Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
D vitamini, kemik sağlığından bağışıklık sistemine kadar vücudun çalışmasını etkileyen, hayati öneme sahip bir vitamindir. D vitamini eksikliğinde kemik erimesi, kas zayıflığı ve bağışıklık sorunları gibi sağlık sorunları meydana gelir.
İçindekiler

D Vitamini Nedir?

D vitamini, vücutta kemik ve diş sağlığını destekleyen yağda çözünen bir vitamin ve steroid hormon yapısında bir prohormondur. Vücudun ihtiyaç duyduğu kalsiyum ve fosfor emilimini düzenler. D vitamininin kolekalsiferol (D3) ve ergokalsiferol (D2) formları bulunmaktadır. D2 formu bitkisel kaynaklardan elde edilir. Cilt, güneş ışığının UVB ışınlarına maruz kaldığında ise D3 formu üretilir. Kolekalsiferol ve ergokalsiferol benzer yolla metabolize edildikleri için D vitamini olarak ortak isimle anılırlar.

D2 vitamini ve D3 vitamini bağırsaklardan emilir ve bağlayıcı proteinler sayesinde dolaşıma geçer. Bağlayıcı proteinler aracılığıyla karaciğere ulaşan bu vitaminler, karaciğerde 25-hidroksi vitamin D’ye dönüştürülür. Bu parametre vücudun D Vitamini düzeyi hakkında bilgi verir. 25-hidroksi vitamin D3; karaciğerde, iskelet kasında ve yağ dokusunda depolanır. Böbreklerde ise bu metabolit, D vitamininin aktif formu olan 1, 25-dihidroksivitamin D [1, 25(OH)2D], yani kalsitriole çevrilir.

D vitamini uzun yıllar boyunca kalsiyum metabolizması ve kemik sağlığı ile ilişkilendirilmiştir. Ancak kalsitriol isimli formu vücut dokularında etkili olur. Kalsitriol, moleküler bir anahtar görevi görerek birçok hedef geni D vitamini reseptörü aracılığıyla harekete geçirir.

Peki, halk dilinde anlaşılacağı şekilde D vitamini nedir ? D vitamini, kemik mineralizasyonu, kas fonksiyonu ve bağışıklık sisteminin düzgün çalışması için hayati öneme sahiptir. D vitamini eksikliği, osteoporoz ve raşitizm gibi kemik hastalıklarına sebep olabilir. Ayrıca enfeksiyon hastalıkları, kardiyovasküler hastalıklar ve bağışıklık sistemi bozuklukları ortaya çıkabilir.

D Vitamininin Faydaları Nelerdir?

D vitamini, kemik sağlığının yanı sıra kalsiyum ve fosfor sistemini düzenler. Bağışıklık sistemini güçlendirir ve psikolojik sağlık üzerinde etkisi vardır.

Kemik Sağlığı ve Gelişimi

D vitamini denince akla ilk gelen kemik sağlığıdır. Kalsiyum ve fosfor emilimini düzenler. Kalsitriol olarak bilinen aktif D vitamini formu aracılığıyla kemik dokusu gelişir ve güçlenir. Vücutta yeterli düzeyde D vitamini yoksa kemikler zayıflamaya başlar.

Çocuklarda raşitizm yetişkinlerde ise osteomalazi ve osteoporoz gibi hastalıklar ortaya çıkar. Yeterli düzeyde alımı kemik yoğunluğunu korur ve yaşlandıkça kemiklerin kırılgan hale gelmesine engel olur. D vitamini faydaları arasında kas fonksiyonunun düzenlenmesi de yer alır. Kemik dokusunu destekleyen kaslar güçlenir. Özellikle yaşlı kişilerde düşmeye bağlı kırık riskini azaltır.

Bağışıklık Sistemini Güçlendirme

Bağışıklık hücreleri üzerinde doğrudan etkiye sahip olan D vitamini, vücudun enfeksiyonlara karşı savunmasına yardımcı olur. Solunum yolu enfeksiyonları ve grip gibi hastalıkların önlenmesine katkı sağlar. Otoimmün hastalıklara karşı da destek olan D vitamini vücudun kendi dokularına saldırmasını önler. Multipl skleroz, romatoid artrit ve tip 1 diyabet gibi otoimmün hastalıkların gelişmesine engel olur.

