Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Zona hastalığı, su çiçeği virüsünün yeniden aktif hale gelmesiyle oluşan bir cilt enfeksiyonudur. Vücutta deri dökümü ve şiddetli kaşıntı ile kendini gösterir. Genellikle bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde görülür. Zona belirtileri arasında yanma hissi, kızarıklık ve döküntüler bulunur. Tedavisinde antiviral ilaçlar kullanılırken, bazı bitkisel tedavi yöntemleri de destekleyici olabilir. Erken tanı ve tedavi, hastalığın daha hafif seyretmesini sağlar.
İçindekiler

Zona (Gece Yanığı) Hastalığı Nedir?

Zona hastalığı, su çiçeği virüsünün neden olduğu, sinirleri etkileyen ağrılı bir enfeksiyondur. Genellikle vücudun tek bir tarafında, özellikle gövde bölgesinde kabarcıklı deri döküntüsü şeklinde ortaya çıkar. Ancak vücudun diğer bölgelerinde de görülebilir. Zona, bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde daha yaygın olarak ortaya çıkar.

Bu hastalık, su çiçeği virüsü olan varicella zoster'in su çiçeği geçirildikten sonra vücutta inaktif kalmasıyla ilişkilidir. Virüs yıllarca omurilik ve beyin çevresindeki sinir dokularında hareketsiz bir şekilde bekleyebilir. Ancak bağışıklık sistemi zayıfladığında ya da yaş ilerlediğinde tekrar aktif hale gelir ve zona belirtilerine yol açar. En yaygın belirtileri arasında döküntüler, şiddetli ağrı, kaşıntı ve ciltte hassasiyet yer alır.

Zona, ölümcül bir hastalık olmasa da oldukça rahatsız edici olabilir. Erken tedavi, ağrının süresini kısaltabilir ve ciddi sorunların önlenmesine yardımcı olabilir. Ayrıca zona aşısı, hastalığın önlenmesinde etkili bir yöntem olarak öne çıkar.

Zona Hastalığı Neden Olur?

Zona hastalığı, su çiçeği virüsü olan Varicella-zoster'in, vücutta yıllarca inaktif kaldıktan sonra tekrar aktif hale gelmesiyle ortaya çıkan ağrılı bir sinir enfeksiyonudur. Bu hastalık genellikle vücudun tek bir tarafında döküntü ve kabarcıklarla kendini gösterir. Su çiçeği geçiren bireylerde bu virüs, omurilik ve beyin çevresinde hareketsiz bir şekilde kalabilir ve bağışıklık sistemi zayıfladığında aktifleşerek zona hastalığına yol açabilir.

Zona hastalığının gelişmesine neden olabilecek risk faktörleri şunlardır:

  • 50 yaşın üzerinde olmak: Yaş ilerledikçe bağışıklık sistemi zayıflar ve virüsün yeniden aktif hale gelme olasılığı artar.
  • Zayıf bağışıklık sistemi: AIDS, kanser gibi hastalıklar bağışıklığı zayıflatarak zona riskini artırır.
  • Kemoterapi ve radyoterapi gibi kanser tedavileri: Bu tedaviler bağışıklık sistemini baskılayarak virüsün yeniden aktifleşmesine neden olabilir.
  • Kemik iliği nakli: Kemik iliği nakli sonrası kullanılan bağışıklık baskılayıcı ilaçlar zona riskini artırabilir.
  • Uzun süreli steroid kullanımı: Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar zona riskini yükseltir.
  • Stres ve yorgunluk: Fiziksel veya duygusal stres, vücudun savunma mekanizmalarını zayıflatarak zona gelişimine zemin hazırlayabilir.

Bu faktörler, vücudun savunma sistemini zayıflatarak virüsün aktifleşmesine ve zona hastalığının ortaya çıkmasına neden olabilir.

Zona Belirtileri Nelerdir?

Zona hastalığı, genellikle vücudun tek bir tarafında görülen ağrılı ve döküntülü bir cilt enfeksiyonudur. Su çiçeği virüsünün yeniden aktif hale gelmesiyle oluşur ve sinirler boyunca ağrı ve döküntüler şeklinde kendini gösterir. Hastalık en çok bağışıklık sistemi zayıf bireylerde, yaşlılarda ve stres altındaki kişilerde görülür.

En yaygın zona belirtileri şunlardır:

  • Ağrı, yanma, uyuşma veya karıncalanma hissi: Ağrı, zona hastalığının ilk belirtisidir ve bu hisler genellikle döküntüler ortaya çıkmadan birkaç gün önce başlar.
  • Dokunmaya karşı hassasiyet: Cilt yüzeyi aşırı hassas olabilir ve hafif bir temas bile rahatsızlık verebilir.
  • Ağrıdan birkaç gün sonra başlayan kırmızı döküntüler: Genellikle vücudun sağ veya sol tarafında tek bir bölgede ortaya çıkar.
  • İçi sıvı dolu, kolay patlayan ve kabuklanan kabarcıklar: Bu kabarcıklar hızla kabuklanır ve iyileşmeye başlar.
  • Şiddetli kaşıntı: Döküntüler kaşıntıya neden olabilir ve bu durum hastalığın rahatsız edici etkilerini artırır.

