En sık görülen spor yaralanmaları
Isınmadan yapılan ya da yanlış hareket sonucu oluşan spor yaralanmaları hem profesyonel hem de amatör sporcuları zor durumda bırakır. Spor yapan kişilerde yaygın olarak kas yaralanmaları görülür. Özellikle baldır ve kasık adalesi, uyluk adalesinin zorlanması, kısmi ve tam yırtıklar spor yaralanmaları arasında ilk sıralarda yer alır. İkinci grupta ise ayak bileği burkulmaları ve bunlara bağlı olarak dış taraftaki bağlarda zedelenmeler, kopmalar ve dizle ilgili sakatlanmalar bulunur.
En çok hangi diz yaralanmaları görülür?
Dizde yine bağ, çapraz bağ, menisküs yaralanmaları ile kıkırdak hasarları ve kemik ödemleri de sık görülen yaralanmalar arasındadır. Vücudun çeşitli bölgelerinde, örneğin omuzda çıkıklar, adalelerde kısmi zorlanmalar, kapsül yırtılmaları, adalelerin iç kısmındaki tendon yırtılmaları, kalça bölgesindeki adalelerde bulunan kapsülde yaralanma ve kalçada, dizdeki menisküse benzeyen labrum isimli yumuşak dokunun yırtılması ve ezilmesi vakalarıyla da sıklıkla karşılaşılır.
Buz uygulaması nasıl yapılmalıdır?
Spor yaralanmalarında ilk olarak, buz uygulaması yapmak gerekir. Fakat bu uygulamanın da doğru şekilde yapılması önemlidir. Halk arasında buzu sadece bir kere uygulayıp bırakmak gibi yanlış bir kanı vardır. Oysa buzun sakatlanan bölgeye belirli aralıklarla uygulanması gerekir. Buz uygularken ciltle buz arasına koruyucu bir havlu ya da bez konulmalıdır. Uygulamanın yalnızca sakatlanmanın olduğu günle sınırlı kalmayıp, 7-10 gün arasında devam ettirilmesi önemlidir. Bu tedavi yöntemi ödemi çözmek, ağrıyı azaltmak ve hücrelerin ölmesini engellemek için uygulanır. Buz uygulamasının ardından sporcu, ciddi bir sorunu yoksa birkaç gün dinlenir. Ama bir bağ ya da kas yırtılması gibi ciddi bir sakatlık söz konusuysa, zaman kaybetmeden bir doktora başvurması gerekir.
Spor yaralanmasından sonra…
Spor yaralanmalarının ardından tedavi tam olarak yapılmadıysa yaralanmanın tekrarlama ihtimali artar. Sadece ağrıyı önemseyerek yapılan spora dönüş çabaları kesinlikle yetersiz olup, kişinin ağrı duymaması sorunun yok olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle, tedavi bitmeden ve doktor tarafından tedavinin tam olarak sonlandığı söylenmeden spora başlanmaması gerekir. Ancak spora yeniden başlanıldığı zaman da vücuda aniden yüklenilmemelidir. Eski seviyeye gelebilmek için egzersizler birden değil, giderek artan tempoda yapılmalıdır.