Psikolojik Sağlık

D vitamini ne işe yarar diye düşünüldüğünde psikolojik sağlığa olan faydaları akla gelen son şeylerden birisidir. Ancak sağlıklı bir psikoloji için vücutta yeteri kadar D vitamini bulunmalıdır. Beyin fonksiyonları için gerekli olan nörotransmitterlerin üretimini destekleyen bu vitamin eksikliğinde ruhsal bozukluklar görülebilir. Depresyon ve anksiyete ile D vitamini arasında güçlü bir bağ vardır. Güneş ışığından yeterince faydalanamayan ve D vitamini eksikliği yaşayan kişilerde mevsimsel duygu durum bozukluğu oluşabilir.

D vitamini eksik olan kişilerde, Mevsimsel Duygu Durum Bozukluğu gibi rahatsızlıklar görülebilir. Güneş ışığından yeterince faydalanamayan kişilerin bu hastalığa yakalanma riski daha fazladır.

D Vitamini Nasıl Alınır?

D vitamini almanın en temel yolu güneş ışığıdır. Bunun yanı sıra besinler yoluyla D vitamini alınabilir. Düşüklüğünde ise D vitamini takviyeleri tercih edilebilir. D vitamini nelerde var sorusuna şu şekilde cevap verilebilir.

Güneş Işığı ve D Vitamini

D vitamini sentezi için en doğal kaynak güneştir. Dünya üzerinde D vitamini ihtiyacının en az bir kısmı güneş ışığı ile karşılanır. Güneşten gelen UVB (ultraviyole B) radyasyonu, yaklaşık 290–320 nanometre dalga boyundadır. Bu radyasyon korunmasız cilde nüfuz ederek deride bulunan 7-dehidrokolesterolü, ön D3 vitaminine dönüştürür ve daha sonra vücut tarafından D3 vitamini haline getirilir.

D vitamini sentezinde güneş ışığına nasıl maruz kalındığı da etkilidir. Mevsim, güneş alınan saat, günün uzunluğu, havanın bulutlu olması, hava kirliliği, ciltteki melanin değeri güneş kremi kullanımı, UV radyasyonunun cilde ulaşmasını etkileyen faktörlerdir. Yaşlı ya da koyu ten rengine sahip kişilerde yeterli miktarda D vitamini oluşamayabilir. Ayrıca evde pencere arkasından D vitamini alınması mümkün değildir.

Özellikle saat 10.00 ile 16.00 saatleri arasında yüz, kollar, eller ve bacakların 10-15 dakika güneş ışığına maruz kalması D vitamini sentezi için faydalı olabilir. Ancak cilt kanseri riski düşünülmeli, güneş ışığından gelen UV radyasyonuna maruz kalmayı sınırlamaya dikkat edilmelidir.

Besinler Yoluyla D Vitamini

Doğal besinler yoluyla D vitamini alımı sınırlıdır. D3 vitamini içeren en iyi besin kaynakları yağlı balıklardır. Somon, kılıçbalığı, ton balığı gibi balıkların eti D Vitamini bakımından zengindir ve D vitamini hangi besinlerde bulunur sorusunun ilk cevabıdır. Ayrıca, morina karaciğeri yağı da yüksek miktarda vitamin içerir ve D vitamini olan besinler arasındadır. Daha küçük miktarlarda D vitamini barındıran besinler ise yumurta sarısı, peynir ve sığır karaciğeridir.

D2 vitamini, bazı mantar türlerinde doğal olarak bulunur. Özellikle yüksek miktarda ultraviyole ışığa maruz bırakılarak yetiştirilen ticari mantarlar, D2 vitamini içeriği bakımından zenginleştirilebilir.

D vitamini nelerde bulunur diye daha fazla merak ediyorsanız zenginleştirilen besinler bir tercih olabilir. Süt ve bitki bazlı sütler, portakal suyu, tahıllar ve bazı yoğurtlar iyi bir D vitamini kaynağı olabilir.

Takviye Kullanımı

D vitamini takviyeleri, vücudun yeterli D vitamini seviyesini korumak için önemli bir kaynaktır. Güneş ışığına yeterince maruz kalamayan veya yeterli miktarda D vitamini alamayan kişiler takviyeler alabilir.

D2 Vitamini, maya hücrelerinde bulunan ergosterolün UV ışınlarına maruz bırakılmasıyla üretilir. D3 Vitamini ise genellikle koyun yününden elde edilen lanolinden 7-dehidrokolesterolün ışınlanmasıyla üretilir. Bununla birlikte, hayvansal kaynaklardan kaçınan bireyler için likenlerden elde edilen hayvansız bir D3 Vitamini versiyonu da mevcuttur. Metabolizması ve etkileri açısından çoğu aynıdır.

İdeal D Vitamini Seviyesi Nedir?

İdeal D vitamini seviyesinin ne olması gerektiği ile ilgili net bir veri söylemek mümkün değildir. Bu seviye genellikle kan testleri ile ölçülen 25-hidroksi-vitamin D [25(OH)D] düzeyine dayanır ve sonuçlar nanogram/mililitre (ng/mL) cinsinden ifade edilir.

Araştırmalara göre 20 ng/mL veya daha yüksek bir D Vitamini seviyesi iyi bir kemik sağlığı için yeterli olabilir. 20 ng/mL'nin altındaki seviyeler D Vitamini eksikliği olarak kabul edilir ve bu durumda kemik erimesi ve kırık riski artar.

Bazı araştırmalarda ise alt sınır daha yüksektir. Minimum D Vitamini seviyesinin 30 ng/mL olması gerektiğini gösteren araştırmalar da bulunmaktadır.

Günlük D Vitamini İhtiyacı

Günlük D vitamini ihtiyacı bebeklerde, çocuk ve yetişkinlerde ve yaşlılarda farklılaşmaktadır. D Vitamini için önerilen günlük alım miktarı yaşa bağlı olarak 10–20 mikrogram (400–800 IU) arasında değişmektedir. Ancak cilt tonu, güneş ışığına maruz kalma süresi, yaşanan ülke gibi faktörler bu miktarı değiştirebilir.

Yaş ve D Vitamini Gereksinimi

Günlük D vitamini referans aralığı yaşa göre genel olarak şu şekilde olmalıdır:

0-12 ay arası

10 mikrogram

400 IU

1-70 yaş arası

15 mikrogram

600 IU

71 yaş ve üzeri

20 mikrogram

800 IU

D Vitamini Eksikliği Neden Olur?

D vitamini eksikliği dünya genelinde yaygın bir sağlık sorunudur. Beslenme yoluyla yeterli D vitamini alınamaması, yeterince güneş ışığına maruz kalmamak ve vücudun D vitaminini doğru şekilde kullanamaması gibi faktörler sebebiyle D vitamini eksikliği görülebilir. Bazı tıbbi durumlar da D vitamini eksikliğine yol açabilir ve D vitamini eksikliği neden olur sorusunun yanıtlarından birisi olabilir.

Güneş Işığına Maruz Kalma

Cildin D vitamini üretebilmesi için UVB ışınları gereklidir. Ancak kış aylarında, zayıf gün ışığı ve günlerin kısa olması nedeniyle D vitamini üretimi azalır. Kapalı alanlarda fazla zaman geçirmek, güneş koruyucu kullanmak, yoğun hava kirliliği güneş ışığını yeterli alamamaya sebep olur. Örneğin; maden çalışanları ve gece çalışanları yeterli miktarda güneş ışığı alamayabilir.

Beslenme Alışkanlıkları

Gıdalarla D vitamini alımı sınırlıdır. Yağlı balıklar, yumurta sarısı, D vitamini ile zenginleştirilmiş süt ürünleri gibi besinler kullanılabilir. Bu gıdaların kullanılmaması durumunda D vitamini eksikliği ortaya çıkabilir. Vegan veya vejetaryen kişilerde D vitamini eksikliği riski daha fazladır.

Yaş ve Cilt Pigmentasyonu

Yaşlandıkça cildin D vitamini üretme kapasitesi azalır. Bu nedenle yaşlı kişilerde gençlere göre daha az D vitamini bulunabilir. Ciltteki melanin miktarı da D vitamini üretiminde etkilidir. Koyu ten rengine sahip bireylerde melanin daha fazladır, bu pigment UVB ışınlarını emer ve D vitamini üretimin azalmasına yol açar.

Sağlık Durumu ve İlaç Kullanımı

Bazı ilaçların kullanımı ya da hastalıklar vücudun D vitamini emmesini veya kullanmasını zorlaştırabilir. Crohn veya çölyak hastalığı ile kistik fibrozis gibi sindirim sistemi bozuklukları, bağırsaklarda D vitamini emilimini bozabilir. Steroidler, antikonvülsanlar ve bazı kolesterol düşürücü ilaçlar gibi bazı ilaçlar da D vitamini metabolizması üzerinde olumsuz bir etki bırakabilir.

D Vitamini Eksikliği Belirtileri Nelerdir?

D vitamini eksikliği belirtileri arasında; kemik ve kas ağrıları, yorgunluk, halsizlik, bağışıklık sisteminde zayıflık, saç dökülmesi, cilt problemleri gibi semptomlar yer alabilir. D vitamini eksikliği belirtileri genel olarak şu şekilde özetlenebilir:

  • Kemik ve kas ağrıları
  • Yorgunluk ve halsizlik
  • Bağışıklık sistemi zayıflığı
  • Saç dökülmesi ve cilt problemleri
  • Diş ve diş eti problemleri
  • Depresyon ve ruhsal bozukluklar

Kemik ve Kas Ağrıları

D vitamini, vücudun kemik sağlığı ve kas fonksiyonu için temel bir öğedir. Düşük D vitamini seviyeleri söz konusu olduğunda, kas kaybı, kaslarda zayıflama ve kas ağrısı görülebilir. Kemikler güçsüzleşir, kemik yoğunluğu azalır ve daha zayıf hale gelir. Kemik yumuşaması (osteomalazi) gibi problemler ortaya çıkabilir. Kas kütlesi ve gücü zayıfladıkça düşme riski artırabilir. D vitamini eksikliği yaşayan kişilerin alt sırt bölgesinde ağrılar meydana gelebilir.

Yorgunluk ve Halsizlik

Kronik yorgunluk ve halsizlik düşük D vitamini seviyeleri ile ilişkili olabilir. D vitamini yeterli olmayan bireylerde enerji düşük olabilir, sürekli yorgunluk meydana gelebilir. Düşük enerji seviyesi, günlük aktivitelerin zorlaşmasına ve genel yaşam kalitesinin düşmesine sebep olabilir.

Bağışıklık Sistemi Zayıflığı

D vitamini doğuştan ve adaptif bağışıklık tepkilerini düzenleyebilir. D vitamini eksikliği artan otoimmünite ve enfeksiyona karşı artan duyarlılıkla ilişkilidir. D vitamini eksik olduğunda bağışıklık sistemi zayıflayabilir ve sürekli hastalık yaşamaya daha açık hale gelirsiniz.

D vitamini, etkili antibiyotiklerin ortaya çıkmasından önce de kullanılıyordu. Tüberküloz gibi enfeksiyonları tedavi etmek için hastalar sanatoryumlara gönderiliyordu. Bu sanatoryumlarda hastalığı yok ettiği düşünülen güneş ışığına maruz kalma işlemi yapılıyordu. Zengin bir D vitamini kaynağı olan morina karaciğeri yağı ise enfeksiyonlara karşı korumayı artırmak için kullanılıyordu.

Saç Dökülmesi ve Cilt Problemleri

D vitamini eksikliğinde görülen hastalıklar arasında saç dökülmesi de bulunur. Saç foliküllerinin büyümesini olumsuz etkileyen D vitamini eksikliği, saç büyümesinde azalmaya ve mevcut saçların erken dökülmesine yol açabilir.

Düşük D vitamini seviyeleri, androgenetik alopesi isimli yaygın bir saç dökülmesi hastalığına sebep olabilir. Erkek tipi kellik veya kadın tipi saç dökülmesi olarak da bilinir. Ayrıca alopesi areata isimli hastalık da meydana gelebilir. Bu hastalık, bağışıklık sisteminin yanlışlıkla saç foliküllerine saldırmasına neden olan otoimmün bir durumdur.

D vitamini, yeni saç foliküllerinin oluşumunda rol oynar. Yeni foliküller saçın kalınlığını korumaya ve mevcut saçların erken dökülmesini önlemeye yardımcı olur. Bu nedenle yeterli miktarda D vitamini almak saç büyümesini ve güçlenmesini sağlayabilir.

Diş ve Diş Eti Problemleri

Dişler mineralleşmiş organlardandır, alveolar kemik ile çevrili üç farklı sert doku tarafından oluşturulmuştur. Bu dokular mine, dentin ve sementtir. Dişlerin mineralleşme süreci, iskeletin mineralleşmesi ile paralel olarak gerçekleşir. Mineral metabolizması bozulduğunda kemik dokusunda olduğu gibi diş dokusunda da bozulmalar meydana gelebilir. D vitamini eksik olduğunda, “raşitik diş” olarak bilinen zayıf minerallere sahip bozuk dişler ortaya çıkabilir. Bu dişler kırılmaya ve çürümeye yatkın olabilir.

Depresyon ve Ruhsal Bozukluklar

D vitamini, bağışıklık düzenleyici, nöroprotektif ve nörotrofik özelliklere sahiptir. Depresyon ve anksiyetenin patofizoyolojisinde yer alan beyin dokularını etkileyebilir. D vitamini eksikliğinde depresyon ve diğer ruhsal bozuklukların semptomları artabilir. Bazı çalışmalar, D vitamini eksikliğinin depresyon ve anksiyete semptomlarını artırdığını öne sürse de, bu ilişkiyi tam olarak kanıtlayan kesin kanıtlar henüz ortaya konmamıştır.

D Vitamini Eksikliğinde Görülen Hastalıklar

D vitamini eksikliği, kemik problemleri ve osteoporoz, kanser, kalp hastalıkları, depresyon, multipl skleroz (MS), tip 2 diyabet ve kilo kaybı gibi hastalıklara yol açabilir.

Osteomalasi ve Osteoporoz

D vitamini kemik sağlığı için temeldir. Kalsiyumun bağırsaklardan emilimini artırarak kemik mineralizasyonunu destekler. Eksikliği, özellikle yaşlı kişilerde osteoporoz ve osteomalasi gibi kemik hastalıklarına yol açabilir. Osteoporoz, düşük kemik yoğunluğuna ve yapısal bozulmalara sebep olur. Bu da kemiklerin kırılgan hale gelmesine ve kırık riskinin artmasına neden olur.

D vitamini eksikliğinde görülen osteomalasi, kemiklerin yumuşaması ve deformasyonuna yol açar. Çocuklar için D vitamini eksikliği, raşitizm hastalığına yol açabilir, yetişkinlerde ise osteomalasi adı verilir. Ayrıca kaslarda güçsüzlük ve ağrı meydana gelebilir. Kas fonksiyonları zayıfladıkça düşme riski artar, dolayısıyla kırık riski artmış olur.

Diyabet ve Kalp Hastalıkları

D vitamini, insülin duyarlılığı ve glukoz metabolizmasında rol oynar, eksikliğinde insülin direnci artar ve tip 2 diyabet riski oluşur. D vitamini, pankreasın beta hücrelerinde bulunan reseptörleri aracılığıyla insülin salgılanmasına destek olur. Kaslar ve karaciğerde bulunan D vitamini reseptörleri sayesinde de periferik insülin direnci azalır. D vitamini eksikliği olursa bu mekanizmada bozulmalar başlar, diyabet gelişebilir.

D vitamini düşüklüğü kalp hastalıkları ile de bağlantılıdır. Renin, anjiyotensin, aldosteron sistemini düzenleyen bu vitamin kan basıncını da kontrol eder. Damar hücrelerinin büyümesine destek olur. Böylelikle kalp sağlığı üzerinde olumlu bir etki bırakılır. Eksikliği durumunda ise kan basıncında dengesizlik oluşabilir, düşük D vitamini seviyeleri kalp hastalıkları için risk oluşturabilir.

Kanser Türleri

D vitamini, hücre farklılaşmasını destekler ve metastazı inhibe ederek kanser gelişimin engellenmesine yardımcı olur. Eksikliği göğüs, kolorektal ve prostat kanseri ile bağlantılı olabilir. D vitami, hücre ölümünü teşvik ederek ve yeni kan damarı oluşumunu engelleyerek tümör gelişimini yavaşlatabilir. Yeterli D vitamini seviyelerinin sağlanması kanser riskinin azalmasına fayda sağlayabilir ve ilişkili mortalite oranlarını düşürebilir.

D Vitamini Eksikliği Kimlerde Görülür?

Tüm hamile ve emziren kadınlar, 5 yaş altı bebekler ve küçük çocuklar, 65 yaş üzeri yaşlılar, güneşe çok az maruz kalan kişiler ve daya koyu tenli kişiler D vitamini eksikliği bakımından risk grubundadır.

Kapalı Ortamda Çalışanlar

Sabahın ilk ışıklarıyla dışarı çıkıp akşam karanlığında eve dönen ve bütün gün kapalı bir ortamda kalan çalışanlar günlük yaşamlarında hemen hemen hiç güneş ışığıyla karşılaşmıyor. Bu kişilerde D vitamini eksikliği olabilir. Ofis çalışanlarının çoğu D vitamini eksikliği yaşayabiliyor. Ofis çalışanlarının yanı sıra, fabrikada çalışanlar, yeraltı madencileri ve alışveriş merkezlerinde uzun süre çalışanlar risk altındadır.

Yaşlılar ve Bebekler

Yaşlılar ve bebekler D vitamini eksikliğinde riskli gruptadır. Yaşlı insanlarda cildin D vitamini üretme kapasitesinde azalma meydana gelir. Kemiklerin D vitamini ihtiyacı da artışa geçer. Dışarıda daha az vakit geçirmeye başlayan yaşlılar yeterli güneş ışığına maruz kalamaz. Böylelikle yaşlı kişilerde vitamin eksikliği meydana gelebilir. Yaşlılar, gündüz saatlerinde dışarıda daha fazla zaman geçirmeye teşvik edilmeli ve gerektiğinde takviye almalıdır.

Bebekler özellikle ilk 12 ayda D vitaminine ihtiyaç duyar. Bu dönemde kemik ve diş gelişimleri hızla ilerler. Anne sütü yeterli miktarda D vitamini üretmediğinde bebeklerde D vitamini eksikliği yükselebilir. Bebeklere doğumdan itibaren D vitamini takviyesi yaptırılabilir.

Hamileler ve Emziren Anneler

Hamileler ve emziren anneler de düşük D vitamini seviyeleriyle karşılaşabilir. Gebelikte fetüsün kemik ve diş gelişimi oluşur. Bunun için annenin D vitamini depolarının yeterli seviyede olması gerekir. Bu değerler düştüğünde hem annede hem de bebekte sağlık sorunları yaşanabilir. Düşük doğum ağırlığı, gebelik zehirlenmesi (preeklampsi) ve gestasyonel diyabet gibi hastalıklarla karşılaşmak mümkün olabilir. Emzirme döneminde ise anneler bebeklerine yeterli D vitamini sağlamalıdır. D vitamininde eksiklik oluşursa anne sütü yoluyla bebeğe geçen vitamininde de yetersizlik oluşur.

Hamilelikte D Vitamini Eksikliği

Hamilelikte D vitamini eksikliği oluşursa anne ve bebek sağlığı için riskli bir durum meydana gelebilir. Doktor kontrolleri yapıldıktan sonra gerekli görülürse D vitamini takviyesi istenebilir.

Anne ve Bebek Sağlığı

D vitamini, kalsiyum ve fosfat dengesini düzenler, kemik metabolizmasında önemli bir rol oynar. Hamilelik döneminde ise D vitamini değerleri düşüşe geçebilir. D vitamini eksik hale geldiğinde gebelik zehirlenmesi, gestasyonel diyabet, erken doğum ve düşük doğum ağırlığı gibi sağlık sorunları görülebilir. Kemik sağlığının yanı sıra bağışıklık sistemi fonksiyonlarına destek azalır. Bu da hamilelik süresince hem anne hem de fetüs için önemlidir. Gebelik zehirlenmesi, hem anne hem de bebeğin hayatını tehdit edecek bir durum oluşturabilir. Ayrıca kemik ve diş gelişimi olumsuz etkilendiğinden, sağlıklı bir doğum olsa bile ilerde sağlık sorunları yaşanabilir.

Gebelikte D Vitamini Takviyesi

Hamile kadınların D vitamini takviyesinin yararları ve zararlarına ilişkin doğrudan bir değerlendirme yapmak mümkün değildir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), tüm hamile kadınlar için rutin D vitamini takviyesini önermemektedir. Bunun yerine dengeli bir diyetle yeterli besin alımının teşvik edilmesi vurgulanır.

Bazı araştırmacılar, hamilelik döneminde kadınlar için günlük 600 IU'nun yeterli olmadığını, 1000 ila 2000 IU gibi daha yüksek dozların daha fazla fayda sağlayacağını öne sürer.

Gebelikte en iyi D vitamini kaynakları arasında, balık karaciğeri yağı, yağlı balıklar ve yumurta bulunur. Bazı süt ürünleri ve tahıllar da D vitamini kaynağı olarak kullanılabilir. Hamilelik döneminde tüketmeniz gereken D vitamini miktarını doktorunuzla konuşarak belirleyebilirsiniz.

D Vitamini Fazlalığında Ne Olur?

Vücutta aşırı şekilde D vitamini ortaya çıkması durumunda hipervitaminoz D denen bir durum oluşur. Nadir görülen bir durumdur. Genellikle reçete edilen D vitamini dozlarının yanlışlıkla alınması veya reçetesiz kullanılan D vitamini takviyelerinin aşırı kullanımı sonucunda gelişir. D vitamini fazlalığında kandaki kalsiyum seviyesi normalin üzerine çıkar ve çeşitli semptomlar görülebilir.

D vitamini toksisitesi vücutta çok fazla D vitamini bulunduğunda ortaya çıkar. Bu durum sağlığı ciddi biçimde etkileyebilir. Şiddetli D vitamini toksisitesi durumlarında böbrek yetmezliği, aritmi, denge kaybı ve zihin karışıklığı ortaya çıkabilir. Güneş ışığına maruz kalmak ise D vitamini toksisitesine neden olmaz.

Bazı tıbbi durumlarda yüksek doz D vitamini alınması gerekebilir. D vitamini eksikliği, osteoporoz, osteomalasi, böbrek osteodistrofisi, sedef hastalığı, mide bypass ameliyatı ve bazı emilim problemlerinde D vitamini tedavisi yapılabilir. Bu da D vitamini fazlalığına yol açabilir.

D Vitamini toksisitesinin semptomları arasında iştah kaybı, bulantı ve kusma, kabızlık, susuzluk, artan susama (polidipsi), sık idrara çıkma, zihin karışıklığı, halsizlik, kas zayıflığı, yürüme güçlüğü ve kemik ağrısı yer alır. Ayrıca böbrek taşı oluşumu da yaygın bir hastalıktır.

D vitamini fazlalığı teşhisi, hastanın öyküsü ve kullandığı ilaçların tespitinin ardından yapılacak testlerle ortaya konur. Kan testleri, kalsiyum kan testi ve böbrek fonksiyon testleri tanı yöntemleri arasındadır. D vitamini toksisitesinin tedavisinde kandaki kalsiyum seviyesinin düşürülmesi amaçlanır. Bu nedenle D vitamini ve kalsiyum takviyeleri durdurulabilir. Sıvı kaybını önlemek için intravenöz (IV) sıvılar, kemik yıkımını engellemek için kortikosteroidler ve bisfosfonatlar gibi ilaçlar kullanabilir.

D vitamini takviyesi alan kişilerin 6 ayda bir vitamin ve kalsiyum düzeyini kontrol ettirmesi gerekir. Yeni başlamak istiyorsanız da öncesinde mutlaka test yaptırmalısınız. Çünkü D vitamini seviyenize bağlı olarak değişen miktarlarda takviye tavsiye edilmektedir.

D Vitamini Hakkında Sık Sorulan Sorular

D vitamini nelerde bulunur?

D Vitamini; güneş ışığına maruz kalma, belirli gıdalar ve takviyeler yoluyla elde edilebilir. Doğal olarak D vitamini içeren besinler gıdalar arasında yağlı balıklar (somon, ton balığı, uskumru), balık karaciğeri yağı, yumurta sarısı ve D Vitamini ile zenginleştirilmiş süt ürünleri bulunur. Ayrıca, bazı tahıllar ve bitkisel sütler de D Vitamini ile zenginleştirilmiştir. Güneş ışığına maruz kaldığınızda cildinizde D vitamini sentezlenir. Güneş ışığına yeterli düzeyde maruz kalmak D Vitamini seviyelerini artırabilir, ancak bu her zaman yeterli olmayabilir, bu yüzden besinlerden ve takviyelerden de D Vitamini alınması önemlidir.

D vitamini eksik olursa ne olur?

D Vitamini eksikliği, vücutta kalsiyum ve fosfat emiliminin bozulmasına yol açarak kemik sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu durum, çocuklarda raşitizm, yetişkinlerde ise osteomalasi ve osteoporoz gibi kemik hastalıklarına neden olabilir. D Vitamini eksikliği, bağışıklık sistemini zayıflatarak enfeksiyonlara ve kronik hastalıklara karşı vücudu açık hale getirebilir. Kas zayıflığı, yorgunluk, depresyon ve bazı kronik ağrılar da D Vitamini eksikliğinin belirtileri arasında yer alabilir.

D vitamini eksikliği için ne yemeli?

D Vitamini eksikliğini gidermek için zengin D Vitamini içeren besinleri tüketmek gerekir. Yağlı balıklar (somon, uskumru, ton balığı), balık karaciğeri yağı, yumurta sarısı, D Vitamini ile zenginleştirilmiş süt ürünleri ve tahıllar bu konuda başlıca besin kaynaklarıdır. Ayrıca, bazı mantarlar da D Vitamini içerebilir. Düzenli olarak bu gıdaları tüketmek, D Vitamini seviyelerinin korunmasına yardımcı olabilir. Yeterli güneş ışığına maruz kalmak da önemlidir, ancak yeterli olmadığı durumlarda D vitamini takviyesi düşünülmelidir.

D vitamini ve B12 vitamini aynı anda kullanılır mı?

D Vitamini ve B12 vitamini, vücutta farklı işlevleri olan iki önemli vitamindir ve genellikle aynı anda kullanılmalarında bir sakınca yoktur. D Vitamini kemik sağlığı ve bağışıklık sistemi için önemlidir, B12 vitamini ise sinir sistemi fonksiyonları ve kan hücrelerinin üretimi için gereklidir. Her iki vitaminin eksikliği çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, doktor kontrolünde ve ihtiyaç doğrultusunda bu vitaminler aynı anda kullanılabilir.

Hangi kuruyemişlerde D vitamini var?

Kuruyemişler genel olarak D Vitamini açısından zengin değildir. Ancak, bazı kuruyemişler diğer besin maddeleri bakımından oldukça faydalıdır. Örneğin, badem, ceviz ve fındık gibi kuruyemişler E vitamini, magnezyum ve sağlıklı yağlar açısından zengindir, fakat D Vitamini içeriği çok düşüktür veya yoktur. Bu nedenle, D Vitamini alımını artırmak için kuruyemişler yerine, yağlı balıklar, balık karaciğeri yağı ve D Vitamini ile zenginleştirilmiş gıdalar gibi kaynaklara yönelmek daha uygun olacaktır.

D vitamini kaça düşerse tehlikeli olur?

D Vitamini seviyeleri kan testi ile ölçülür ve genellikle nanogram/mililitre (ng/mL) cinsinden ifade edilir. Peki, D vitamini kaç olmalı ? Genel olarak, 20 ng/mL'nin altındaki D Vitamini seviyeleri düşük olarak kabul edilir ve 12 ng/mL'nin altındaki seviyeler ciddi düşüklük olarak görülür. Böylelikle sağlık açısından tehlikeler ortaya çıkabilir. Düşük D Vitamini seviyeleri kemik sağlığını olumsuz etkileyebilir, bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve çeşitli kronik hastalıklara yol açabilir.

D vitamini fazlalığı nasıl anlaşılır?

D Vitamini fazlalığı, genellikle hipervitaminoz D olarak bilinir ve kandaki aşırı D Vitamini seviyelerinin neden olduğu bir durumdur. Bu durum, genellikle aşırı miktarda D Vitamini takviyesi alımından kaynaklanır. Fazla D Vitamini, hiperkalsemiye (kanda yüksek kalsiyum seviyeleri) yol açarak iştah kaybı, bulantı, kusma, sık idrara çıkma, susuzluk, kas zayıflığı ve zihin karışıklığı gibi belirtilere neden olabilir. Ayrıca, böbrek taşı oluşumu ve kemik ağrıları da görülebilir. Bu belirtiler ortaya çıktığında, acilen tıbbi yardım alınması gereklidir.

Günlük D vitamini ihtiyacı ne kadar?

Günlük D vitamini ihtiyacı , yaşa ve sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Genel olarak, 19-70 yaş arasındaki yetişkinler için önerilen günlük D vitamini alımı 600 IU (15 mikrogram) civarındadır. 70 yaşın üzerindekiler için bu miktar 800 IU'ya (20 mikrogram) çıkar. Hamile ve emziren kadınlar için de 600 IU önerilir. İhtiyacınızı belirlemek ve doğru tedaviyle D vitamini ilaçları kullanmak için doktorunuzla görüşmeniz daha faydalı olacaktır. Sizin için belirlenen tedavi planları üzerinden ilerleyebilirsiniz.

Gebelikte ve menopoz dönemlerinde D vitaminin önemi nedir?

Gebelik ve menopoz dönemleri kadınlar için D Vitamini açısından kritik zamanlardır. Gebelikte, D Vitamini fetüsün kemik ve diş gelişimi için hayati öneme sahiptir. D Vitamini eksikliği, düşük doğum ağırlığı, preeklampsi ve gestasyonel diyabet gibi sağlık problemlerine yol açabilir. Menopoz döneminde ise, D Vitamini kemik yoğunluğunu korumaya yardımcı olur ve osteoporoz riskini azaltır. Bu nedenle, her iki dönemde de yeterli D Vitamini alımı büyük önem taşır. Takviyeye ihtiyacınız olup olmadığını görmek için ilk olarak doktor kontrolüne gitmeniz önerilir. Sonrasında D vitamini depolarınıza bakılır ve kişisel bir tedavi planlanır.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 1 Kasım 2024 Cuma Yayımlanma Tarihi: 11 Aralık 2020 Cuma

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Devamı
Devamı
Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler
Size ulaşmamızı ister misiniz?