Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?

SMA (Spinal Müsküler Atrofi), genetik bir motor nöron hastalığıdır ve merkezi sinir sistemi, periferik sinir sistemi ile kasların kontrolünü etkileyerek kas zayıflığına ve hareket kaybına yol açar. SMN1 genindeki mutasyonlar nedeniyle omurilikteki motor nöronlar işlevini yitirir, bu da kasların sinirlerden gelen sinyalleri alamaması ve zamanla küçülmesine neden olur. SMA’nın belirtileri arasında kas zayıflığı, hipotoni, motor gelişim geriliği, yutma ve solunum zorlukları bulunur. Hastalığın tipi ve şiddeti belirtilerin ortaya çıkış yaşını ve seyir hızını belirler. Kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, Spinraza gibi ilaçlar ve gen terapisi ile hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir, solunum desteği ve fiziksel rehabilitasyon gibi multidisipliner yaklaşımlarla yaşam kalitesi artırılabilir. Erken tanı ve bireye özgü tedavi planları, SMA yönetiminde kritik öneme sahiptir.

İçindekiler

SMA Nedir?

SMA (Spinal Müsküler Atrofi) , genetik bir motor nöron hastalığıdır ve merkezi ile periferik sinir sistemlerini etkileyerek kasların kontrolünü zorlaştırır. Nadir görülen hastalıklar arasında yer alan SMA, kas güçsüzlüğü ve kas kaybıyla tanımlanan kas distrofisi grubuna aittir. Omurilikteki motor nöronların kaybı, kasların sinirlerden gelen sinyalleri almasını engeller ve kaslarda zayıflama ile küçülme meydana gelir. Özellikle vücuda yakın kaslar (proksimal kaslar) daha fazla etkilenir. Kesin bir tedavi yöntemi bulunmasa da hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaya yönelik çalışmalar sürdürülmektedir.

SMA hastalığı, multidisipliner bir yaklaşımla ele alınır ve kas ve sinir hastalıkları, çocuk nörolojisi, çocuk genetik hastalıkları, fizyoterapi, ortopedi ve travmatoloji ile beslenme gibi çeşitli tıbbi uzmanlık alanlarını kapsayan bir ekip tarafından yönetilir. Nöroloji ve kas ve sinir hastalıkları uzmanları, hastalığın tanısı, seyri ve motor nöronların durumu ile ilgilenirken, çocuk genetik hastalıkları uzmanları SMA’nın genetik kökenlerini değerlendirmek ve aile öyküsünü incelemek için kritik bir rol üstlenir. Fizyoterapistler, kas hastalığının yol açtığı zayıflığı yönetmek, kas gücünü korumak ve hareket kabiliyetini artırmak için rehabilitasyon programları geliştirir. Ortopedi uzmanları iskelet sistemi deformasyonlarını ve skolyoz gibi sorunları izlerken, beslenme uzmanları yutma ve beslenme zorluklarını yönetmek için bireye özel diyet planları hazırlar. Bu kapsamlı ve bütüncül yaklaşım, SMA hastalarının yaşam kalitesini artırmayı ve günlük yaşamlarını daha iyi sürdürebilmelerini hedefler.

SMA Belirtileri Nelerdir?

SMA hastalığının belirtileri arasında kas zayıflığı, omuz, kalça, uyluk ve sırt kaslarında güç kaybı, omurga eğriliği veya kamburluk, alt uzuvlarda üst uzuvlara göre daha belirgin etkilenme, tendon reflekslerinde azalma, solunum ve yutma güçlüğü, bebeklerde göğüsten ziyade karınla nefes alma, distal kaslarda güçsüzlük (kromozom 5 dışı SMA tiplerinde), motor fonksiyon kaybı ve kas kaybı yer alır. Görme, işitme, tat alma gibi duyusal işlevler ve zihinsel süreçler genellikle normaldir.

