Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Vertigo, çevrenizin ya da kendinizin döndüğünü hissetmenize neden olan bir durumdur. İç kulak sorunları, Meniere hastalığı, kristal oynaması, denge sinirinin iltihaplanması gibi hastalıklarla ilişkili olabilir. Günlük ihtiyaçları karşılamayı zorlaştıracak kadar şiddetli olabilir. Baş dönmesi, denge kaybı ve mide bulantısı gibi belirtilerle ortaya çıkar. Tedavisi, vestibüler rehabilitasyon, kanalit yeniden konumlandırma, ilaçlar ve cerrahi müdahalelerle yapılabilir.
İçindekiler

Vertigo Nedir?

Vertigo, kişinin kendisinin ya da çevresinin hareket ettiği veya döndüğü hissine kapılan bir durumdur. Bu his, dönme şeklinde ya da bir gemi güvertesindeymiş gibi dalgalanma şeklinde olur. Gerçekte böyle bir hareket olmamasına rağmen, bu yalancı hareket algısı nedeniyle kişinin dengesi bozulur. Dönme dolaptan indikten sonra hissedilen duyguya benzerdir ancak daha şiddetlidir. Bu durumda postüral dengesizlik olur, hasta oturmak veya uzanmak zorunda kalır.

Vertigo, yalnızca denge sorunları ile sınırlı değildir; baş ağrısı , mide bulantısı, terleme, çift görme, kulak ağrısı , kulak çınlaması ve işitme kaybı gibi ek semptomlarla da birlikte görülebilir. Vücudun dengesini sağlamada görevli sistemler arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanan vertigoya, görme ve iç kulaklardaki dengesizlik de sebep olabilir. Genellikle iç kulak sorunları veya beyin ile bağlantılı denge yollarındaki aksaklıklardan ortaya çıkar. Vertigo bir hastalık değildir anca altta yatan bir sağlık sorununun habercisi olarak kabul edilir.

Vertigo ani hareketlerle ortaya çıkabildiği gibi; araç veya deniz tutması gibi durumlarda da ortaya çıkabilir. Hareketsiz durumda bile oluşabilir. Bazı vertigo atakları birkaç saat sürerken, bazıları saatler hatta günler alabilir.

Vertigonun altında yatan nedenler oldukça çeşitlidir. İç kulak problemleri dışında, meniere hastalığı, vestibüler migren , orta kulak enfeksiyonları, beyin tümörleri, multiple skleroz ve bazı nörolojik hastalıklar da vertigoya yol açabilir. Ayrıca, şiddetli stres, kaygı bozuklukları ve panik ataklar da vertigo semptomlarını tetikleyebilir.

Vertigo tedavisi, altta yatan nedene bağlı olarak değişir. Eğer vertigo iç kulak sorunlarından kaynaklanıyorsa, fizyoterapi egzersizleri, baş pozisyonu manevraları ve ilaç tedavisi uygulanabilir. Vestibüler rehabilitasyon, vertigoya neden olan iç kulak problemlerini dengeleyerek semptomların hafiflemesine yardımcı olabilir. Eğer vertigo, migren veya başka bir nörolojik durumdan kaynaklanıyorsa, bu durumlara yönelik tedaviler vertigo semptomlarını hafifletebilir.

Vertigo’nun Tarihçesi

Vertigo tanımı; Platon ve Hipokrat’ın klasik dönemine kadar uzanmıştır ve tarihte ‘dinos’, ‘ilinggous’, ‘skotomatikoi’ gibi isimler almıştır. Daha sonra bu kelimeleri Latince ‘vertigine’ ve ‘scotomia’ izledi. Vertigo’nun başlangıçta beyne aşırı ısı veya kan gitmesiyle meydana geldiği düşünülüyordu. Ancak vestibüler sistemin insan üzerinde hayati bir rol oynadığı ortaya çıkmıştır.

Dönme hissi, antik çağlardan beri zihinsel sıkıntı ve huzursuzlukla ilişkilendirilmiştir. 19. yüzyılda ise, vertigonun beyin hastalığına işaret edebileceği düşünülüyordu. Meloankoli veya hipokondri ile ilişkili bir bozukluk olabileceği akla gelen diğer seçeneklerdir. Vertigonun tamamen bir halüsinasyon, yanıltıcı bir his veya delilik belirtisi olabileceği görüşleri yaygındı.

Vertigo Türleri Nelerdir?

Vertigo türleri genel olarak ikiye ayrılır. Bunlar periferik vertigo ve santral (merkezi) vertigodur. Periferik vertigo en yaygın vertigo türüdür. İç kulak

Periferik Vertigo Nedir?

Periferik vertigo, iç kulakta veya vestibüler sinirde meydana gelen sorunlardan kaynaklanır. Bu vertigo türü, en yaygın görülen vertigo çeşididir ve genellikle ani baş dönmesi atakları ile karakterizedir. Periferik vertigo, baş hareketleriyle tetiklenebilir ve çoğu zaman şiddetli baş dönmesi , mide bulantısı , kusma ve dengesizlik gibi belirtilerle kendini gösterir.

En yaygın nedenlerinden biri Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV)'dur. BPPV, iç kulakta yer alan ve dengeyi sağlayan kristallerin yerinden oynaması sonucu oluşur. Bu durum, başın belirli pozisyonlara getirilmesiyle tetiklenir ve kısa süreli ancak şiddetli baş dönmesi ataklarına yol açar.

