Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?

Susuzluk hissi ve sık idrara çıkma gibi belirtiler pek çok hastalıkla ilişkilendirilse de bazı durumlar daha spesifik ve ciddi sağlık sorunlarına işaret edebilir. Diabetes insipidus, halk arasında şekersiz şeker hastalığı olarak bilinen ve diyabetle karıştırılan nadir ama önemli bir hastalıktır.

Bu hastalıkta vücudun su dengesi bozulur. Kişinin yaşam kalitesi ciddi şekilde etkilenebilir. Bu durum vücutta antidiüretik hormonun yeterince üretilememesi ile ilgilidir. Hormon düzgün çalışmadığında vücut suyu tutamaz.

İçindekiler

Diabetes İnsipidus Nedir?

Şekersiz şeker hastalığı , kandaki glikoz düzeyiyle ilgili değildir. Vücudun su tutma yeteneğiyle ilgili bir bozukluktur. Hipotalamus ve hipofiz bezi arasındaki hormon salınımındaki bir aksaklık sonucu ortaya çıkar.

Normalde vücut, sıvı dengesini korumak için antidiüretik hormon (ADH) üretir. Bu hormon böbreklere suyu geri emmelerini söyler. Ancak diabetes insipidus durumunda ADH'nin üretimi ya da böbrekler üzerindeki etkisi yetersiz kalır. Beyindeki hipofiz bezi ya da hipotalamusta meydana gelen hasar nedeniyle antidiüretik hormon (ADH) üretimi ya da salınımı azalır. Sonuç olarak kişi aşırı miktarda seyrelmiş idrar yapar ve sürekli susar.

Diabetes İnsipidus Türleri Nelerdir?

Diabetes insipidus, temelinde aynı semptomlara (aşırı idrara çıkma ve susama) yol açsa da farklı nedenlere bağlı olarak dört ana alt türde sınıflandırılır. Hangi türün söz konusu olduğu, uygulanacak tedavi yönteminin belirlenmesi açısından oldukça önemlidir.

Her bir alt tür, hormonal dengenin farklı noktalarında meydana gelen bozukluklarla ilişkilidir. Her bir türe göre farklı tedavi uygulanır. Bu yüzden hastalığın türünü doğru tespit etmek önem taşır.

Merkezî (Santral) Diabetes İnsipidus

En yaygın türlerden biri olan merkezî diabetes insipidus , hipotalamus ya da hipofiz bezinde meydana gelen hasar nedeniyle vazopressin eksikliği oluşmasıyla ortaya çıkar. Travma, ameliyat, enfeksiyon veya tümör gibi durumlar ADH üretimini engelleyebilir.

Nefrojenik Diabetes İnsipidus

Bu türde ADH üretimi normaldir ancak böbrekler bu hormona yanıt veremez. Böbrek dokusundaki bir hasar ya da genetik mutasyonlar bu duruma yol açar. Hipofiz bezi sağlıklı olsa bile böbreklerin hormon sinyallerini alamaması nedeniyle su emilimi bozulur.

Gebelikle İlişkili Diabetes İnsipidus

Gebelik sırasında nadir olarak görülen bu türde, plasentadan salgılanan bir enzim ADH’yi yıkar. Bu da hipotalamus tarafından salgılanan hormonun işlevini yitirmesine yol açar. Tedavi edilmediğinde gebelikte sıvı dengesini tehdit edebilir.

Dipsogenik Diabetes İnsipidus

Bu psikojenik ya da davranışsal kökenli türde, beyinden gelen susama sinyali artar. Kişi gereğinden fazla su içer ve vücut doğal ADH üretimini baskılar. Aşırı susama (polidipsi) ve idrar sıklığı arasında doğrudan bir ilişki vardır.

Diabetes İnsipidus Nedenleri ve Risk Faktörleri

Diabetes insipidus, vücuttaki sıvı dengesini düzenleyen sistemlerdeki aksaklıklardan kaynaklanır. Bu aksaklıklar, hormon üretimi, sinir sistemi iletimi veya böbrek fonksiyonları üzerinde meydana gelebilir. Diabetes insidipus nedenleri ve risk faktörleri şunlardır:

  • Antidiüretik hormon (ADH) eksikliği
  • Beyin travmaları ve hipofiz hasarları
  • Böbrek fonksiyonlarındaki bozukluklar

Her bireyde hastalığın nedeni farklı olabileceğinden altında yatan faktörlerin dikkatle değerlendirilmesi gerekir.