  • Kas zayıflığı, özellikle omuz, kalça, uyluk ve sırt kaslarında.
  • Alt uzuvlarda üst uzuvlara göre daha fazla güçsüzlük.
  • Omurga eğriliği (skolyoz) veya kamburluk.
  • Solunumda zorluk, akciğerlerin tam kapasiteyle çalışamaması.
  • Yutkunmada güçlük ve beslenme problemleri.
  • Tendon reflekslerinde azalma veya kaybolma.
  • İleri vakalarda oturma, yürüme veya baş kontrolünde zorluk.
  • İnce motor becerilerde gerilik (örneğin, nesneleri kavrama güçlüğü).
  • Uzun süre hareketsiz kalma nedeniyle eklem sertliği (kontraktür).

SMA hastalığının belirtilerinin ortaya çıkış zamanı, hastalığın tipine ve vücuttaki SMN protein miktarına bağlıdır. Tip 1 gibi ağır seyreden formlarda belirtiler genellikle doğumdan sonraki ilk altı ay içinde görülürken, Tip 2 ve Tip 3 gibi daha hafif formlarda semptomlar çocukluk veya erken ergenlik döneminde ortaya çıkabilir. Tip 4 gibi erişkin başlangıçlı SMA formlarında ise belirtiler genellikle 20’li yaşlardan sonra başlar. Erken başlangıçlı tiplerde motor fonksiyon kaybı daha hızlı ve şiddetli seyrederken, geç başlangıçlı formlarda belirtiler daha hafif olabilir ve hastalık daha yavaş ilerleyebilir. SMN protein miktarının yüksek olması, belirtilerin daha geç ve hafif şekilde ortaya çıkmasını sağlar.

SMA Neden Olur?

SMA hastalığı, genetik bir bozukluk sonucu ortaya çıkar ve genellikle SMN1 (Survival Motor Neuron 1) genindeki mutasyonlarla ilişkilidir. SMN1 geni, motor nöronların hayatta kalması için gerekli olan SMN proteinini üretir. Bu gendeki mutasyon, yeterli miktarda fonksiyonel SMN proteininin üretilememesine neden olur. Sonuç olarak, omurilikteki motor nöronlar işlevlerini yitirir ve kaslar sinirlerden gelen sinyalleri alamadığı için zayıflamaya ve küçülmeye başlar. SMA, otozomal resesif bir hastalık olduğundan, bir bireyin bu hastalığı geliştirebilmesi için her iki ebeveynden de hatalı genin miras alınması gerekir.

SMA Neye Yol Açar?

SMA hastalığı, vücuttaki kasların kontrol kaybına yol açarak ciddi fiziksel sorunlara neden olur. Solunum kaslarının zayıflaması, yetersiz hava alışverişine bağlı olarak solunum yetmezliği, baş ağrısı, uyku sorunları, aşırı yorgunluk, göğüs enfeksiyonları ve hatta kalp hasarı gibi problemlere neden olabilir. Bacak kasları genellikle kollardan önce zayıflar, ancak eller çoğu durumda uzun süre işlevini koruyabilir. Omurga eğriliği (skolyoz) ise sıklıkla görülür ve solunumu da olumsuz etkileyebilir. SMA’nın yol açtığı bu komplikasyonlar, bireylerin günlük yaşamlarını etkilerken, tedavi ve destekleyici müdahalelerle bu etkiler hafifletilmeye çalışılır.

SMA Türleri Nelerdir?

SMA hastalığı, genellikle “kromozom 5 SMA” veya “SMN ile ilişkili SMA” olarak bilinen bir formda ortaya çıkar ve belirtilerin başlangıç yaşı, ilerleme hızı ve hareket kabiliyetine göre Tip 0’dan Tip 4’e kadar sınıflandırılır. Doğum öncesinde belirtiler gösteren Tip 0, ciddi kas zayıflığı ve hayatta kalma zorluğu ile en şiddetli formdur. İlk altı ayda başlayan ve Werdnig-Hoffmann hastalığı olarak da bilinen Tip 1, motor fonksiyon kaybının en ağır olduğu türdür. Çocukluk döneminde görülen Tip 2 ve Tip 3 daha hafif seyir izlerken, yetişkinlikte ortaya çıkan Tip 4, en hafif form olarak bireylerin yaşam süresi ve hareket yetileri üzerinde sınırlı etkiler bırakır. Erken başlangıçlı tipler genellikle daha ağır seyrederken, geç başlangıçlı tiplerde belirtiler daha hafiftir ve hastalığın ilerleme hızı yavaştır.

