Yazı İçeriği

Sabah birlikte kahvaltı edin

Okula erken gidin

Kendi öğrencilik deneyiminizden bahsedin

Okulu eleştirmeyin

Başkalarıyla kıyaslamayın

Eve dönmek isterse kabul etmeyin

Sorgulayıcı tavırlar sergilemeyin

Profesyonel yardım alın

Okulun en zor günü ilk günüdür

Uzun bir yaz tatilinden sonra okula başlamak çocuklar için her zaman zordur. Nasıl olmasın ki? Biz yetişkinler bile bir haftalık tatilden sonra işe başlamakta zorlanıyorsak, hafta başlarında işe giderken pazartesi sendromundan dem vuruyorsak çocukların da bu tepkileri oldukça normal. Bu nedenle çocuğunuzun ilk okul günü stresi ile daha rahat baş edebilmesi için ona destek olmalısınız. 


Sabah birlikte kahvaltı edin

Sabah yeterince erken bir saatte kalkın ve çocuğunuzla birlikte sağlam bir kahvaltı edin. Unutmayın telaşlı ve aceleci tavırlarınız gözü devamlı üzerinizde olan çocuğunuzun dikkatinden kaçmayacaktır. Sizi telaşlı ve endişeli gören çocuğunuz da strese girip endişelenmeye başlayacaktır. Bu nedenle sakin ve mutlu görünmeye özen gösterin.

Okula erken gidin

Okulun ilk günü çocuğunuzu yalnız göndermek tabii ki olmaz. Bu yüzden okula birlikte ve olması gerekenden biraz daha erken gidin. Böylece öğretmeniyle, arkadaşlarıyla ve diğer velilerle sohbet etme imkanı yakalayabilirsiniz. Bu da çocuğunuzu rahatlatacaktır.

Kendi öğrencilik deneyiminizden bahsedin

Eğer çocuğunuz kaygılıysa ona kendi öğrencilik deneyiminizden de bahsedebilirsiniz. Siz de bir zamanlar bu yollardan geçtiniz, kendi deneyimlerinizi paylaşabilir, o zamanlar neler hissettiğinizi ve okulda neler yaptığınızı anlatabilirsiniz.

Okulu eleştirmeyin

Okulu, okuldaki öğretmenleri ve idarecileri, veliler ile öğrencileri eleştirmemeye özen göstermeniz önemli. Unutmayın, çocuğunuz sizin her hareketinizi izliyor. Dolayısıyla ağzınızdan çıkacak olumsuz bir yorum okuluna, öğretmenine ya da arkadaşlarına bakış açısını değiştirebilir ve onu okuldan soğutabilir.

Başkalarıyla kıyaslamayın

Her çocuk kendine özeldir ve stres anlarında farklı tepkiler gösterebilir. Çocuğunuzu sınıf arkadaşlarıyla veya varsa büyük kardeşiyle karşılaştırmayın. Kısa ve öz bir ayrılık yaşayın. Çocuğunuz ayrılırken ağlayabilir ki bu çok normal bir durum. Ağlamasıyla ilgili alaycı bir tutum sergilemeyin. Çocuğunuza “Bak o ağlıyor mu? Ablan hiç ağlamamıştı” gibi kıyaslamalar yapmayın. Onu dinleyin ve hissettiği duyguları anlamaya çalışın. Ona korkmasının ve endişeli hissetmesinin çok normal olduğunu, bu hissin birkaç gün içinde geçeceğini ve her şeyin yolunda olduğunu söyleyin.

Eve dönmek isterse kabul etmeyin

Çocuğunuz okula gitmek istemez veya okuldan dönmek için ısrar ederse, kesinlikle taviz vermeyin. Her gün okula gitmesi gerektiğini ve bu konunun tartışmaya açık olmadığını sakin ve güzel bir dille anlatın.

Sorgulayıcı tavırlar sergilemeyin

Çocuğunuza günün nasıl geçtiğiyle ilgili sorgulayıcı bir tavır sergilemeyin. Daha fazlasını anlatması için zorlamayın. Merak ettiğiniz konuları öğretmeni veya idare ile konuşup öğrenebilirsiniz. Bundan sonra her geçen gün kendisini biraz daha iyi ve okula ait hissedeceğini söyleyin. Yaşıtı olan her çocuğun şu anda aynı hisleri yaşadığını, yalnız olmadığını belirtin ve onunla gurur duyduğunuzu hissettirin. Okul çıkışı sevdiği bir yerde beraber yemek yiyerek veya eksik olan okul malzemelerini birlikte tamamlayarak günü sonlandırabilirsiniz.

Profesyonel yardım alın

Bu küçük adımları takip ederek çocuğunuzun okuldaki ilk gününde endişe ve stresini bir nebze de olsa azaltabilirsiniz. Unutmayın, çocuğunuzun korkuları bir günde geçmeyecektir. Sabırla ve sevgiyle bu süreçte birlikte yol alacaksınız. Eğer çocuğunuzun tedirgin yaklaşımının olması gerekenden daha fazla sürdüğünü ve bir gelişme olmadığını görürseniz yardım için profesyonel bir uzmana başvurmaktan çekinmeyin.