Yazı İçeriği

Tümör tamamen temizleniyor

Yaşam kalitesi artıyor

Açık ve kapalı ameliyat arasındaki farklar

Kalın bağırsak kanserinde ameliyatı laparoskopik yapılabiliyor

Günümüzde pek çok sağlık sorununun tedavisinde tıpta gelişen yeni yöntemler sayesinde daha başarılı sonuçlar alınıyor. Bu sağlık sorunları arasında yer alan kanser türlerinin tedavisinde kullanılan kapalı yöntemler,  hastalara daha uzun ve kaliteli bir yaşam fırsatı verebiliyor.

Kadın ve erkeklerde can kaybına neden olan kanser türleri arasında üçüncü sırada yer alan ve sıklıkla 50 yaş üstü kişilerde görülen kalın bağırsak kanserine artık gençlerde de rastlanıyor. Kalın bağırsak kanserinin gençlerde görülme nedeni kötü çevresel koşullar ve genetik faktörlerin yanı sıra tanı yöntemlerindeki gelişmeler olarak görülüyor. Kanserle mücadelede büyük bir avantaj sağlayan erken tanı sayesinde tedavide başarı şansı çok daha fazla oluyor. Kalın bağırsak kanserlerinin tedavisinde kapalı cerrahinin yaygın olarak kullanılması ve bu alanda yaşanan gelişmeler kanserli kişilere daha uzun ve kaliteli yaşamın yolunu açıyor.


Tümör tamamen temizleniyor

Kalın bağırsak kanseri tedavisinde bağırsaktaki tümör ile birlikte hastalığın yayılabileceği lenf bezlerinin ve başka organlara tutulma varsa kanserli dokuların tamamen çıkarılması gerekiyor. Tümör ve çevre dokuların temizliğinin tamamen yapılmasının ardından zamanla tekrarlama olasılığı da en aza iniyor. Kanserin evresinin en iyi bu şekilde tespit edilmesi sayesinde, gereken diğer onkolojik tedavilerde daha etkin sonuçlar alınabiliyor.

Yaşam kalitesi artıyor

Kalın bağırsak kanserlerinde genellikle cerrahi yapılması gerekiyor. Kişiye ve kanserin durumuna göre açık ve kapalı cerrahi yöntemlerinden biri seçiliyor. ABD Ulusal Verileri 2009-2012 arasında yapılan tüm kalın bağırsak ameliyatlarının yüzde 52’sinin açık, yüzde 46’sının laparoskopik ve yüzde 2’sinin robotik yöntemlerle yapıldığını gösteriyor.

Açık ve kapalı ameliyat arasındaki farklar

Geçmişte kalın bağırsak kanseri ameliyatlarında kişinin karın bölgesinde 40-50 cm’lik kesiler açılıyordu. Kişinin duyduğu acı daha fazla oluyor, hastanede kalma süresi uzun oluyordu. Günlük yaşama dönmek daha fazla zaman alıyordu. Komplikasyon oranı da daha fazla olan açık cerrahide, hastaların yaklaşık yüzde 10’unun ileriki yıllarda ameliyat yeri fıtığı ve yapışıklığa bağlı bağırsak tıkanıklığı nedeniyle tekrar ameliyat edilmesi gerekiyordu. Oysa bugün, laparoskopik cerrahi, tek port (tek delikten) cerrahi ve robotik cerrahi gibi kapalı yöntemler karında açılan 2-3 cm’lik küçük kesilerle yapılıyor. Hastanede yatış süresini belirgin şekilde azaltan kapalı yöntemler sayesinde kişiler çok daha az ağrı duyuyor ve ameliyat sonrası kısa sürede normal yaşantılarına dönebiliyor. Estetik görüntü çok iyi olduğu gibi ameliyatlardan sonra fıtık ve bağırsak tıkanıklığı gibi sorunlara da çok nadiren rastlanıyor.