SMA Türleri şu şekildedir:

  • SMA Tip 0
  • SMA Tip 1 (Werdnig-Hoffmann Hastalığı)
  • SMA Tip 2 (Dubowitz Hastalığı)
  • SMA Tip 3 (Kugelberg-Welander Hastalığı)
  • SMA Tip 4 (Geç Başlangıçlı SMA)

SMA Tip 0

SMA Tip 0, doğum öncesinde azalmış fetal hareketlerle kendini gösteren en şiddetli formdur. Genellikle hamileliğin son dönemlerinde teşhis edilen bu tipte, bebekler doğumdan sonra ciddi kas zayıflığı, hipotoni, nefes alma ve emme güçlüğü yaşar. Yenidoğanlarda yüz felci, konjenital kalp defektleri ve çevresel uyarılara tepki eksikliği gözlenebilir. Tip 0 SMA tanısı konulan bebeklerin çoğu, ciddi solunum problemleri nedeniyle ilk birkaç ay içinde hayatını kaybeder.

SMA Tip 1 (Werdnig-Hoffmann Hastalığı)

Tip 1, SMA’nın en yaygın ve ciddi formu olup yaşamın ilk altı ayında belirtiler verir. Bebekler genellikle çok zayıftır, nefes almak, emmek ve yutmakta zorlanır, bağımsız oturma aşamasına ulaşamaz. Motor gelişim son derece sınırlıdır ve bu durum bebeklerin solunum cihazları ve beslenme tüpleri yardımıyla hayatta kalmasını gerektirir. Tedavi edilmeyen vakalarda yaşam süresi birkaç yılı geçmez.

SMA Tip 2 (Dubowitz Hastalığı)

Tip 2, genellikle 6 ila 18 aylıkken teşhis edilir ve orta şiddette bir seyir izler. Bebekler yardımsız oturabilir, ancak bağımsız olarak ayakta duramaz veya yürüyemez. Kas zayıflığı, vücudun merkezine yakın olan bölgelerde yoğunlaşır ve alt uzuvlar üst uzuvlara göre daha fazla etkilenir. Tip 2 SMA'lı bireyler, solunum problemleri nedeniyle risk altında olsa da genellikle yetişkinliğe kadar yaşamlarını sürdürebilir.

SMA Tip 3 (Kugelberg-Welander Hastalığı)

Tip 3, genellikle 18 ay ile erken yetişkinlik arasında başlar ve daha hafif bir seyir izler. Bireyler bağımsız yürüyebilir ve hareket edebilir, ancak kas zayıflığı nedeniyle düşme, merdiven çıkma zorluğu ve zamanla tekerlekli sandalye kullanımına ihtiyaç duyabilirler. Bazı hastalarda yürüme yeteneği korunurken, diğerlerinde ergenlik döneminde kaybolabilir. Ayrıca skolyoz ve solunum kas zayıflığı gibi komplikasyonlar görülebilir.

SMA Tip 4 (Geç Başlangıçlı SMA)

Tip 4, ergenlik veya yetişkinlik döneminde ortaya çıkan en hafif formdur. Kas zayıflığı genellikle hafif düzeydedir ve ilerleme yavaştır. Bireylerin yaşam süresi üzerinde önemli bir etkisi yoktur ve çoğu hasta bağımsız hareket yeteneklerini yaşam boyu koruyabilir. Geç başlangıçlı SMA, diğer tiplere kıyasla daha az kısıtlayıcıdır ve hastalar genellikle normal bir yaşam sürdürür.

SMA Tanısı ve Uygulanan Testler

SMA tanısı, genellikle klinik değerlendirme, genetik testler ve elektrofizyolojik incelemelerle konur. Doktorlar, kas zayıflığı, motor gelişim geriliği ve refleks kaybı gibi belirtiler üzerinden ön değerlendirme yapar. Kesin tanı için SMN1 gen mutasyonlarını tespit eden genetik testler uygulanır; bu testler SMA tanısını doğrulamada en güvenilir yöntemdir. Ayrıca elektromiyografi (EMG) ve sinir iletim çalışmaları gibi elektrofizyolojik testlerle kas ve sinirlerin işlevi değerlendirilir. Bazı durumlarda, kas biyopsisi gibi ek tetkikler de tanıya destek olabilir. Erken tanı, hastalığın yönetimi ve tedavi planlaması açısından büyük önem taşır.

  • Genetik Testler : SMA'nın temel nedeni olan SMN1 genindeki mutasyonları veya eksiklikleri tespit etmek için yapılan testlerdir. Bu, tanı koymanın en güvenilir yoludur.
  • Kan Testleri : Kas enzimleri (özellikle kreatin kinaz) düzeylerini ölçerek kas hasarını değerlendirebilir. Ancak SMA için spesifik değildir.
  • Elektromiyografi (EMG) : Sinirlerin kaslara ilettiği elektriksel sinyalleri ölçerek sinir-kas fonksiyonlarını değerlendirir. SMA’da kaslardaki zayıflığı gösterebilir.
  • Kas Biyopsisi : Kas dokusundan alınan örneklerin mikroskobik incelenmesi. SMA’da genetik test mümkün değilse veya kesinleştirilmek isteniyorsa kullanılır.
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) : Kas ve sinir dokularının durumunu detaylı incelemek için yapılır. SMA için kesin bir teşhis koydurmaz ancak kas kaybını ve zayıflığı destekleyici bir bulgu olarak değerlendirilebilir.
  • Sinir İletim Hızı Testi : Sinirlerin elektrik sinyallerini ne kadar iyi ilettiğini ölçmek için yapılır. SMA’da genelde sinir iletimi normaldir, bu da diğer nöropatik hastalıkların dışlanmasına yardımcı olur.
  • Prenatal Tanı : SMA riski taşıyan ailelerde hamilelik sırasında yapılan genetik testler (amniyosentez veya koryon villus örneklemesi) ile bebeğin genetik durumu belirlenebilir.
  • Yeni Doğan Tarama Testleri : Bazı ülkelerde yeni doğan bebeklerde SMA için genetik tarama testleri rutin olarak yapılmaya başlanmıştır.

SMA Tedavi Seçenekleri

SMA hastalığı için kesin bir tedavi olmamakla birlikte tedavi süreçleri hastalığın semptomlarını yönetmeye ve yaşam kalitesini artırmaya odaklanır. Solunum kaslarının zayıflığına yönelik olarak noninvaziv ventilasyon, trakeostomi veya mekanik solunum cihazları kullanılabilir; ayrıca salgıların temizlenmesi için özel cihazlar destek sağlar. Yutma ve beslenme problemlerine karşı gastrostomi tüpüyle beslenme ve konuşma terapisi önerilebilir. Omurga eğriliği (skolyoz) durumunda sırt desteği, korse veya cerrahi müdahale uygulanabilir. Ameliyat gerektiren durumlarda kas gevşeticilere karşı dikkatli olunmalıdır. SMA hastalarına yönelik yeni tedaviler arasında Spinraza gibi SMN2 proteini üretimini artıran ilaçlar ve gen terapileri umut verici sonuçlar göstermektedir. Tedavi yaklaşımları bireyin ihtiyaçlarına göre şekillendirilir ve genellikle multidisipliner bir ekip tarafından yürütülür.