Bazı vakalarda daha nadir olarak gözlemlenen belirtiler de görülebilir:

  • Ateş
  • Baş ağrısı
  • Işığa duyarlılık
  • Yorgunluk

Zona döküntüsü , vücudun tek bir tarafında kabarcık şeridi şeklinde gelişir. Bazı vakalarda döküntüler, yüzün bir tarafında veya tek bir göz çevresinde meydana gelebilir. Göz yakınında ortaya çıkan zona, tedavi edilmezse kalıcı göz hasarına yol açabilir.

Zona belirtilerini fark eden kişilerin erken tedavi için en kısa sürede bir doktora başvurmaları gerekir. Özellikle 50 yaş üstü bireyler, bağışıklık sistemi zayıf olanlar ve kronik hastalığı bulunanlar, başka sağlık sorunları riskine karşı tedaviye gecikmeden başlamalıdır. Erken tedavi, hastalığın süresini kısaltır ve risk faktörlerini önemli ölçüde azaltır.

Zona Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?

Zona hastalığı, genellikle ağrılı döküntüler ve yanma hissi gibi belirgin semptomlarla kendini gösterir. Teşhis sürecinde doktorun ilk adımı, hastanın belirtilerini dinlemek ve fiziksel muayene yapmaktır. Vücudun tek tarafında görülen döküntüler, zona tanısında en belirgin işaretlerden biridir. Bu döküntüler, genellikle sıvı dolu kabarcıklar şeklinde olur ve ciddi ağrıya neden olabilir.

Zona teşhisinde kullanılan yöntemler şunlardır:

  • Fiziksel muayene: Doktor, döküntülerin görünümüne bakarak ve hastanın ağrı, yanma gibi şikayetlerini değerlendirerek teşhis koyar.
  • Tıbbi geçmiş sorgulaması: Doktor, hastanın geçmişte su çiçeği geçirip geçirmediğini ve bağışıklık sistemiyle ilgili diğer sağlık durumlarını sorgular.
  • Laboratuvar testleri: Şüpheli vakalarda, döküntüden alınan örnekle Varicella-zoster virüsü varlığı test edilebilir. Bu test, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan hastalarda önemlidir.
  • Kan testleri: Kan testi, vücutta virüs varlığını tespit etmek için kullanılabilir.

Erken teşhis, hastalığın tedavisi açısından büyük önem taşır. Antiviral tedaviye erken dönemde başlanması, hastalığın süresini kısaltır ve semptomların hafiflemesine yardımcı olur. Özellikle şiddetli ağrı yaşayan hastalar, bir an önce doktora başvurarak tedaviye başlamalıdır.

Zona Hastalığının Tedavisi

Zona tedavisinde, virüsün yayılmasını durdurmak amacıyla antiviral tedaviler uygulanır. Ağrıyı hafifletmek için doktor kontrolünde ağrı kesici ilaçlar kullanılır. Ciltteki kaşıntı ve hassasiyeti azaltmak için ise yatıştırıcı ve kaşıntı giderici kremler tercih edilir.

Zona Tedavisi İçin Hangi Krem ve İlaçlar Kullanılır?

Antiviral tedaviler uygulanarak virüsün yayılması durdurulur. Ağrıyı hafifletmek için doktor kontrolünde ağrı kesici yöntemler kullanılır. Ciltteki kaşıntıyı ve hassasiyeti azaltmak için kaşıntı giderici ve yatıştırıcı kremler uygulanır.

Zona tedavisinde kullanılan yöntemler şunlardır:

  • Kaşıntıyı giderici kremler: Ciltteki kaşıntıyı ve tahrişi azaltmak için yatıştırıcı etkisi olan kremler kullanılır.
  • Ciltteki hassasiyeti azaltan kremler: Cilt yüzeyindeki yanma hissini hafifletmek için lokal anestezik etkili kremler tercih edilir.
  • Ağrı kesici yöntemler: Ağrıyı kontrol altına almak için doktor tarafından uygun görülen ağrı kesici yöntemler kullanılır.

Bitkisel Tedavilerin Zona Üzerindeki Etkisi Nedir?