Bir diğer yaygın neden Meniere hastalığıdır. Bu hastalık, iç kulakta sıvı birikmesi ile ilişkilidir ve baş dönmesinin yanı sıra işitme kaybı , kulak çınlaması (tinnitus) ve kulakta dolgunluk hissi gibi belirtilerle ortaya çıkar.

Vestibüler nörit ise, vestibüler sinirin iltihaplanması sonucu oluşur. Genellikle viral enfeksiyonlar sonrası gelişen bu durum, şiddetli baş dönmesi ve dengesizlik hissi ile seyreder.


Santral Vertigo Nedir?

Santral vertigo, beyin sapı veya beyincik gibi beyindeki denge merkezlerinde meydana gelen hasarlardan kaynaklanır. Santral vertigo, periferik vertigoya göre daha karmaşık ve ciddi olabilir. Bu tür vertigo, genellikle yavaş yavaş gelişir ve uzun süreli baş dönmesi ataklarına neden olabilir.

Beyin tümörleri, inme, multiple skleroz (MS) ve migren gibi nörolojik hastalıklar, santral vertigonun en yaygın nedenlerindendir. Santral vertigo belirtileri arasında çift görme, konuşma bozuklukları, kas zayıflığı, baş dönmesi ve denge kaybı yer alır. Bu belirtiler, kişinin günlük yaşamını ciddi şekilde etkileyebilir ve acil tıbbi müdahale gerektirebilir.

Santral vertigonun bir diğer nedeni ise migrendir. Migrenle ilişkili vertigo, baş ağrısı olmaksızın da meydana gelebilir ve genellikle ışığa veya sese karşı duyarlılık gibi migren belirtileri ile birlikte görülür.

Vertigo, kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilen bir durumdur. Periferik ve santral vertigo, farklı nedenlerden kaynaklandığı için, doğru teşhis konulması tedavi sürecinde büyük önem taşır. Periferik vertigo genellikle daha yaygın ve tedavi edilebilirken, santral vertigo daha ciddi ve karmaşık durumlara işaret edebilir. Vertigo belirtileri yaşıyorsanız, bir sağlık profesyoneline başvurarak uygun tedavi yöntemlerini öğrenmeniz önemlidir.

Vertigo Neden Olur?

Vertigo, genellikle dengeyi etkileyen iç kulak problemleri kaynaklıdır. İç kulaktaki yapılar vücudun hareketlerini ve dengesini algılamaya yardımcı olur. Burada oluşan sorunlar baş dönmesi olarak görülür. Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV), belirli baş hareketleriyle tetiklenen vertigonun en yaygın nedenlerinden biridir. Labirentit, soğuk algınlığı, grip nedeniyle oluşan iç kulak enfeksiyonları ile vestibüler sinirin iltihaplanmasıyla ortaya çıkabilir. Nadir görülen Meniere hastalığı da vertigo ataklarına neden olabilir.

İç Kulak Problemleri

Vertigoya neden olan iç kulak problemleri arasında Meniere hastalığı, BPPV, vestibüler nörit, labirentit, akustik nöroma gibi hastalıklar bulunur.

Meniere Hastalığı

Meniere Hastalığı, iç kulakta sıvı birikimi ile karakterize edilen ve tekrarlayan vertigo ataklarıyla kendini gösteren kronik bir hastalıktır. Bu hastalık, vertigonun yanı sıra kulak çınlaması, işitme kaybı ve kulakta dolgunluk hissi gibi belirtilerle de seyreder. Meniere atakları saatlerce sürebilir ve oldukça şiddetli olabilir, bu da hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir. Hastalık, ani baş dönmesi ve denge kaybı gibi belirtilerle ortaya çıktığında, hastaların günlük işlerini yapmaları zorlaşabilir. Meniere Hastalığı, yaşam boyu sürebilen bir durum olup, tedavi edilmezse ilerleyici işitme kaybına neden olabilir.

Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV)

Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo, başın belirli bir pozisyonda hareket etmesiyle ani baş dönmesi ataklarına yol açan en yaygın vertigo türlerinden biridir. Temel nedeni, iç kulaktaki otolit adı verilen küçük kristallerin yerinden oynamasıdır. Pozisyonel vertigo belirtileri arasında kısa ama şiddetli baş dönmesi, denge kaybı, bulantı ve gözlerin istemsiz hareketi (nistagmus) yer alır. Bu ataklar fiziksel terapi ve manevralarla tedavi edilebilir, böylece hastalar hızlıca normal yaşamlarına dönebilir

Vestibüler Nörit

Vestibüler nörit, vestibüler sinirin viral bir enfeksiyon sonucu iltihaplanmasıyla meydana gelen bir durumdur. Bu iltihaplanma, iç kulaktan beyne giden sinir sinyallerini bozar ve şiddetli baş dönmesine neden olur. Denge kaybı ve bulantı gibi belirtilerle birlikte görülebilir. Vestibüler nörit, vertigonun nörolojik bir sebebi olarak kabul edilir ve belirtiler genellikle birkaç gün ile birkaç hafta arasında sürer. Bu süre zarfında hastalar, özellikle baş hareketlerinden kaçınarak semptomlarını hafifletmeye çalışırlar. Vestibüler nöritin tedavisinde genellikle antiviral ilaçlar, anti-inflamatuar tedavi ve denge egzersizleri kullanılır.

Labirentit

Labirentit, iç kulaktaki labirent adı verilen yapının iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Bu iltihaplanma, baş dönmesi ve işitme kaybı ile sonuçlanır. Labirentit, genellikle viral veya bakteriyel enfeksiyonlar nedeniyle gelişir ve ciddi denge kaybı ile karakterizedir. Bu durum, sürekli bir baş dönmesi hissi yaratır ve hastaların günlük yaşamlarını sürdürebilmelerini zorlaştırır. Labirentit tedavisinde antibiyotikler, anti-inflamatuar ilaçlar ve denge terapileri kullanılır. Erken teşhis ve tedavi, işitme kaybı gibi kalıcı hasarların önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir.

Akustik Nöroma

Akustik nöroma, işitme ve denge sinirlerinde oluşan iyi huylu bir tümördür. Bu tümör, yavaşça büyür ve genellikle işitme kaybı, kulakta çınlama ve vertigo belirtileri ile kendini gösterir. Akustik nöroma, zamanla büyüdükçe dengeyi etkileyebilir ve baş dönmesi şiddetlenebilir. Tedavi seçenekleri arasında cerrahi müdahale ve radyoterapi bulunur. Erken teşhis, tümörün büyümeden kontrol altına alınması için önemlidir. Akustik nöroma, vertigo belirtilerinin altında yatan ciddi bir neden olabilir ve dikkatle izlenmelidir.

Nörolojik Faktörler

Beyin tümörleri, özellikle beyincik ve beyin sapında yerleşmiş olanlar, şiddetli baş dönmesine neden olabilir. Beyin kanamaları ise ani başlayan şiddetli baş dönmesi ve diğer nörolojik belirtilerle kendini gösterir. Beyin kanamaları, travma sonrası veya ani bir damar yırtılması sonucunda oluşabilir ve acil müdahale gerektiren durumlar arasındadır. Bu tür durumlar, hayatı tehdit edici olabilir ve hemen tıbbi yardım alınması gerekir. Beyin tümörleri ve kanamaları, vertigonun en ciddi nedenlerinden biridir.

Migren baş ağrıları yaygın bir nörolojik durumdur. Vestibüler migrenler, baş ağrılarıyla birlikte vertigo, dengesizlik, bulantı ve kusma gibi semptomlarla ortaya çıkabilir.

Vestibüler migrenler, diğer migren sendromları gibi genellikle ailelerde görülme eğilimindedir. Bilim, migrenin karmaşık mekanizmalarını tam olarak açıklığa kavuşturmamış olsa da, kadınların erkeklere kıyasla bu duruma daha fazla maruz kaldığı ve semptomların regl dönemlerinde daha da kötüleşebileceği bilinmektedir.

Dolaşım Problemleri

Baş dönmesi, kan akışıyla ilgili bir sorundan kaynaklanabilir. Beyne yeterli oksijen açısından zengin kan pompalanamadığında, hafif baş dönmesi yaşayabilir ve hatta bayılabilirsiniz. Düşük kan akışı, kan pıhtıları, kalp yetmezliği, arter tıkanıklıkları ve düzensiz kalp atışlarından kaynaklanabilir. Bu sorun yaşla birlikte daha da kötüleşebilir.

Vertigo Belirtileri Nelerdir?

Vertigonun ana belirtisi kişinin kendisinin veya etrafının hareket ettiği ya da döndüğü hissidir. Bu dönme hissi mide bulantısı ve kusmaya neden olabilir. Vertigo belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

  • Sürekli baş dönmesi
  • Mide bulantısı ve kusma
  • Denge kaybı ve yürüme zorluğu
  • Kulak çınlaması
  • Terleme
  • Görme problemleri
  • Yüzde solgunluk
  • Gözlerin kontrolsüz hareketleri
  • İşitme kaybı
  • Bilinç kaybı
  • Baş ağrısı
  • Yutma güçlüğü ve konuşmada zorluk

Sürekli Baş Dönmesi

Vertigo, en belirgin şekilde baş dönmesiyle kendini gösterir. Baş dönmesi, kişinin etrafındaki nesnelerin veya çevresinin dönüyormuş gibi hissetmesine neden olan bir durumdur. Bu his, birkaç saniyeden birkaç dakikaya kadar sürebilir. Baş dönmesi, genellikle ani hareketlerle, örneğin yataktan kalkarken ya da başı hızlıca döndürdüğünüzde daha belirgin hale gelir. Vertigo belirtileri arasında en yaygın olan baş dönmesi, günlük aktiviteleri zorlaştırabilir ve kişinin kendini sürekli olarak dengesiz hissetmesine yol açar.

Mide Bulantısı ve Kusma

Baş dönmesi ve denge kaybı, mide bulantısına ve hatta kusmaya neden olabilir. Vertigo belirtileri arasında sıkça görülen bu durum, kişinin yemek yemesini zorlaştırabilir ve genel sağlık durumunu olumsuz etkileyebilir. Özellikle şiddetli vertigo atak belirtileri sırasında mide bulantısı ve kusma oldukça yaygın olarak görülür ve hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir.

Denge Kaybı ve Yürüme Zorluğu

Vertigo, dengenin ciddi şekilde bozulmasına neden olabilir. Bu denge kaybı, kişinin ayakta durmasını, yürümesini ve hatta basit hareketleri bile yapmasını zorlaştırabilir. Vertigo hastalığı belirtileri arasında yer alan denge kaybı, düşmelere ve yaralanmalara sebep olabileceğinden oldukça tehlikelidir. Vertigo atak belirtileri sırasında yaşanan bu denge kaybı, özellikle yaşlı bireylerde ciddi sorunlara yol açabilir.

