Yazı İçeriği

1. Hareketsiz bir yaşam sürmek

2. Kalsiyumdan eksik beslenmek

3. Sigara alışkanlığı

4. Güneş ışığından yeterince faydalanmamak

5. Kahve tüketimini abartmak

6. Yetersiz protein almak

7. Yemeklere fazla tuz serpmek

Osteoporoz nedir?

Halk arasında kemik erimesi olarak bilinen osteoporoz, dünyada en sık görülen metabolik bir kemik hastalığı. Öyle ki günümüzde menopoz sonrası her 4 kadından ve 60 yaş üstü her 8 erkekten birinde görülüyor. Osteoporoz kemik mikro mimari yapısının bozulması, kemik kitlesinde azalma ve bunlara bağlı olarak kırık riskinde artışla karakterize bir hastalık. Kemiklerde kırık oluşuncaya dek ağrıya neden olmadığı için de sinsi hastalık olarak nitelendirilir. Osteoporoza yol açan etkenler…


1. Hareketsiz bir yaşam sürmek

Kemikler sürekli bir yapım yıkım döngüsü içinde olan yapılardır. Buradaki yapımı en çok uyaran etken ise kemiğin üzerine yük binmesi. Dolayısıyla yürüyüş ve koşu gibi sporları yapan kişilerde osteoporoz gelişme riski hareketsiz kişilere göre daha az olur. Bu nedenle işi gereği uzun süre masa başında kalması gereken kişilerin her gün düzenli olarak yürüyüş yapmaları hem kemik hem kalp damar sağlığı açısından faydalı olur.

2. Kalsiyumdan eksik beslenmek

Çocukluk ve büyüme dönemi boyunca vücuda alınan kalsiyum kemiklerde depolanır ve bu depolama süreci 30 yaşına kadar azalarak devam eder. Dolayısıyla 30 yaşına gelinceye dek besinlerle yeterli miktarda kalsiyum alınması daha sonraki yaşlarda gelişebilecek osteoporozun önlenmesi için çok önemli. Sağlıklı kemikler için her yetişkinin günlük 1000 mg kalsiyum alması önerilir. Bu miktar çocuklarda, hamile kadınlarda ve menopoz sonrası kadınlarda 1200-1500 mg'a kadar çıkabilir. En çok bilinen kalsiyum kaynağı ise süt ve süt ürünleri. Yeşil sebzeler de içeriklerinde kalsiyum bulundurur.

3. Sigara alışkanlığı

Sigara içmenin kemik mineral yoğunluğunu azalttığı bilinen bir gerçek. Sigaranın bir diğer bilinen etkisi ise kemiklerde kırık iyileşmesini geciktirmesi. Ancak kemikler üzerindeki bu olumsuz etkilerin tek başına sigaradan mı kaynaklandığı, yoksa sigara içen kişilerin genellikle sağlıksız beslendikleri ve daha zayıf bir bağışıklık sistemine sahip oldukları için mi oluştuğu tartışılıyor.

4. Güneş ışığından yeterince faydalanmamak

Vücutta alınan kalsiyumun sindirim sisteminden emilmesi için D vitamini gerekir. Günlük ihtiyaç ise 600-800 IU'dir. D vitamini yumurta ve deniz balıkları gibi yemeklerden sağlanabilirken, en önemli D vitamini kaynağı ise güneş ışınları. Güneş ışınları ciltten emilerek vücutta karaciğer ve böbrekte çeşitli işlemlerden geçerek aktif D vitamini halini alır.

5. Kahve tüketimini abartmak

Günde 300 mg’den fazla kafein tüketmek kemik yapımında rol alan hücrelerin etkinliğini azaltır. Kafein sindirim sisteminden kalsiyum emilimini azaltmasının yanı sıra böbreklerden de kalsiyum atılımını artırır. Vücutta kalsiyum miktarı düşünce kemik yapımı gerçekleşemez. Bu nedenle günde 3 fincandan fazla kahve tüketmemek gerekir. Kafeinsiz kahveyi de tercih etmek faydalı olabilir.

6. Yetersiz protein almak

Günlük protein ihtiyacı, her bir kilo vücut ağırlığı için 0.8 gram. Ancak diyetteki protein miktarının kemik sağlığı üzerine etkileri biraz daha karmaşık. Çok düşük protein içerikli beslenmenin kemik kalitesini bozduğu bilinmekle birlikte, aşırı yüksek protein içeren bir diyetin de özellikle kalsiyum alımı yetersizse, osteoporoza neden olabildiği gösterilmiş. Protein, vitaminler, mineraller, karbonhidrat ile yağların dengeli olarak tüketilmeleri ise kemik sağlığını olumlu olarak etkiler.

7. Yemeklere fazla tuz serpmek

Aşırı miktarda tuz tüketimi idrarla atılan kalsiyum miktarını artırarak osteoporoza sebep olabilir. Kemiklerde hasar oluşturmasının yanı sıra birçok sağlık problemine yol açtığı için Dünya Sağlık Örgütü, günlük tuz tüketim miktarının 5 gramı geçmemesi gerektiğine dikkat çekiyor.