Bazı bitkisel tedavi yöntemleri de zona belirtilerini hafifletmeye yardımcı olabilir. Bu tedaviler şunları içerir:

  • Aloe vera jeli: Ciltteki kaşıntıyı ve yanmayı yatıştırmaya yardımcı olur.
  • Melisa yağı ve lavanta yağı: Ciltteki kaşıntıyı azaltabilir ve cildi rahatlatıcı etkisi olabilir.
  • Zencefil ve sarı kantaron: Bağışıklık sistemini destekleyici antiviral özelliklere sahiptir.

Ancak, bitkisel tedavilerin mutlaka doktor kontrolünde kullanılması gerektiği unutulmamalıdır. Yan etkiler ve ilaçlarla etkileşim riskine karşı dikkatli olunmalıdır.

Zona Hastalığına Ne İyi Gelir?

Zona hastalığı, ağrılı bir süreç olabilir ancak belirtileri hafifletmek ve iyileşme sürecini hızlandırmak için evde uygulanabilecek bazı basit yöntemler mevcuttur. İşte zona hastalığına iyi gelen bazı uygulamalar:

  • Duş alınması: Ilık suyla alınan kısa duşlar, ciltteki kaşıntıyı ve yanma hissini hafifletmeye yardımcı olabilir.
  • Krem sürülmesi: Yatıştırıcı ve kaşıntıyı giderici kremler kullanmak, ciltteki rahatsızlığı azaltabilir. Bu kremler, döküntülerin kurumasına yardımcı olur.
  • Soğuk kompres uygulanması: Soğuk kompresler, ciltteki ağrıyı ve kızarıklığı hafifletmek için etkili olabilir. Temiz bir bezi soğuk suya batırıp döküntülü bölgeye uygulamak rahatlama sağlar.
  • Bol giysiler giyilmesi: Dar giysiler cildi tahriş edebilir, bu nedenle pamuklu ve bol giysiler tercih edilmelidir.
  • Stresten kaçınmak: Stres, bağışıklık sistemini zayıflatabilir. Rahatlatıcı aktivitelerle stres yönetimi sağlanabilir.
  • Bol sıvı tüketimi: Vücudun su ihtiyacını karşılamak, iyileşme sürecine olumlu katkı sağlar.

Bu yöntemler, hastalığın belirtilerini hafifletmek için destekleyici tedavi olarak kullanılabilir. Ancak, belirtiler devam ederse veya şiddetlenirse bir doktora başvurulmalıdır.

Zona Aşısı Hakkında Bilinmesi Gerekenler Nelerdir?

Zona aşısı, zona hastalığını önlemeye yardımcı olan etkili bir koruma yöntemidir. Su çiçeği virüsünün yeniden aktif hale gelmesini engelleyerek hastalığın ortaya çıkmasını önlemeyi amaçlar. Özellikle 50 yaş üstü bireylere önerilen bu aşı, bağışıklık sistemini güçlendirir ve zonanın neden olduğu ciddi ağrı ve sorunları önler. Aşı, genellikle tek doz olarak uygulanır ve uzun süreli bir koruma sağlar. Aşının faydaları arasında:

  • Zona hastalığının önlenmesi,
  • Zonanın şiddetli ağrıya yol açtığı postherpetik nevralji riskinin azaltılması,
  • Bağışıklık sisteminin desteklenmesi yer alır,
  • Aşının etkisi yaşla birlikte azalabileceği için, doktor tavsiyesiyle ek doz uygulanabilir.

Zona Aşısı Kimlere Uygulanmaz?

Her birey zona aşısı için uygun olmayabilir. Özellikle aşağıdaki durumlarda aşının uygulanmaması gerekir:

  • Bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler: Bağışıklık sistemi baskı altında olan kişiler, özellikle kanser tedavisi görenler ve organ nakli yapılan bireyler, zona aşısı yaptırmamalıdır.
  • Hamile kadınlar: Hamilelik döneminde zona aşısı önerilmez. Aşı yapmadan önce doktor tavsiyesi alınmalıdır.
  • Aşının içeriğindeki maddelere alerjisi olanlar: Aşı içeriğindeki maddelere karşı ciddi alerjik reaksiyon geçmişi olan bireyler de aşı olmamalıdır.
  • Ateşli hastalık geçirenler: Yüksek ateşi olan bireyler, aşıyı ertelemeli ve iyileştikten sonra yaptırmalıdır.
  • Organ nakli veya kemik iliği nakli olan kişiler : Bu kişilerin bağışıklık sistemi zayıf olabileceğinden, zona aşısı ile ilgili karar mutlaka doktor gözetiminde verilmelidir.

Bu gruplar, aşının yan etkilerine karşı daha hassas olabileceği için mutlaka bir doktorun yönlendirmesiyle hareket etmelidir.

Zona Aşısının Yan Etkileri Nelerdir?