Kulak Çınlaması

Kulak çınlaması, vertigo ile ilişkili sık görülen semptomlardan biridir. Bu durum, genellikle iç kulaktaki problemlerden kaynaklanır ve vertigoya eşlik eder. Kulakta basınç hissi de bu semptomlara eklenebilir. Vertigo kulak çınlaması , özellikle Meniere hastalığı gibi durumlarda belirgin hale gelir ve hastanın işitme duyusunu da olumsuz etkileyebilir.

Terleme

Vertigo sırasında aniden ortaya çıkan soğuk terleme, yaygın belirtilerden biridir. Vertigo belirtileri nelerdir diye sorulduğunda terleme genellikle göz ardı edilir, ancak bu belirti, vücudun dengeyi sağlamaya çalışırken yaşadığı strese işaret eder. Bu durum, özellikle psikolojik vertigo belirtileri ile birleştiğinde, hastada ciddi bir endişe ve panik hali yaratabilir.

Görme Problemleri

Vertigo sırasında görme ile ilgili sorunlar yaşanabilir. Göz kararması ve bulanık görme, vertigo atağı sırasında sıkça karşılaşılan belirtilerdir. Bu görme problemleri, vertigo hastalığı belirtileri arasında yer alır ve hastanın çevresini algılamasını zorlaştırır, bu da denge kaybını daha da artırır. Strese bağlı vertigo belirtileri arasında da görme sorunları yer alabilir, özellikle yoğun stres durumlarında görme bulanıklığı artabilir.

Yüzde Solgunluk

Vertigo atakları sırasında, yüzde solgunluk yaygın olarak görülür. Bu, vücudun aniden değişen denge durumuna verdiği bir tepkidir. Yüzde solgunluk, vücutta dolaşım problemlerinin bir işareti olabilir ve diğer servikal vertigo belirtileri ile birlikte ortaya çıkabilir.

Gözlerin Kontrolsüz Hareketleri

Vertigo atakları sırasında gözlerde istemsiz ve kontrolsüz hareketler meydana gelebilir. Bu duruma nistagmus adı verilir ve vertigo başlangıcı belirtileri arasında yer alır. Nistagmus, baş dönmesiyle birlikte ortaya çıkan ve görme problemlerine neden olan bir belirtidir. Periferik vertigo belirtileri genellikle bu tür göz hareketlerini içerir.

İşitme Kaybı

Vertigo ile birlikte işitme kaybı da görülebilir. Periferik vertigo belirtileri arasında işitme kaybı sıkça yer alır ve genellikle iç kulakta meydana gelen bir problemden kaynaklanır. Meniere hastalığı gibi durumlar, işitme kaybının yanı sıra vertigoya neden olabilir.

Bilinç Kaybı

Vertigo, nadir durumlarda bilinç kaybına yol açabilir. Bu durum, genellikle santral vertigo ile ilişkilidir ve beynin dengeyi sağlayan bölümlerinin etkilenmesi sonucu ortaya çıkar. Vertigo belirtileri nelerdir diye sorulduğunda, bilinç kaybı nadir bir belirti olarak görülse de ciddi bir durumun habercisi olabilir. Baş Ağrısı

Baş Ağrısı

Vertigo ile ilişkili olarak baş ağrıları da görülebilir. Santral vertigo vakalarında baş ağrısı yaygın bir semptomdur ve genellikle migrenle birlikte ortaya çıkar. Baş ağrısı, vertigo atağı sırasında yoğunlaşabilir ve hastanın genel durumunu daha da kötüleştirebilir. Yalancı vertigo belirtileri olarak adlandırılan durumlar da baş ağrısıyla karıştırılabilir.

Yutma Güçlüğü ve Konuşmada Zorluk

Santral vertigo, vestibüler sistemden ziyade beyindeki bir sorundan kaynaklanır. Bu vertigo türünde baş dönmesinin yanı sıra yutma güçlüğü ve konuşmada zorluk görülebilir. Ayrıca uyuşma, güçsüzlük, ışık hassasiyeti gibi belirtiler ortaya çıkabilir.

Vertigo Tanısı Nasıl Konur?

Vertigo genellikle iç kulak sorunlarından kaynaklansa da, doğru tanı konulması için birçok faktör dikkate alınır.

Vertigo tanısı öncesi fiziksel bir muayene yapılır. Doktorunuz vertigo semptomlarınız hakkında sorular sorar. Ayrıca tanıyı doğrulamak için birkaç test yapılabilir. Fukuda-Unterberger testi, Romberg testi, Dix Hallpike testi, baş dürtü testi, vestibüler testler, MRI ve BT taramaları ile ENG ve VNG testleri yapılabilir.

Romberg Testi

Romberg testi, hastanın ayakta dururken gözleri kapalıyken dengede durup duramadığını değerlendirmek için kullanılır. Bu test, beyincik ve propriosepsiyon bozukluklarını tespit etmeye yardımcı olur. Eğer hasta gözlerini kapattığında dengesini kaybediyorsa, bu durum beyindeki denge merkezlerinin etkilenmiş olabileceğini gösterebilir.

Fukuda-Unterberger Testi

Fukuda-Unterberger testi, hastanın gözleri kapalıyken olduğu yerde yürüyerek dengesini değerlendiren bir testtir. Eğer hasta yürürken belirgin bir şekilde bir tarafa doğru sapıyorsa, bu durum iç kulak veya beyindeki denge mekanizmasında bir sorun olduğunu işaret edebilir.

Dix Hallpike Testi

Dix Hallpike testi, özellikle Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV) tanısı için kullanılan bir yöntemdir. Bu testte, hastanın başı belirli bir pozisyona getirilir ve vertigo belirtilerinin tetiklenip tetiklenmediği gözlemlenir. Bu yöntem, iç kulakta yerinden oynayan kristallerin varlığını tespit etmek için oldukça etkilidir.

Baş Dürtü Testi

Baş dürtü testi, hastanın başı hızlı bir şekilde bir yöne çevrildiğinde gözlerin sabit bir noktaya odaklanıp odaklanmadığını değerlendiren bir testtir. Bu test, vestibüler sistemin fonksiyonunu kontrol etmek için kullanılır. Periferik vertigo belirtileri bu testle saptanabilir, çünkü periferik vertigo genellikle iç kulakla ilişkili sorunlardan kaynaklanır.

ENG ve VNG Testleri

Elektronistagmografi (ENG), göz hareketlerini kaydederek iç kulak ve beyindeki denge merkezlerinin işlevini değerlendiren bir testtir. Bu test, göz hareketlerindeki anormallikleri saptayarak nörolojik vertigo belirtileri veya iç kulak problemlerini tespit etmeye yardımcı olabilir. ENG, vertigo ile ilişkili denge ve işitme sorunlarını derinlemesine incelemek için oldukça önemlidir.

MRI ve BT Taramaları

MRI, beynin ve iç kulağın detaylı görüntülerini sağlamak için kullanılan bir görüntüleme yöntemidir. Santral vertigo şüphesi durumunda, beyin tümörleri, inme veya diğer nörolojik durumları tespit etmek amacıyla MRI kullanılır. Bu yöntem, beyindeki yapısal anormalliklerin saptanmasında oldukça etkilidir. CT tarama, beyin ve iç kulağın kesitsel görüntülerini sağlayan bir başka görüntüleme yöntemidir. Beyin kanamaları, tümörler veya yapısal anormallikler gibi ciddi durumların tanısında kullanılır. CT tarama, özellikle acil durumlarda hızlı ve etkili bir teşhis aracıdır.

Vestibüler Testler

Vestibüler testler, iç kulaktaki denge organlarının işlevini değerlendirmek için bir dizi özel test içerir. Bu testler arasında kalorik test, videonistagmografi (VNG) ve posturografi yer alır. Bu testler, hastanın baş dönmesi ve denge sorunlarının kaynağını belirlemeye yardımcı olabilir.

Vertigo tanısında kullanılan bu testler, altta yatan nedeni belirlemek ve uygun tedaviye yönlendirmek için hayati öneme sahiptir. Her hasta için en uygun testlerin seçilmesi, doğru tanı ve tedavi sürecinin başarısını artırır. Eğer vertigo belirtileri yaşıyorsanız, bu testlerle kapsamlı bir değerlendirme için bir sağlık profesyoneline başvurmanız önemlidir.

Vertigo Nasıl Tedavi Edilir?

Vertigo, kişinin kendisini veya çevresini dönüyormuş gibi hissettiği, baş dönmesi ve dengesizlikle karakterize edilen bir sağlık sorunudur. Genellikle iç kulak sorunları, beyin ile ilgili problemler veya stres gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Vertigonun tedavisi, bu rahatsızlığa yol açan temel nedenin belirlenmesi ve bu nedene yönelik uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması ile mümkündür. Vertigo tedavisinde amaç, baş dönmesi ve dengesizlik gibi semptomları hafifletmek veya tamamen ortadan kaldırmaktır.

Epley Manevrası ve Repozisyon Manevraları

Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo, vertigonun en yaygın nedenlerinden biridir. BPPV, iç kulaktaki otolit adı verilen küçük kristallerin yerinden oynaması sonucu ortaya çıkar. Bu kristallerin doğru pozisyona getirilmesi, vertigo belirtilerini hafifletmekte oldukça etkilidir. Epley manevrası, kristallerin yeniden yerleştirilmesi için en yaygın kullanılan tekniktir. Hastanın başı ve vücudu belirli pozisyonlara getirilerek yapılan bu manevra, genellikle birkaç dakika içinde baş dönmesi belirtilerini hafifletir. BPPV’nin tekrarlaması durumunda, hastalara bu manevrayı evde de uygulayabilmeleri için talimatlar verilir.

İlaç Tedavisi

Vertigonun ilaçla tedavisi, genellikle semptomları hafifletmeye yönelik olur. Antivertiginöz ilaçlar, baş dönmesini azaltmak için kullanılırken, antiemetik ilaçlar mide bulantısı ve kusmayı engeller. Eğer vertigo, iç kulak enfeksiyonu veya Meniere hastalığı gibi inflamatuar bir durumdan kaynaklanıyorsa, doktorlar antibiyotikler veya kortikosteroidler reçete edebilir. Meniere hastalığı gibi durumlarda ise, diüretik ilaçlar kullanılarak vücuttaki sıvı dengesi düzenlenir. Ancak ilaç tedavisi, genellikle altta yatan nedenin ortadan kaldırılması için tek başına yeterli olmaz; bu nedenle diğer tedavi yöntemleriyle desteklenmesi gerekir.

Vestibüler Rehabilitasyon Terapisi

Vestibüler rehabilitasyon, vertigo ve denge bozukluklarının tedavisinde kullanılan etkili bir fizyoterapi yöntemidir. Bu terapi, dengeyi kontrol eden merkezi sinir sistemini yeniden eğitmeye yönelik özel egzersizler içerir. Vestibüler rehabilitasyon, özellikle kronik vertigo hastalarında etkilidir ve hastaların baş dönmesi ve dengesizlik sorunlarını azaltmalarına yardımcı olabilir. Terapide yapılan egzersizler, başın, gözlerin ve vücudun belirli hareketlerle nasıl kontrol edileceğini öğretir, bu sayede beyindeki denge merkezleri yeniden yapılandırılır.

