Daha iyi bir deneyim için konum izni vermelisiniz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Gastroenteroloji

Bölüm Hakkında

Göz hastalıkları, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen yaygın sağlık sorunları arasında yer alır ve ciddi görme kayıplarına, hatta körlüğe yol açabilir. Katarakt, göz tansiyonu (glokom), sarı nokta hastalığı (Makula dejenerasyonu) ve diyabetik retinopati gibi yaygın göz hastalıkları, genellikle ilerleyici bir seyir izler ve tedavi edilmediğinde kalıcı hasara neden olabilir. Bu tür hastalıkların erken teşhisi, oftalmolojik muayene ile mümkün olup, uygun tedaviyle (örneğin farmakolojik tedavi, cerrahi müdahale veya lazer terapisi) ilerlemeleri engellenebilir. Gözlerde bulanık görme, ışık hassasiyeti, ağrı veya görme alanında daralma gibi belirtiler fark edildiğinde, vakit kaybetmeden bir göz uzmanına başvurulmalıdır.
İçindekiler

Göz Hastalıkları Nelerdir?

Göz hastalıkları , görme yetisini etkileyen ve hayat kalitesini düşüren çeşitli sağlık sorunları arasında yer alır. Yaş, genetik faktörler, çevresel etkiler ve yaşam tarzı alışkanlıkları göz sağlığını doğrudan etkileyebilir. En yaygın göz hastalıkları arasında miyop, hipermetrop, astigmatizma, presbiyopi, katarakt, glokom, diyabetik retinopati ve sarı nokta hastalığı (makula dejenerasyonu) bulunur. Bu hastalıklar, hafif görme bozukluklarından kalıcı körlüğe kadar geniş bir yelpazede etkiler yaratabilir. Düzenli göz muayeneleri, erken teşhis ve tedavi ile bu hastalıkların ilerlemesi yavaşlatılabilir veya tamamen durdurulabilir. Göz sağlığını korumak, yaşam kalitesini sürdürmek için kritik öneme sahiptir.

Yaygın görülen göz hastalıkları arasında şunlar yer alır:

  • Katarakt,
  • Glokom,
  • Sarı Nokta Hastalığı (Makula Dejenerasyonu),
  • Kırmızı Göz Hastalığı (Konjonktivit)
  • Miyopi,
  • Hipermetropi,
  • Astigmatizm,
  • Presbiyopi,
  • Konjonktivit (Göz iltihabı),
  • Retina Dekolmanı,
  • Göz Kuruluğu,
  • Üveit,
  • Keratokonus,
  • Diyabetik retinopati.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünya genelinde yaklaşık 1 milyar insan, önlenebilir veya henüz tedavi edilmemiş yakın ya da uzak görme bozukluğu yaşamaktadır. Bu durum, miyopi, hipermetropi, astigmatizm ve presbiyopi gibi kırma kusurları ile birlikte, katarakt ve glokom gibi ciddi göz hastalıklarının da bir parçası olabilir. Görme bozukluklarının zamanında teşhis edilmemesi, hem kişisel yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir hem de uzun vadede iş gücü kaybı ve sağlık masraflarının artması gibi önemli ekonomik sonuçlar doğurabilir.

Göz hastalıkları, görme yetisini etkileyen birçok farklı durumdan kaynaklanabilir ve bunlar arasında en yaygın olanları miyop, hipermetrop, astigmatizma, katarakt, glokom ve makula dejenerasyonu gibi rahatsızlıklar yer alır. Miyop, uzak mesafedeki nesnelerin net bir şekilde görülememesiyle karakterize edilen bir durumdur ve genellikle gözün ön arka uzunluğunun artmasıyla ortaya çıkar. Hipermetrop ise yakın nesnelerin bulanık görünmesine neden olur ve gözün ön arka uzunluğunun kısa olması sonucu oluşur. Astigmatizma, kornea veya lensin düzensiz kavislenmesi nedeniyle ışığın retina üzerine eşit olarak dağılmamasıyla ortaya çıkar ve hem uzak hem de yakın görüşte bozulmaya neden olabilir.