Her aşıda olduğu gibi, zona aşısı da hafif yan etkilere neden olabilir. Genellikle bu yan etkiler kısa sürelidir ve ciddi bir sağlık sorunu yaratmaz. En yaygın yan etkiler şunlardır:

  • Aşının yapıldığı bölgede kızarıklık ve şişlik: Enjeksiyon yerinde hafif bir şişlik ve kızarıklık olabilir. Bu etki genellikle birkaç gün içinde geçer.
  • Hafif ateş: Aşı sonrası hafif ateş görülebilir, ancak bu durum genellikle kısa sürelidir.
  • Baş ağrısı ve yorgunluk: Aşı sonrası bazı kişilerde baş ağrısı veya hafif yorgunluk hissi oluşabilir.

Bu yan etkiler çoğunlukla birkaç gün içinde kendiliğinden geçer. Ancak, ciddi bir reaksiyon yaşanması durumunda mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.

Zona Hastalığı ile İlgili Sık Sorulan Sorular

Zona Hastalığı Hangi Yaş Grubunda Daha Sık Görülür?

Zona hastalığı genellikle 50 yaş üstü bireylerde daha sık görülür. Yaş ilerledikçe bağışıklık sistemi zayıflar ve su çiçeği virüsünün yeniden aktif hale gelme riski artar. Özellikle yaşlılarda ve bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde zona vakaları daha yaygındır.

Zona Stresle Tetiklenebilir mi?

Evet, stres zona hastalığını tetikleyebilir. Fiziksel veya duygusal stres, bağışıklık sistemini zayıflatarak su çiçeği virüsünün aktifleşmesine neden olabilir. Bu nedenle stres yönetimi, zonadan korunmada önemli bir faktördür.

Zona Vücudun Hangi Bölgelerinde Ortaya Çıkar?

Zona genellikle vücudun tek bir tarafında, özellikle gövde, sırt veya yüz gibi bölgelerde ortaya çıkar. Döküntüler sıklıkla sinirlerin geçtiği alanlarda görülür ve belirgin bir yanma veya kaşıntı hissiyle başlar. Bazen göz çevresinde de zona döküntüleri meydana gelebilir.

Zona Ne Kadar Sürede İyileşir?

Zona hastalığı genellikle 2 ila 4 hafta içinde iyileşir. Ancak ağrı ve rahatsızlık belirtileri, bazı bireylerde döküntüler geçtikten sonra da devam edebilir. Bu duruma postherpetik nevralji denir ve birkaç ay sürebilir.

Zona Kalıcı İz Bırakır mı?

Bazı vakalarda, özellikle ciltte şiddetli döküntüler olan kişilerde, zona iyileştikten sonra ciltte kalıcı izler kalabilir. Özellikle döküntülerin yoğun olduğu bölgelerde cilt hasarı oluşabilir.

Zona Geçiren Bir Kişi Aynı Anda Su Çiçeği Bulaştırabilir mi?

Evet, zona geçiren bir kişi, su çiçeği geçirmemiş birine virüsü bulaştırabilir. Virüs doğrudan zona döküntüsünden bulaşır ve su çiçeği olarak kendini gösterir. Ancak zona bulaşıcı değildir; sadece virüs su çiçeğine neden olur.

Zona Bağışıklık Sistemi Zayıflamış Kişilerde Daha Ağır mı Seyreder?

Evet, bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde zona hastalığı daha ağır seyredebilir. Bu kişilerde virüsün yayılması ve başka sağlık sorunlarının ortaya çıkma riski daha yüksektir. Bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıklar veya tedaviler zona riskini artırabilir.

Zona Hastalığı Tekrar Edebilir mi?

Evet, nadir de olsa zona hastalığı tekrar edebilir. Virüs, bir kez aktif hale geldikten sonra vücutta tekrar harekete geçebilir. Özellikle bağışıklık sistemi zayıflamış bireylerde bu risk daha yüksektir.

Zona ile Sinir Hasarı Oluşabilir mi?

Evet, zona hastalığı sinir hasarına neden olabilir. Döküntülerin görüldüğü bölgelerde sinirlerde uzun süreli ağrıya yol açabilir. Bu durum postherpetik nevralji olarak bilinir ve bazı vakalarda kalıcı sinir hasarına neden olabilir.

Zona Döküntüleri Kaşıdığında Ne Olur?

Zona döküntülerini kaşımak, enfeksiyon riskini artırabilir ve iyileşme sürecini uzatabilir. Ayrıca, kaşıma ciltte iz bırakma riskini de artırır. Bu nedenle kaşımadan kaçınılmalı ve döküntüler hijyenik tutulmalıdır.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 19 Kasım 2024 Salı Yayımlanma Tarihi: 14 Ekim 2020 Çarşamba

Tıbbi Birimler

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Devamı
Devamı
Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler
Size ulaşmamızı ister misiniz?