselmesine yol açar. Kalp ve böbrek sağlığı arasındaki bu ilişki, her iki organın da optimal işleyişi için önemlidir. Kalp yetmezliği olan bireylerde, böbrek fonksiyonlarının düzenli olarak izlenmesi önerilir.

Gastrointestinal Kanama

Mide veya bağırsaklarda meydana gelen kanamalar, sindirim sistemine fazla miktarda protein girmesine neden olur. Bu ekstra protein, metabolize edilerek üreye dönüştürülür ve kanda üre seviyelerinin artmasına yol açar. Gastrointestinal kanamalar, üre yüksekliğinin beklenmedik bir nedeni olabilir. Bu tür kanamalar, ülserler, tümörler veya inflamatuar bağırsak hastalıkları gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir ve acil tıbbi müdahale gerektirebilir.

Bazı İlaçların Kullanımı

Bazı ilaçlar, protein katabolizmasını artırarak üre üretiminin artmasına neden olabilir. Ayrıca, vücutta sıvı kaybına yol açan ilaçlar dehidrasyona sebep olarak dolaylı şekilde üre seviyelerini yükseltebilir. İlaç kullanımının böbrek fonksiyonları üzerindeki etkileri göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle, yeni bir ilaca başlanmadan önce veya mevcut ilaç tedavisi sırasında düzenli böbrek fonksiyon testleri yapılması önerilir.

Üre Yüksekliği Belirtileri Nelerdir?

Üre (BUN) yüksekliği genellikle böbrek fonksiyonlarındaki bozulmadan kaynaklanır ve atık maddelerin vücutta birikmesine bağlı belirtilerle kendini gösterir. Sık veya seyrek idrara çıkma, ciltte açıklanamayan kaşıntı, atık birikimine bağlı yorgunluk ve kollar, bacaklar veya ayaklarda belirgin şişlik yaygın belirtilerdir. Ayrıca kas krampları, bulantı ve kusma, iştah kaybı ve odaklanma güçlüğü gibi semptomlar da görülebilir. Ciddi durumlarda ise üremi gelişebilir ve bu, metal bir tat, nefes darlığı, nedensiz kilo kaybı gibi belirtilerle seyreder. Bazı bireylerde erken dönemde hiçbir belirti görülmeyebilir, ancak bu semptomlardan biri veya birkaçı ortaya çıkarsa bir sağlık uzmanına başvurmak önemlidir.

Üre yüksekliği belirtileri şunlardır:

  • Sık veya seyrek idrara çıkma.
  • Ciltte açıklanamayan kaşıntı.
  • Kollar, bacaklar veya ayaklarda şişlik (ödem).
  • Sürekli yorgunluk veya halsizlik hissi.
  • Kas krampları.
  • Bulantı ve kusma.
  • İştah kaybı.
  • Odaklanma veya konsantrasyon güçlüğü.
  • Nefes darlığı.
  • Metalik tat hissi.
  • Nedensiz kilo kaybı.
  • Üremiye bağlı zihinsel bulanıklık veya bilinç değişiklikleri (ileri evrede).

Üre (BUN) yüksekliği, genellikle böbreklerin atık maddeleri yeterince filtreleyememesinden kaynaklanır ve birçok farklı nedene bağlı olarak gelişebilir. Dehidrasyon, kandaki ürenin yoğunlaşmasına neden olarak BUN seviyesini artırabilir. Yüksek proteinli diyet, protein metabolizması sonucu daha fazla üre üretimine yol açabilir. Böbrek hastalıkları veya böbrek yetmezliği, atık maddelerin yeterince süzülememesine neden olur. Ayrıca, kalp yetmezliği, mide-bağırsak kanamaları, enfeksiyonlar, stres veya bazı ilaçların kullanımı da üre yüksekliğine katkıda bulunabilir. Altta yatan nedenlerin doğru şekilde belirlenmesi ve tedavisi için bir sağlık uzmanına danışılması önemlidir.

