Nöroloji

Nöroloji Nedir?

Nöroloji, sinir sistemi hastalıklarının teşhisi ve tedavisi ile ilgilenen tıp dalıdır. Bu alandaki uzmanlara nörolog denir. Sinir sistemi, merkezi sinir sistemi (beyin ve omurilik) ve periferik sinir sistemi (beyinden ve omurilikten çıkan sinirler) olarak iki ana bölüme ayrılır. Nörologlar, bu sistemlerde meydana gelen bozuklukların tanısını koyar ve tedavisini yapar.

Sinir sistemi, vücudun işleyişini kontrol eden ve koordine eden karmaşık bir ağdır. Merkezi sinir sistemi, düşünme, hafıza, duyusal algılar ve hareket gibi birçok önemli fonksiyondan sorumludur. Beyin, bu fonksiyonların merkezidir ve omurilik, beyin ile vücudun diğer bölgeleri arasında sinir sinyallerini ileten ana yoldur. Periferik sinir sistemi ise merkezi sinir sistemi ile vücudun geri kalanı arasında iletişimi sağlar. Bu sistem, istemli kas hareketlerini ve duyusal bilgilerin beyne iletilmesini düzenler.

Nörolojik hastalıklar, sinir sisteminin bu karmaşık yapılarındaki bozukluklardan kaynaklanır. Nörologlar, baş ağrıları, epilepsi, inme, Parkinson hastalığı, multipl skleroz (MS), Alzheimer hastalığı, kas hastalıkları, nöropatiler, uyku bozuklukları ve beyin tümörleri gibi çeşitli hastalıkların tanısını koyar ve tedavisini yapar. Bu hastalıkların her biri, sinir sisteminin farklı bölgelerinde ve fonksiyonlarında sorunlara yol açar.

Nöroloji alanında tanı koymak, detaylı bir hasta öyküsü alma, fizik muayene ve çeşitli testler ve görüntüleme yöntemleri kullanmayı gerektirir. Manyetik rezonans görüntüleme (MR), bilgisayarlı tomografi (BT), elektroensefalografi (EEG) ve elektromiyografi (EMG) gibi ileri görüntüleme teknikleri, nörolojik hastalıkların tanısında önemli rol oynar. Bu yöntemler, sinir sistemindeki anormalliklerin tespit edilmesine ve hastalığın kaynağının belirlenmesine yardımcı olur.

Nörolojik hastalıkların tedavisi, hastalığın türüne ve şiddetine bağlı olarak değişir. Medikal tedaviler, fizik tedavi ve rehabilitasyon, cerrahi müdahaleler ve diğer destekleyici tedavi yöntemleri kullanılabilir. Nörologlar, hastaların semptomlarını yönetmek, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak veya durdurmak ve hastaların yaşam kalitesini artırmak için çeşitli tedavi planları oluşturur.

Erken tanı, nörolojik hastalıkların tedavisinde büyük önem taşır. Erken tanı sayesinde, hastalıkların ilerlemesi durdurulabilir veya yavaşlatılabilir, bu da hastanın hayat kalitesini artırır ve tedavi sürecinin etkinliğini yükseltir. Nörolojik belirtiler yaşayan kişilerin zaman kaybetmeden bir nöroloğa başvurması, erken tanı ve etkili tedavi açısından kritiktir. Nörolojik hastalıkların karmaşıklığı ve potansiyel ciddi etkileri göz önünde bulundurulduğunda, bu hastalıkların yönetimi için uzman bir nöroloğun rehberliği önemlidir.

Nöroloji Neye Bakar?

Nöroloji, sinir sistemini etkileyen hastalıkların tanı ve tedavi süreçlerine odaklanan bir tıp dalıdır. Pek çok farklı türü bulunan nörolojik hastalıklar, kapsamlı tetkikler sonrasında oluşturulacak tedavi planıyla kontrol altına alınabilir. Bu olasılığın yükselmesi için erken tanı oldukça önemlidir. Nörolojik hastalık tanısının erkenden konması, kişinin hayat kalitesini yükseltmesine doğrudan katkı sağlarken tedavinin etkisini de artırır.

Nörolojik Hastalıklar Nelerdir?