  • Genetik Tedaviler : SMA’nın genetik kaynaklı eksikliklerini düzeltmeye yönelik tedaviler uygulanır. Bu tedaviler, eksik protein üretimini artırarak ya da genetik mutasyonları düzelterek hastalığın etkilerini hafifletmeyi amaçlar.
  • Fiziksel Tedavi ve Rehabilitasyon : Kas gücünü korumak ve eklem hareket açıklığını sürdürmek için özel egzersiz programları uygulanır. Düzenli fizyoterapi, kaslarda kontraktür (sertlik) gelişimini önlemek ve hareket kabiliyetini desteklemek için önemlidir.
  • Solunum Desteği : Solunum kaslarının zayıflığını yönetmek için mekanik ventilasyon cihazları kullanılır. Hafif vakalarda maske veya ağızlıkla destek sağlanırken, daha ileri durumlarda trakeostomi yöntemiyle doğrudan nefes borusuna hava verilmesi gerekebilir. Solunum yollarını temizlemek için özel cihazlar kullanılabilir.
  • Beslenme Desteği : Yutma ve çiğneme zorluğu yaşayan hastalarda, sıvı besinlerin doğrudan mideye ulaştırılması için besleme tüpleri kullanılır. Beslenme uzmanları tarafından kolay yutulabilir ve dengeli bir diyet planı önerilir.
  • Omurga Eğriliği Tedavisi : Skolyoz gibi omurga eğriliklerini kontrol altına almak için korse ve sırt destekleri kullanılır. Eğrilik ileri seviyedeyse omurga düzleştirme cerrahisi uygulanabilir. Bu, hem duruşu düzeltir hem de solunum fonksiyonlarının korunmasına yardımcı olur.
  • Enfeksiyonların Önlenmesi : Solunum yolu enfeksiyonlarını önlemek için grip ve diğer aşılara düzenli olarak başvurulur. Hijyen kurallarına dikkat etmek ve bağışıklığı destekleyen bir yaşam tarzı benimsemek enfeksiyon riskini azaltır.
  • Psikolojik ve Sosyal Destek : Hastaların ve ailelerin duygusal yüklerini hafifletmek için psikolojik destek sağlanır. Sosyal destek gruplarına katılım ve özel eğitim programları, hastaların yaşam kalitesini artırabilir.

Sıkça Sorulan Sorular

SMA'lı Bebek Kan Uyuşmazlığından Mı Olur?

Hayır, SMA genetik bir hastalıktır ve kan uyuşmazlığı ile bağlantılı değildir. SMA, genellikle SMN1 genindeki mutasyonlardan kaynaklanır ve ebeveynlerden kalıtım yoluyla geçer.

SMA Ölümcül Mü?

SMA’nın tipi ve şiddetine bağlı olarak ölümcül olabilir. Özellikle Tip 1 gibi erken başlangıçlı ve şiddetli formlar, tedavi edilmezse solunum problemleri nedeniyle yaşam süresini kısaltabilir. Ancak, gelişen tedavilerle bu risk azalmaktadır.

SMA Geçer Mi?

SMA’nın kesin bir tedavisi bulunmamaktadır, bu nedenle tamamen geçmesi mümkün değildir. Ancak, Spinraza ve gen terapisi gibi tedavilerle hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir ve semptomlar kontrol altına alınabilir.

SMA'lı Bebek Nasıl Anlaşılır?

SMA'lı bebeklerde genellikle kas zayıflığı, hipotoni (düşük kas tonusu), emme ve yutma güçlüğü gibi belirtiler görülür. Motor gelişimde gecikme ve reflekslerin azalması da SMA'nın erken belirtilerindendir.

SMA Bulaşıcı Mıdır?

Hayır, SMA bulaşıcı bir hastalık değildir. Genetik bir durum olduğu için sadece kalıtım yoluyla geçer.

SMA Taşıyıcısı Olup Olmadığımı Nasıl Anlarım?

SMA taşıyıcılığı genetik testlerle tespit edilebilir. Ebeveynlerin her ikisinin de taşıyıcı olması durumunda çocukta SMA ortaya çıkma riski vardır.

SMA Tanısı Ne Zaman Konulur?

SMA tanısı belirtilerin başladığı döneme bağlı olarak farklı yaşlarda konulabilir. Tip 1 gibi şiddetli formlar doğumdan sonraki ilk aylarda teşhis edilirken, Tip 3 ve 4 gibi hafif formlar ergenlik veya yetişkinlikte tanı alabilir.

SMA Hastalığıyla Nasıl Yaşanır?

SMA hastalığıyla yaşam, multidisipliner bir yaklaşımla mümkün hale gelir. Solunum desteği, fizyoterapi, beslenme düzenlemeleri ve tıbbi tedaviler bireylerin yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olur.

SMA Kalıcı Bir Şekilde Tedavi Edilebilir Mi?

Şu anda SMA’nın kalıcı bir tedavisi yoktur. Ancak, Spinraza gibi ilaçlar ve gen terapileri hastalığın seyrini yavaşlatmada ve bazı semptomları iyileştirmede etkili olabilir. Gelecekte daha etkili tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi beklenmektedir.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 29 Kasım 2024 Cuma Yayımlanma Tarihi: 26 Ağustos 2020 Çarşamba

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Devamı
Devamı
Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler
Size ulaşmamızı ister misiniz?