Yaşam Tarzı Değişiklikleri ve Önlemler

Vertigo tedavisinde yaşam tarzı değişiklikleri önemli bir rol oynar. Hastalar, ani baş hareketlerinden kaçınmalı, yavaş hareket etmeli ve yataktan yavaşça kalkmalıdır. Strese bağlı vertigo belirtileri yaşıyorsanız, stres yönetimi tekniklerini öğrenmek ve uygulamak önemlidir. Meditasyon, yoga ve derin nefes alma egzersizleri gibi rahatlatıcı aktiviteler, stresin kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, Meniere hastalığı gibi rahatsızlıklarda, tuzlu gıdalardan kaçınmak ve sıvı dengesini korumak için doktorun önerilerine uymak gerekir.

Psikolojik Tedavi ve Destek

Vertigonun bazı türleri, anksiyete veya depresyon gibi psikolojik faktörlerle ilişkili olabilir. Psikolojik vertigo belirtileri, genellikle stresli durumlar veya psikolojik travmalar sonucu ortaya çıkar. Bu tür vertigoların tedavisinde psikolojik destek almak, anksiyete ve depresyon gibi altta yatan sorunların çözülmesine yardımcı olabilir. Bilişsel davranışçı terapi (BDT) gibi psikoterapiler, hastaların vertigo ile başa çıkma becerilerini geliştirmesine ve semptomları hafifletmesine katkı sağlar.

Cerrahi Müdahaleler

Cerrahi müdahale, vertigo tedavisinde son çare olarak düşünülür ve genellikle ciddi altta yatan bir durum olduğunda uygulanır. Örneğin, iç kulakta bir tümör (akustik nöroma) veya yapısal bir anormallik varsa, cerrahi müdahale gerekebilir. Ayrıca, Meniere hastalığının şiddetli vakalarında, iç kulaktaki sıvı basıncını azaltmak için cerrahi prosedürler uygulanabilir. Labirentektomi veya vestibüler nörektomi gibi prosedürler, iç kulaktaki denge organlarının fonksiyonunu durdurarak vertigo ataklarını engelleyebilir.

Destekleyici Terapiler

Vertigo tedavisinde destekleyici terapiler de önemlidir. Akupunktur, bazı hastalar için vertigo semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Ayrıca, beslenme terapisi ve bitkisel tedaviler de bazı vertigo türlerinde etkili olabilir. Örneğin, zencefilin mide bulantısını hafiflettiği bilinmektedir ve bazı vertigo hastaları tarafından kullanılır. Ancak, herhangi bir bitkisel tedaviye başlamadan önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız.

Vertigo tedavisi, rahatsızlığın altta yatan nedenine bağlı olarak değişir. Tedavi seçenekleri arasında manevralar, ilaç tedavisi, fizyoterapi, cerrahi müdahaleler, yaşam tarzı değişiklikleri ve psikolojik destek yer alır. Her hasta için en uygun tedavi planı, semptomların şiddetine ve altta yatan duruma göre belirlenir. Eğer vertigo belirtileri yaşıyorsanız, bir sağlık uzmanına başvurarak uygun tedavi yöntemlerini öğrenmek ve sağlığınızı korumak için gerekli adımları atmak önemlidir.

Vertigosu Olanlar Nelere Dikkat Etmelidir?

Vertigo atağı yaşıyorsanız, yapılacak en iyi şey sessiz ve karanlık bir odada uzanmaktır. Gözlerinizi kapatmak ve derin nefesler almak mide bulantısını hafifletmeye ve dönme hissini azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca stresli durumlardan kaçınmak önemlidir. Çünkü kaygı ve öfke vertigo semptomlarını daha da kötüleştirebilir.

Vertigo Nasıl Geçer?

Vertigo, kişinin baş dönmesi ve dengesizlik hissetmesine yol açan bir durumdur ve günlük yaşamı oldukça zorlaştırabilir. Vertigo ataklarını azaltmak ve semptomları hafifletmek için bazı basit ama etkili yöntemler bulunmaktadır. Bu yöntemler, yaşam tarzı değişikliklerinden sağlıklı alışkanlıkların benimsenmesine kadar uzanır.

  • Stresi Kontrol Altında Tutmak, vertigo semptomlarını hafifletmede önemli bir adımdır. Stres, vücudun dengesini olumsuz etkileyebilir ve vertigo ataklarını tetikleyebilir. Meditasyon, yoga ve derin nefes alma gibi gevşeme teknikleri stresi azaltarak vertigo ile başa çıkmanıza yardımcı olabilir.
  • Sağlıklı bir diyet, genel sağlığınız için olduğu kadar vertigo semptomlarının hafifletilmesi için de önemlidir. Sağlıklı beslenmek ve kuruyemiş tüketmek, vücudun gerekli vitamin, mineralleri ve kolesterol dengesini sağlamasına yardımcı olabilir, bu da dengeyi korumada etkili olabilir. Özellikle ceviz, badem ve fındık gibi kuruyemişler, beyin sağlığı için faydalıdır ve vertigo belirtilerini hafifletebilir.
  • Güneşten gelen D vitamini, kemik sağlığı ve denge için gereklidir. Güneşlenmek, vücudun D vitamini üretimini artırarak vertigo semptomlarını hafifletebilir. Ancak, güneşlenme süresini abartmamaya dikkat edilmeli, kısa sürelerle düzenli olarak güneşlenmek faydalı olacaktır.
  • Meniere hastalığı gibi bazı vertigo türleri, vücutta sıvı dengesizliğine yol açabilir. Tuzu azaltmak, vücutta sıvı tutulumunu engelleyerek bu tür vertigo ataklarını azaltabilir. Aynı zamanda, bol su tüketmek, vücudun hidrasyon seviyesini koruyarak dengenin sağlanmasına yardımcı olur.
  • Düzenli fiziksel aktivite, denge sisteminizi güçlendirir ve vertigo semptomlarını hafifletir. Düzenli egzersiz programı oluşturmak, kaslarınızı ve sinir sisteminizi güçlendirir, bu da dengenizi korumanıza yardımcı olur. Ancak egzersiz yaparken ani hareketlerden kaçınmak önemlidir, çünkü hızlı baş hareketleri vertigo ataklarını tetikleyebilir.
  • Başın hızlı hareket ettirilmesi, iç kulakta yer değiştiren kristalleri harekete geçirebilir ve bu da vertigoyu tetikleyebilir. Bu nedenle, başın hızlı hareketlerinden kaçınmak önemlidir. Ayrıca, yataktan kalkarken acele etmemek, vertigo atağını önleyebilir. Yataktan kalkarken yavaş hareket etmek, baş dönmesini engellemek için etkili bir yöntemdir.
  • Yatarken başın hafifçe yukarıda olması, denge problemlerini azaltabilir. Yüksek yastık kullanmak, başın pozisyonunu düzelterek gece boyunca baş dönmesi yaşamanızı önleyebilir.
  • Vertigo atağı sırasında hemen hareketsiz kalmak önemlidir. Baş dönmesi anında oturmak ve dinlenmek, düşme riskini azaltır ve semptomların şiddetini hafifletebilir. Eğer dönme hissi devam ediyorsa, sessiz ve karanlık bir odada uzanmak da etkili bir yöntem olabilir. Bu, beynin ve iç kulağın dinlenmesine yardımcı olur, böylece denge yeniden sağlanabilir.

Vertigo, yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilecek bir durumdur, ancak yukarıda belirtilen yaşam tarzı değişiklikleri ve önlemlerle bu semptomları hafifletmek mümkündür. Her bireyin durumu farklı olduğundan, bu yöntemlerin etkili olup olmayacağını anlamak için bir sağlık profesyoneline danışmak en doğru adım olacaktır.

Vertigo Hakkında Sık Sorulan Sorular

Vertigoya ne iyi gelir?

Vertigo atağı sırasında dönme hissini hafifletmek için sessiz ve karanlık bir odada hareketsiz uzanmak faydalı olabilir. Başınızı dikkatlice ve yavaşça hareket ettirebilirsiniz. Baş dönmesi başladığında hemen oturmak, gece kalktığınızda ışıkları açmak ve düşme riskini azaltmak için bir baston kullanmak önerilebilir. Başınızı yüksekte tutarak, iki ya da daha fazla yastıkla uyumak faydalı olabilir. Yataktan kalkmadan önce yatağın kenarında bir süre oturabilirsiniz. Rahatlamaya çalışmak vertigo semptomlarını hafifletebilir.

Vertigo evde nasıl geçer?

Vertigoyu evde geçirmenin etkili yollarından birisi Epley manevrası adı verilen bir tekniktir. Her gece yatmadan uygulayarak vertigo semptomlarını azaltabilirsiniz. Yatağın kenarına oturun, başınızı 45 derece sola veya sağa çevirin. Başınızı ağrının yönüne göre çevirebilirsiniz. Sonrasında hızlıca sırt üstü yatın, başınızı 45 derecelik bir açıyla yukarı bakacak şekilde tutun. Bu pozisyonda 30 saniye kalın. Başınızı kaldırmadan, 90 derece ağrının ters yönüne doğru çevirin ve 30 saniye bekleyin. Ardından tüm vücudunuzu ağrının olduğu bölgenin ters yönüne çevirerek yere doğru bakacak şekilde 30 saniye daha bekleyin. Yavaşça oturun, en az birkaç dakika oturur pozisyonda bekleyin.

Vertigo ne demek?

Vertigo, aslında bir hareket olmamasına rağmen, kişinin kendisinin ya da çevresinin hareket ediyormuş gibi hissetmesine verilen addır.

Vertigo tedavi edilmezse ne olur?

Vertigo eğer tedavi edilmeyen bir sağlık probleminin sonucuysa semptomlar zamanla kötüleşebilir. Altta yatan neden tedavi edilmediğinde uzun vadede daha ciddi sağlık sorunları oluşabilir.

Vertigo ile baş dönmesi arasındaki fark nedir?

Baş dönmesi genellikle denge kaybı hissini tanımlar. Vertigo ise baş dönmesinden farklı olarak, kişinin kendisinin veya çevresinin hareket ediyormuş gibi hissetmesi durumudur. Vertigo, bulantı ya da kusma gibi belirtiler gösterebilir.

Vertigo tedavisi kalıcı mıdır?

Maalesef vertigoyu tamamen ortadan kaldırmanın ve tekrar etmesini engellemenin kesin bir yolu yoktur. Bazı kişiler vertigoyu bir kez yaşar ve tekrarlamaz. Ancak bazı kişilerde tekrarlayan vertigo atakları olabilir.

Vertigo atağı ne kadar sürer?

Bir vertigo atağı birkaç saniyeden saatlere kadar sürebilir. Şiddetli vertigonuz varsa, günlerce veya aylarca meydana gelebilir.

Vertigo kendiliğinden geçer mi?

Vertigo bazı kişilerde tedavi olmadan da iyileşebilir. Ancak tedavisi vertigonun nedenine bağlı olarak değişebilir. İlaçlar belirtileri hafifletmeye yardımcı olurken, doktorunuzu gerek gördüğünde sizi KBB uzmanına ya da denge fizyoterapistine yönlendirebilir.

Hangi durumlarda doktora başvurulmalıdır?

Baş dönmesine eşlik eden işitme kaybı, çift görme, konuşma zorluğu, görme kaybı ve uzuvlarda uyuşma varsa hemen doktora başvurmanız gerekir.

Vertigo nörolojik bir hastalık mıdır?

Santral (merkezi) vertigo, beyindeki bir sorundan kaynaklanır. Genellikle beyin sapı veya beyincik bölgesinde oluşur. Nedenleri arasında damar hastalıkları ve bazı ilaçlar yer alabilir. Bu nedenle nörolojik bir sorun olarak değerlendirilir.

Vertigo kalıtsal mıdır?

Vertigo doğrudan kalıtsal bir durum olmayabilir. Ancak çeşitli kalıtsal hastalık ve sendromların belirtisi olarak ortaya çıkabilir. Genetik faktörlerle ilişkili bazı durumlar arasında ailesel epizodik ataksi, migrenöz vertigo, bilateral vestibüler hipofonksiyon ve ailesel Ménière hastalığı bulunur.

Vertigo nasıl bir histir?

Vertigo, kişinin çevresinin veya kendisinin dönüyormuş gibi hissetmesine neden olan rahatsız edici bir histir. Bu durum, baş dönmesi, dengesizlik, mide bulantısı ve çevrenin sabit durmaması gibi hislerle birlikte ortaya çıkabilir.

Vertigo nasıl anlaşılır?

Etrafın hızlı şekilde döndüğü hissi, denge kaybı, bulantı, kusma ve gözlerin istemsiz hareketi gibi hareketlerle vertigo atağı geldiği anlaşılabilir.

Vertigo baş ağrısı yapar mı?

Vertigo, baş ağrısıyla birlikte görülebilir. Özellikle migrenle ilişkili vertigo durumlarında baş ağrısı sıkça eşlik eden bir belirtidir.

Vertigoya hangi bölüm bakar?

Vertigo şikayetleriyle ilgilenen bölüm genellikle nöroloji veya kulak burun boğaz (KBB) uzmanlığıdır. İç kulak sorunlarına bağlı vertigolar için KBB, nörolojik kökenli vertigolar için ise nöroloji uzmanına başvurulması önerilir.

İç kulak ve vertigo ilişkisi nedir?

İç kulak, dengeyi sağlayan önemli bir organdır. İç kulakta bulunan yarım daire kanalları ve otolit organları, başın hareketini ve dengesini algılar. Bu yapılarda oluşan bir problem, vertigoya neden olabilir. Özellikle iç kulaktaki kristallerin yerinden oynaması, vertigoya yol açan yaygın bir nedendir.

Vertigo denge kaybı yapar mı?

Evet, vertigo dengesizlik ve denge kaybına neden olabilir. Bu durum, kişinin ayakta durmakta veya yürümekte zorlanmasına yol açar ve düşme riski oluşturabilir. Denge kaybı, vertigonun en belirgin semptomlarından biridir.

Vertigo olanlar yediklerine dikkat etmeli mi?

Evet, vertigo semptomlarını hafifletmek için yediklerinize dikkat etmek önemlidir. Özellikle tuz tüketimini azaltmak, alkol ve kafeinden kaçınmak, sağlıklı ve dengeli beslenmek vertigo ataklarını azaltabilir.

Vertigo üzüntüden olur mu?

Stres, anksiyete ve üzüntü, vertigo semptomlarını tetikleyebilir veya şiddetlendirebilir. Psikolojik vertigo, stresli yaşam olayları veya yoğun duygusal stresin bir sonucu olarak ortaya çıkabilir.

Vertigo en çok kimlerde görülür?

Vertigo her yaşta görülebilir, ancak yaşlı bireylerde, kadınlarda ve iç kulak problemleri olan kişilerde daha yaygındır. Ayrıca, geçmişte kafa travması geçirmiş veya migren öyküsü olan bireylerde de vertigo riski artar.

Stres vertigoya neden olur mu?

Evet, stres vertigoya neden olabilir veya mevcut vertigo semptomlarını şiddetlendirebilir. Stres yönetimi teknikleri, vertigo ataklarını azaltmaya yardımcı olabilir.

Epley Manevrası nedir?

Epley manevrası, BPPV (Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo) tedavisinde kullanılan bir tekniktir. Bu manevra, başın belirli pozisyonlara getirilmesiyle iç kulaktaki yerinden oynamış kristallerin doğru konuma yerleşmesini sağlar. Bu teknik, vertigo semptomlarını hızla hafifletebilir.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 16 Ekim 2024 Çarşamba Yayımlanma Tarihi: 11 Şubat 2019 Pazartesi

Birimin Tüm İlgi Alanları

Tıbbi Birimler

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Devamı
Devamı
Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler
Size ulaşmamızı ister misiniz?