Miyop (Uzak Görme Bozukluğu)

Miyop (miyopi), özellikle uzak mesafedeki nesnelerin bulanık görülmesine yol açan bir göz rahatsızlığıdır. Bu durum, göz küresinin normalden uzun olmasından kaynaklanır, bu da ışığın retinanın önüne düşmesine neden olur. Miyopi genellikle erken yaşlarda başlar ve ilerleyebilir, ancak gözlük veya kontakt lenslerle düzeltilebilir.

Astigmat

Astigmat (astigmatizma), gözün kornea veya lensinde şekil bozukluğu olması sonucu oluşur ve hem uzak hem de yakın görüşü etkileyebilir. Astigmatizması olan kişiler, her mesafede bulanık veya bozulmuş bir görüşe sahip olabilir. Bu durum, düzensiz şekilde kırılan ışığın retinada net bir görüntü oluşturamaması nedeniyle meydana gelir. Gözlük, lens veya cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilir.

Presbiyopi (Yakın Görme Bozukluğu)

Presbiyopi, yaşlanmayla birlikte ortaya çıkan ve genellikle 40 yaş sonrasında yakın görüşün zayıflamasıyla karakterize edilen bir göz rahatsızlığıdır. Bu durum, göz merceğinin esnekliğini kaybetmesi sonucu yakın nesnelere odaklanma yetisinin azalmasıyla oluşur. Genellikle okuma gözlükleri ile düzeltilir.

Katarakt

Katarakt, göz merceğinin zamanla bulanıklaşması sonucu oluşan bir hastalıktır. Katarakt, genellikle yaşa bağlı olarak ortaya çıkar ve görme kalitesinde ciddi bir düşüşe neden olabilir. İleri evrelerde cerrahi müdahale gerekebilir ve bulanıklaşan mercek yapay bir mercekle değiştirilir.

Hipermetrop

Hipermetrop, gözün ön arka uzunluğunun normalden kısa olması nedeniyle yakındaki nesnelerin bulanık görülmesi durumudur. Bu rahatsızlıkta, ışık retina arkasında odaklanır ve hem yakın hem de uzak mesafede net bir görüntü sağlanamaz. Hipermetropi de gözlük, lens veya refraktif cerrahi ile düzeltilebilir.

Sarı Nokta Hastalığı (Makula Dejenerasyonu)

Sarı nokta hastalığı (makula dejenerasyonu), merkezi görme kaybına neden olan ve özellikle ileri yaşlarda ortaya çıkan bir durumdur. Bu hastalık, retinanın merkezi bölgesindeki hücrelerin hasar görmesiyle ilişkilidir ve özellikle yüz tanıma, okuma gibi aktiviteleri zorlaştırabilir. Tedavi süreci hastalığın tipine göre değişiklik gösterse de, erken teşhis görme kaybının ilerlemesini yavaşlatabilir.

Kırmızı Göz Hastalığı (Konjonktivit)

Halk arasında kırmızı göz hastalığı olarak da bilinen konjonktivit, gözün beyaz kısmını ve göz kapaklarının içini kaplayan ince zarın (konjonktiva) iltihaplanmasıyla ortaya çıkan yaygın bir göz rahatsızlığıdır. Konjonktivit, enfeksiyon kaynaklı (viral veya bakteriyel), alerjik veya irritan maddelere maruz kalma sonucu gelişebilir.

Diyabetik Retinopati

Diyabetik retinopati, uzun süreli ve kontrolsüz diyabetin gözdeki damarlar üzerinde yol açtığı hasar nedeniyle oluşan ciddi bir göz rahatsızlığıdır. Bu durum, yüksek kan şekeri seviyelerinin retinadaki kan damarlarını zayıflatması ve kan sızdırmasına neden olmasıyla gelişir. İlerleyen evrelerde, yeni, anormal damarlar oluşabilir ve bu damarlar görme yetisini ciddi şekilde bozabilir.

Göz Tansiyonu (Glokom)

Glokom, göz içi basıncının artmasıyla göz sinirine zarar veren bir başka önemli göz hastalığıdır. Göz içindeki sıvı dengesizliği sonucu oluşan bu basınç artışı, optik siniri etkiler ve zamanla kalıcı görme kaybına yol açabilir.

Göz Hastalıkları Belirtileri Nelerdir?

Göz hastalıkları, farklı belirtilerle kendini gösterebilir ve bu belirtiler genellikle hastalığın türüne ve şiddetine bağlı olarak değişir. En sık karşılaşılan belirtilerden biri bulanık görme olup, katarakt, glokom veya makula dejenerasyonu gibi hastalıkların habercisi olabilir. Gözde kızarıklık ve kaşıntı, alerjik reaksiyonlardan veya konjonktivit gibi enfeksiyonlardan kaynaklanabilir. Gözde ağrı ve baş ağrısı, özellikle glokom gibi göz içi basıncının arttığı durumlarda önemli bir uyarı işareti olabilir. Işık hassasiyeti (fotofobi), kornea enfeksiyonları ya da üveit gibi daha ciddi göz sorunlarının belirtisi olabilir. Göz çevresinde şişlik ve göz kapaklarında iltihaplanma blefarit gibi rahatsızlıklarla ilişkili olabilir. Görme alanında karartılar ya da yüzen cisimcikler, retina dekolmanı veya vitreus bozukluklarına işaret edebilirken, ani görme kaybı acil müdahale gerektiren bir durumu gösterebilir. Bu belirtiler, göz hastalıklarının erken tanısında kritik rol oynar, bu nedenle herhangi bir göz sorunu fark edildiğinde bir göz doktoruna başvurmak önemlidir.

Göz hastalıklarının yaygın belirtileri arasında şunlar yer alır:

  • Bulanık görme,
  • Gözde ağrı veya rahatsızlık,
  • Işık hassasiyeti,
  • Gözlerde kızarıklık,
  • Görüş alanında karanlık veya boş alanlar,
  • Görme keskinliğinde azalma,
  • Gece görüşünde zayıflık,
  • Gözde sulanma veya akıntı,
  • Çift görme,
  • Görme alanında ışık çakmaları veya lekeler.

Göz Hastalıkları Nedenleri Nelerdir?

Yaygın göz hastalıkları, birçok farklı faktöre bağlı olarak gelişebilir ve bu hastalıkların nedenleri genellikle genetik, yaşlanma, yaşam tarzı, çevresel etkiler ve bazı sağlık sorunları ile ilişkilidir. Genetik yatkınlık, özellikle miyopi, hipermetrop ve astigmatizma gibi kırma kusurlarında önemli bir rol oynar. Yaşlanma, katarakt ve presbiyopi gibi göz hastalıklarının başlıca nedenidir, çünkü göz yapıları zamanla esnekliklerini ve işlevlerini kaybedebilir. Glokom ve sarı nokta hastalığı da yaşla birlikte ortaya çıkan hastalıklar arasındadır.

Çevresel faktörler ve yaşam tarzı alışkanlıkları da göz hastalıklarına yol açabilir. Uzun süre bilgisayar ekranına bakmak, göz yorgunluğu ve göz kuruluğuna neden olabilir. Gözleri yeterince korumadan güneş ışığına maruz kalmak, özellikle katarakt ve makula dejenerasyonu gibi hastalıkların gelişiminde risk faktörü olabilir. Diyabet gibi kronik hastalıklar ise diyabetik retinopati gibi ciddi göz rahatsızlıklarına neden olabilir. Göz sağlığını olumsuz etkileyen bu nedenler, erken teşhis ve uygun yaşam tarzı değişiklikleri ile kontrol altına alınabilir.

Yaygın göz hastalıklarının nedenleri arasında şunlar yer alır:

  • Yaşlanma,
  • Genetik yatkınlık,
  • Göz yaralanmaları,
  • Diyabet ve yüksek tansiyon gibi kronik hastalıklar,
  • Uzun süre bilgisayar kullanımı,
  • UV ışınlarına aşırı maruz kalma,
  • Sigara kullanımı,
  • Göz enfeksiyonları,
  • Kötü beslenme,
  • Aşırı alkol tüketimi,
  • Hareketsiz yaşam tarzı.

Göz Hastalıkları Türleri Nelerdir?

Göz hastalıkları, farklı yapıları ve işlevleri etkileyen çok çeşitli bozuklukları içerir. Katarakt, göz merceğinin bulanıklaşmasıyla karakterize olup, özellikle yaşa bağlı olarak gelişen yaygın bir durumdur. Glokom, göz içi basıncının artmasıyla optik sinirde hasara neden olarak kalıcı görme kaybına yol açabilen ciddi bir hastalıktır. Makula dejenerasyonu (sarı nokta hastalığı), merkezi görmeyi bozan ve özellikle yaşlı bireylerde sık görülen bir retina hastalığıdır. Diyabetik retinopati, yüksek kan şekeri seviyelerinin retinadaki kan damarlarına zarar vermesiyle ortaya çıkar. Keratokonus, korneanın incelip sivrileşmesiyle görme bozukluğuna neden olurken, retinal dekolman ise retinanın alt tabakasından ayrılarak ani görme kaybına yol açan acil bir durumdur.

Göz hastalıkları, meydana geldiği bölüme göre aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir:

Göz Hastalıklarında Tanı ve Testler

Göz hastalıklarının tanısında, gözün anatomik yapısını ve işlevini detaylı bir şekilde değerlendiren çeşitli testler ve görüntüleme teknikleri kullanılır. Göz muayenesinin temelini, görme keskinliği testi, göz içi basınç ölçümü (tonometri) ve biyomikroskopi gibi standart yöntemler oluşturur. Retina, optik sinir ve diğer iç yapıların değerlendirilmesi için göz dibi muayenesi yapılır. Gelişmiş teknolojiler arasında optik koherens tomografi (OCT) ve ultrason biyomikroskopi gibi görüntüleme teknikleri, göz dokularının yüksek çözünürlüklü kesitsel görüntülerini sağlayarak hastalıkların tanısında kritik rol oynar. Ayrıca, floresein anjiyografi gibi damarsal yapıları inceleyen testler, gözdeki kan dolaşımını değerlendirir ve özellikle retina hastalıklarının tanısında kullanılır.

Göz hastalıklarında uygulanan tanı ve testler şunları içerir:

  • Göz dibi muayenesi,
  • Görme keskinliği testi,
  • Optik koherens tomografi (OCT),
  • Flöresein anjiyografi,
  • Amsler Grid testi,
  • Tonometri (göz içi basınç ölçümü),
  • Göz ultrasonu,
  • Keratometri,
  • Pakimetri,
  • Renk körlüğü testi,
  • Fundus fotoğrafı.

Göz Hastalıkları Tedavisi

Göz hastalıklarının tedavisi, hastalığın türüne, şiddetine ve ilerleme durumuna göre farklılık gösterir. Katarakt tedavisinde en etkili yöntem cerrahidir; bulanıklaşan göz merceği çıkarılıp yerine yapay bir lens yerleştirilir. Glokom tedavisinde, göz içi basıncını düşürmek için göz damlaları, lazer tedavisi ya da cerrahi müdahale kullanılabilir. Makula dejenerasyonu tedavisinde ise ilerlemeyi yavaşlatmak amacıyla anti-VEGF enjeksiyonları, lazer tedavisi veya vitamin takviyeleri önerilir. Diyabetik retinopati durumunda kan şekeri kontrolü, lazer tedavisi ve göz içi enjeksiyonlar görme kaybını önlemede önemlidir. Keratokonus tedavisinde ise kornea çapraz bağlama (cross-linking) ve kontakt lensler kullanılırken, ileri vakalarda kornea nakli gerekebilir. Retinal dekolman acil bir durum olup, cerrahi müdahale ile retinanın eski konumuna yerleştirilmesi gerekir. Tedavi yaklaşımları her göz hastalığı için bireyselleştirilmiş olup, hastalığın ilerlemesini durdurmaya veya görmeyi korumaya odaklanır.

Göz hastalıkları tedavisinde, gerekli tanı ve testler gerçekleştirildikten sonra şu yöntemler uygunır:

  • Gözlük veya kontakt lens kullanımı,
  • İlaç tedavisi,
  • Lazer tedavisi,
  • Cerrahi müdahale,
  • Fotodinamik tedavi,
  • Göz içi enjeksiyonlar,
  • Yaşam tarzı değişiklikleri.

Refraktif Cerrahi

Refraktif cerrahi gözün en önde yer alan saydam tabakası olan kornea hastalıklarının tanı ve tedavisi ile uğraşmaktadır. Birimde bu tabakanın hassas ölçümlerini yapabilen topografi cihazları, kornea kalınlık ölçme cihazları, speküler mikroskopi, kornea çap ve kırma gücünü gösteren keratometreler bulunmaktadır.

Göz Hastalıkları bölümünde excimer lazer ile kırma kusurları ile ilgili sorunlar giderilmektedir. Bu birim ayrıca kornea nakli (keratoplasti) ameliyatlarını da gerçekleştirmekte olup ihtiyaç sahipleri sıralanarak, bağış veya diğer yollarla uygun doku bulunduğu zaman organ nakli yapılmaktadır.

Oküloplastik Cerrahi

Acıbadem Sağlık Grubu hastanelerinde ve tıp merkezlerinde, oküloplastik cerrahi kapsamında kozmetik kapak ameliyatları ve gözyaşı drenaj sistemi ameliyatları gibi çeşitli tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Kozmetik kapak ameliyatları, göz kapaklarındaki estetik ve fonksiyonel sorunları düzeltmeyi hedeflerken, aynı zamanda yaşa bağlı oluşan gevşeme, sarkma ya da fazla deri gibi durumlara da çözüm sunar. Gözyaşı drenaj sistemi ameliyatları ise, gözyaşı kanallarındaki tıkanıklıkları gidermek amacıyla yapılır. Bu tür cerrahi müdahaleler, hem estetik hem de fonksiyonel amaçlarla tercih edilebilir ve hastaların yaşam kalitesini artırmaya yönelik önemli faydalar sağlar.

LCK (Light Touch CK)

FDA tarafından onaylanan LCK (Light Touch CK) yöntemi, Acıbadem Sağlık Grubu hastanelerinde ve tıp merkezlerinde de uygulanmaktadır. Bu yöntem, radyo dalgalarının göz üzerindeki belirli noktalara uyguladığı etki ile korneanın yeniden şekillendirilmesine dayanır. Korneada meydana gelen bu değişim, yakını görme problemlerini hafifletmeyi amaçlar. LCK yöntemi, gözlük ya da lens gibi diğer yardımcı gereçlere ihtiyaç duymadan, özellikle yaşa bağlı presbiyopi gibi sorunlarda çözüm sunar. Ancak bu tedavinin kalıcılığı sınırlıdır ve genellikle 1 ila 3 yıl arasında etkisini kaybeder. Bu nedenle belirli aralıklarla müdahalenin yenilenmesi gerekebilir.

Göz Hastalıklarında Komplikasyonlar

Göz hastalıkları, uygun tedavi edilmediğinde ciddi komplikasyonlara yol açabilir ve görme kaybı gibi kalıcı hasarlara neden olabilir. Örneğin, glokom, göz içi basıncının uzun süre kontrol altına alınmaması durumunda optik sinire zarar vererek kalıcı körlükle sonuçlanabilir. Katarakt ilerleyip tedavi edilmediğinde, görme keskinliğinde belirgin azalmaya ve günlük yaşam aktivitelerini zorlaştıran bulanık görmeye yol açar. Makula dejenerasyonu komplikasyonları arasında merkezi görmenin ciddi şekilde kaybı bulunur, bu da detaylı görme gerektiren aktivitelerde zorluk yaratır. Diyabetik retinopati, kan damarlarının sızıntı yapması sonucu retinada ödem ve anormal damar oluşumlarına neden olabilir, bu durum retinanın ayrılmasına (retinal dekolman) ve görme kaybına yol açabilir. Retinal dekolman tedavi edilmezse kalıcı körlükle sonuçlanabilecek ciddi bir komplikasyondur. Ayrıca, kornea enfeksiyonları tedavi edilmediğinde kornea yaralarına, skar dokusuna ve görme bozukluğuna neden olabilir. Herhangi bir göz hastalığının komplikasyonlarından korunmak için erken tanı ve uygun tedavi son derece önemlidir.

Göz hastalıklarında meydana gelebilecek komplikasyonlar şu şekildedir:

  • Görme kaybı,
  • Kalıcı körlük,
  • Optik sinir hasarı,
  • Retinal dekolman,
  • Göz içi kanama,
  • Kornea yaraları ve skar dokusu,
  • Makula bölgesinde ciddi görme kaybı,
  • Görme keskinliğinde belirgin azalma,
  • Gözde kronik ağrı ve rahatsızlık,
  • Göz enfeksiyonlarının yayılması.

Sıkça Sorulan Sorular

Göz hastalıklarının en sık görülen belirtileri nelerdir?

Göz hastalıklarının en sık görülen belirtileri arasında bulanık görme, gözlerde kaşıntı veya yanma hissi, ışığa karşı hassasiyet, gözlerde kızarıklık ve sulanma yer alır.

Makula dejenerasyonu (Sarı Nokta Hastalığı) hangi yaşta ortaya çıkar?

Makula dejenerasyonu (Sarı Nokta Hastalığı) genellikle 50 yaş ve üzerindeki kişilerde ortaya çıkar. Yaşa bağlı makula dejenerasyonu, özellikle 60 yaş sonrasında daha yaygın hale gelir ve ileri yaşlarda görme kaybının en önemli nedenlerinden biri olarak kabul edilir.

Diyabetik retinopati nasıl önlenebilir?

Diyabetik retinopatiyi önlemek için öncelikle kan şekeri seviyelerini kontrol altında tutmak hayati önem taşır. Diyabet hastalarının düzenli olarak kan şekerlerini izlemeleri ve doktor tavsiyelerine uygun şekilde yönetmeleri, bu göz komplikasyonunun riskini büyük ölçüde azaltır.

Kuru göz sendromu nasıl anlaşılır ve tedavisi nedir?

Kuru göz sendromu, gözlerde yetersiz gözyaşı üretimi veya gözyaşının hızlı buharlaşması nedeniyle oluşan bir durumdur. Bu sendromun belirtileri arasında gözlerde batma, yanma, kuruluk hissi, kızarıklık, bulanık görme ve gözde yabancı cisim varmış gibi rahatsızlık yer alır.

Yaşa bağlı ortaya çıkan göz hastalıkları nelerdir?

Yaşa bağlı olarak ortaya çıkan göz hastalıkları, genellikle ileri yaşlarda daha sık görülür ve görme yetisini olumsuz etkileyebilir. Bu hastalıklar arasında katarakt, sarı nokta hastalığı, glokom, diyabetik retinopati ve presbiyopi yer alır.

Göz ameliyatları riskli midir, katarakt ameliyatı sonrası nelere dikkat edilmelidir?

Göz ameliyatları, tıpkı diğer cerrahi müdahaleler gibi, bazı riskler taşısa da, çoğu göz ameliyatı günümüzde oldukça güvenli ve başarılı bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Katarakt, glokom veya lazerle yapılan göz ameliyatları gibi işlemler, modern tıbbi teknolojilerle minimum riskle yapılabilmektedir. Bununla birlikte, enfeksiyon, kanama, görme bozukluğu veya gözde tahriş gibi komplikasyonlar nadiren de olsa ortaya çıkabilir.

Göz tümörleri erken evrede nasıl fark edilir?

