Yazı İçeriği

Prematüre bebeklerde fıtık görülme oranı yüzde 16-25

Kız çocuklarda genital organları tutabiliyor

Kasık fıtığı az da olsa tekrarlayabiliyor

Aileler Dikkat!

Erkek çocuklarda daha sık görülüyor

Fıtık, bir anatomik bölgedeki yapı ya da yapıların, bu kısmı diğerlerinden ayıran yapıda bulunan bir gedikten başka bölgeye geçmesi olarak tanımlanıyor. Oluştukları yere göre adlandırılan fıtıklar, karın duvarındaki zayıf alanlardan ya da gediklerde oluşursa karın duvarı, göbek deliğinde oluşursa göbek, kasık bölgesinde oluşursa kasık, göbeğin dışındaki orta hatta bulunan dokudaki zayıf noktalarda oluşursa da epigastrik fıtık olarak adlandırılıyor. Cerrahi sonrası ameliyat kesisinden oluşan fıtıklara ise kesi ya da insizyonel fıtık denildiğini belirten Acıbadem Ankara Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Dindar, “Erkeklerde testisin skrotuma, kızlarda ise ligamentum teres uterinin labium majuslara inişi ve tespiti sırasında oluşan prosesus vajinalisin kapanmaması, içine karın içindeki bağırsakların, yumurtalık veya tüplerin hatta bir kısmında uterusun bile girerek prosesus vajinalis içinde kalarak karın dışına çıkması ‘kasık fıtığı’ olarak tanımlanıyor. Karın içindeki yapılar, erkek çocuklarda kasık ya da torbaya kadar inip çıkabiliyor. Kız çocuklarda ise kasık bölgesine veya daha aşağıya kadar inebiliyor” diyor.


Prematüre bebeklerde fıtık görülme oranı yüzde 16-25

Çocuklarda sık rastlanan cerrahi sorunlardan biri kasık fıtığı! Zamanında doğan bebeklerde yüzde 0,8-4, prematürelerde ise yüzde 16-25 oranında görülüyor. Erkek çocuklarda, kızlara göre 10 kat daha sık rastlanan bu tablo, prematüre bebeklerde prematüreliğin derecesiyle doğru orantılı olarak artıyor. Prosessus vajinalis, sağda daha geç kapandığı için bu yönde yüzde 60 oranında görülürken, yüzde 10 oranında aynı anda her iki tarafta da ortaya çıkabiliyor.

Kız çocuklarda genital organları tutabiliyor

Gerek göbek, gerekse kasık ve epigastrik hernilerde, karın içi basınç arttığında mevcut şişlik çoğalacağı gibi, olmayan şişlikler de ortaya çıkabiliyor. Karın içi basıncının ağlama, ıkınma, öksürük gibi durumlarda arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Dindar, “Şişlik fıtık kesesinin içine giren bağırsak ya da diğer yapılarla oluşuyor. Eğer şişlik inmezse, üzerine uygun yönde ve kuvvette basıya rağmen kaybolmazsa bu durum ‘inkarsere fıtık’ olarak tanımlanıyor. Eğer sıkışan yapıların kan dolaşımı bozulursa, ‘boğulmuş’ ya da ‘strangüle’ fıtık diye adlandırılıyor, ki bu durumda mortalite ve morbiditenin artmasına rastlanabiliyor. Göbek fıtıklarında boğulma pek görülmese de epigastrik fıtıklarda periton üstündeki yağ dokusu sıkışıyor. Kasık fıtıklarında bağırsaklar ve eklentileri kız çocuklarında yumurtalıklar, tüpler hatta uterusun fıtık kesesi içine hapsolmasına, dolaşımlarının sıkıntıya girmesine yol açabiliyor” diyor.

Kasık fıtığı az da olsa tekrarlayabiliyor

Karın içi basıncı arttığında oluşan şişlik öyküsü tanıda büyük önem taşıyor. Fizik baskı sırasında şişliğin kalıp kalmamasının yanı sıra çocuklarda ağlama, öksürük, yürütme ile karın içi basıncın arttırılmasıyla fıtıklaşma olup olmadığı belirlenebiliyor. Ayrıca ultrason tetkikinin de tanıda yararlı ve etkin bir yol olduğunu belirten Prof. Dr. Dindar, tedaviye ilişkin şu bilgileri veriyor: “Kasık fıtıklarında çocuk ne kadar küçükse o kadar çok boğulma oluştuğu için tanı konulunca üç-yedi gün içinde ameliyat olması gerekiyor. Tedavi açık ya da kapalı cerrahiyle gerçekleşse de yüzde 1-2 oranında tekrarlama riski bulunuyor. Göbek fıtıklarında boğulma hemen hemen hiç olmadığından, hastaların önemli kısmında gedik kendi kendine kapanabiliyor. Eğer 18 aya kadar kapanmazsa yine cerrahiye başvuruluyor.”

Aileler Dikkat!

Çocuklarda görülen fıtıklar konusunda ailelerin dikkatli olması, erken tanıya olanak sağlıyor. Kasıkta şişlik olmasının fıtık anlamına geldiğini belirten Prof. Dr. Hüseyin Dindar, boğulmuş kasık fıtığı durumunda ciddi ve ağır belirtilerin ortaya çıktığını vurguluyor: “Aniden başlayan ve giderek artabilen karın ağrısı, karın distansiyonu, kanlı dışkı, kabızlık, fıtığın üzerindeki deri renginde koyulaşma, morarma ya da kızarma, temasla ağrılı hal alma ve o bölgedeki ısının artması, yorgunluk, düşkünlük, ateş, gaz çıkaramama, nabızda artış, bulantı ve kusma belirtilerinin ortaya çıkması, fıtıklaşan organlarda dolaşım bozukluğu ile doku ölümü tablolarının ortaya çıktığına işaret ediyor. Bu tür bir durumla karşı karşıya kalmamak için anne ve babaların bebeklerini dikkatli gözlemlemesi, kasıkların simetrikliğini kontrol etmesi, şişlik oluşup oluşmadığına bakması ve bu tür gözlemlerinde şüpheli gördükleri durumlarda vakit kaybetmeden çocuk cerrahisi uzmanına başvurması gerekiyor. Büyük göbek fıtıklarının varlığında ise kolajen doku ve depo hastalığının yanı sıra hipotiroidi olasılığının da her zaman göz önünde bulundurulması büyük önem taşıyor.”