Antidiüretik Hormon (ADH) Eksikliği

ADH'nin yetersiz üretimi ya da salınımındaki düzensizlikler, aşırı idrara çıkma (poliüri) gibi temel belirtileri ortaya çıkarır. ADH eksikliği genellikle hipotalamus ya da hipofiz bezindeki yapısal sorunlardan kaynaklanır.

Beyin Travmaları ve Hipofiz Hasarları

Kafa travmaları, beyin ameliyatları veya tümörler, ADH salgısını etkileyerek hastalığın başlamasına neden olabilir. Bu tür travmalar, idrar yoğunluğu testi gibi tetkiklerle saptanabilir.

Böbrek Fonksiyonlarındaki Bozukluklar

Böbreklerdeki reseptörlerin ADH’ye yanıt verememesi sonucu sıvı kaybı hızlanır. Bu tür hastalarda merkezî diabetes insipidus yerine genellikle nefrojenik tip söz konusudur. Vazopressin eksikliği , diabetes insipidus hastalığının temel nedenlerinden biri olup, vücudun su dengesini sağlama kapasitesini olumsuz yönde etkiler.

Genetik Faktörler ve Kalıtsal Durumlar

Bazı vakalarda hastalık kalıtsal olabilir. Özellikle çocukluk çağında ortaya çıkan tiplerde aile öyküsü önemlidir. Genetik testler ve detaylı incelemelerle tanı konabilir. Hormonal bozukluklar da alttan yatan sebepler arasında yer alabilir.

İlaç Kullanımı ve Yan Etkileri

Bazı lityum içeren ilaçlar veya diüretikler uzun süreli kullanımlarda böbrek hassasiyetini artırabilir. Bu durum, nefrojenik diabetes insipidus gelişimine yol açabilir.

Diabetes İnsipidus Belirtileri Nelerdir?

Diabetes insipidus, vücutta sıvı dengesinin bozulmasına neden olan nadir bir hormonal hastalıktır. Antidiüretik hormonun (ADH) eksikliği ya da etkisizliği sonucu ortaya çıkan bu durum, günlük yaşamı olumsuz etkileyen bir dizi belirtiyle kendini gösterir. Erken tanı konulması açısından bu belirtilerin farkında olmak oldukça önemlidir.

Diabetes İnsipidus’un diğer klinik bulguları şöyledir:

  • Aşırı susama (polidipsi) hissi ve gün boyunca sürekli sıvı tüketme ihtiyacı
  • Günde 3 litreden fazla olacak şekilde sık ve bol idrara çıkma (poliüri)
  • İdrarın açık renkli ve seyreltik olması
  • Gece idrara kalkma (nokturya)
  • Yorgunluk, halsizlik ve konsantrasyon güçlüğü
  • Ağız kuruluğu ve baş ağrısı
  • Elektrolit dengesizliği nedeniyle kas krampları veya çarpıntı hissi
  • Susuzluk nedeniyle iştahsızlık ve kilo kaybı
  • Bebeklerde aşırı ağlama, huzursuzluk ve bezin çok ıslanması
  • Ciddi vakalarda dehidratasyon riski ve bilinç bulanıklığı

Bu belirtiler günlük yaşamı önemli ölçüde etkileyebilir. Dikkate alınmazsa ciddi sıvı kayıplarına yol açabilir.

Aşırı Susama ve Sürekli Sıvı Alma İhtiyacı

Su kısıtlama testi yapılmadan önce, hastaların gün içinde 3-15 litreye kadar su içme ihtiyacı olabilir. Bu belirti, teşhis için en önemli ipuçlarından biridir.

Sık ve Bol İdrara Çıkma

Sık ve bol idrara çıkma, diabetes insipidus hastalığının en belirgin ve yaygın semptomlarından biridir. Normal bir birey günde ortalama 1, 5 litre idrar yaparken, bu hastalığa sahip kişilerde bu miktar 3 ila 15 litre arasında olabilir. İdrarın hacminin bu denli fazla olması vücudun su tutamamasından kaynaklanır.

İdrarın Açık Renk ve Yoğunluğunun Düşük Olması

Diabetes insipidus hastalarında görülen temel belirtilerden biri idrarın belirgin şekilde açık renkli ve seyreltik olmasıdır. Bu durum, vücudun suyu yeterince tutamaması nedeniyle oluşur. Normalde böbrekler, antidiüretik hormonun (ADH) etkisiyle suyu geri emer ve idrar daha koyu hale gelir.

Ancak bu hastalıkta ADH ya yeterince salgılanmaz ya da böbrekler bu hormona yanıt veremez. Konsantre olmayan idrar, sıvı emiliminin yetersiz olduğunu gösterir. İdrar tahlili ile idrar yoğunluğu değerlendirilir.

Yorgunluk ve Halsizlik

Aşırı sıvı kaybı, vücutta enerji düşüklüğü ve halsizliğe yol açar. Elektrolit seviyeleri bozulduğunda baş dönmesi ve bayılma da görülebilir. Gün içinde sık sık tuvalete gitme ihtiyacı, özellikle gece uykularının kesintiye uğramasına neden olur. Bu da zamanla kronik yorgunluk hissine yol açar.

Elektrolit Dengesizliği ve Dehidratasyon

Sodyum ve potasyum gibi minerallerin eksilmesi MR görüntüleme yöntemleri ile inceleme sürecine dahil edilerek kontrol altına alınmalıdır. Aksi halde ciddi komplikasyonlar gelişebilir.

Diabetes İnsipidus Nasıl Teşhis Edilir?

Diabetes insipidus teşhisi, benzer belirtiler gösteren birçok hastalıkla karıştırılabildiği için dikkatli bir değerlendirme süreci gerektirir. Aşırı susama, sık idrara çıkma ve idrarın seyreltik olması gibi belirtiler başka durumlarda da görülebileceğinden doğru tanı için kapsamlı bir inceleme yapılmalıdır. Bu süreçte farklı laboratuvar testleri ve görüntüleme yöntemleri bir arada kullanılır.

Endokrinoloji uzmanı , diabetes insipidus gibi hormon bozukluklarına bağlı hastalıkların tanı ve tedavisinde önemli bir rol oynar. Bu yüzden erken dönemde uzman yardımı almak büyük önem taşır.

Su Kısıtlama Testi

Hastaya belirli bir süre su verilmez ve vücut tepkileri gözlemlenir. Normalde ADH seviyesi yükselir ve idrar konsantre olur. Ancak bu hastalıkta böyle bir yanıt alınamaz.

İdrar ve Kan Testleri

Ayırıcı tanı yöntemleri arasında yer alan bu testlerle kandaki sodyum düzeyi, idrar yoğunluğu ve plazma osmolalitesi ölçülür.

MR ve Görüntüleme Yöntemleri ile İnceleme

Hipotalamus ve hipofiz bezinin değerlendirilmesi için MR kullanılır. Tümör, hasar ya da yapısal bozukluklar saptanabilir.

Ayırıcı Tanı Yöntemleri

Desmopressin tedavisi öncesinde benzer belirtilere sahip diğer hastalıkların dışlanması gerekir. Özellikle tip 1 diyabet ve psikojenik polidipsi gibi durumlarla karışabilir.

Diabetes İnsipidus Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Diabetes insipidus (DI), vücudun su dengesini koruyamaması nedeniyle aşırı idrar üretimiyle karakterize edilen nadir bir hastalıktır. Bu hastalık şekersiz diyabet olarak da bilinir ve diyabet mellitus (şeker hastalığı) ile karıştırılmamalıdır. Tedavi, hastalığın türüne göre değişiklik gösterir.

Desmopressin İlaç Tedavisi

Diyet ve sıvı alımı yönetimi ile birlikte kullanılan bu ilaç, ADH'nin sentetik versiyonudur. Özellikle merkezî tipte oldukça etkilidir. Burun spreyi, tablet ya da enjeksiyon şeklinde uygulanabilir.

İlaç kaynaklı diabetes insipidus , özellikle lityum gibi bazı ilaçların uzun süreli kullanımı sonucunda böbreklerin antidiüretik hormona verdiği cevabın bozulmasıyla gelişebilir.

Altta Yatan Nedene Yönelik Tedavi Yaklaşımları

Tümör varsa cerrahi, enfeksiyon varsa antibiyotik tedavisi gibi neden odaklı müdahaleler planlanır. Bazı durumlarda hipofiz cerrahisi gündeme gelir.

Diyet ve Sıvı Alımı Yönetimi

Sodyum dengesi için tuz alımı kontrol edilir. Günlük su tüketimi planlanır. Tedavi sonrası takip ve düzenli kontroller, tedavinin başarısını artırır.

Tedavi Sonrası Takip ve Düzenli Kontroller

Hormon seviyeleri, elektrolit dengesi ve böbrek fonksiyonları rutin olarak izlenmelidir. Her 3-6 ayda bir endokrinoloji muayenesi önerilir.

Diabetes İnsipidus ile Yaşam ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Diabetes insipidus, yaşam boyu izlem gerektirebilecek kronik bir sağlık sorunudur. Ancak doğru yönetim ve düzenli takip ile hastalar normal bir yaşam sürdürebilir. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken en önemli unsur vücudun sıvı dengesini korumaktır. Bu hastalıkla yaşam doğru yönetildiğinde oldukça konforlu olabilir.

Sıvı-Elektrolit Dengesi ve Önemi

Elektrolit dengesizliği yaşam kalitesini düşürür. Özellikle sıcak havalarda ya da egzersiz sonrası sıvı alımına dikkat edilmelidir.

Günlük Hayatı Kolaylaştırıcı Öneriler

Gece uykusunu bölmemek için sıvı alımı planlı yapılmalıdır. Acil durumlar için yanınızda su bulundurmak ve dehidratasyon riski taşıyan aktivitelerden kaçınmak önemlidir.

Hastalığın Uzun Dönem Yönetimi ve Takibi

Hastalık kronik olabilir. Bu nedenle yaşam boyu izlem gerekebilir. Düzenli böbrek fonksiyon bozukluğu kontrolleri ve gerektiğinde tedavi değişiklikleri uygulanmalıdır.

Diabetes İnsipidus Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Diabetes insipidus (şekersiz şeker hastalığı) nedir?

Diabetes insipidus, vücudun yeterince antidiüretik hormon (ADH) üretememesi veya böbreklerin bu hormona yanıt vermemesi sonucu meydana gelir. Aşırı su kaybı ve susama ile karakterizedir. Bu durum, "şekersiz şeker hastalığı" olarak da adlandırılır.

Diabetes insipidus hangi belirtilerle ortaya çıkar?

Diabetes insipidusun başlıca belirtileri aşırı susama ve aşırı idrara çıkmadır. Ayrıca, idrarın çok seyrek ve açık renkte olması da yaygındır. Dehidratasyon belirtileri de görülebilir.

Diabetes insipidus ile diabetes mellitus aynı mıdır?

Diabetes insipidus ve diabetes mellitus farklı durumlardır. Diabetes mellitus, insülin eksikliği veya direnci ile kan şekeri yüksekliğine yol açar. Diabetes insipidus ise ADH hormonunun yetersizliği ile ilgilidir.

Diabetes insipidus nasıl teşhis edilir?

Teşhis, tıbbi geçmiş ve fizik muayene ile başlar. İdrar testleri ve kan testleri ile desteklenir. Su kısıtlama testi de tanıda kullanılan bir yöntemdir.

Diabetes insipidus tehlikeli bir hastalık mıdır?

Tedavi edilmediğinde diabetes insipidus tehlikeli olabilir. Aşırı su kaybı dehidrasyona yol açabilir. Ancak uygun tedavi ile kontrol altına alınabilir.

Diabetes insipidus tedavisi var mıdır?

Diabetes insipidusun tedavisi mevcuttur. Merkezi diabetes insipidus için yapay ADH (desmopressin) kullanılır. Nefrojenik türü ise diyet ve ilaçlarla yönetilebilir.

Diabetes insipidus hastaları nelere dikkat etmelidir?

Hastalar yeterli sıvı alımına dikkat etmelidir. Dehidratasyon belirtilerini izlemek ve düzenli doktor kontrollerine gitmek önemlidir. İlaç tedavisine uyum sağlamak da kritik bir adımdır.

Diabetes insipidus tedavisinde kullanılan ilaçlar nelerdir?

Tedavide desmopressin kullanılır. Nefrojenik diabetes insipidus için thiazide diüretikler etkili olabilir. Non-steroidal anti-inflamatuar ilaçlar da idrar yoğunluğunu artırabilir.

Diabetes insipidus geçici midir yoksa kalıcı mıdır?

Durum altta yatan nedene bağlı olarak değişir. Bazı vakalar geçici olabilirken, bazıları kalıcı hale gelebilir. Örneğin, baş travması sonrası gelişen durumlar genellikle geçicidir.

Diabetes insipidus böbreklere zarar verir mi?

Diabetes insipidus doğrudan böbreklere zarar vermez. Ancak tedavi edilmediğinde aşırı su kaybı böbrek fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle hastalığın yönetimi önemlidir.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 29 Nisan 2025 Salı Yayımlanma Tarihi: 29 Nisan 2025 Salı
Bu içeriği ortalama 9 dakikada okuyabilirsiniz.

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Devamı
Devamı
Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler