Kolon kanserine götüren nedenler
Yaşam biçiminiz bağırsak sağlığınızı doğrudan etkiliyor. Yeme alışkanlıklarınız, hareketli bir yaşam sürmeniz ve düzenli kontrole gitmeniz hastalıkların önlenmesinde son derece önemli bir yere sahip. Özellikle kolon kanseri(kalın bağırsak kanseri) gibi önlenebilen kanserlerde bu tür tercihler belirleyici olabiliyor. Türkiye’de en sık görülen kanserler arasında üçüncü sırada yer alan kolon kanseri her 20-30 kişiden birinin hayatının bir döneminde kapısını çalıyor.
Kolon kanseri belirtileri nelerdir?
Kolon kanseri, genellikle sinsice ilerleyip erken dönemde hemen hemen hiç belirti vermez. Ancak henüz polip halinde iken tespit edildiğinde önlenebiliyor. Bu nedenle kolon kanserinde erken teşhis kritik rol oynuyor. Kolon kanserinin ileri aşamasında bağırsak kanseri belirtileri kansızlık, tuvalette kan gelmesi, sümüksü bir akıntı, ishal veya kabızlık yaşanması, karın ağrısı ve kilo kaybı görülüyor. Peki kolon kanserine yol açan başlıca etkenler nelerdir? Kolon kanserini tetikleyen nedenler…
Kolon poliplerine dikkat!
Kolon polipleri, kalın bağırsağın en sık görülen hastalıklarından. Hemen hemen tüm kalın bağırsak kanserleri; bağırsak iç duvarında oluşan ve bağırsak içine doğru uzanan anormal yapıdaki bu doku parçalarından gelişiyor. Zaman içinde polip içindeki hücreler değişerek kansere dönüşebiliyor ve buradan yayılıyor. Bu polipler kolonoskopi ile tespit ediliyor ve kötü dönüşüm gerçekleşmeden önce yok edilebiliyor.
Bol bol sebze ve meyve tüketin
Yanlış beslenme alışkanlıkları kolon kanseri riskini artırıyor. Aşırı beslenme ve obezite birçok sağlık sorunu ile birlikte kolon kanseri gelişmesine de neden olabiliyor. Özellikle sebze ve meyvenin az tüketilmesi tüm sindirim sistemi sağlığını bozarken, kolon kanseri açısından da önemli risk teşkil ediyor.
Şarküteri ürünlerinden kaçının
Dünya Sağlık Örgütü 2015 yılında salam, sucuk, sosis, pastırma gibi işlenmiş et ürünlerini kesin kanserojenler arasına dahil etti. Aşırı kırmızı et tüketilmesinin de özelikle kolon kanseri riskini artırdığına aynı duyuruda dikkat çekiliyor.
Eti mangalda uzun uzun pişirmeyin
Kolon kanserinde pişirme biçimi de çok önemli. Özellikle mangal gibi pişirme yöntemlerinde etin yanması sonucu kanserojenler oluşabiliyor. Bu kanserojenler mide, pankreas ve kolon kanserinin gelişmesini tetikleyebiliyor. Bu nedenle etin ateşe en az 15 cm’den yakın mesafede olmamasına dikkat edin. Etin mangalda kalma süresi uzadıkça da kanserojen madde oluşma riski artıyor.
Herkesin bildiği ‘sır'
Yapılan bilimsel çalışmalar, alkol ve sigara kullanımının genel sağlığı bozucu etkilerinin yanı sıra, diğer kanserlerde olduğu gibi kolon kanseri açısından da ciddi bir risk faktörü olduğunu ortaya koyuyor.
Ailede kanser öyküsü varsa…
Kolon kanserinin nedenleri arasında ailesel ve genetik faktörler çok büyük rol oynuyor. Yakın akrabalarında bağırsak kanseri olan insanlarda kolon kanseri gelişme riski daha fazla oluyor. Bu kişilerde düzenli aralıklar ile kanser taramaları yapılması çok önemli. Ayrıca kendisinde meme, yumurtalık ve rahim kanseri olan kişiler de mutlaka kolon kanseri açısından taranmalı.
50 yaşından itibaren kolonoskopi
Kolonoskopi, günümüzde oldukça güvenli ve uygun şartlarda yapıldığında rahatsızlık vermeyen bir işlem. Ancak eski algılar kolonoskopiden çekinilmesine neden olduğundan, erken teşhiste bu kritik fırsat kaçırılabiliyor. Oysa işlemden bir gün önce evde uygulanabilen bir diyet ve ilaç tedavisi ile bağırsaktaki kirlilik temizleniyor. İşlem günü taramaya girecek olan kişiye hafif veya derin sedasyon denilen ilaç uygulanıyor. Bu ilaç kişinin işlemi hissetmesini ve hatırlanmasını önleyerek hafif bir uyku sağlıyor. İşlem sırasında tespit edilen ve teknik olarak uygun olan tüm polipler alınarak kolon kanseri gelişmesi riski azaltılıyor. Kolonoskopinin olumsuz sonuçlanma ihtimali ise çok düşük. Kişiler işlemden sonra birkaç saat gaz şişkinliği hissedebiliyor ancak aynı gün içinde normal hayatlarına dönebiliyorlar. Genetik riski olmayan kişilerin 50 yaşından sonra iki yılda bir kez gaitada gizli kan taraması ve 10 yılda bir kez kolonoskopi yaptırması, kolon kanseri taraması açısından oldukça önemlidir. Birinci derece akrabalarında kolon kanseri, Crohn veya ülseratif kolit gibi hastalıklar, yüksek riskli polipler gibi aile öyküsü bulunan kişilerde ise tarama başlangıç yaşı ve sıklığı değişebilmektedir. Tespit edilen polip sayısı ve cinsine göre ileri takipler düzenlenebiliyor. Böylece kolon kanseri teşhisinde önemli bir adım atılmış oluyor.