En çok karşılaşılan nörolojik hastalıklar arasında epilepsi, inme (felç), Parkinson hastalığı, Alzheimer, multipl skleroz (MS), periferik nöropati, amyotrofik lateral skleroz (ALS), Tourette sendromu ve nöbet bozuklukları yer alır. Bu hastalıklar, nörolojik sistemin farklı bileşenlerini etkileyerek çeşitli semptomlar ve sağlık sorunlarına yol açar. Epilepsi ve nöbet bozuklukları beyin hücrelerinde anormal elektriksel aktivite ile karakterize edilirken, inme beyne kan akışının kesilmesiyle oluşur. Parkinson ve Alzheimer hastalıkları, sırasıyla dopamin üreten hücrelerin ve bilişsel işlevlerin azalmasıyla ilişkilidir. Multipl skleroz, bağışıklık sisteminin sinir liflerine saldırması sonucu gelişirken, periferik nöropati çevresel sinirlerin hasar görmesiyle meydana gelir. ALS, motor nöronları etkileyerek kas kontrolünde kayıplara neden olurken, Tourette sendromu istemsiz tiklerle kendini gösterir.

Migren

Yaygın nörolojik bozukluklardan biri olan migren, tekrarlayıcı baş ağrılarıyla ilişkilendirilir. Migren atağı sırasında şiddetli baş ağrısı çoğunlukla tek taraflı olur. Söz konusu ağrıya; ışığa, sese, kokulara hassasiyet ile bulantı ve kusma gibi semptomlar eşlik edebilir. 

Migren, belirli tetikleyicilere yanıt olarak ortaya çıkma eğilimindedir. Stres, hormonal değişiklikler, uyku eksikliği, düzensiz beslenme, bazı yiyecekler ve içecekler, çevresel faktörler, belirli ilaçlar atak başlangıcına sebep olabilir. Hastalık ayrıca genetik yatkınlık sonucunda da gelişebilir.

Migren, klasik ve yaygın olmak üzere iki türe ayrılır. Klasik migrende, baş ağrısından önce görme bozuklukları, konuşma zorluğu gibi semptomlar meydana gelir. Yaygın migren ise aura adı verilen bu semptomlar olmadan tetiklenir.

Epilepsi

Epilepsi , birincil ya da farklı bir ifadeyle başka tıbbi durumdan kaynaklanmayan nörolojik bozukluktur. Hastalığı deneyimleyen kişilerde, beyin hücrelerinde anormal elektriksel aktivite olduğu gözlemlenir. Nöbetler halinde tekrarlayarak varlığını hissettirebilen epilepsi, bazı durumlarda beyin yaralanmaları, tümörler, enfeksiyonlar veya metabolik bozukluklar gibi nedenlerden dolayı gelişebilir.

Epilepsi nöbetlerinin türü, kişinin bilincini etkileyip etkilemediğine göre değişkenlik gösterir. Basit parsiyel nöbetler, bilinç açıkken gerçekleşir. Kompleks parsiyel nöbette, bilinç kapanabilir. Jeneralize ataklar, halk arasında sara nöbeti olarak adlandırılır ve kişinin hem fiziksel hem de zihinsel kabiliyetlerini geçici süreyle ortadan kaldırabilir. 

İnme (Felç)

İnme (felç) , kişinin beynine kan akışının aniden kesilmesi veya beyninin bir bölgesinde kanama sonucu ortaya çıkan bozukluktur. İnme esnasında beyne oksijen ve besin taşıyan kan akışı bozulur. Bunun sonucunda beyin dokusunda hasar oluşur. Nörolojik bozukluk, neden olduğu etki sebebiyle hızlı müdahale gerektiren tıbbi acil durumlar arasında sayılır.

İnme, iskemik ve hemorajik olmak üzere iki alt türde gelişir. İskemik inme, beyin damarlarının ateroskleroz sonucu daralması ve tromboz gibi nedenlerle oluşur. Hemorajik inmenin başlıca nedenleri ise beynin bir bölgesindeki damarların patlaması veya sızıntısıdır.

Parkinson Hastalığı

Parkinson , merkezi sinir sisteminde bulunan ve dopamin üreten hücrelerin hasara uğraması ya da tamamen kaybı sonucunda ortaya çıkar. Hastalık, beynin fiziksel hareketleri düzenleyen bölgelerini etkiler. Söz konusu bölgelerde meydana gelen tahribat sonrasında titreme, kas sertliği, yavaş hareketler ve denge sorunları gibi semptomlar oluşabilir.

Parkinson hastalığının kesin nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir. Ancak hastalığın gelişiminde genetik ve çevresel faktörler, yaşlanma gibi etkenlerin rol oynadığı düşünülmektedir.

Alzheimer

Yaygın nöroloji hastalıkları arasında Alzheimer da bulunur. Hastalık, bilişsel işlevlerin yavaş yavaş azalmasıyla karakterizedir ve ilerleyici profile sahiptir. Alzheimer başlangıcında hafıza kaybı, zihinsel keskinlikte azalma, kafa karışıklığı, konuşma zorluğu ve kişilik değişiklikleri gibi semptomlar görülebilir. Hastalığın ilerleyen aşamalarında ise semptomlar, günlük aktiviteleri gerçekleştirmekte zorlanma ve sonunda tamamen bakıma ihtiyaç duymaya dönüşür.

Tıpkı Parkinson gibi Alzheimer’ın da neden kaynaklandığına yönelik kesin bilgi mevcut değildir. Ancak nörodejeneratif hastalığın genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerle geliştiğine yönelik görüşler hakimdir. Bu duruma ek olarak yaşam boyu sürmesi, Parkinson ile bir diğer ortak özelliğidir.

Multipl Skleroz (MS)

Multipl Skleroz veya kısa adıyla MS, bağışıklık sisteminin beyin ve omuriliğe saldırması sonucunda gelişir. Bu süreçte bağışıklık sistemi, sinir liflerini koruyan miyelin isimli maddeye saldırır. Gerçekleşen saldırı, sinir liflerinde hasara yol açar ve iltihap oluşumunu tetikler. MS’in genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve bağışıklık sistemiyle ilgili sorunlar gibi faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıktığı düşünülür.

Multipl Skleroz, ömür boyu süren veya bir başka ifadeyle kronik nörolojik bozukluktur. Belirtileri ise kişiden kişiye değişir. Yorgunluk, görme bozuklukları, kas güçsüzlüğü, koordinasyon bozuklukları, denge kaybı, uyuşma ve karıncalanma hissi, konuşma zorluğu, idrar kontrolü kaybı, bilişsel bozukluklar en yaygın gözlemlenen belirtilerdir.

Periferik Nöropati

Periferik nöropati , çevresel sinirlerin hasar görmesiyle gelişen bir diğer nöroloji hastalığıdır. Periferal sinirler, beyin ve omurilik dışında kollar, bacaklar, eller, ayaklar gibi vücudun diğer bölgelerinde bulunan yapılardır. Söz konusu yapılarda oluşan hasar, sinirlerin iletişim yeteneğini olumsuz yönde etkiler.

Periferik nöropati, birçok farklı nedenden dolayı gelişebilir. Diyabet, yüksek miktarda ve sürekli alkol kullanımı, travma, enfeksiyonlar, çeşitli ilaçlar ve genetik faktörler hastalığın gelişimini tetikleyebilen faktörler olarak sıralanır. Periferik nöropatinin başlıca semptomları ise uyuşma, karıncalanma, yanma hissi, güçsüzlük, koordinasyon bozukluğu, duyu kaybı, kas krampları ve ağrıdır.

Amyotrofik Lateral Skleroz

Amyotrofik lateral skleroz (ALS) , motor nöronları etkileyen ve ilerleyici profile sahip nörodejeneratif hastalıklar arasındadır. Hastalık, zamanla kas kontrolünü sağlayan nöronları tahrip eder. Tahribat ilk aşamada kas güçsüzlüğü ve atrofiye (kas küçülmesi) neden olur. ALS ilerledikçe fonksiyon kayıpları meydana gelir. Hastalık genelde kaslardaki gönüllü hareketleri etkiler. Ancak bazı kişilerde solunumu sağlayan kaslar üzerinde de olumsuz etkisini gösterebilir.

Amyotrofik lateral skleroz; genetik yatkınlık, çevresel faktörler veya nöronal hasarın sonucu olarak genellikle 40 ila 70 yaşları arasında ortaya çıkar. Ancak bu yaş aralığının dışında kalan kişilerde de gözlemlenme olasılığı mevcuttur. ALS’nin başlıca belirtileri kas zayıflığı, seğirmeler, kramplar, konuşma zorluğu, yutma güçlüğü, nefes alma güçlüğü ve koordinasyon bozukluğudur.

Tourette Sendromu

Tourette sendromu , çocukluk veya ergenlik döneminde başlayan nörolojik bozukluktur. Sendrom, kişinin istemsizce tekrarlayıcı sesler çıkarmasına (vokal tikler) ve vücut hareketleri sergilemesine (motor tikler) yol açar. Tikler, çoğunlukla aniden ortaya çıkıp kontrol edilemeyecek şekilde tekrarlanabilir.

Sendroma bağlı gelişen tik atakları, ergenlik döneminde başlar ve yaşla birlikte azalma eğilimindedir. Ancak bazı kişilerde ileri yaşlarda da devam edebilir. Tourette Sendromu tanısı konan kişilerde, tiklerinin yanı sıra obsesif kompulsif bozukluk (OKB) , dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi durumlar gelişebilir.

Tourette sendromuna neyin sebep olduğuna dair henüz kesin bilgi mevcut değildir. Bununla birlikte bazı klinik çalışmalar, Tourette sendromlu kişilerin beyinlerinin belirli bölgelerinde kimyasal dengesizliklerin olduğuna işaret eder.

Nöbet Bozuklukları

Nöbet bozuklukları, beyindeki anormal elektriksel aktivite nedeniyle ortaya çıkan bir dizi nörolojik hastalığı ifade etmek amacıyla kullanılan terimdir. Bu kategorideki hastalıklar, tekrarlayıcı niteliktedir. Elektriksel aktivite patlamaları, beynin normal işlevini bozabilir ve çeşitli semptomlara neden olabilir.

Nöbetler, farklı semptomlarla ve değişik türlerde gelişebilir. Örneğin; bazı nöbet türleri, sadece belirli bir bölgede sınırlı sayıda semptom tetikleyebilir. Buna karşılık bazı nöbetler, tüm vücudu etkileyecek kadar şiddetli olabilir. Nöbet türleri; jeneralize absence (boşluk), miyoklonik ve fokal şeklinde sınıflandırılır.

Nörolojik Hastalık Belirtileri Nelerdir?

Nörolojik hastalıklar, merkezi ve periferik sinir yapılarını etkiler. Dolayısıyla belirtileri oldukça çeşitlidir. Bu duruma rağmen nöroloji hastalıklarının başlıca belirtileri şu şekilde sıralayabilmek mümkündür:

• Baş ağrısı
• Kas zayıflığı ve güçsüzlük
• Denge kayıpları
• Hafıza kaybı ve diğer bilişsel bozukluklar
• Uyuşma ve karıncalanma
• Konuşma problemleri
• Nöbetler
• Görsel bozukluklar
• Sensör geçişlilikler
• Koordinasyon ve hareket bozuklukları
• Bilişsel ve fiziksel bozukluklar

Nörolojik Hastalıklar Günlük Hayatı Nasıl Etkiler?

Beyin ve sinir sistemindeki çeşitli sorunlarla bağlantılı nörolojik hastalıklar, şu alanlarda günlük hayatı etkiler:

Birçok nörolojik hastalık; kas kontrolünü, hareket yeteneğini ve fiziksel gücü etkileyebilir. Fiziksel aktivitelerin kısıtlanması, kişinin günlük işlerini yapabilmesini zorlaştırır. Nöroloji bölümünün ele aldığı hastalıklar, aynı zamanda kişinin bağımsız bir birey olmasını engeller. Özellikle yaşla birlikte ilerleme eğilimindeki hastalıklarda, kişi bakımını kendi kendine yapamaz hale gelebilir.

Nörolojik hastalıklar, kişinin iş yaşamındaki verimini düşürebilir. Çünkü bu kategoriye dahil olan hastalıklar konsantrasyon eksikliği, bilişsel bozukluklar ve konuşma zorlukları gibi işlevsellikle ilgili sorunları ortaya çıkarabilir.

Nörolojik hastalık süreci, kişinin zihinsel sağlığı üzerinde de bazı etkilere neden olabilir. Depresyon ve anksiyete başta olmak üzere birçok zihinsel sorun, hastalıkla beraber gelişebilir. Hastalıkların semptomları, sosyal aktivitelere katılımı sınırlayabilir ve izolasyona neden olabilir.

Nöroloji Uzmanı Gözünden Hastalıkların Teşhis ve Tedavisi

Nörolojik hastalıkların teşhisi ve tedavisi, nörolog tarafından aşağıdaki adımları içerecek şekilde yapılır.

Tıbbi Değerlendirme

Teşhis sürecinin ilk adımında hastanın tıbbi geçmişi, aile öyküsü ve semptomları değerlendirilir.

Nörolojik Muayene

Anamnez alındıktan sonra sinir sistemi işlevleri ile ilgili ilk kontroller yapılır. Bu kapsamda kas gücü, refleksler, duyu ve koordinasyona odaklanılır.

Görüntüleme Testleri

Nöroloji uzmanı, ilk bulgular sonucunda sorunun kaynağının beyin ve omurilik olduğunu düşünürse görüntüleme testlerine başvurabilir. Merkezi sinir sistemini detaylıca görüntüleme imkanı tanıyan bu süreçte manyetik rezonans görüntüleme (MRI), bilgisayarlı tomografi (BT), veya bazen pozitron emisyon tomografisi (PET) gibi yöntemler tercih edilir.

Elektrofizyolojik Testler

Beynin elektriksel aktivitesini değerlendirmek amacıyla hastaya elektrofizyolojik testler uygulanabilir. Bu amaç doğrultusunda elektroensefalografi (EEG) yöntemine başvurulur.

Laboratuvar Testleri

Nörolojik hastalıkların altında yatan nedenleri belirleyebilmek için gereken durumlarda kan, idrar ve diğer laboratuvar testleri uygulanabilir.

Hastaya tanı konduktan sonra tedaviye başlanır. Tedavi planı; hastalığın türüne, semptomların şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Nörolojik bozuklukların tedavi süreci; çeşitli ilaçların, fizyoterapi , konuşma terapisi , cerrahi müdahale , beslenme yönetimi ve diğer rehabilitasyon tekniklerinin kullanımını gerektirebilir.

Nörolojik Hastalıkların Erken Tanısı

Diğer tüm ciddi sağlık sorunlarında olduğu gibi nörolojik hastalıklarda da erken tanı oldukça önemlidir. Hastalığın ilk evrelerinde kişiye doğru tedavi yönteminin uygulanması, semptomların hızlıca tanınması ve bazı testler ile mümkündür. Bu nedenle belirli bir rahatsızlıkla ilgili endişeleriniz varsa size en yakın Acıbadem Hastanesi’nde yer alan nöroloji bölümünden randevu alabilirsiniz.

Belirtilere göre nörolojik hastalıkların erken tanısı için öncelikle hastadan anamnez alınır. Yani ailesinin ve kendisinin tıbbi geçmişi hakkında çeşitli sorular sorulur. Bu kapsamda kişinin şikayetleri dinlenerek fiziksel durumuyla ilgili gözlemler yapılır. Ön muayenenin ardından gösterdiği semptomlara göre hastaya bilişsel veya zihinsel sağlık testleri uygulanabilir. Bu testler ayrıca fizik muayene ve bazı görüntüleme tetkikleri ile desteklenir.

Nöroloji Bölümünde Yapılan Başlıca Tetkikler Nelerdir?

Nöroloji bölümü tarafından yapılan başlıca tetkikler şunlardır:

• Manyetik Rezonans Görüntüleme: MRI; beyin, omurilik ve diğer sinir dokularına ait detaylı görüntülerin elde edilebilmesini mümkün kılar. Tümörler, kanamalar, enfeksiyonlar, dejeneratif hastalıklar gibi birçok nörolojik durumun teşhis sürecinde kullanılır.
• Bilgisayarlı Tomografi: BT, beyin ve omurilik gibi karmaşık yapıların X-ışınları kullanılarak kesitsel görüntülerinin alınmasına olanak tanır. Travma, tümör, kanama, anevrizma gibi durumların teşhisinde doğruluk oranını yükseltir.
• Elektroensefalografi: EEG; epilepsi, nöbet bozuklukları, uyku bozuklukları gibi durumların teşhisi kapsamında beyin aktivitesini ölçmek için kullanılır.
• Elektromiyografi: EMG; miyopati, sinir hasarı, kas zayıflığı vb. nörolojik bozuklukların teşhis süreçlerinde tercih edilen tetkik yöntemlerindendir.
• Lomber Ponksiyon: Beyin-omurilik sıvısı ölçümü; enfeksiyonların, iltihapların, multipl skleroz gibi durumların teşhisine yardımcı niteliktedir.
• Genetik Testler: Bu kategorideki testler, kalıtsal nörolojik bozuklukların belirlenmesi sürecini kolaylaştırır.
• Kan Testleri: Vitamin eksiklikleri, enfeksiyonlar, otoimmün hastalıklar gibi durumların teşhisinde, hastadan alınan örnekle çeşitli kan testleri yapılabilir.
• Görme Testleri: Göz muayenesi, görme alanı testleri ve optik sinir görüntüleme, optik sinir hastalıkları ve görme organı ile ilgili diğer nörolojik durumların değerlendirilmesinde bu testlerden faydalanılır.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Nöroloji bölümünde ilk randevuda neler yapılır?

İlk randevuda nörolog, hastanın tıbbi geçmişini dinler, semptomlarını değerlendirir ve kapsamlı bir nörolojik muayene yapar. Gerekli görülürse görüntüleme ve elektrofizyolojik testler gibi ek tetkikler istenir.

Nörolojik bir hastalığın teşhisi ne kadar sürede konulur?

Teşhis süresi, hastalığın türüne ve karmaşıklığına bağlı olarak değişir. Bazı durumlarda teşhis, ilk muayenede konulabilirken, bazı karmaşık vakalarda detaylı tetkikler ve izlem gerekebilir.

Hangi nörolojik hastalıklar kalıtsaldır?

Bazı nörolojik hastalıklar genetik yatkınlıkla ilişkilidir. Örneğin, Parkinson hastalığı, bazı tür epilepsiler, Huntington hastalığı ve bazı kas hastalıkları kalıtsal olabilir.

Stres nörolojik hastalıkları tetikleyebilir mi?

Evet, stres, migren, epilepsi ve bazı hareket bozuklukları gibi nörolojik hastalıkları tetikleyebilir veya semptomları kötüleştirebilir. Stres yönetimi bu hastalıkların kontrolünde önemlidir.

Nörolojik hastalıkların tedavisinde yeni gelişmeler nelerdir?

Nörolojik hastalıkların tedavisinde sürekli yenilikler ve gelişmeler olmaktadır. Örneğin, Parkinson hastalığı için derin beyin stimülasyonu, multipl skleroz için yeni biyolojik tedaviler ve Alzheimer için yeni ilaç geliştirme çalışmaları umut vaat etmektedir.

Nörolojik hastalıklar çocuklarda nasıl belirtiler gösterir?

Çocuklarda nörolojik hastalıklar, gelişim geriliği, hareket bozuklukları, öğrenme güçlükleri, davranış değişiklikleri ve nöbetler gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Çocuk nörolojisi bu belirtilerin değerlendirilmesi ve tedavisi ile ilgilenir.

Beslenme nörolojik hastalıkları nasıl etkiler?

Sağlıklı beslenme, beyin sağlığı için kritiktir. Omega-3 yağ asitleri, antioksidanlar ve vitaminler açısından zengin besinler beyin fonksiyonlarını desteklerken, aşırı şeker ve işlenmiş gıdalar nörolojik sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.

Egzersiz nörolojik hastalıklarda nasıl bir rol oynar?

Düzenli egzersiz, nörolojik hastalıkların semptomlarını hafifletebilir ve genel sağlık üzerinde olumlu etkiler yaratabilir. Örneğin, Parkinson hastalığında egzersiz, kas sertliğini azaltabilir ve hareket kabiliyetini artırabilir.

Uyku bozuklukları nörolojik hastalıklarla nasıl ilişkilidir?

Uyku bozuklukları, birçok nörolojik hastalığın hem nedeni hem de sonucu olabilir. Örneğin, uyku apnesi inme riskini artırabilirken, Alzheimer hastalığı da uyku düzenini bozabilir. İyi bir uyku düzeni, nörolojik sağlık için önemlidir.

Nörolojik hastalıklar için alternatif tedavi yöntemleri nelerdir?

Bazı nörolojik hastalıkların tedavisinde akupunktur, yoga, meditasyon ve bitkisel tedaviler gibi alternatif yöntemler kullanılabilir. Bu yöntemler, geleneksel tedavileri tamamlayıcı nitelikte olabilir, ancak mutlaka bir uzman görüşü alınmalıdır.