Göz tümörleri erken evrede fark edildiğinde tedavi şansı çok daha yüksek olur, ancak çoğu zaman erken aşamalarda belirgin semptomlar vermeyebilir. Bununla birlikte, dikkat edilmesi gereken bazı işaretler ve belirtiler, tümörün erken fark edilmesine yardımcı olabilir. Bunlar arasında görme değişiklikleri, gözde görünür değişiklikler, göde şişlik veya çıkıntı, gözde ağrı veya rahatsızlık gibi belirtiler yer alır.

Blefarit nedir ve evde nasıl tedavi edilebilir?

Evde blefarit tedavisi için sıcak kompres uygulamak, iltihaplı yağ bezlerini açarak birikintilerin temizlenmesine yardımcı olabilir. Göz kapaklarını bebek şampuanı gibi hafif bir temizleyici ile nazikçe temizlemek de bakterilerin ve yağ birikiminin azalmasına katkı sağlar. Gözleri ovuşturmaktan kaçınmak önemlidir, çünkü bu durum iltihabı kötüleştirebilir. Ayrıca, Omega-3 yağ asitleri açısından zengin bir beslenme düzeni de gözdeki yağ bezlerinin fonksiyonunu iyileştirerek iltihabı hafifletebilir. Bu yöntemler blefarit belirtilerini hafifletmeye yardımcı olabilir; ancak durum uzun süre geçmezse veya şiddetli hale gelirse bir göz doktoruna başvurmak gereklidir.

Lazer tedavisi ile göz hastalıkları tamamen geçer mi?

Lazer tedavisi, birçok göz hastalığının tedavisinde etkili bir yöntem olsa da, her zaman hastalığı tamamen geçirmez. Lazerle tedavi özellikle miyop, hipermetrop ve astigmat gibi kırma kusurlarını düzeltmek için yaygın olarak kullanılır ve bu durumlarda görme büyük ölçüde iyileştirilebilir. Ancak, tedavinin etkinliği kişiden kişiye değişebilir ve bazı hastalarda tam görme keskinliği sağlanamayabilir.

Göz sağlığını korumak için neler yapılmalı?

Göz sağlığını korumak için yapılması gerekenler, gözlerin uzun süreli sağlıklı kalmasını desteklemek amacıyla çeşitli alışkanlıkları içerir. Göz sağlığını korumak için yapılması gerekenler arasında düzenli göz kontrolleri yaptırmak, bilgisayar kullanımında sık sık gözleri dinlendirmek, yeterli aydınlatma ile çalışmak, ekran mesafesini doğru ayarlamak, gözleri UV korumalı güneş gözlüğü ile korumak ve dengeli beslenmeye özen göstermek yer alır.

Çocuklarda şaşılık tedavi edilebilir mi?

Evet, çocuklarda şaşılık tedavi edilebilir ve tedavi ne kadar erken başlarsa, sonuçlar o kadar başarılı olur. Şaşılık, bir gözün diğerine göre hizalanmaması durumudur ve çocuklarda sık görülen bir göz sorunudur. Tedavi edilmediğinde görme tembelliği (ambliyopi) gibi kalıcı görme sorunlarına yol açabilir, ancak erken teşhis ve tedavi ile bu sorunlar önlenebilir.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 11 Ekim 2024 Cuma Yayımlanma Tarihi: 23 Ocak 2019 Çarşamba

Doktorlar

Göz Hastalıkları biriminde görevli doktor listemiz aşağıda yer almaktadır:

Medikal Teknolojiler

Göz Hastalıkları biriminde yer alan tüm medikal teknolojik cihazlarımızı görüntülemektesiniz.

Birimin Tüm İlgi Alanları

Hastaneler

Sıralama Türü:

Bize Ulaşın

Bilgi talepleriniz için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Acıbadem Sağlık Grubu olarak size daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunabilmemiz için istek, öneri, teşekkür ve şikayetlerinizi aşağıdaki formu doldurarak ya da 444 55 44 numaralı telefondan tarafımıza ulaşarak bildirebilirsiniz.

Devamı
Devamı
Güvenlik Kodu

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI
İçindekiler
Size ulaşmamızı ister misiniz?