Kanda Üre Yüksekliği Tedavisi

Kanda üre (BUN) yüksekliği tedavisi, altta yatan nedenlerin yönetilmesine odaklanır. Dehidrasyon durumunda, yeterli sıvı alımını sağlamak BUN seviyelerini düşürmeye yardımcı olabilir. Beslenme düzeninde değişiklikler, özellikle yüksek proteinli diyetin azaltılması, protein metabolizması kaynaklı BUN artışını kontrol edebilir. Böbrek hastalığı olan kişilerde, hipertansiyon ve diyabetin kontrolü önemlidir; ileri evrelerde ise diyaliz veya böbrek nakli gerekebilir. Kalp yetmezliği gibi diğer nedenlerde ise altta yatan durumun tedavisi BUN seviyelerini iyileştirebilir. Ayrıca, BUN üzerinde etkisi olabilecek ilaçların gözden geçirilmesi ve gerekirse düzenlenmesi önemlidir. Tedavi planı, bireyin sağlık durumuna uygun şekilde bir uzman tarafından belirlenmelidir.

Üre (BUN) Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

BUN Nedir?

BUN, "Blood Urea Nitrogen" ifadesinin kısaltmasıdır ve kanda bulunan üre azotunu ölçen bir tıbbi testtir. Bu test, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır.

Kan Üre Azotu (BUN) Nedir?

Kan üre azotu, protein metabolizması sonucu karaciğerde oluşan ve böbrekler tarafından kandan süzülerek idrarla atılan bir atık maddedir. BUN seviyesi, böbreklerin atık maddeleri filtreleme kapasitesini değerlendirmeye yardımcı olur.

Üre Serum Plazma Nedir?

Üre serum plazma, kan plazmasında bulunan ürenin miktarını ifade eder. Serum/plazma üre testi, böbrek fonksiyonlarını değerlendirmek ve üre seviyelerindeki anormallikleri tespit etmek için yapılır. Bu test, genellikle BUN testiyle birlikte değerlendirilir.

Üre Serum Plazma Nedir?

Üre, protein metabolizmasının bir yan ürünü olup böbrekler tarafından süzülerek idrarla atılan bir bileşiktir. Üre serum plazma testi, kanda bulunan üre seviyesini ölçerek böbrek fonksiyonlarını değerlendirmek için kullanılır. Bu test, böbrek hastalıklarının teşhisinde ve tedavi sürecinin takibinde önemli bir rol oynar.

Üre Düşüklüğü Nedir?

Kanda üre düşüklüğü, genellikle düşük protein alımı, karaciğer hastalıkları veya aşırı sıvı alımı gibi nedenlerden kaynaklanır. Üre seviyesinin düşük olması, vücudun yeterince protein metabolize etmediğini veya böbreklerin üreyi gerektiği gibi süzmediğini gösterebilir. Altta yatan nedenin belirlenmesi için doktor kontrolü gereklidir.

Üre Yüksekliği Nedir?

Üre yüksekliği (üremi), böbreklerin yeterince üreyi atamaması sonucunda kanda birikmesiyle ortaya çıkar. Dehidrasyon, böbrek yetmezliği, yüksek protein alımı veya bazı ilaçlar üre seviyesini yükseltebilir. Tedavi edilmezse ciddi böbrek sorunlarına ve vücutta toksin birikimine yol açabilir.

Üre Kaç Olmalı?

Sağlıklı bir bireyde kan üre azotu (BUN) değeri genellikle 7-20 mg/dL arasındadır. Üre seviyeleri yaş, cinsiyet, beslenme düzeni ve böbrek fonksiyonlarına bağlı olarak değişebilir. Normal aralık dışındaki değerler, bir doktor tarafından değerlendirilmelidir.

Vücuttan Üre Atmak İçin Ne Yapılmalı?

Bol su tüketmek, böbreklerin üreyi daha verimli şekilde süzmesine yardımcı olur. Dengeli ve protein kontrollü beslenme, üre üretimini düzenleyerek böbreklerin yükünü azaltır. Düzenli egzersiz ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları, metabolizmayı destekleyerek üre atılımını kolaylaştırır.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 14 Şubat 2025 Cuma Yayımlanma Tarihi: 13 Mayıs 2024 Pazartesi
Bu içeriği ortalama 10 dakikada okuyabilirsiniz.

Tıbbi Birimler

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Devamı
Devamı
Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler